23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ENERJİ 18 olması olumlu bir adım olarak değerlendirilmelidir. anlaşılması halinde, Enerji Bakanlığı’nın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla, kamu elektrik üretim şirketlerine gerekli üretim tesisi yapma görevi vermesidir. Bu olumlu bir adım olarak görülmekle birlikte, burada da önemli bir sorun karşımıza çıkmaktadır. Serbestleşmiş enerji sektöründe, kamuya ait bütün kurumların, işletmelerin özelleştirilmesi söz konusudur. Elektrik enerjisi sektörü, kendi kendisini finanse eden bir sektördür. Bütün yatırımlar tarifeler yoluyla son kullanıcılardan tahsil edilerek, yeni yatırımların yapılması olanağını doğurur. Bugüne kadar tüm sistemi elinde bulunduran özel sektöre geçecektir. yılından sonra 2013 yılına kadar devreye girecek tesisler için bu oranın her yıl yüzde 5 azaltılarak uygulanması. ? Üretim tesislerinin elektrik iletim sistemine bağlantısı için gerekli olacak genişleme ve/veya yeni yatırım yapılması ihtiyacı bulunması halinde, bu yatırımları bağlantı talebinde bulunan tüzel kişilerce yapılabilmesi ve yapılacak yatırım tutarının, yedi yıl içerisinde ilgili tüzel kişiye faiziyle birlikte iade edilmesi. ? Bu tüzel kişilerin yapacakları bütün iş ve işlemlerin damga vergisi ile harçlardan muaf olması. ? Mevcut tesislerde elektrik enerjisi Başarısız piyasa modeline kamu teşviki Hazırlanacak planlar ve raporların, asıl olarak arz açığı tehlikesinin tespitinde kullanılacağı ve kamuyu harekete geçirecek bir etkisi olmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır. Özellikle Elektrik Enerjisi Arz Güvenliği ve Elektrik Piyasası Durum Raporu’nun elektrik piyasasının gelişimi ve işlemesi hakkında değerlendirmeleri ve arz güvenliği açısından tespitleri, sorunları ve çözüm önerilerini kapsayacağı öngörülmüş; rapor sonuçlarına göre arz güvenliği bakımından gerekli görülen tedbirleri almaya Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır. Bakanlar Kurulu’nun, elektrik üretim yatırımlarının elektrik enerjisi talebini karşılayamaması ve/veya puant gücün belirli bir yedekle karşılanmasında yetersiz kalınacağının tespiti halinde, arz güvenliğini sağlamak üzere yeni üretim yatırımlarının yarışma usulü ile yaptırılmasına karar verebileceği düzenleme altına alınmak istenmektedir. Elektrik enerjisi arz açığı tehlikesinin bulunduğu bugünlerde, taslağın yasalaşmasının ardından bu hükümlerin devreye sokularak, 2001 yılı öncesinde uygulanmış olan Yapİşlet modelinin sıkça uygulanacağı anlaşılmaktadır. Diğer yandan mevcut yasal düzenleme, üretim yatırımlarını özel sektörün yapacağını hüküm altına almakla birlikte, Elektrik Üretim A.Ş.’nin de, özel sektör üretim yatırımlarını dikkate almak suretiyle Kurul onaylı üretim kapasite projeksiyonu uyarınca, gerektiğinde yeni üretim tesisleri kurabilmesi, kiralayabilmesi ve işletebilmesi yetkisi bulunmaktadır. Ancak arz güvenliğinin sağlanması için bu hükmün uygulamaya konulması yoluna gidilmemiştir. Yeni düzenlemeyle, arz açığının kapatılması için, öncelikle ihale yoluyla ve alım garantisi de verilmek suretiyle özel sektör devrede tutulmak istenmektedir. Yapİşlet modelinin tekrar gündeme gelecek olması, her şeye rağmen özel sektöre öncelik vermek adına, mevcut Elektrik Piyasası Yasası’nın getirmiş olduğu modelin işleyişine yeni engeller konulması anlamını taşımaktadır. Başarısız olmuş bu model, geçmişte denenerek yine başarısız oldukları için terkedilmiş başka modellerle takviye edilerek ayakta tutulmaya çalışılmaktadır. Yarışma (ihale) usulüyle özel sektöre elektrik üretim santralları yaptırılması, beraberinde alım garantilerini, fahiş fiyatları, tahkim şartlarının sözleşmelere konulmasını, yeni enerji yolsuzluklarını da getirebilecektir. Özellikle tahkim uygulamaları, kamunun büyük miktarlarda zarar etmesine neden olmuşken, Enerji Bakanlığı’nın ve enerji alanında faaliyet gösteren kamu kurumlarının tahkim oyunu oynamaya devam etmek istemeleri, anlaşılabilir değildir ve en büyük özelleştirme yolsuzluğunu oluşturacaktır. ‘Kaymaklı kadayıf’ teşvikleri Yasa Taslağı ile Elektrik Piyasası Yasası’na bir geçici madde eklenerek, üretim santralı yatırımı yapan özel sektöre pek çok teşvik getirilmektedir. Buna göre, 2012 yılsonuna kadar üretim tesislerini devreye alacaklarını taahhüt eden üretim ve otoprodüktör lisansı sahibi tüzel kişiler için şu teşvikler öngörülmektedir: ? Yatırımların ve istihdamın teşviki ile ilgili yasa hükümlerinden, yatırım bölgesine bakılmaksızın 2008 yılından Arz sıkıntısı nedeniyle kamunun pek çok teşvikle birlikte özel sektöre santral yaptırmak üzere ihaleye çıkması öngörülürken, kamuya yatırım yapma konusunda “son kurtarıcı rolü” bırakılmaktadır. Bu düzenlemeler piyasa uygulamasının tüm sıkıntısı ve maliyetinin kamunun sırtına yıkılacağının açık bir göstergesidir. üretimi için kullanılan sıvı yakıtlara 2013 yılına kadar Özel Tüketim Vergisi muafiyeti uygulanması. ? Bakanlar Kurulu’nca belirlenecek ilave teşviklerden yararlandırılmaları. Bu kadar teşvik özel sektöre değil de bir kamu kurumuna verilmiş olsaydı, IMF hemen bir uyarı mektubu gönderir, Dünya Bankası eleştiri raporu yayınlar, AB katılım sürecinde yeni sorunlar çıkartır, özel sektör kuruluşları açıklama üzerine açıklama yayınlar ve belki de borsada düşüş yaşanırdı. 2006 yılında özel sektörün benzer talepleri karşısında Enerji Bakanı Hilmi Güler, “Ben elektrik pazarımızı üretici için kaymaklı ekmek kadayıfına benzetiyorum. Şimdi bizden bu kadayıfın üzerine beş kat daha kaymak sürmemizi beklemesinler” demişti. Taslakla getirilen teşviklere bakılacak olursa, kadayıfın üzerine sürülen kaymağın beş kattan da fazla olacağı anlaşılmaktadır. Bu saymakla bitmeyen kaymaklı teşviklerin ileride yeterli olmaması ihtimali karşısında, Bakanlar Kurulu’nun belirleyeceği ilave teşviklerden yararlandırma gibi muğlak bir ifadeye de yer verilmiştir. Başka ne gibi teşvikler verilebileceğini bilmek de mümkün değildir. Kim bilir belki Bakanlar Kurulu özel sektöre, bu kadar teşvikin yanında kaymaklı kadayıf ziyafeti çekecektir. ? ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Kamuya kurtarıcı rolü Taslakta yer verilen planlamanın son işlevi, bütün karar ve tedbirlere rağmen arz güvenliğinin sağlanamayacağının ENERJİ ENERJİ ENERJİ kamunun yapmış olduğu yatırımlar da, tarifeler yoluyla geri dönmüş ve bu sayede elektrik sektörü ayakta durabilmiştir. Özelleştirmeler sonrasında, kamunun elinde hiçbir kurum kalmadığında, yeni üretim santralları yatırımlarının nasıl finanse edileceği önemli bir sorun olacaktır. Bugün elektrik sektörü kamuya önemli bir yük teşkil etmezken, asıl özelleştirmeler sonrası yapılacak yatırımlar, doğrudan karşılıksız finansman şeklinde olacaktır. Öte yandan, kamunun yapmış olduğu bu yatırım harcamalarının geri dönüşü de, ENERJİ ENERJİ ENERJİ itibaren 5 yıl boyunca yararlanma hakkı. ? Üretim tesislerinin işletmeye giriş tarihlerinden itibaren 2013 yılsonuna kadar iletim sistemi sistem kullanım bedellerinden yüzde 50 muafiyet. ? Üretim tesisinin yapımında kullanılan her türlü donanım ve ekipmanların ithalatının bütün vergi ve harçlardan muaf olması. ? Yapacakları tüm yatırımlar için geçerli olmak üzere, 2009 yılına kadar işletmeye giren üretim tesisleri için lisans sahibi tüzel kişilere yüzde 100 yatırım indirimi sağlanması, 2009 ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle