Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 MART 2010 / SAYI 1251 7 Mücadeleci bir tipim... Bu yoğunlukta bir de ev hayatı var. Evet. Eğlenceli bir ev ama. Her yerden çıngırak, çığlık, tencere tava, biberon fırlıyor görseniz. Nasıl yetişiyorsunuz her şeye? Biyonik olduğunuzu düşünmeye başladım. Ben böyle olunca iyi hissediyorum kendimi. Ben uykusuz olduğumda, sabah bir amaçla uyandığım, akşam bir heyecanla uyuduğum zaman iyi hissediyorum. Yapım bu. Ben bilmem öğlen 1’e kadar uyumayı. 3 çocukla 1’e kadar uyumak zor... Yok sabahları 6 buçukta kalkıyorum. 10 gün tatile çıksam 3. gün deliriyorum. Böyle mutluyum ben. Size gelsem, sizi toplarım, eşyaları, çekmeceleri düzenlerim. Kesin biyoniksiniz anladım ben. Yok öyle deli hijyen değilim, çocuğu herkesin kucağına veririm. Düşe kalka büyüsün, sümüğü de aksın akıyorsa. Biz de havyarla büyümedik. Bildiğin sen gibi, ben gibi büyüsünler. Ben mücadeleci bir tipim. Bunu işe yarar şeylerde kullanmak önemli olan. Bu enerjiyi, evime, eşime, işime, bu projeye nasıl aktardığımı sen hayal et. Ama evim, çocuklarım, eşim, ailem ve şu anda Çocuklar Gülsün Diye kampanyası benim bu enerjimi sınırsız bir şekilde tüketiyor aynı zamanda. Yok canım.. Gerçekten. Suratım asılmıyor diye bir şey yok. Gülerek uyanmıyorum bazen. Ama böyle şarj oluyorum. Eşiniz destek oluyor mu? Mustafa geniş ve rahat bir insan. Oluyor tabii, varlığı yeter. (gülüyor) Çok yoğun çalışıyor. Çok gerilimli bir işi var. Baba olarak çok durması gerektiği yerde duruyor. Biraz daha olsa iyi olur tabii. G Üç çocuk onu daha duyarlı yapmış. Hatta suçluluk duygusuna vardıran bir vicdan yaratmış. O nedenle belki de katliamın yaşandığı Mardin’in Bilge köyüne yaptığı ziyaretten sonra ne yapabilirim diye düşünmeye başlamış. Ve şimdi Çocuklar Gülsün Diye projesiyle beş ile anaokulu yaptırmak için kollarını sıvadı Gülben Ergen. Beşle de kalmayacak diyor, gücü yettiğince ihtiyacı olan her ile anaokulu yaptırmaya devam etmek istiyor. Çok kalabalık bir kadınım Peki neden sesli yapılıyor bu iş eleştirisi almıyor musunuz? Katılım çok olsun diye sesli yapıyorum. Yapılan araştırmalarda gençlerin sosyal sorumluluk projelerine çok inançsız olduklarını görüyoruz. Ben 3 tane hali vakti yerinde arkadaşımdan bu parayı toplayabilirdim, hâlâ da yapabilirim. Bu projeyi kendimiz de bitiririz ama bu katılımı sağlamak çok önemli. Ben size dekontları göstersem çok duygulanırsınız. 5 lira, 7 lira. Bu ufak, helal helal öğrencilerin elinden çıkma paralar daha kıymetli. Bir televizyon programı yapar toplarız. Ama ben boyumun ölçüsünü görmek istiyorum. Sesimizi böyle duyurarak, böyle küçük ve alçakgönüllü giderek ne yapabiliriz onu görmek istiyoruz. Korkmadınız mı tek başınıza buna girişmekten? Annem “deliler hiçbir şeyden korkmaz” der, ben de evlatlarımın sağlığı haricinde hiçbir şeyden korkmam. İnsan istedikten sonra her şeyi yapabilir diye düşünüyorum. Ya tek başıma yapamazsam demediniz mi? Ben asla tek başıma değilim. Çok kalabalık bir kadınım ben. Yani bu ülke benim için çok önemli şeyler yaptı. Ben bu ülkenin kadınlarını ve annelerini çok önemsiyorum. 20 yıllık meslek hayatımda çok önemli zamanlarda arkamda durdular. Benim sesimi çok duyarlar biliyorum. Asla yalnız değilim. Bu projeye gerekli para miktarını toparlayamayabilirim. Ama asla yalnız hissetmiyorum. İyi bir şey yapıyorum ben. Her türlü eleştiriye de kulağım kapalı. “Bunu yapmış, ay oraya gitmiş şov yapmış, reklammış” gibi söylentilere tamamen kulağımı kapamış durumdayım. Mesleğimizde bir ego vardır ama burada ağır işçiyim ben. Müziğe ara mı verdiniz? Albüm de olur, konserlerim var. 10 Nisan’da. Doğumdan sonra normal bir süreç. İkizler doğalı 8 buçuk ay oldu. Yazın çıkarım ben. 34 aydır size bu anlatacaklarımı anlatabilmek için uğraşıyorum biliyorsunuz siz de. Twitter bu arada çok işe yaradı galiba? Yani twitter çok işe yarıyor. Çok önemsiyorum. Başka bir gazete, müthiş bir sosyal güç. Bazen çok eğleniyorum, bazen minicik araştırmalar yapıyorum. İnsanların fikrini, sansürsüz alıyorum. Anne olmak insanı daha da hassaslaştırıyor mu? Daha duyarlı yaptığı kesin ama ben anne olmadan önce duyarsızdım diyemem. Biri düştüğünde yoluma devam edemem. Ama 3 çocuk sahibi olduktan sonra daha da tırmalayan bir duygu. Hatta suçluluğa gidiyor. Yapmazsanız suçlu hissediyorsunuz. Ben onları görüp hayatıma devam edemem. Paylaşmalıyım, birleştirici olmalıyım. Ben bir firmayla anlaşma yapınca, bu marka kullanılıyor. Ben diyorum ki şimdi de Çocuklar Gülsün Diye bir proje yapıyoruz. Ben gücümle buraya dikkat çekmek istiyorum. 10 Nisan’da konser var dediniz. Konserden gelen parayı oraya aktarmayı düşünüyor musunuz? Düşünmüyorum. Herkes soruyor ama bunun çok klasik bir bağış toplama yöntemi olduğunu düşünüyorum. Sahnede biz eğlenirken onun duygusunu hissetmiyorum, duygusu bana geçmiyor. Sizi teşvik etmek bana daha yakın geliyor. Tıkanırsak yapabiliriz ama inşallah gerek kalmaz. Konseri bununla bağdaştırmak istemiyorum. Magazinde durduğum yerle bu yaptığım işin yerini de ayırmak istiyorum birbirinden. Eğleneceğiz biz o konserde. Şarkılarımızı söyleyeceğiz, oranın biletiyle bu ayrı. Hissetmiyorum bunu. Yardım konserleriyle ilgili yanlış bir şey söylemiyorum umarım. Ama kendi yürüttüğüm kampanya için bunu son çarelerden biri olarak düşünüyorum. Bir konseri Çocuklar Gülsün Diye yararına yapmak değil istediğim. Taksim’e çıkalım pankart açalım. Daha hareketli başka şeyler yapalım. G (Bağış yapmak isteyenler www.cocuklargulsundiye.com sitesinden hesap numaralarını öğrenebilirler.) SİNEM DÖNMEZ 1. Sayfanın devamı Anaokulu var yani? Bir oda vardı desem daha doğru. Anasınıfları ilkokulların yanına yapılmış. İlkokula gelen çocuk, bir kardeşi kucağında, sırtında çantası, 3 yaşındaki kardeşinin elinden tutuyor. Ve yürüdükleri yollar çok uzun. Biz kampanyamızla para toplayıp onlara servis alacağız, evlerinden köylerinden toplayıp okula götürecek. Servisleri de siz alacaksınız yani? Evet. Bir şeyi yaptık tam yapalım diye. Anaokulları da ilkokulların yanında. Servis de işe yarayacak bu anlamda. Yürüdükleri yol çok engebeli, belki sonra yollarını da yaptırırız... Servisler için fiyat aldık. 17 kişilik servis 58 bin lira. 150 bin lira da bir anaokulu. Çok pahalıymış Bilinirliğimiz de arttıkça indirim alırız belki. Biz bu görüşmeleri yaparken söylemedik kim olduğumuzu. Sadece yardım olduğunu söyledik. Bilinirliğimiz sağlandığında, doğru bir şey yaptığımızı gösterdiğimiz zaman, hatırı sayılır bir indirim bekliyoruz. Firmalar da kendilerine bunu bir prestij sayarlarsa. Çocuklar Gülsün Diye Ergen’in Mardin gezisinde şekillendi. Hangi iller seçildi? Neye göre seçildi? Trabzon, Mardin, Erzurum, Hatay, Tokat seçildi. Milli Eğitim Bakanlığı seçti. İhtiyaca göre. Acilliğe göre mi? Çok yer var böyle. Ben genel bir dağılım olmasını istedim. O dağılıma göre seçtiler. Ama Ağrı sırada. Sinop’la haberleştik. Köylerin resimleri geldi araştırmalar yapıldı. Belki de 7 okul yaparız... Sizi izinler de çok zorladı sanırım... Çok hem de. İlle de resmi yazılar, izinler, onaylar gerekiyor. Para toplamak makbuzla. Bir arkadaşım 10 koli giysi, bilgisayar, oyuncak veriyor ama onu yollayamazsın. Makbuzla yazmalı, teslim almalıyız. Belki aceleciliğimin bir terbiyesi hayat beni bu konuda çok terbiye etti devam da ediyor. İyi hissediyorum kendimi. Vicdanınız daha mı rahat? Vicdan... Mardin’den dönerken kendimi iyi hissedeceğimi sanıyordum. Bir kamyon dolusu kalemtıraş, silgi, gofret, çizme, monte, boyalar, laptoplar. Oradan ayaklarım havada döneceğimi sanarken boğazımda bir tokmakla geri döndüm. Çünkü ben oraya kalıcı bir sevinç bırakmadım. O gün sevindiler. Ama oradaki ışık, hava, sessizlik, hüzün aynı. Kendimi iyi hissedeceğime kötü hissettim. Daha da sorumluluk almış gibi hissettim. Eve geldiğimde Atlas’ın oyuncaklarına yan yan bakıyordum ne yapabilirim diye. Ben o toprağa bir şey dikince ancak tatmin olabileceğim. İnşallah bu yaptıklarımdan da tatmin olmam, daha çok şey isterim. C M Y B C MY B