Katalog

Hamam olmuş tamam Tarafım diye, hamamımda edilenler hakkında yazmayı düşünmüyordum aslında. Ama sergi çıkışındaki ziyaretçi defterine bakınca, torunlanmın da benle aynı fikirde olduklarını gördüm... ı Nakleden: Gökhan Akçura Hayr olmaz su gibi ey birader Temizlik insan içun bir cevher Dlkmell her Müslüman bir hamam Böyle olur sevablar hep'tamam er hafta yaptığım gibi, yola ravan olup, elcağızımla diktiğim Ayasofya hamamının önüne gelditn. Niyetiın şöyle iyi bir keselenip, temizlenmek. Baktım, kapıda ikı âdem oturmuş bilet keser. Dedim ki, hele dadaşlar bu yeni âdet midir? önce yıkanıp, sonra bahsiş vermez miydik? Eski hamama yeni icat mıdır? Babayiğit duruşlu, mihriban bakışlı olanı, "Beyamca, burası sergi yeri; bilet almadan girilmez," demez mi? Beni tanımıyor beîlı. Güzelim lstanbul'a, dagdan bayırdan kimi toplarlarsa getiriyorlar. lşte neticesı. Niyetim bir an evvel yıkanmak olduğundan, ses etmeyip, keseye el attım. Sert bakışlı, dada^ kılıklı olan, "Arka kapıya gideceksin. Ordan başlayacaksın gezmeye. Buraya sonra geleceksin," diye azarlamaya başladı. Cinim attı. "Sen arka tarafın kadınlar hamamı oldugunu bilmez misin bre zındık" diye bağırıvermişim. Şaşkın divane, melul melul bakıp yanındakine, "Aferin, moruk tarih gibi adam. Sergi yerinin eskiden hamam oldugunu biliyor" deyip beni tebrik etti. Heyheyferimin gelmek üzere olduğunu fark edince, koşar adım arka tarafa doğru uzaklaştım. Maksadıın aklı yerinde birini bulup derdimi anlatmak. Arka tarafa gelince, gözlerim şaşkınlıktan yerinden oynadı. Hamamın kadınlar kısmına erkekkadın bir arada giriyorlardı! Acaba sabah uyanmadım da halen rüya mı görmekteyim diye duşUnup kolumu çimdiklemeye çalışırken, kulak zarımın patlamasıyla uyanık olduğumu anladım. Bu kapıda da öndekinin ikiz kardeşleri gibi oturan yol kesicilerden biri yanımda dikilip, "Bilet al amca, bilet!" diye ünlüyordu. Maraza çıkmasın deyü, keseme davrandım, tezgâhın üstüne bir altın atıp yürüdüm. Arkamdan biri, "Amca bu tedavulden kalkmıstır," diye bağırırken, öteki "Sus ulan aptal, geri zekâlı mısın?" diye onu susturmaya çalışıyordu. Hamam olmuş baştan başa sergi Seyr eyleyen eder malum yergi Kim düşündüyse elln öpmeli Hatta eteğine yuz sürmeli Içeri girip, kalabahğa gözüm alışınca o garip ışıldaklı cismi farkettim. Çınden mi maçinden mi koca bir kagıt fener getirmişler. AJtında "Mehmet Giin" deyü bir imza var. Belli ki maksadu benimle aşık atmak. Behey gafil, bilmez misin ki Sinan dediğin kagıttan bir kaplan değildir. O koca yapılan fener misali dikmedik biz! önce kızdım, ama sonra bu Gün adlı çocuğa acımaya başladım. Kafayı fena takrruş. Baktım göbek taşmın UstUne bir ışıklı cam perde koymuş. tçinde Kız Kulesi Feneri bir dik durur. bir yatuk... Yalnız fenere Mimar Sinan, Ayasofya Hamamfndaki sergiyi gezseydi H BİLET TICKET Artık hamamdan başka her^eye benzeyen kadınlar kısmının duvarlarına çeşitli tasvirler yerleştirmışler. "Ömer Uluç" ve "Şenol Yorozlu" adlarındaki bu ustalara, hele erkekler tarafının halini gördükten sonra, bana olan saygılarından dolayı teşekkür etmek istiyonım. Bu fırçası güçlü ademlere de biri hatırlatmalı ki; değil, kağıda da takmış aklını. Hamamın dibindeki kagıtları sallandırıp duran da bu değil miymiş? Yazdıklarını okuyunca nedeninı anladım tabii. Meğer bu Mehmet Gun, bizim Hamamım hep böyle kalmaz sergi Ebussuud Efendi'nin torunuymuş. Dedesine bak torununu al. Ama aralarında kuşak far Bir gün dolar içeri kork çengi kı var elbette. Ebussuud'un ölüm fermanla Bus eder vücudlarını duman rına karşı bu delikanlı. Yani reddi miras edi Duman dedirir resmine aman yor. Idam cezalanna da karşı oldugunu yazmış. Hafiye başı görmeden ortadan kaldırsa Kadınlar kısmında seyir tamam olanda, geiyi olur. Sonunu beğenmiyorum. Hamamın risin geri erkekler tarafma sevk olunduk. Kaahı tuttu demesin sonra... pıdaki karındaşlara bileti gösterip içeri dahl