Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Güneşin çocuklarından gerilim toplumuna... Teknostres diye adlandırılan yeni bir gerilim hastalığı, sıradan Japon işçisinden, üst düzeydeki yöneticiye kadar, büyük bir kitle üzerinde yaygınlaşıyor... NECMİ ÇELİK lar öncesine dayanan Doğu kültürü ile teknolojinin ulaştığı düzeyin gerektirdiği kültür kaynaşmasını başaramamıştı. Kolay mıydı daktilonun tuşlarına vuramadan bilgisayara geçmek, kolay mıydı sayıları 40 bini aşan sanayi robotuyla her gün aynı montaj hattında, aynı fabrikada yan yana çalışmak... Japonya'da bir gerilim toplumu doğuyordu. Teknolojinin gerektirdiği kültürle uyuşamamanın, bütünleşememenin yarattığı ve teknostres diye adlandırılan yeni bir gerilim hastalığı, sıradan Japon işçisinden, üst düzeydeki yöneticiye kadar büyük bir kitle üzerinde yaygınlaşıyordu. Alkolizm, gerilimden çıkjşa bir çare görülüyordu. Ne var ki, teknostres hastalığı ışten kaybolmalar, dalgınlık, kendine güvensizlik gibi belirtilerle başlayıp çeşitli sinirsel ve ruhsal çöküntülere yol açıyor, sonunda intihara kadar varabiliyordu. Intiharlar da son yıl j larda hızlı bir artış göstermekteydi. Yapılan islatistiklere göre 35 ile 59 yaş arasındaki erkek nüfus arasında intiharlar 1975 yılında 4.429 iken, bu sayı 1984'te iki kattan daha fazla artarak 10.128'e çıkıyordu. Polis kayıtları işyerlerindeki sorunlar yüzünden ailesini ve şirke G üneşin çocuklannın ülkesi Japonya 20'nci yüzyılın bitimine çeyrekten az bir zaman kala yeni bir tarihsel dönüşümün eşiğinde. lkinci Dünya Savaşı'nın yıkıntılarının arasından bir güneş gibi doğan ve şimdi dunyanın en büyük ikinci ekonomik gücü haline gelen Japonya değişim sancılartnı ve sorunlarını yaşıyor. 1986'nın bahanndan yazına geçilmeye hazırlanıldığı şu sıralarda sokaktaki vatandaştan, en üst düzeydeki şirket yöneticisine, politikacısından, hükümet üyesine kadar toplumun tüm kesimlerinde ekonomik yapıyı köklü bir değişikliğe uğratmayı hedefleyen bu tarihsel dönüşümün doğuracağı olumlu ve olumsuz etkiler tartışılıyor. 1970 ile 1973 arasında yaşanan ilk petrol şokundan sonra ekonomik krizden çıkışın yolu olarak ihracatgüdümlü bir modeli benimseyen Japonya şimdi 21'inci yüzyıla doğru daha çok tüketen, daha çok ithal eden, daha çok harcayan, daha az tasarruf yapan bir yaşam biçiminın tohumlarını atıyor. Büyük ölçüde ABD'nin ve Batının diğer sanayileşmiş ülkelerinin baskısı altında Japonya şimdi geri adım atmaya, ülkedeki yaygın deyişiyle de "harakiri" yapmaya zorlanıyor. Hiroşima'ya, Nagazaki'ye attığı atom bombalarının külleri arasından çıkarak Japonya'nın Uzakdoğu'da büyük bir ekonomik güç haline gelmesinde önemlı rol üstlenen ABD bugün Japonya'nın ekonomideki hızlı gidişine set çekme gereksinimi duyuyor. 1955 yılından bu yana, diğer bir deyişle 31 yıldır hiç kesintiye uğramadan iktidarda bu lunan, ülkenin siyasal ve ekonomik kaderine hükmeden Liberal Demokrat Parti (LDP) ve onun lideri Başbakan Yasuhiro Nakasone Japonya'yı dünya kamuoyunun gündemine çıkaran, kendi deyimiyle "tarihsel döniişiime" damgasını vuruyor. 8 nisanda ulusal parlamento Diet'te yaptığı konuşmada Nakasone, "Ulusun yüzyıllardır süregelen yaşam biçiminde ve ekonominin idaresinde uygulanagelen geleneksel politikalarda degişiklik yapma zamanının geldigini" söylüyor ve şöyle ekliyordu: "Bu degişiklikler olmaksızın nc Japonya daha fazla kalkınabüir ne de milyarlarta dolara ulaşan Ücarel fazlamızla bizim dışımızdaki diinyayla uyum içinde yaşabiliriz." Bu dönüşümün uzun bir dönemde değil, alabildiğinc hızla gerçekleştirilmesi gerektiğini söyleyen Nakasone'nin de aslında iyi bildiği bir gerçek vardı: Japon toplumu özellikle 1980'den sonra hızlı teknolojik gelişmenin yarattığı olumsuzluklar içinde derin bir ruhsal çökuş tehlikesi içindeydi. Japonya'nın makinalaşan bir insan toplumuna dönüştüğü ileri sürülüyordu. Kımilcrine göre Japonya yuzyıl Japon sanatından bir örnek Kabuki Tiyatrosu Shogun'un adamları görüntüleri edebe aykırı bulunca, 1629'da kadın sanatçıların Kabuki oyunlarında yer almasını yasaklar. Böylece erkek oyunculara Kabuki tiyatrolarının yolu açılmış olur... Bugünün Japonya'sında yılda yaklaşık 2.5 milyon kişi bu oyunları izliyor. yatro'lar açıldı. Her iki tlyatroda yılda 10 İle 16 Kabuki sergilenir. Sıradan bir erkek oyuncunun Kabuki aktörü olması oldukça guç bir şey. Bu meslek kolu, Kabuki disiplinlerine adını veren bazı yuksek düzeydeki sanatçılar ve bunlann oiuşturdugu bir birilk tarafından kontrol edlllr. Kabuki sanatını denetleyen şimdi 12 birilk bulunuyor. Bunların ilki ta 1650'ye kadar uzanıyor. Her iki yılda bOyuk bir sınavdan geçtikten sonra mesleğe 10 yeni sanatçı seçillr. Yapılan istatistikler, Japonya'da bir yılda yaklaşık 2,5 milyon klşinin Kabuki oyunlannı Izlediğini gösterryor. BOyuk bir süsleme ve makyaj sanatını da içeren Kabuki'lerin en fanatik Izleyicilerl ortayaş kadın seyırciler. llgilller Kabuki'nin pop müzlge kaptırdığı izleyicileri yeniden kendine çekememesl hallnde, sanat kolunun büyük bir çoküş içine girecegini aoytuyorlar. GOnOmüzde Kabuki'nin en ünlü icracısı olarak Ennoauke (III) tanınıyor. Ennoauke 1964 bahannda Patfste RlmskyKorsakov'un "Le Cog d'Or" (Altın Horoz) operasını Kabuki stlliyle sahneye koyarak büyük alkış topladı. Le Monde gazetesi, Ennosuke'nln bu oyunla opera dOnyasına alışılmış biçimlerin ötesinde fantastik bir yorum getirdiğini yazdı. Ennosuke'ye göre dans, duyguların derinliginl kelimeleıie ifade etmekten daha güçlü bir konuşma tarzıdır. Ennosuke bu sanattaki duyarlığın ancak flziksel bir yakınlaşmayla kavranablleceglne inanıyor. Büyük usta Ennoatıke Kabuki'nin sahneye koyuş şekllnin, yönetiminin, duşüncesinin ve daha da önemlisi getirdigi yeni estetik anlayışının Shakespaere tiyatrosunun unsurtanna sahip olarak dunyanın dört bir koşeslne yayılacağı inancını taşıyor. D JL 3L vuramadan m olay mı §jr daktilonun #C tuşlarına K bilgisayara geçmek, 40 bini aşan sanayi robotuyla fabrikada yan yana çalışmak... abuki bugün Japon sanatının en bilinen ve en popüler türüdür. Kabuki 17. yüzyılda doğan ve 18. yılda olgunlaşan bir halk tıyatrosu, kurulu düzene karşı duygu ve öfkenın yansıtıldtğı bir oyundur. Kubukı şarkı, dans ve oyun kelımelerinın bırleşmesınden meydana gelıyor Kabukı'nin ılk icracıları çok ılgınçtır kı, sadece kadın oyunculardan oluçuyordu Okunl adlı kutsal bir kadının ilk Kabuki oyuncusu olduflu sdylenir. 1603 yılında Okunı ve beraberindekiler Kyoto kentindeki Kamogawa nehrinin kurumuş yatağında çeşitli oyunlar sergilediler Okuni'nin oyunları diğer sanatçılarınkinden çok daha goz kamaştırıcı ve hoştu. Ne var ki, Shogun'un adamları görüntüleri edebe aykırı bulunca, 1629'da kadın sanatçılann Kabuki oyunlannda yer almasını yasakladılar. Boytece erkek oyunculara Kabuki tiyatrolarının yolu açılmış oldu. Opera İle Kabuki araaında yakın bir benzerlik göze çarpıyor. Ancak birkaç noktada önemll bir ayrım yapmak gerekiyor. Blrinclsi, Kabuki'de oyuncular şarkı aoytemiyor. Iklrv cisi ise, yazılı bir müziğin olmayışı. Bir üçüncü ayrım da orkestranın bir şef tarafından yonetilmeyişi. Ayrıca muzlk aletlerlni çalanlar ile şarkıları söyleyen vokalistler tümüyle seylrcilerin gflzu önunde olacak şekilde sahnenin difier bir tarafında yer alırlar. Bugün Japonya'da sadece Kabuki oyunlannı sahneye koyan 10 tiyatro bulunuyor. Her ay en azından bu tiyatroların ikisinde oyunlar sahnelenlr. Kabuki özel bir sahne duzenl gerektlrdlğlnden, sıradan tiyatrolar bu oyun türü İçin erverisli defllkJir. Hukumetin desteğiyle 1966'da, Tokyoda, son olarak da Osaka'da Kabuki oyunlannı sahneyene Ulusal TV tini terkeden erkeklerin sayısının arttığını gösteriyor. Aynı kayıt larda işe bağlı nedenlerle ortadan kaybolan erkeklerin sayısının 1975'ıe 6.527 olduğu, dokuz yıl sonra ise kayıpların sayısının 12.339'a ulaştığı yer alıyor. Günümüz Japonyasında artık Hiroşimalar, ekonomide gerçekieştirilen mucizeler, Samuray savaşçıları, geçmişte kalan bir simgeye dönuşuyor. Japonya bugün ekonomik mucizenin bedelini nasıl ödediğini, bu Uzakdoğu ülkesinin çekik gözlü insanlarını, güneşin çocuklarını gelecektc neler beklediğinı tartışıyor... Masayuki Fukuyama, 40 yaşında, bir büyük Japon otomobil fabrikasında orta düzey yönetici. Ülkesi dışındaki birçok kişi gibi o da Japon yöneticilerin kendi yaşamlannı, şirketlerinin iyiliği ve başarısı için feda eden kusursuz bir takım oyuncuları olduğuna inanıyor. 17