03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Yanmburgaz Mağarası ve Çayönü kazılarının getirdikleri Milyon yıl öncesine merhaba! İnsanlık tarihinin aşamalarını gün ışığına çıkarmak üzere, dünya çapında yürütülen arkeolojik çalışmalarda, Anadolu toprağı, araştırmaların belki küçük, ama en önemli bölümlerinden birini oluşturuyor. 9. Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu da bu gerçeği ortaya koydu. Yükse/ Dede urdumu/da yaklaşık yüz yıla yakın bir süredir surdılrulen ve 1920'lerden sonra da Türkiye Cumhuriyeti tarafından çağdaş bir bitim dalı olarak kabul edilip desteklenen arkeolojik araştırmalar sonucu, Anadolu'nun, coğrafi konumu bakımından, insanın ilk ortaya çıkışından günümüze değin geçirdiği evrimsel ve kültürel gelişiminde ne kadar önemli bir yer aldığı anla şılmış ve Türkiye'de yapılan arkeolojik araş tırmailar, bütün dünya tarafından yakından 1/ lenip desteklenmeye başlanmıştır. Bunun so nucu olarak da, her yıl, Anadolu'da yapılan arkeolojik araştırmaları çözümleyip kısa bir sürede dünya insanlık tarihindeki yerine oturtmak gereği ile belirli tarihlerde bilim adamlarını bir araya toplayıp genel bir değerlendirnıe yapmak anıacıyla, Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu düzenlenmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen Kazı Araştırma ve Arkeometri Sempozyumlarının dokuzuncusu, geçen günlerde, 610 nisan tarihleri arasında Ankara'da yapıldı. İlk defa 1979 yılında başlanan ve her yıl tekrarlanan Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu, Türkiye'de arkeolojik kazı ve araştırma yapan yerli yabancı bilim adamlarını bir araya toplayıp, bir yıl boyunca yapılan çalışmalarda, insanoğlunun Anadolu'daki evrimsel ve kültürel gelişimine ne ölçüde ışık tutulduğunu açıklamak ve araştırmak amacını taşıyor. lnsanoğlunu günümüz uygarlık seviyesine hazırlayan şartları ve geçirdiği aşamaları araştıran aıkeoloji bilimine, son zamanlarda birçok pozitif bilim dalı yardımcı olmaktadır. Bu yüzden, Anadolu'da yapılan araştırmalar özellikle jeologlar, paleantropologlar ve arkeometri uzmanları ıle bırlıkte yürütülmektedir. 1980'li yıllardan sonra sempozyum programına dahil edilen arkeometri çalışmalan ile kazılarda elde edilen her türlü buluntunun kimyasal yapısımn analizi ve bu sonuçların arkeolojik verilerle desteklenip, daha sağlıklı bulgulara gidilmesi planlanmaktadır... Taş aletler, seramik, mimari ve metal buluntular üzerinde yoğunlaşan bu çahşmalann önemli bir bölümünü, kazılarda çıkan kemik buluntulardan ve bu buluntuların insanlara ait olanlarmdan kan gruplarının tespiti, kemiklerin prqtein yapılarının incelenmesi ve dişler üzerirideki değişimlerin saptanmasıyla, insanın ne tür doğal ve kültürel sebeplerle değişikliğe uğradığı araştırılmaktadır. Bunun yanı sıra, arkeometri çalışmalan, bu insanlann ne tür besinlerle beslendiği, toplumlararası akrabalık ilişkileri ve tarihlendirmeler yapmayı da sağlayarak arkeoloji bilimine katkıda bulunmaktadır. Gcçen yıllarda ülkemizde uygulanan yeni bir sistem sayesinde, tarih öncesi devirlerde kullanılan taş aletler Uzerindeki kan izlerinin saptanması ile, bu aletlerin ne tür bir işleve sahip olduğunu anlamak mümkün olmaktadır. Anadolu'da yıllardır süren arkeolojik araştırmanın sonuçları ve yapılan bu araştırmalardan elde edilen bilgiler bize, insanoğlunun, milyonîarca yıl boyunca doğal zoılamalar nedeniyle evrimsel ve kültürel değişime uğrayıp göç ederken Afrika, Avrupa ve Asya arasında doğal bir köprü görevini gören Anadolu'da sıkça konakladığını göstermiştir. 1986 yılında Bursa, Mustafakemalpaşa il Y çesine bağlı, Paşalar Köyü'ndc, bir fosil vatağında kazı çalışmalannı sürdüren Ankara Universitesi Paleantropoloji Ana Bilim Dalı ' öğretim üyelerinden Berna Alpagut'un yaptığı araştırmalarda, primat'lar (iki ayak üzerinde yürüyebilen canlılar) familyasına ait, günümüzden 14 milyon yıl önceye tarihlendirilen "fosil kalıntılar" bulunmuştur. Yine İstanbul yakınındaki Yanmburgaz Mağarası'nda, tstanbul Universitesi Prehistorya Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Mehmel Özdoğan başkanlığında yürutulen ka/ılarda, en ait tabakalarda, Anadolu'daki insana ait "en eski taş aletler" ele geçirilmiştir. Daha sonra, diğer bilim adamları ve araştırmacılar tarafından yapılan incelemeler bu aletlerin günümüzden bir milyon yıldan daha eskiye ait olabileceğini ortaya koymuştur. Dunyada insanoğluna ait en eski kültürel kalıntılar, Afrika'da Olduvan Vadisi'nde yapılan araştırmalarda ele geçer. Yanmburgaz Mağarası'nda, bundan sonraki yıllarda yapılacak araştırmaların desteği ile bu aletlerin ve aletleri yapan insanların Afrika'dakilerden daha eski yıllara tarihlendirilebileceği varsayılmaktadır. Ankara Universitesi Prehistorya Ana Bilim Dalı öğretim Uyesi Işıl Yalçınkaya başkanlığında yürütülen Antalya ili sınırları içindeki Karain Mağarası'ndakı kazılarda da günümüzden 30 bin yıl öncesi ve sonrasına tarihlendirilen insana ait kültürel ve biyolojik buluntulara rastlanılmaktadır. Yapılan bu aratırmalar, Anadolu'daki tarih öncesine ait en eski kültürleri kapsamaktadır. Bunların yanı sıra, Mezopotamya kultürlerine paralel olarak sürdürülen kazı ve araştırmalar, şehirciliğin çekirdeğini oluşturacak olan ve M.ö. 7. binde ilk defa Mezopotamya'da görülen ilk üretimciliğe ve yerleşik hayata geçiş döneminin ortaya çıkarılması çalışmalarıdır. ön hazırlığı 196O'lı yıllarda Prof. Halet Çambel tarafından başlatılan ve son yıllarda Dr. Mehmet özdoğan'ın sürdürdüğü Diyarbakır ili sınırları içindeki Çayönü Kazısı bunun en somut örneğidir. Çayönü'ndeki araştırmalar sonucunda elde edilen bilgiler, ilk köy toplumunun ön hazırlıklarının Anadolu'da başladığını göstermektedir. Diğer taraftan ön Asya'da M.ö. 4500 yıllarında kullanıhp yaygınlaşmaya başlanan madenciliğin (bakır işçiliğinin) ön hazırlığının çok daha öncclerde, Anadolu'da başladığını yine Çayönü kazılanndan elde edilen maden buluntuları sayesinde anlamaktayız. İnsanlık tarihinin aşamalarını gün ışığına çıkarmak ve ortak bir platform üzeıine yerleştirmek amacıyla yapılan arkeolojik kazı ve araştırmaların belki çok küçük, fakat önemli bir parçasının üzerinde bulunduğu Anadolu'da, insanoğlunun yaklaşık 1 milyon yıl öncesinden günümüze kadar iskân gördüğü, söz konusu bu son arkeolojik kazı ve araştırmalar sonucu anlasılmıştır. Yapılan son kazı ve araştırmaların ışığında, Anadolu'da insanoğlunun, yaklaşık 1 milyon yıldır sürdürdüğü avcılık ve toplayıcılığa bağlı yaşam biçiminden ekolojik ve coğrafi şartlar sonucu ayrılarak, yaklaşık 9. binlerde ilk üretimcilik ve yerleşik hayata (ön neolitik devir) geçtiği anlaşılır. Böylece, yaklaşık 10 bin yılı kapsayan bir sürede, insanlığın evrimsel ve kültürel gelişim halkalarının eksik parçaları yerlerine oturtulabilecektir. Cl Yarımburgaz Mağarası'ndakı (Istanbul) kazı çalışmalarının mağara girişınden görünüşü. Fotoğrafler AHMET BORATAV Bir milyon yıl öncesine ait bir alet: Yanmburgaz Mağarası'nın en ait tabaka Kazılarında bulundu. istanbul yakınlarındaki Yanmburgaz Mağarası nda bulunan, Traklara ait duvar resmi. Yarırrıuijrgaz Mağarası'nda bulunan ve yaklaşık 100 bin yıl öncesine ait bir majjara ayısının çene kemigl 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle