Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
sının de değılmış. Eskı antrenörlerden Sabri Kiraz'a aitmiş. ötekı politika soktu ya, bu da futbol propagandası yapmaya kararlı anlaşı lan. Sarkıs Bey, göbek taşına da bır davul kondurmuş, yanına çengi eteği misalı bantlar sarkıtmış. llla hamamda alem var dıye bastıracaklar... Benimle düello edercesine uğraşan bu iki karındaşımın tersine, "Mehmet GUIeryüz" namındaki nakkaş, resimlerini sessiz sedasız duvarlara ilıştirmiş. Sağolsun. Zaten bir yerlerde, "Hamam mimari olarak mukemmel," demiş. Hoşuma gıtti, kadr bilen ınsanlann hâlâ var olduğunu bilmek bana ümut veriyor. Ol hikâye bu kadar. Tarafım diye, hamamımda edilenler hakkında yazmayı duşünmuyordum aslında. Ama sergı çıkışındaki ziyaretçi defterine bakınca, torunlarımın da benle aynı fikirde olduklarını gordum. Hamamm temeline ilk harcı koyan kışi olarak afakanlar basan ruhu melalımı arzetmek ıstedım. Affola... D Yaptı binalar bu kente Sinan Bellı ki yaklaşmış vaktı tufan Meydana dıktığım koca Hamam Beni şaşkın etmeye berdevam. Ayasotya Hamamı'nda Bedrı Baykam'ın yapıtları Solda 'Eforı Burası benım hamamım Ingres (Sunta uzerıne karışık gereç ve ayna1987) Safiaa MeianKoiı Burası oenım hamamım, Geröme (Sunta uzerıne karışık gereç ve ayna1987) (Fotofiraf ERDAL YAZICI) Dlduk. O ne? Gördüğüm tablo, akhmı tepetne tos attırdı. Ortaya şeffaf bir oda yerleştirmişler. Ustünde de "Referandum Kutusu" yazıyor. Millet sıraya girmiş, biri girıyor, biri çıkıyor. Neymiş? Oy kullanıyorlarmış... Bak bak, hamama politika sokmak diye buna denir iştel tçerde kağıtlar var. Üstünde "Maymunlann resim yapmaya hakkı var mı, yok mu" diye yazıyor! Hadi politikayı soktun, bari maymunu sokmasaydın be kardeşim... Bu kimin aklıdır deyü sordum, ortalarda şapadak şupadak dolaşan bir delikanlıyı gösterdiler. "Bedri Baykam" adındaki bu genç irisi hamamı adeta işgal etmiş. Bir kere ılıklıkta kurna başını cıbıl karı resimleriyle doldurmuş. Oğlum evladım Bedriciğim, bari kadınlar tarafına yapsaydın bu tasvirleri... Düşünmez misin, millet hamamlık olur diye? Kurnanın içinde çocuk ölüleri yüzüyor! Bu arada duvardan sallanan ipleri kulağına takıyorsun, keyif kekâ! Kadri Şencalar'dan oyun havaları: "indlm havuz başına." Sergi değil, hamam âlemı.. Niyetin başka ise, ben sana uygun hamam adresleri veririm evlâdım. Burası Saray'ın tam karşısında, ayıp kaçıyor... Hele hele o günah odası! lçerde muzırattan ne ararsan var. Bedri Bey oğlum sağolsun, duvara koca bir tasvirini yapıştırmış, etrafına da önünden geçen hatunları sıralamıs. Altına nispet olsun deyü, "Bir haremim olsun isterdim," diye yazmış. Basına Hazreti lsa halesi gibi sıralanmış hatun kişileri saydım, on sekiz! Şeriat bile dörtten fazlasına izin vermiyor. Sus! Otur oturduğun yerde, belânı arama! Bu Bedri kardeşimizin yaptıklarına eyvallahım yok. Hele o Kubilay odasına ne demeli? lçerde kafası kesik, kanlar ıçınde bir asker yerde yatıyor. Millet şöyle bir bakıyor, midesi kalkıp hamamdan dışarı kaçıyor. Bu da protesto ediyor bir şeyleri, belli. Ama bence Patronalı Halil'i filan işleseydı sanatsal obje olarak, hamama daha yakışırdı. Benim hamam olmuş "bir türlü", anlayacağınız. Bedri Bey'in biber ve salatalıklarının yanında, Sarkis Bey kardeşimizin lahanaları biraz daha lezzetliydi. Yalnız, kapıdan girince karşıma çıkan o önünde dümbelek, cebinde tokmak sokulu paltoyu niye ortalığa asmış anlayamadım. Vestiyer çok mu doluydu yine? Sonra öğrendim ki, zaten palto kendi Mimar Sinan'ın 400 yıllık yapıtı Ayasofya Hamamı'nın değişen kaderi Anna Turay oksolan'lıktan Hiirrem Sultan'hğa, papaz kızıyken padişah odahğına geçmek oldukça kolay oldu Kanuni'nin ünlü hasekisi için. Osmanlı Sarayı'nda kadınlar saltanatını kuran Hürrem Sultan, tarihe yalnızca entrikalarıyla değil, yaptırdığı camiler, medreseler, hastane, çeşme ve hamamlar ile de geçecekti. Evliya Çelebi'nin "tslanbul'un en biiyuk ve en güzel hamamı" olarak nitelendirdiği, "Şeyhlere raahsııstur," dediği Ayasofya Hamamı'nı da Mimar Sinan'a yaptıran odur. Batı'da, Ortaçağ hekimliğı suyu hastalık sebebi sayar, Unlü heykeltıraş Michelangelo'ya babası bir mektubunda, "Yıkanmakian sakın. Her türlü hastalık sudan gelir bilirsin. Gerekirse hamam tut, kirlerini kazıt, ama sakın yıkanma" derken, eski lstanbul, renkli hamam âlemleriyle tanınıyordu. Koca Sinan'ın Ayasofya Hamamı da kubbelerindeki küçük cam fanuslardan süzülup gelen güneş ışınlarının, tertemiz, sabun kokulu, beyaz buharlarla buluştuğu, soğuk mermer duvarlarında sıcak, neşeli kahkahaların yankılandığı İstanbul'un yüzlerce hamamından birisidir. Soğukluğunda soyunulur, ıhkhğında ısıruhr, sıcaklığında ise sekizgen göbek taşının üzerine uzanılıp hülyalara dalınır. Ayasofya Meydanı'nı süsleyen at kestanelerinin ardında, zarif revak sütunları, irili ufaklı kubbeleri ile yükselen bu güzelim hamam, Saray'a yakınlığı dolayısıyla seçkin bır kitle tarafından sahiplenilir önceleri. İstanbul'un en belli başlı mesire yerlerinden biri olan Ayasofya Meydanı yavaş yavaş o eski neşesini, canlılığını yitirince de Sinan'ın 400 yıllık hamamı kaderine terk edilir. Uzun yıllar kapalı kalır, önce benzin deposu, sonra da Milli Eğitim Basımevi'nin kâğıt ve kitap deposu olarak kullanıhr. Hamamın hem erkekler, R hem de kadınlar kısmı girenlerın yüreğini sızlatır uzunca bir süre. Peştemallarına sannmış derin derin uyuyan. hulyalar kurarak tütün içen, ılık şilteler üzerine rehavetle uzanıp dolmalar yiyen, ellerinde zilleri çengilerle gezinen hamamın asıl sahipleri gitmiş, onların yerine kâğıt balyaları gelmiştir. Kubbelerden yağmur suları sızar, revak sütunlar Uzerlerindeki karalamalardan görünmez olur, kurnalar kırılır, musluklar sökülür, hamamın her yanı darmadağın edilir. Resat Ekrem Koçu 1947 yılında "lstanbul Ansiklopedisi" için şu satırları kaleme alır: "Ayasofya Hamamı, buyuk şehri tezyin eden Istanburumuzun uzerinde milli imar damgalarımı/dan biri olan eşsiz kıymette bir yapıdır ki yalnız hamam olarak kullanılabilir. Acilen restore edilerek klasik Tiirk hamamı olarak açılması, bir milli şeref ve haysiyet meselesidir. İstanbul'un be; yüzuncii fetih yılı hazırlıklarının başında gelen işlerden biri d« bu hamamın ihyasıdır." Ayasofya Hamamı'nın restorasyonu, fstanbul'un 500. Fetih Yıh'na değil, ama 1988 olarak belirlenen Mimar Sinan'ı Anma Yı • h'na yetiştı. Yaklaşık 200 milyon lira harcanarak Vakıflar Genel Mudürluğü tarafındarı restore edilen hamam, artık soluk alıyor. Sese, renge, ışığa olan hasretini gideriyor yıllar sonra. 1. Uluslararası Çağdaş Sanat Sergileri'ne mekân oldu çünkü. Sinan'ın uyumlu, dengelı, zarif mimarisi Bedri Baykam'ın, Mehmet Gıileryüz'un, Mehmet Gün, Sarkis, ömer llluç ve Şenol Yorozlu'nun, bütünleşen, katkıda bulunan yaklaşımlarıyla bir kat daha güzelleşiyor* D Mimar Sinan'ın Ayasotya Hamamı'nda, ressam Şenol Yorozlu'nun yapıtları da yer alıyor (Fotoflrat LALE FILOGLU) 13