08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GALATASARAY BEŞİKTAŞ Şampiyonluk kavgasında inüm noktası Galatasaraylılık ruhunım ne olduğıınu anlatmak... Galatasaray 'ın şampiyon olması için bugünkü maçı alması şart. Beraberlik halinde, Beşiktas'ın istediği sonuçları elde edebilme şansı daha yüksek görünüyor... Takımın Galatasaraylılık ruhuna gereksinimi var. ALİ SİRMEN İnsan neden taraftar olur? Yanıtlaması güç bir soru. Hele hele, benim gibi, Galatasaray'da okuduğu halde Beşiktaş yandaşlığında direnen Mümtaz Soysal'ınkı gibi, hafif çarpık sevdalı taraftarlığa ne demeli? Şimdi Mumtaz Hoca'ya laf attığımı düşuneceksiniz. Haklısıni7, atıyorum tabii. Eskiden olsaydı ve yaşlarımız da birbirine yakın düşseydi, kapalı tribunün iki yanında maç öncesi belki birbirimizle atışırdık bile, MUmtaz Hoca ile. Hatta kimbilir belki ikimiz de farkında olmadan, bin dokuz yüz elli bilmem kaçlarda böyle bir curcunanın içinde karşılıklı, kolektif bir atışmaya girişmişizdir de... Ama basın kartı taşıyalıberi, yani yıllardır maçları basın tribtınünden izlediğimden ve "bizim orada" racon, yandaşlığını ya da eğilimini belli etmemek olduğundan, pek fazla ses çıkaramıyorum. Olsa olsa, Selmi ile birlikte gollcrde biraz bağırıp, fazla heyecanhca ayağa fırüyorum o kadar. Kaldı ki, bir Fenerbahçe maçında, Fenerlinin en koyusu olduğu öl çüde, kibann da en seçkini olan Emil Galip Sandalcı'nın yanına düşmuşsem onu da yapa Bugün Türkiye 1. Ligi'nin kader maçı oynamyor. Spor yazarları tahmin üzerine tahmin yürütürken, biz de spor yazarı olmayan, ama koyu taraftarlıklarından kuşku duymadığımız kalemler seçtik. Bir de spor yazarı "hakemimiz" var. Bu işlerden pek bir şey anlamayan bir kaleme de yer vermeden edemedik. Galatasaraylı gözüyle 10 öne geçtığımiz bir Fener maçının tam 90. dakikasında, Lefter'in kale önündeki karambolde, herkesin ıskaladığı topu ustaca bir vuruşla ağlara göndermesi üzerine, nasıl kendimi kaybettiğimi anımsamıyorum da, büyükbabam, "Kalk oğlum! Ne o l d u ? " diye heyecanla üzerime eğilmişken ayıldığımı anımsıyorum. Yine önceleri 20, daha sonra 42 önde götürduğümüz bir Beşiktas maçında, Recep'in tutulmaz şutlarıyla 44 olan skora yanarken, birden ani bir akında Turgay ile birlikte yere düşen Ercan'ın, Turgay'ın altından kalkıp golü atması Üzerine, dünyanın sonunun geldiğini sanmıştım. Neyse ki, ligin ikinci devresinde aynı maçı n rövanşında, Saim'in hemen hemen santradan attığı golü hakemin saymamasına karşın yine 43 kazanmı'ş ve şampiyon olmuştuk. Eski taraftarlar böyledir işte. Bir anda 3035 yıl önceye kanat açıverirler. Ama zaman zaman taraftarlığın yıllanmışlığı i$e yarayıp insana avantaj da sağlıyor. Nitekim Sağmalcılar'da, C16 koğuşunun çayocağını işleten ve futbol hastası olan akranım Fenerli "Eşape T u r a n " eski maçları ve anıları anlatmamı ilgiylc dinler, pek hoşnut kalırdı. Hatta o kadar ki, bir keresinde bana pek afili bir de çaydanlık hediye etmişti. Anhyorum, sizler şimdi, "Geçmişi bırak da bugüne gel" diyeceksiniz. Evet, şu sıralarda çok kişi bu yılın şampiyonluk düğümünü çözecek olan bugünkü maçı n sonucu hakkında tahmin yapmaya çalışıyor. Tabii bunların başında da futbol uzmarılarının, otoritelerinin görUşleri geliyor. Ama ben taraftarların tahminlerini daha'çok seviyorum. Onlar daha bir revnaklı ve de firaklı oluyorlar. mıyorum. Emil Ağabey o eşsiz kibarlığı ve engindostcanlılığıyla, Fener gol attığında bile, üzülmeyeyim diye, "Daha çok var oyunun bitmesine; merak etme siz de atarsınız" deyip beni teselli yolunu tuttuğundan, o yanımdayken ben de Galatasaray'ın gollerine sevinemiyor, onu avutmaya koyuluyorum. Taraftarlıkla dostluğun böylesine çekiştiği durumlar her zaman olmuyor neyse ki. Hoş, bu dostluğa özverilerde bulunan yandaşlığınıızda, yaşınuzın da etkisi yok değil ya! Yoksa eskiden o her hafta okul çıkışı soluğu Galatasaray maçlarında aldığımız, hatta zaman zaman hafta içine rastlayan maçlar için, bazı ateşli yandaş öğrencilerin Ferhuzat Hoca aracılığıyla izin kopardığımız dönemlerde olsa, ben pek dostluğun falan gözünün yaşına bakmazdım. O yıllarda, ilk devresinde Reha'nın golüyle ç Galatasaray'ın şampiyon olması için bugün3 kü maçı alması şart. Beraberlik halinde, Ber^ şiktaş'ın istediği sonuçları elde edebilme şang sı daha yüksek görünüyor. Baksanıza! Anka c ra'da 10 geride oldukları Gençlerbirliği maBu yıldafutbolculann kaprisleri de artık çe| çını, herkesin televizyondan şa$kınhkla izlekilmez oldu. Her topu 'şuta hazır'tstiyorlar. ^ diği iki hakem tarafından yaratılmış iki penaltı ile nasıl da "kazanıverdiler!" Son haftalarda gol atamayan, üstelik Bcşik taş Gençlerbirliği maçındaki olayın ve Altay karşısında kupadan elenmenin şokunu yaşayan Galatasaray, doğrusu ya, bugün güç durumda. Takımda belli bir düşüş göze çarpmıyor değil... Ama bu durumun sürekli olmadığıru, birden tersine dönebildiğini ise aynı potaya daha önce girip çıkmış olan Beşikta; da kanıtlamadı mı? Bugün Galatasaray'ın Beşiktas karşısındaki kozları, Simoviç, Erhan, Raşit, Yusuf ve Erdal'dır. Bunlann oyuna asılmaları, bütün performanslarını ortaya koymalannın yanı sıra, Arif'in şovdan çok, yapıcı, çabuk ve kurnaz bir oyunu yeğlemesi, markajda tembelliği bırakması da şart. Ayrıca, Prekazi'nin de sırça bebek gibi, çekingen oynamayıp toplara gözü kapalı girmesi gerek ki, onun böyle davrandığına hiç tanık olmadım. Galatasaray'a bütün bunlardan çok dah; fazla gerekli olan ise Galatasaraylılık ruhudur Biliyorum şimdi bazı yeniler, " O da ne bi çim şey?" diyeceklerdir. Yerimizin darlığı do layısıyla ben bu sorunun yanıtını veremeyece ğim. Ama, bir Beykoz maçında 90 dakiki Fahrettin ile didiştikten sonra, sahayı sedye ih terkeden Coşkun, beline sarılmış olan savun ma adamını surükleyerek gole koşan rahmet li Baba GUndüz, Beykoz' un en güçlü dönem lerinde 20 yenik olan Galatasaray'ı, sahadc basmadık yer bırakmadıktan sonra attığı gollerle 32 galip getiren Büyük AIi ve çıkık ko lunu formasıyla sarıp, 90. dakikada Ankara' da Demirspor karşısında golü atarak 10 ye< nilgiyi beraberliğe çevirerek, kupadan elenmemizi engelleyen, başka bir gün de hakemin Fe ner'i favori gördüğü maçta Fener ağlarını yırtan bütün zamanlann gol kralı "Taçsız Kral" Metin Oktay, o Galatasaraylılık ruhunun somut birer ömeği olarak, anılarımda yaşarlar. Acaba bunlardan biri, örneğin Metin Oktay, bugünkü maçtan önce Galatasaraylılık ruhunun ne olduğunu, bir kez daha anlatamaz mı takıma? Çünkü bugün o ruha çok gereksinimi var Galatasaray'ın. Sanıyorum ki, taraftar da bu gerçeği unutmamak ve takımda bu ruhu şahlandırmak için 90 dakika boyunca sürekli oyuncuları yüreklendirmek görevini eksiksiz yerine getirmek zo^ rundadır, eğer maçı kazanmak istiyorsak. Evet, hep birlikte "Cim bom bom..." • 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle