Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Belki biraz abartılı ama gizem dolu bir güzellik: Rita Hayvvorth'a ne kadar benziyor değil mi!.. "Doflu"nun güzellik anlayışına uygun yuz hatları. Sessiz güzellerin özlemi akışları bir noktada toplanmış; yarı açık, boş ve donuk gözler. Hareketsiz, cansız, gülümseyen, kibirli dudaklar. Geniş camların ardından bakan mankenlerin o gizemli çekiciliğinde saklı sonsuz yalnızlık. lnsanlann defalarca giydirdiği, soyduğu bedenlerin soğukluğu, gözler ve dudaklardaki çekicilikle eriyip gidiyor. Yüzlerdeki anlamlı kıvrımlar sanki bazı mesajlar veriyor. Gözlerde, gelip geçenin saygı ve hayranhkla baktığı bir heykel olmanın özlemi: Geniş ve güzel bir meydandaki "ünlü bir heykel"... ŞUphesiz, "insan gibi" nefes alıp dünyayı dolaşmak, doğanın eşsiz güzelliğini tatmak isteyenleri de çok... Geniş ve güzel bir meydanda "ünlü bir heykel" olmak ya da "insan gibi" nefes alıp dünyayı dolaşmak istiyorlar. "Manken" kelîmesinin ortaya çıkışı 16. yüzyıla rasthyor. O devirde Avrupa sosvetesinin güzel elbiseler ve mücevherlerle c onatıp evlerinde sergiledikleri tahtadan korkuluklara Felemenkçede, "küçük adam" anlamına gelen "Manneken" deniyordu. Ancak, manken ile insanın tanışmaları 14. yüzyılda oldu. Ressamlar, insanı ve onun silah, çamaşır, şapka gibi aksesuarlarını çizerken gerçek ölçülere uyabilmek ıçin, insan boyutlarında tahtalar yaptırmışlardı. Mankenlerin giyim dünyasına geçişleri ise kilise aracılığıyla gerçekleşti. Ayinler sırasında kilise içindeki heykellere işlemeli elbiseler giydirilmesi, terzilerin dikkatini çekmişti. Terziler müşterilerini devamlı provalara çağırmayı önlemek için, söğüt ağacından ve kumaştan yapılan mankenleri moda atölyelerinde misafir ettiler. Mankenler sonraları evlere de girerek askıların ağırlıklarını çekemedikleri zengin kadın elbiselerini taşımaya başladılar. Uzun süre boyutlan dışında insanlara pek benzemeyen mankenler üretildi. 1800'lerin sonuna doğru, Belçikalı genç heykeltıraş Fred Stockman her türlü insan hareketini yapabilen "oynak mankenler" geliştirdi. Mallarını satmak için çeşitli çözümler arayan Ureticiler mahkenleri evlerden kurtarıp büyük mağaza vitrinlerine getirdiler. Manken, tüketiciyi inandırmaya çalışan ilk eleman olarak satış zincirindeki yerini aldı. Plastiğin egemenliği başlamadan önce laboratuvar ve fabrikalarda insana en yakın manken tipini Uretebilmek için tahta, karton, porselen, balmumu, selülozdan yararlanıldı. Moda dünyası sürekli değişirken, mankenler de her devrin yaşayışını, zevklerini yansıtan birer tarihsel eşya olarak insana hizmete devam ediyorlar. Aralarında Hollyvvoodlu yıldızlardan esinlenerek yapılmış olanları yüksek Tıyatlarla alıcı buluyorlar. Artık mankenler de değişime uğruyor. Gelir düzeyi arttıkça, daha fazla insanın modayı izlemesi sonucu, bedenin ideal ölçüleri bırakılıp her bedende manken yapılıyor. Gözbebeklerinde hiçbir ışık izi olmayan sessiz güzeller belki de yakın bir gelecekte, hareket kazanıp birer robot gibi hizmet etmeyi bekliyorlar. D Cumhur Canbazoğlu B Heykellere uzgü bir güzellik. "Dogu"nun çekiciliği revaçta. Kuzey Avrupa hatlarını taşıyan bir Danımarka mankenı Laboratuvar işi bir yumuşaklık.