01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ENERJİ 8 Doğalgaz kesintisinin arkasında Tahran’ın siyasi hesapları yatıyor İran siyasi oynuyor Türkiye iki yıl önce de hem İran, hem de Rus gazının kesilmesi sorunlarıyla karşılaşmıştı. Üstelik bu durum sadece Türkiye’ye özgü de değildi. Rusya Türkiye’nin dışında bazı Avrupa ülkelerine verdiği doğalgaz miktarlarda kesintiye gitmişti. Gerekçe olarak da yine soğuk hava koşulları gösterilmişti. Bahadır Selim DİLEK NKARA Türkiye ile İran arasında yaşanan son doğalgaz sıkıntısı, Rusya’nın ardından Tahran yönetiminin de enerji konusunu uluslararası politikada bir “enstruman” olarak kullanmaya başladığını gösterdi. Bu durum Türkiye açısından da enerjide dışa bağımlı olmanın faturasının hem siyasi, hem de ekonomik açıdan giderek yükselmekte olduğunu ortaya koydu. İki ülke arasında imzalanmış olan sözleşmeye göre, Türkiye’ye günde 20 milyon metreküp doğalgaz vermesi gereken İran 8 Ocak’ta vanayı kapatınca Ankara’da alarm zilleri çalmaya başladı. İran’ın gerekçesi hava koşullarının çok sert olması ve Türkmenistan’ın vermekte olduğu gazı kesmesiydi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, hemen Kuzey Afrika ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz aramaya başladı. Spot piyasadan alınacak bu doğalgaz için Türkiye yüzde 50 daha fazla bedel ödemek zorunda kalacaktı. Türkiye’nin elinde yeteri miktarda doğalgaz depolama tesisi de bulunmuyordu. Aslında İran ve Rusya’nın ihraç ettikleri doğalgaz miktarlarını kış aylarında azaltmaları olağandışı biliniyordu. Üstelik devletin içindeki ve dışındaki enerji uzmanlarına göre İran’ın Türkiye’ye vermekte olduğu doğalgazın vanasını kapatacağı daha Nisan 2007’de belliydi. Gerekli uyarılar yapılmış, hatta konu Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK), yani devletin zirvesinde bile değerlendirilmişti. Ancak hükümet kendisine yapılan uyarıları dikkate almamıştı. Uyarıların dikkate alınması durumunda, geçen temmuz ve ağustos aylarında yani sıvılaştırılmış doğalgaz spot piyasada ucuzken, Türkiye’nin gerekli alımları yapması gerekiyordu. Ancak hükümet bu alımların yapılması için İran’ın gazı kesmesini bekledi. Türkiye iki yıl önce de hem İran, hem de Rus gazının kesilmesi sorunlarıyla karşılaşmıştı. Üstelik bu durum sadece Türkiye’ye özgü de değildi. Rusya Türkiye’nin dışında bazı Avrupa ülkelerine verdiği doğalgaz miktarlarda kesintiye gitmişti. Gerekçe olarak da yine soğuk hava koşulları gösterilmişti. Gerekçeler gerçek mi? Peki, İran’ın bu gerekçeyi ortaya koymuş olması gerçeği ne kadar yansıtıyor? Ortaya çıkan tablo İran’ın ortaya koyduğu teknik gerekçeleri, siyasi manevraları için zemin olarak kullandığını açıkça gösteriyor. Teknik olarak İran’ın soğuk hava koşulları nedeniyle gaz pompalamada sıkıntı yaşadığı öteden beri biliniyordu. Çünkü yatırım ve teknoloji transferi konusunda ambargo altında bulunan İran’ın doğalgaz ve petrol teknolojisi oldukça eskimiş durumda. İran üretim ve dağıtım şebekelerine 1979 devriminden bu yana yeterli ölçüde yatırım yapamıyor. Uygulanan ambargolardan dolayı yabancı A değildi. Yani bu durumun Türkiye açısından “beklenmedik bir gelişme” olmaması gerekiyordu. Çünkü İran’ın son iki yıldan bu yana çeşitli gerekçelerle Türkiye’ye vermekte olduğu gazı kestiği zaten yatırımların ülkeye girememesi ve enerjiden elde ettiği gelirleri nükleer programlara aktarması Tahran yönetimi için sıkıntıyı daha da arttırmış durumda. Bu nedenle Tahran yönetimi, dünyanın en zengin gaz yataklarına sahip olan güney Pars sahasında üretim yapamıyor. ENI şirketinin her yıl en güncel verilere dayanarak hazırladığı ayrıntılı “Oil&Gas Raporu”na göre İran, doğalgaz üretiminde, 1995 yılından itibaren gözle görülür bir artış yaşamasına karşın 2005 yılı itibariyle yaklaşık 84 milyar metreküplük üretimle yedinci sırada bulunuyor. Doğalgaz rezervleri yaklaşık 28 trilyon metreküp olarak tahmin ediliyor. Yani Rusya’nın 47 trilyon metreküplük rezervlerinin ardından ikinci büyük rezerve sahip ülke konumunda bulunuyor. İran’ın bugünkü koşullarda toplam doğalgaz ihracatı ortalama 4 milyar metreküpün üzerine çıkamıyor. Ciddi anlamda bir üretim için de bu bölgeye ciddi anlamda bir yatırım gerekiyor. İran yeni doğalgaz yataklarından üretim yapamadığı gibi doğalgaz işleme tesislerini de yenileyemiyor. İşte bu nedenle İran, Türkiye ile yaptığı son anlaşmaya, güney Pars bölgesindeki doğalgazın ortaklaşa çıkarılması maddesini koydurup, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) teknolojisinden yararlanmayı hedeflemişti. Her ne kadar o dönemde İran ile yapılan bu anlaşma, “Türkiye’ye alternatif doğalgaz ve petrol kaynaklarına erişim olanağı sağlayacaktır” yorumlarını beraberinde getirmiş olsa da, asıl çıkış noktasını ambargolardan bunalmış İran yakalayacaktı. 20072008 kışının beklenenden soğuk geçmesi İran’ın doğalgaz üzerinden dış politika yürütmesine de zemin hazırladı. Kış gelince ülke ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle