Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Frank'ı Yıllar yılı kendisine "muhbir" akıldığı endişesini yüreğinin sinde hep taşımış olan Miep ies admdakl Hollandalı kadın, "Anna*Frank'ın Hatıra Defteri"nîn bir devamı ve tamamlayıcısı olan kitabını yazdı: "Adı Anna Frank'tı" r,nna Frank ın 1942 Hazıran ırîöan once cekilmiş bir fotoflrafı. lldnci DOnya Savası boyunca Avrupa'da sık sık rastlanan bir oöruntu Göfluslerlnde "sarı yıldızlllanyla Yahudi çocukları, Nazı Almanyası'nın toplama kamplanna sevk edilıyor. H ollandalılar da II. Dünya Savaşı sırasıııda diğer Avrupalılar gibi aeı dolu günler yaşamışlardı. Avrupa'da yaşayan Yahudiler, tüm bu sorunların yanında, Nazilerin "doğrudan" hedefi olmuşlardı. Naziler, Yahudılerın nufus kâğıtlanna büyuk bir " J " harfi basıyorlardı. Yahudi olmak, bir işkence halini almış, gururlan, özgürlukleri çığnenmıştı. Zorunlu olarak üzerinde "Jood" yazılı altı kö^eli sarı yıldızı, elbıselerıne ılıştırmek zorunda olmanın utancıııı yaşıyorlardı. Baba Otto, anne Edith, kızlan Margol ve Anna'dan olu^an Frank ailesı, Alman Yahudısıydıler. "Travies ve Ortaklan" adını taşıyan ve yiyecek maddelerı satan bir ^ırketleri vardı. Baskılardan ve Yahudi duşmanı Alman kaınınlarından kaçıp, Amsterdam'a yerle>mı>lerdı. Ama çok geçmeden Alman orduları Hollanda'ya da girdiler. Miep Gies adlı genç bir Hollandalı kadın, şirketin Amsterdam'daki şubesınin tavanarasını yaşamaya elverişli hale getirerek Franklar ve onların yakınlarının saklanmalarını sağladı. Ailenin gereksınimlerini karşılamak için elinden geleni yaptı. Frank ailesı, "Prinsengracht, 263" numarah binanın tavanarasında, 1942 haziranından 1944 ağustosuna kadar kaldı ve bir gün, Gestapo tarafından ele geçirildi. Gestapo'nun Frank ailesinin izini nasıl bulduğu sorusuna, bugüne kadar bir yanıt verilemedi. Hollanda polıs kaynaklarında adam başı altı buçuk florin karşılığı Gestapo'ya ihbar edıldıkleri yazılı. Bir hava akınından kaçan hırsızların binaya sığındıkları sırada onları bulduklarını söyleyenler ve ayrıca komşuları suçlayanlar var. Aılenın dış dünya ıle ilişkisini sağlayan Miep Gies dc "şüphelıler" arasında yer alıyor. Bu olay uzerınde durulmasının nedeni, Frankların kuçük kızı Anna'nın gizli sığınakta hapis hayatı yaşarken başlanndan geçenleri yazdığı aru defteri. Anna'nın kâğıda döktUğU anılar, savaştan sonra "Anı Defleri" (Het Achterhuis) adıyla basılmış ve tüm dünyada olduğu gibi "Anna Frank'ın Hatıralan" ülkemizde de bUyük ilgi görmüştü. Olaydan kırk yıl sonra, Miep Gies, "Adı Anna Frank'tı" adlı bir kitap yazarak o çaresiz insanlarla yaşadığı günleri yeniden anlattı: • Bu konuda açıklama yapmamaya karar vermiştim. Frank ailesinin sırtından ticaret yapıyor gibi bir izlenim yaratabilirdim. Benim gibi binlerce Hollandalı, masum insanların yaşamlarını kurtarabilmek için çabalanuştı. tnsanlık göreviydi bu. OLanağım olsaydı, tüm Yahudi ailelenne de yardım ederdim. Bir gün Amerikalı kadın gazeteci Alison Leslie Gold ıle söyleşıde bulunduk. Soyleşinin sonunda, topladığı bilgilerin bir kitap yazmak için yeterli olabileceğini söyledi. Fikir hoşuma gitti. Yıllardan beri çocuklardan binler ce mektup ve telefon alıyordunı. Baııa, Anna ıle ilgili sorular yöneltıyorla'dı. Amcrıkan okullarında okutulan "Anna Frank'ın Anı DefterT'nı 7engınleştırecek ikıııci bir kıiap yazmanın duğru olacağını duşundıım. Kıtapta, Frankların ya^amında gi/li kalmış noktalaıı aydınlatmak ıstıyorunı. Orııeğin Anna'nın anı defterini sürgündcn döııen babası bulmadı. Gesıapo gizli sığınağı orlaya vıkardıktan sonra orayı terk etmıçtı. İpuv'lan bulmak ıçın sığmağa gelecek Nazı ajanlarından önce davranarak Frankların ba/ı özel eşyalarını aldım. Aralannda Anna'nın dclteri de vardı. Defteri okuıııak istenıedım. Birçocuğun masum itıraflarını okunıayu hakkım yoktu. Zaten okuyabileceğimı de sanmıyordum. Anna'nın acısı çok yakıcıydı, her kelime içimde derın yaralar açıyordu. Otto Frank, Auschwitz kampından yeni donınuştü. Kızlarına kavuşacağı günu bekliyoıdu. Ama kısa süre sonra Margot ile Anna'nın Bergen Belsen kampında tifodan yaşamlannı yitirdiklerini öğrendik. O /aman, anı defterini ve Anna'nın tum kâğıtiarını babasına verdim. Defteri okumam için çok üstcledi. Ben okurken Anna'yı hayal ediyordu. • Anna Frank, anı dejterine neler yazdığını size anlatır mıydı? • Tavanarasında yaşamaya başlamadan bırkaç hafta önce, babası doğumgünü arınağanı olarak Anna'ya bir anı defteri almıştıJ Kabında kavuniçikırmızı kareler vardı. Def^ ter bittikten sonra beninı verdiğinı kâğıtlara yazdı. Kimseye neler yazdığını anlatmazdı. Yaşından beklenmeyen olgunlukta bir kızdı. Dışarıdaki yaşam ile tek bağlantısı bcndimj Beni yalnız yakalayınca birçok sorular sorarj dı. O hapishanenin dışındaki insanlann nasıl yaşadıklannı ögrenmek isterdi. Tavanarasında geçen sürede bir hayli buyumuştü. El* biseleri daralmıştı, ayakkabıları ayağını sıkı* yordu. Ona bir çift topuklu kırmuı ayakkabı armağan ettim. Çok heyecanlanmıştı. Hemen ayakkabıları denemeye kalktı, yuksek topukların üzerinde sallana sallana dola^t durdu. O anki mutluluğunu andıkça gözle rim doluyor. • Franklarıele verdiğiniz söylendığindtf neler hissettiniz? • Çok kırıldım. Anı defteri basıldıktan sonra, polis bir araştırma yaptı. Ancak ipucu bulunamadı. Otto Frank, olayın üzerinde durmak istemedi. Beni suçlayanlara çatarak, "Mlep'ten şüphelenenlerin benden de şüphe duymalan gerek" demişti. Frank ailesini ele vereni ortaya çıkarmak zor. Aradan uzun yıllar geçti. Bu sımsaklayanlar ,. A d | n p a Mıep Gıes oelKl ^e yaşamlarını yitirmişlerdir. D Frank'tı" adlı kıtabında, kendisının 'muhbir' olmadıjjını açıklıyor İNCİR 8EMRA ÖZAL CEKİRDEĞİ Istanbul'u parlatıp parlatıp seyredeceğım. BEORETTİN DALAN Turgut'un sıyasetı bırakmasını ıstıyorum. Başbakanın eşı Dans etmesını bilmiyorum, ama güzelliğımle herkesi mahvettım. SİBEL CAN Turgut, cumhurbaşkanlığı yapabılır mı, yapamaz mı, bilemıyorum. Ama taşınmaktan hoşlanmıyorum. Çok ışlerım var. SEMRA ÖZAL Dansöz Yalan haberin tarifini yapmakta biz de zorlandık. MAHMUT OLTAN SUNGURLU Adalet Bakanı Daha bir beş yıl bızi dınleyeceksıni; sonrası da bellı değıl. MUKERREM TAŞÇIOĞLU Başbekanın eşi Istanbul Anakent Beledıye Başkanı özal'ın yaptıklarını İnönü'nün demokrası denemesı ıle aynı ayarda görüyorum. VEDAT DALOKAY ANAP Grup Başkanvekılı Ankara eskı Beledıye Başkanı flasınımıza destek olmak lazım. MEHMET YAZAR Lüks tüketım yaygınlaşıyor Kadınlar makyaı yapmazsa Ölmezler ya! ALİ COŞKUN Yaptığımız reformlarla övünüyoruz. TURGUT ÖZAL Uğur Bey sayemde ününe ün kattı. ABUZER UÖURLU Sigarayı bırakacak herkes bana başvursun. BÜLENT AKARCAU Devlet Bakanı ANAP'tan aday oluşumun en önemli nedeni ise sanatçılara sahip çıkan tek parti olmalarıydı. HÜLYA KOÇYİĞİT Odalar Bırlığı Başkanı Başbakan "Baba" Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Slnema oyuncusu