24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

'Spartaküs eniştem olur' Ulkemizin 'üst düzey mizahçılarmdan' Ferhan Şensoy ile biraz "uçuk" bir söyleşi yapabilmekiçin, ayağımızınyerdenkesilmesigerekiyordu... BeyoğluItfaiyesi'nin yardımıyla çıktığımız "ödenekli" bir ağacın dalları arasında, birheves, "Heryükseğe çıkanı dinlerler mi acaba?" diye düşünerek başlıyoruz söyleşimize... Bakalım, kim ne demiş?.. Mert Ali Başanr ıvrak bir zekâsı, sağlam temelli, özgün bir kültürü, keskin, uçuk, sıcak ve ritmik bir mızahı var Ferhan Şensoy'un... Sahnede, fuayede, sokakta, restoranda, ağaçta, nerde olursa olsun, hep fıldır fıldır gözleri..." Her dakika yeni bir proje, her saniye bir gözlem, her an bir espri... Çocukluğunda Nasrettin Hoca'nın fıkraları arasına tornistan şarkılar yazan sanatçı, bunları evin kömUrlüğünde arkadaşlarıııa oynayarak başlamış kabareye.. Gala(asaray Lisesi'nde hoca taklitleriyle sürmüş bu tıyatro kıpırdanmaları. Vedal Günyol'un yayımiadığı bir öyküsünden kazandığı ilk 20 İira, sınıf arkadaşı yazar Nedim Gürsel'le birhkte tam bir haftada bitmiş E.Ö. (Enflasyon öncesi)'lü yıllarda...Yazdığı De Gaulle skeci ona Haldun taner gibi bir değeri kazandırmı>. Ferhan Şensoy ile dal üstünde daldan dala: K Strasbourg'ta "Ecole Superior d'Arts Dramatiques'i bitirince Magic Circus'la "Musa'dan Mao'ya" adh oyunla ver elinı Avrupa turnesi. Montreal'de Harem Qui Rit ve Şu Gogol Delisi adh oyunları sahneleyince, Kanada hükümetinden güzel bir teklif: "Burada tiyatro yap, sana 50 bin dolarlık destek verelim." Ancak konsolosluk Ferhan Şensoy'a "vatan borcu" diyerek pasaportunu uzatmaz. Sanatçı, dönüşünde tam 5 yıl askere gıtmek içın bekletiliyor; bu arada Ortaoyuncular " Şahları Da Vururlar"la sahnede. Şensoy'un diğer oyunları arasında Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı", "Hayrola Karyola", "Kiralık Oyun", "Ferhangi Şeyler" ve "Muzır Müzikal" var. Fakat Muzır Müzikal'i oynadığı Şan Tiyatrosu tesadüf eseri, bir gece "irticalen" yanıvermişti. Şensoy'un "Muzır Yazar Davaları" ise bir yandan devam edegelmekte... Bu muzip insan "Don Juan ve Madonna" adh oyunda sahneye tiyatro yapan ilk dişi kaz olduğu için Afife Jale adını verdiği bir de kaz çıkarıyor. Ülkemizin"üst düzey mizahçılanndan" Ferhan Şensoy'la biraz uçuk bir söyleşi yapabilmek için ayağımızın yerden kesilmesi gerekiyordu. Röportajı dam üstünde yapsak, "Dam üstünde röportaj, vur beline gretuan" diyenler çıkabilirdi. lyisi mi biz bu röportajı dal UstUnde yapmalıydık. Zaten Ferhan Şensoy gibi "Absurd virtüöz"le başka hangi mekânda konuşulabilinirdi ki? Beyoğlu Itfaiyesi'nin yardımıyla çıktığımız "bu ödenekli ağacın" dalı, esen rüzgârla hafiften sallanmaya başlayınca, ne kadar uçtuğumuzun farkına vardık. trtifa kaybetme korkusu, merakizedelerin ağaç dalına "La Fontaine bakıslan" sayesinde kalmamıştı. Çünkü ağacın kök saldığı asfalt kaplamanın üstü, "etten bir minderdi" artık. "Her yükseğe çıkanı dinlemeye dürtülü merakezede" de adaylarına şu "antik espri" yapılmadan röportaja geçilmedi: "Bu halkın başına bir gelecek var." • Münasip günler, sivil akşamlar, demokrat uykular, sanstirsüz rüyalar Ferhan Bey... Sizinle bu ağaç dalmda. "Dolandırıcı tıplerı oynadığım ıçın, yazdığım çeklerı almak ıstemıyorlar," dıyen Ferhan Şensoy (solda) ve arkadaşımız Mert Alı Başarır, daldan dala soyleşılerıne, genç bir çınar ağacının münasip bir dalından başladılar. 14 Könunsanı'den berı "bakaya kalmış röportajı" gerçekleştirmek istiyoruz. Hatlar kaçmadan, kalıpları bağlayıp, rolalifi döndürelim mi ne dersiniz? • Gazete kâğıdı yeni bir zam görmeden döndürelim. • S/'z "virtüöz" denılecek düzeyde bir söz cambazmnız. Sözcüklerle. deyimlerle, gramerle, argoyla adeta dans ediyorsunuz. Nasıl gelişti sizde bu ''diîi mizaha katık etmek?" • Benim yazarlığım Galatasaray Lisesi'nde öğrenci iken şiir yazarak basladı. Şiirle başlayanlartn genelind* ve şiiri götüren şaırlerde küçücük bir sözcüğün bile cok önemi olduğu üstüne gelişen bir şty. Sonra öykü yazarhğına ve tiyatro yazmaya başladım. Kendi yazdığım bir oyunu ya da baskalarının metinlerini oynarken arada bir sözün fazla ol. duğunu.veya başka tUrlü söylenmesi gerektiğini veyahutdasözcüklerin yer değiştirebileceğini keşfettik. Yani tiyatro metni de notalar gibi partisyondu. Dolayısıyla bu söz cambazlığı biraz oyunculuğu bilerek, yazdığınızı oynayarak, boş sözlerin olmaması gerektiği bilincine vararak gelişti. Yazdığım şiirlerde de dili bozmak, kendine özgü söylemek gibi çabalar daha 1718 yaşında kendinı göstermiş. Tabii bunlar bir öncekine tepkı olarak spontan çıkmış şeyler... Klasik Tiyatro'ya tepki, Epik Tiyatro ona tepki yeni tiyatro akımları gibi... Bu konuda beni bir psikoloğa götürebilirsiniz. • Ya da siz de yanmıza bir psikolog alabilirsiniz... (Gütüşmeler) Yazar Ferhan Şensoy'u, oyuncu Ferhan Şensoy 'dan daha çok tuttugunuz anlaşılıyor. Daktilonuz "AF klavye mi?" pardon yani daktilonun basındaki Ferhan Şensoy'u anlatır mısımz bize? M Aslında yazmam çok seri oluyor. Daha önce bir "dıişünme safhası" var. Orneğin şu sıralar bir öykü kitabı yazıyorum. Bir öykünün adı "Sürgündeki Belvedere" Amerikan Chevrolet'in bir modeli. Böyle bir taksiye bindiğimde kafamda şimşek çaktı. Belvedere'yi canlı olarak düşündüm. Geçen gün de yazdım. Amerika'dan gelip de, nasıl Istanbul'da taksi olması, o abuk sabuk yollarda, tstanbul traflğinde can çekişmesi, sokağın bir köşesinde ölmesi... Belvedere'nin gözüyle Menderes dönemleri, Türkiye'nin bugUnü, yollar, benzın, nasıl kullanıldığı, kullanan şoförler... Yani küçük bir şeyden kafada oluşuyor. Ben genellikle gece yazarım, bir sarı defter iki kalemle yazmaya gittiğim yerler 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle