03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8271896) anılarında buluyoruz. 1890 yılını Floransa'da üç cilt halinde yayımlanan <ırk Yıllık Sanal Yaşamı" başlıklı anılarının üncu cildinde anlattığı gibi, Rossi ve Topluğu, 1889 yılında Istanbul'a gelmiş vc son1 nisanda yine gosterimler vermek için izir'e gitmiştir. tbdülhamit, larah Bernhardt'ı istiyor Rossi Istanbul'a geldiğinde, sansüre sunduı on oyundan, Hamlet'ın, Macbet'in, Kıral ear'in, Luuis XI'in ve Neron'un oynanmasıi izin verilmemişti. Oysa halkın ılgisini en çok :kecek oyunları bunlardı. Bu yasağın kaldılması ıçin, kendi elçisı 1* Blanc ve öteki eller aracılığıyla Rossi çok uğraşıyor, ama boına... Rossi kendisi Sultan'ın sağ kolu sayım Münif Paşa'ya başvuruyor. Rossi'ye göre ultan eğıtimden yanadır, fakat Şeyhulislam nun bu iyi niyetlerini baltalamaktadır. Rosı'yi Othello ve Venedik Taciri'nde alkışlıyorırsa da, gene onun Hamlel. Louis XI, Kıral «ar, Macbeth ve Neron'u oynamasına izin ermiyorlar. ltalyan elçisinin aracılığıyla Rosi, o sırada Sultan'ın mabeyincisi Munir Paşa e Sultan'ın sırdaşı llyas Bey ile tanışıyor. llyas Bey, Rossi'nin birkaç gösterimine gelyor, Othello ile Venedik Taciri'ni seyrettikten onra Rossi ve arkadaşlarını kutluyor. Sultan'a la onu birçok defalar ovdükten sotıra, bir gun 'anına gelip şunları söylüyor: "Imparatorun, larem'inin ve saray ilişginlerinin öniınde goserim vermek iızere saraya gelmek ister misiliz? Sultan'a birkaç defa si/.i anlattım, sizi görncji, seyretmeyi çok istiyor. lmparator şimiiye kadar ne bir trajedi nc de bir dram saıatçısı gördıi. Şu Fransızların soytarılıktan !>aşka gotıterim vcrdikleri yok! Sııltanıını/ ise, nınlardan usandı artık. Daha geçenlerde C'o.(uelin, Sultan'ın onunde pek tatsu bir gulduru oynadı. Ek olarak iki de monolog okudu. Sultan'ın istegi, Sarah Bernhardt'ı görmekti, ancak bu sanatçı oylesine aşırı isteklerde bulundıı ki, padişahımı/ bezerek onu gormekten vazgeçti. Oysa ileri surduğu koşullarda diretmeseydi, sultanımı/. onun istcdiğinden daha çoğunu verirdi. Fakat pazarlığa girişmek, sullanın onuruna dokundu. loplulugunuzla birlikte Saray'da gösterim vermek için ne istersiniz?" llyas Bey'in böyle açık yılreklilikle Sarah Bernhardt olayını anlatışını övgu ve ilgiyle dinleyen Rossi şöyle cevap veriyor: "Bu anlattıklarınızdan sonra hiçbir şey istemiyorum. tstcğim yalnı/.ca Sultan'ın bniinde bir gösterim sunabilmek onuruna erişmektir. Fakat şurasıııa inanınız ki anlattıklarınızı duymamış bile olsaydıın, cevabım gene boyle olurdu. Bir sanatçıyla pa/arliRa Kİrişilmeı. Fakat degil mi ki Vııce Sultan doğrudan doğruya bana başvurdu, tekrarlıyorum: Sarayda vereceğim gösterim için hiçbir şey istemiyorıım!.." Bu cevaba llyas Bey gulümsüyor, Rossi'nin elini sıkıyor ve Saray'daki temsilin hazırlıkları konuşuluyor. Othello'nun yalnızca birınci, üçuncü ve beşinci perdeleıi oynanacaktır. Rossi, Yıldız Sarayı Tiyatrosu'nu uzun uzun anlatıyor; anlatuklan arasında, salonun kaç kişi alabileceği üzerine verdiği bilgiye inanmak pek doğru olur mu, bilinmez... Çünkü Rossi'nin anlattığı salon, aşağı yukarı 16 metreye 10 metre boyutunda uzunlamasına bir salondur. Salonu iki metreden biraz yüksek on sütun süslemektedir. Bu sülunlar sahnenin iki ucundan gelerek salonun ortasında birleşen üst kata desteklik etmektedir. Balkon biçimindeki ust katta, salonun tavanını destekleyen birçok sutun vardır. Bu sutunlar balkonu localara ayırmaktadır. Haretn kadınları için yapılmış bu localar, içindekilerin, gözükmeksizin dışarıyı görebilmeleri için yaldızlı kafeslerle kaplıdır. Yine yaldızlı kafeslerle çevrili ortadaki localar Sultan, karısı ve Sultan ailesinden prenslere aittir. Yunan üslubunu andıran bu yapı, çok sayıda yağlıboya tabloların, yaldızlı süs ve kabartmaların bulunmasından epey bozulmuştur. Gene de genel görünüşu iyidir, göze uyumIu gelmektedir. Salon 700800 kişiliktir. Fakat kimsenin Sultana sırtı dönük oturmasına izin verilmediğinden, hep boştur; paşalar, subaylar, saray ilişginleri hep birlikte balkonda toplu Yıldız Tıyatrosu'ndan once, Abdülmecıt'ın Dolmabahçe Sarayı'na bağlı Dolmabahçe Tiyatrosu (Dolmabahçe Valde Camıı karşısında), 300 kışılıkti (Ressanıı bılınmeyen bu yağlıboya tual, Istanbul Resım ve Heykel Muzesı'ndedır) II Abdulhamit, unlu Fransız tiyatro oyuncusu Sarah Bernhardt'ın taleplerını "aşırı' bulmuştu Yıldız Saray Tiyatrosu'nda Abdurrezzak Efendı'nin on uç yıl hızmet verdiği soylenır oturmak zorundadırlar. Hıçbırı kendılcrine gösterilen yerden bir adım ile atamazlar. Pek zarif bir avizeden salonun ortasına duşen ışık bu gösterişli salonu bir kat daha canlandırmaktadır. Yıldız Sarayı Tıyatrosu üzerine, başka yabancı tanıklar da aydınlatıcı bilgi vermektedırler. Richard Dtrtvey adında bir fngiliz şu bilgıyi veriyor: Bahçede bir tıyatro bulunuyordu, genişçe bir sahnesi ve kırmızı ve altın yaldız süslü bir salonu vardı. Anna Bowman Dodd adında bir lngiliz hanını da tiyatro ve seyrettrği gösterim üzerine geniş bilgi veriyor. Onun tanıklığına göre, Padişah'ın locası genişçe bir yerdir, kadife kaplı korkuluk bıitün tiyatro boyunca uzanır, üçte ikisi parter ve sahnedir; sağda, padişahın locasıyla aynı dü/.eyde bir açık balkon vardır. Bu balkonla Sultan locası arasında kafesli bir yer vardır. Padişah sol duvarda oturur, böylece yuzu hem locadakılere hem de kendi saray ilişginlerine dönük olur. Anlatılan gösterimde, locanın ortasında sultanın Amerikalı konukları oturuyordu. Amerikan sefiresi ile padişah arasında bir ufak masa vardı, üzerinde sigara, dürbun gibi şeyler duruyordu. Gösterime sultanın marşı ve Amerikan marşlarıyla başlanıldığını belirttikten sonra tanık uzun uzun akrobatları, canbazları, pehlıvanları anlatıyoı... Yıldız Saray tiyatrosu için oldukça değerli bilgiler veıen bir yazı, Almanya'da yayımlanan "Tagliche Rundschau" adlı gazetenin 23 Mayıs 1909 gunlu sayısında yayımlanmıştır. "Bir Sultan'ın Saray Tiyatrosu" başlığını taşıyan bu yazıdaki bilgiler, Torino'da yayımlanan Stampa gazetesinde, Virgino Gayda imzalı bir ya/ıdan aktarılmıştır. tşte, buradakı bilgileri özetle aşağıda veriyoruz: ... Bu oyuncu ve şarkıcılar üçuncü sınıf sahne sanatçılarıydı. Bunlar on beş yıl önce Arturo Stravolo ile birlikte çalışan bir opercı takımı ile Napoli'den İstanbul'a gelmişler, kuçük bir tiyatroda gosterimler vermeye başlamışlar. Geleneğe göre, her yabancı topluluğu Yıldız'da iki gösterim verdiği için Stravolo da çağrılmış, Stravolo, Padışah'ı oyle güldurmuş ki artık Yıldız'dan ayrılmaz olmuş. Abdülhamit, Stravolo'yu, (Yeni Saray Tiyatrosu Direktöru'nu) bir tiyatro takımı kurmakla görevlendirmiş. Erkek oyuncular kolaylıkla bulunmuş, ancak Padişah evli ve erdemli kadınları ıste diği için, kadın oyuncu bulmak guç olmuş, sayı gore, Abdulhamit bunlar ıçinde en çok Rıgoolmayınca eksık kadın rollerine de erkekler çı letto'yu severmiş. Gerek Saray Tiyatrosu'na bağlı olarak çalıkarmış. Oyuncuların tümu muhafız alayındandı ve uniforma giyerlerdi. Korist assubay, ko şan, gerek dışardan gelıp de Saray Tiyatıorobaşı çavuş, baş yü/başı olup daha da yuk su'nda gosterimler veren yabancıların yanı sıselebilirlerdi. Ceketleri donuk sarı, mav ; pan ra Türk sahne sanatçıları da bulunuyordu. Abtolonları vardı, kılıçları pek suslüydu. Suflö dulhamit, babası Abdulmecit gibi, Muzikayı rün bile kılıcı vardı. Aylıklarından başka bir Hümayun'daki sanatçıları ayrıca tiyatro oyunöğün ekmek, et, şarap, pırinç vb. verilir, bu rüt cusu olarak kullanıyordu. Bunların başında belerine göre artardı. Meşrutiyet'le Kamil Pa Türk Tiyatrosu'nun en yaratıcı, en önemli kişa sanatçıları savmak istedi, fakat 31 martta şiliği Naşit gelir. Naşit saray orkestrasından Abdulhamit kimseye sormadan gizlice sanat yetişmişti. Önce ufleme, yaylı çalgılar ve piyaçılarına rutbe ve aylıklarını geri verdı. Stravo no oğrendikten sonra asıl tutkusu olan tiyatlo'nun topluluğu her şeyi oynuyordu. Halk roya yönelmişti. Yıldız Sarayı Tiyatrosu'nda da oyunlarından, güldürmeeelerden tutuıı, ope kuçuk rollere çıkmıştır. Bir başkası, besteci ret ve büyük operaya kadar her şeyi... Bunlar Mehmet Zati Arca'dır. dan başka canbaz, soytarı ve hokkabazları da Bunların yanı sıra, dışarıdan önemli tiyatbuluvoruz. ro adamları, Sultan'ın buyruğu üzerine Saray'a alınıyordu. Bu sanatçıların en önemlisi, OsKimı kez Abdulhamit, Stravolo'ya gazetede manlı Tiyatrosu'nun kurucusu Gullu Agopokuduğu tuhaf bir olayı anlatır, sahneye kotu (Saray'a alındıkıan sonra Muslüman olmuş, nulmasını isterdi. Stravolo da konuyu işler, "Yakup" adını almıştı). Gullü Agop'un Saray sahneye koyardı. Provalar, ınuhafı/lar kışlaTiyatrosu'na alınışı, 25 Kkim 1882 gunü olmuş sında yapılırdı. Orda da bir sahne vardı, her ve burada kimıne göre on yıl, kimine göre ise gün butun makineler denenirdi, çunkü göstedört buçuk yıl kalmışiır. Dışardan Saray Tirim sırasında en ufak bir aksaklık Padişah'ı yatrosu'na alınan bir başka önemli tiyatro adakıışkulandırırdı. Gece saraya girerken, oyunmı, "Abdi" dıye bılıncn Abdürrez/ak Kfendicuların el çantaları aranırdı. dir. Türk Coquelin'ı adı da verılen AbdurrezTiyatro elekırik ışığı ile aydınlanırdı, elek zak Efendi'nin dışında Saray'd alınan bir baştrik o sıralarda yalnız Yıldı/'da vardı. Padişah, ka oneınli kişi de, ya/ar Ahmet Mithal Efen"dinamo" sö/cuğu "dinamit" ileçağnşım yap di'ydi. Ahmet Mithat Efendi, oyun >a<:arlığıtığı için, elektriği yasak etmişti. Tiyatro oyun nın dışında da tiyatro ile yakmdan ilgılıydi. cular üzerinde bomboş, sessiz bir izlenim bı1884 yılında iki tiyatroda onun iki eseri birrakırdı. Yazın saray önünde bir sahne kurulur den oynuyordu: Bunlardan biri "Çengi", ötedu Abdulhamit gösterimi pencereden seyre ki "Çerkez özdenleri" idi. derdı. Oyuncular oyundan sonra hemen SaYıldız Saray Tiyatrosu sonra ne oldu? 11. ray'dan gitmek zorundaydılar, giysılerini ora Meşrutiyet'in ilanından sonra Muzika'yı Hüda bırakılırlar onlar gittikten sonra bu giysi mayun görevini surdurmekle birlikte, Saıayler iyice aranırdı. la ilışkisi kalmamıştı. Saray bir sure halka açıldı, lek tük gosterimler burada verildı. O dönemin Burhanettin Bey Topluluğu bunlar arasında idi. Çeşitli kururnlar yararına birtakım Sarayda oynanan operalara birtakım adlar gosterimler de verilmış, sonra da tiyatroda her takılmıştı. Abdulhamit'in kızı Ayşe Osmanoğ şey durmuştu. Bu tiyatronun yeniden onarılıp lu anılarında bunları şöyle belirtiyor: La Tra tiyatro olarak kullanıma açılması tarihi bir viata'ya 'Madam Kamelya', II Travatore'yc 'Ue olaydır. Yıldız Saray Tiyatrosu aslında, bir "timirci operası', II Barbiere di Siviglia'ya 'Ber yatro müzesi"dir. Son yuzyılda, pek çok tiyatber operası', l!n Ballo in Maschera'ya 'Mas romuzu çeşitli nedenlerle yıtirdiğirniz duşünülürse, Yıldız Tiyatrosu'nun yeniden hizmete gikeli opera', Fra Diavolo'ya 'Haydut operası', La Figlia del Reggiınento'ya 'Asker kız operası', rişi heyecan vericı bir olaydır. Umarız, böyle La Belle H^lene'e 'Çoban operası', Rigoletto yaklaşımlarla, tarihi değeri olan başka tiyatrolar da kurtarılır. • ya 'Kral Kız operası' adları takılmıştı. Kızına Her operaya bir ad 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle