22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20 AĞUSTOS 2006 / SAYI 1065 15 Balkanlarda mısırın yaygın olmasının sebebi de gene Osmanlılar. Buğday başta olmak üzere her türlü tahıl vergilendirilirken, belki de hayvan yemi olarak kullanıldığı için mısır vergi dışı bırakılmış. Bunun üzerine halk mısıra yönelmiş. Bugün özellikle Romanya mutfağında mısırın önemi büyük. Her yemekte sunulan İtalyanların “Polenta”sına benzer “Mamaliga” mısır unundan yapılıyor. Mısırın tanesi bol, ama binlerce değil. Üşenmeyip sayanların bildirdiğine göre bir mısır koçanında en fazla bin iki yüz adet mısır tanesi oluyormuş. Mısır bitkisi neredeyse tanesi kadar çok işe yarıyor, bin derde deva oluyor. Mısır bitkisi yeryüzündeki en yararlı tarım ürünlerinden biri. Mısırdan birbirinden tamamen farklı pek çok ürün elde ediliyor. Yağ, şeker ve un gibi birbirine zıt ürünleri bağrından çıkarabilen başka ürün yok gibi. Mısırözü yağı, mısır şurubu ve mısır unu ile nişastası pek çok ülkenin mutfağında olduğu kadar gıda sanayinde de kendine tartışmasız bir yer edinmiş durumda. Mısır şurubu neredeyse tüm meşrubatların tatlandırılmasında kullanılıyor. Ancak sonuç çok da hayırlı olmuyor. Zira mısır şurubundaki şeker türü açlık hissini bastırmıyor. Bu nedenle aşırı şekerli ve kalorili meşrubatları içerek büyüyen nesiller semirdikçe semiriyor ve obezite artıyor. “Atlantic” dergisinin haziran sayısındaki yazısında Slowfood yöneticilerinden, yazar Corby Kummer mısır şurubunun çocuklar üzerindeki etkisinin tehlikelerine dikkat çekiyor. SOFRA MEKÂN Mısırın sırrı... Aylin Öney Tan ısır tarihi içinde birbirinden ilginç sırları barındırıyor. Eski Mısır medeniyetinden bahsetmiyoruz. Sapsarı, sıra sıra altın dişleriyle yaz günlerinin sevilen yiyeceği mısır, Mısır uygarlığından bile eski. Mısır bitkisinin yaklaşık 9000 yıldır yetiştirildiği sanılıyor. Son araştırmalara göre anavatanı Meksika’da Tehuaca ile Yucatan arasındaki bölgede 5.500 yıl önce mısır ekimi yapılıyormuş. Mısır bitkisi otsu yabani bir bitkiden türetilmiş. Mısırın yabani bitkiden yenilebilir mısır bitkisine dönüşme hikâyesi bugün hâlâ tam olarak Yaprağında Mısır Kebap çözülememiş bir sır. Bu konuMısır yaprağının mutfakta da pek da farklı teoriler ortaya atılsa da çok kullanımı var. Başta Meksika hepsi bir noktada yetersiz kalımutfağı olmak üzere dünya yor. Kesin olan tek şey bugün mutfaklarında mısır yapraklarına bildiğimiz mısırın eski atalarıysarılı lezzetler kâh kazanlarda la pek bir alakası kalmadığı. İlk buğulanıyor, kâh mangalda mısır bitkileri arasında tırnak pişiriliyor. Mısır yapraklarında kâğıtta kadar küçük koçanı olan mısırpişirilebilen tüm lezzetleri yapmak mümkün. Özellikle deniz mahsulleri lar, hatta mısır tanelerinin buyahnisi ya da türlü otlarla günkü gibi altın sarısı yerine, tatlandırılmış balık filetolarını mısır kapkaradan, kıpkızıla, masmayaprağında paketleyip mangalda viden, mosmora kadar değişen pişirmek çok iyi sonuç verebiliyor. renkleri varmış. Böylesine canElbette mısır yaprağında lı renkleri olan mısırlar halen pişirilebilecek lezzetlerin başında yetiştirilse de bugün dünyaya mısırın kendisi geliyor. Mısır kebabı hâkim olan sarı mısır çok sonbir kez de böyle deneyin. raları elde edilmiş. 6 adet mısır, 23 çorba kaşığı Mısırın ilginç yanlarından bitereyağı, 2 diş sarmısak, birkaç ri yetişebilmek için insan eline tutam kekik, 1,5 tatlı kaşığı tuz Mısırları soyun ama sadece en dış ihtiyaç duyması. Zira mısır bityapraklarını koparın, iç kabuklarını kisi kendi kendine üreyemiyor. koparmayın. Püsküllerini ayıklayın. Mısır koçanını sıkı sıkı saran Sarmısağı tuz ile ezin, tereyağı ve mısır kabukları tohumları gizlikekik ile karıştırın. İsterseniz biraz da yor ve döllenmeyi önlüyor. Tapul biber ekleyebilirsiniz. Mısırların rihte pek çok ülke varlığını mıüstüne lezzetlendirilmiş tereyağını sıra borçlu. Orta Amerika meeşit miktarda sürün ve kabukları geri deniyetleri adeta mısır bitkisi üzerine kapatın. Dış yapraklardan ile yoğrulmuş. Eski Maya tapıyaptığınız şeritlerle uç kısmını naklarında başköşe mısır tanrıbağlayın ve kömür ateşinde her sına ayrılırmış. İnanışa göre yatarafını kızartın. rı tanrı Quetzalcoatl mısır bit M Le Pecheur ile balığın tadı... arabya Koyu’ndaki Le Pecheur Balık Lokantası, denizin üzerinde inşa edilmiş mimarisi ve güzel manzarasıyla balığın lezzetini bir başka yaşatıyor. Özellikle yaz aylarında bahçesi ve terasıyla hizmet veren Le Pecheur Balık Lokantası’nın mönüsü ise deniz ürünleri ağırlıklı. Levrek boğaziçi, fener kavurma, tereyağında mantarlı karides, balık böreği, dulger tava, lif balığı, dil fondi, dil menuer, zarzuella ve paella Le Pecheur’ün kendine özgü lezzetlerinden birkaçı. Hafif bir yemek isteyenler içinse, geniş salata seçenekleri yer alıyor. Mantar, makarna, ahtapot, mikado, pancar salatası, karidesli ve patlıcan salata... T TEK SAYILI SIRASI OLAN MISIRI BULAN... Mısırdan elde edilen ve çok yaygın kullanılan bu ürünler dışında mısır bitkisinin tanesinden koçanına, püskülünden, yaprağına kadar her yeri kullanılıyor. Mısır püskülü prostat ve böbrek hastalıklarına iyi geliyor. Selülit denilen illetin püsküllü belası mısır püskülü zayıflamak isteyenlerin de kurtarıcısı oluyor. Mısır yaprakları döşekleri doldurmaktan hasır örgüye kadar pek çok işe yarıyor. Mısır yaprağından oyuncak bebek yapımı Amerika’da yaygın bir halk sanatı. Koçanı hayvanların ziyafeti olurken, tanelerinin bin bir çeşit kullanımı şaşırtıyor. Afrika’da açları doyuran taneleri, Fransa’da zengin sofralarının dolaylı kaynağı oluyor. Fransa’nın Dordogne bölgesinde çatlayınca kadar tıka basa mısır yedirilen kazların aşırı yağlanmış ciğerleri lüks sofralarda baş tacı ediliyor. Kaz ciğeri ezmesi ‘Foie gras’ tadının gizini mısır tanelerinden alıyor. Mısır bir tek protein yönünden zayıf. Ancak hayatları mısır üzerine kurulmuş olan Aztekler onun da sırrını çözmüşler. Mısırları kireçli veya küllü suda bekleterek içindeki protein oranını arttırmayı başarmışlar. Mısırın gizlediği son bir sırrı daha paylaşalım. Bin bir çeşidi olan, minnacığından kocamanına kadar boyutu, karasından beyazına kadar rengi değişen mısırın sıraları her zaman çift sayıda oluyor. İsterseniz her soyduğunuz koçanın sıralarını sayın, tek sayılı sırası olan mısır bulursanız tarihe geçersiniz. aylinoneytan@yahoo.com kisini Azteklere armağan etmiş. Eski İnka takvimi mısır ekiminin ve hasadının tarihlerine göre ayarlanır, mevsimler buna göre düzenlenirmiş. Amerika’nın keşfiyle mısır ekimi dünyanın bu tarafına da yayılmış. Ancak mısır bitkisinin Kolomb’dan çok önce yayılmaya başladığı da rivayet ediliyor. Bu teoriye göre yaklaşık 1000 yılında Amerika kıtasından Polinezya’ya geçen mısır, oradan Güneydoğu Asya ülkelerine yayılmış. Yıllar sonra Hindistan’dan Arap tacirlerle Ortadoğu ve Anadolu’ya gelmiş ve oradan da Batı dünyasına geçmiş. Bu hikâyenin hangi kısmı doğru bilemeyiz, ama Venedik limanlarına ilk mısır kesinlikle batıdan değil doğudan gelmiş. Bu nedenle İtalyanlar mısıra “Türk tahılı” anlamına gelen “Grano Turco” adını münasip görmüşler. Le Pecheur Balık Lokantası, deniz kıyısında içki keyfi yapmak isteyenlere de, rakıdan meyve likörüne, votkadan şaraba, biraya, tekilaya kadar pek çok seçenek sunuyor. Ve tabii yemeği, tatlıyla sonlandırmak isteyenler de unutulmamış. Ayva tatlısı, baklava, dondurma, ekmek kadayıfı, helva, kabak tatlısı, pasta, sobiyet, ballı muz elma... Restoran kışın 400, yazları ise 800 kişiyi ağırlıyor. Tel: 0212 262 70 70/ 262 00 20 Kahvaltıda peynir, zeytin çeşitleri, domatesle yetinmeyenler için Şişli’deki Bacılar GözlemeMantı Salonu, farklı alternatifler sunuyor. Börekler, gözleme ve omlet çeşitleri... 09.30’da açılan Bacılar GözlemeMantı Salonu’nun fiyatları da uygun. Tel: 0212 296 01 22296 00 72 ürk Sanayii Nefise Derneği, 8. sergisini Galatasaray Lisesi salonunda dün açtı. Saat tam üçte başlanan küşad (açılış) merasimine pek az kişi iştirak etmişti. Merasim saat üçte ressam Şevket Bey’in nutkuyla başladı. Şevket Bey nutkunda, başta Gazi Paşa hazretleri olduğu halde Cumhuriyet hükümetimizin sanayii nefise (güzel sanatlar) hakkında gösterdiği alâkaya teşekkür ettikten sonra, bu seneki sergi ile 8. sergilerini açan Türk Ressamlar Cemiyeti’nin, Maarif Vekaleti’nin emriyle daha sonra Türk Sanayii Nefise Derneği’ne inkılab ettiğini (dönüştüğünü), 8. sergiyi açmak şerefinin derneğe verildiğini beyan ederek resmi küşadda hazır bulunan zevata teşekkür etti... 8. Resim Sergisi T İbrahim Çallı (18821960)... Ziyaretçiler, fırçalarının kudretine iman ettikleri üstatların heyecan verecek eserlerini bir an evvel görmek arzusuyla içeri girdiler. Maalesef herkes ümit ettiği tabloyu görememekten mütevellit bir ümit kırıklığına uğramıştı. Neden olduğunu bilmiyoruz. Ressamlarımız fırçalarından beklediğimiz eserleri bu sene bize veremediler. Bunu kendileri de itiraf etmektedirler. Hatta güzel tabloları, güzel portreleriyle fırçasının kudretini hakkıyla isbat eden Çallı İbrahim Bey diyordu ki; “Sergi hakkında fikrimi sormayınız. Belki çok müşkülpesendim de onun için. Bu sergi Türk ressamlarına yakışacak bir sergi değildir. Hükümet böyle dar bir zamanda 8 bin liralık resim almak suretiyle derneğe yardımda bulundu. Diğer taraftan Maarif Vekaleti derneğe 3 bin lira vermek suretiyle memlekette sanatkârların takdir edildiğini isbat etti. Bununla beraber ressamlar kendilerinden beklenen kudreti göstermediler. Bundan şöyle bir netice elde edilir ki, iyi eser meydana getirmek için para, hükümetin, halkın alâkası kafi değildir. İyi eser, iyi tablo para ile değil, ressamın fırçasının kudretiyle meydana gelir. Fakat görüyorsunuz ki, çalışmamışız, kudretimizi isbat edememişiz.” “Mehtap Âlemleri” gibi her vakit güzel eserlerinin önünde tabiatın lâyemut (ölümsüz) güzelliğini bütün kudretiyle heyecan duyarak seyrettiğimiz üstadın bu hazin itirafları karşısında yüreğimiz sızladı. Üstadla beraber tabloları tetkike başladık. Duvarda fakir çerçeveler içinde asılı duran resimlerden bazıları Çallı İbrahim Bey’in bu mütevazı ve bedbinane (kötümser) itiraflarını hiç olmazsa bir dereceye kadar tekzib edebilecek kudreti haizdiler. Bununla beraber eski senelere kıyas edilemezdi. Her ziyaretçinin gözünü en fazla cezbeden eser, Fahiman Bey’in “Çıplak Kadın”ı idi. Nazmi Ziya Bey’in “Genç Kız” ve “Dalgın” portresi bir dereceye kadar nazarları cezbeden eserlerdendi. Celil Paşa’nın “Peyzajlar”ı, Sami Bey’in o meşhur “Kağnılar”ı, “Ankara Pazarı”, Hikmet Bey’in “Süleymaniye’den İstanbul’un Görünüşü”, Eşref Bey’in “Topkapı Sarayı’ndan Kütüphane”, Hamide Rıza Hanım’ın “Ortanca”, Sermed Bey’in “Cami Köşesi”, bunların hepsi bir dereceye kadar güzeldi. Fakat bütün resim sergisi işte bundan ibaret. 31 Temmuz 1926 Cumartesi Kozmetik ürünler, kuaför ve güzellik konularıyla ilgilenenler pazar gününü CNR Expo Uluslararası Fuar Merkezi’ndeki “Kuaför&Güzellik 2006” fuarında geçirebilirler. Tel: 0212 465 65 45 (Media Force) Tuzla’daki Dodo İstanbul Sea Club, deniz keyfi yapmak isteyenlere hizmet veriyor. 11.0002.00 saatleri arasında açık olan Sea Club’a giriş ücreti ise, öğle yemeği dahil 20 YTL. Sörf yapmaya imkan sağlayan Dodo’nun 25 kişilik eğitim veren bir sörf alanı da bulunuyor. Adres: Ankara Mercan Çınarlı Sok. No:1 Tuzla Tel: 0216 446 87 3738 Günü sinema ile değerlendirmek isteyenler için, alternatifler oldukça fazla. İşte onlardan birkaçı... Kadıköy Broadway’da “Sen de Gitme”, Kartal Vizyon’da “Mahrem Şeyler”, Nişantaşı Movieplex’te “Bir Şans Daha”, Şişli Megaplex’te (Cevahir AVM) “Wallace ve Gromit Yaramaz Tavşana Karşı”, Üsküdar Moviegold’da “Yürüyen Şato”, Esenler Esenmerkez Site’de “Teksas Katliamı”, Çengelköy Cinemaxi’de “Havada Aşk Var”. Pera Müzesi, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin “El/Ele” isimli “20052006 Akademik Yılı Diploma Projeleri Sergisi”ne ev sahipliği yapıyor. Resim, heykel, grafik, seramik, endüstri ürünleri, iç mimarlık, tekstil, fotoğraf, sinema, geleneksel el sanatlarının buluştuğu sergide, sanatçılar ve tasarımcılar elleriyle “el”i anlatıyorlar. Demet Akalın Rumeli Hisarı’nda sevenleri ile buluşuyor. Son albümü K19’dan 21.00’de başlayacak olan konserin ücreti ise, izlenilen yere göre değişiyor. VIP 100, birinci kategori 56, ikinci kategori 45, üçüncü kategori ise 39 YTL. Tel: 0216 556 98 00 (Biletix Çağrı Merkezi) Akşam yemeğinde Boğaz manzarasıyla balık yemek isteyenler için, Bay Balıkçı’da geniş seçenekler bulunuyor. Sarıyer’deki Bay Balıkçı, taze balıkları ve zengin meze çeşitleriyle, hem göze hem damağa hitap ediyor. Adres: Kireçburnu Caddesi No:14 Tarabya Tel: 0212 262 22 94 223 98 1213 Teksas Katliamı. Hazırlayan: CANAN ONURAL sudoku.okulu@gmail.com YANITLAR Haftanın kolayı Haftanın kolayı Haftanın zoru Haftanın zoru Yanıtlar sağ sütunda... CUMHURİYET 15 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle