Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 MAYIS 2006 / SAYI 1051 3 SERGİ kez fakültenin gazetecilik bölümü koridorlarında sergiliyor. “Embedded” (iliştirilmiş) bir gazeteci olarak Bağdat, Felluce, Tikrit, Kuzey Irak’ta çektiği fotoğraflarda Felluce Kuşatması, savaşan Amerikalı askerler, Saddam Hüseyin’in sarayını karargâh binası olarak kullanan Amerikalı askerler, anne babalarını yitirmiş sokak çocukları, yağma fotoğrafları, Şii Müslüman toplu mezarları gibi konular yer alıyor. İliştirilmiş bir fotoğrafçı olarak eleştirildiğini söyleyen Murad Sezer, bu eleştirileri şöyle yanıtlıyor: “İliştirilmiş gazeteciliğin kamuoyu için faydalı olduğunu düşünüyorum. Askerler ya da militanlar yanlarında gazeteciler varken bile inanılmayacak ölçüde acımasız ve vahşi olabiliyorlar. Felluce’de bir cami içinde olanları hatırlarsanız, askerler yerde yatan yaralı, can çekişmekte olan sivillerin üzerine ateş açmış, bunu da iliştirilmiş bir gazeteci saptamıştı.” Irak Fotoğrafları sergisinde Tempo dergisinin foto muhabiri Serkan Şentürk’ün Bağdat ve Kerkük’te çektiği Irak’ta futbol tutkusu, bir direnişçinin fotoğrafı, Irak’taki seçimler, çevre kirliliği, mezarlıklar konulu fotoğraflar yer alıyor. Şentürk, Irak’ta çalışmanın güç olduğunu ama bir gazeteci olarak görevinin acı da olsa yaşananları fotoğraflarla paylaşmak olduğunu söylüyor. MÜ İletişim Fakültesi’nde 24 Mayıs’a kadar sergilenecek 55 fotoğrafı okul koridorlarında izleyen öğrenciler, “Savaş fotoğraflarını etik ve teknik olarak değerlendiriyoruz, bu da bir tür ders oluyor” diye konuşuyorlar. MÜ İletişim Fakültesi Haber Ajansı (MİHA) tarafından gerçekleştirilen sergi, izlemek isteyen İstanbullulara da açık. Irak fotoğrafları Ayşe Karaduman ulunduğum sahra hastanesine getirilen bir Amerikan askerini gördüm; askerin öldüğü anlaşıldı. Bir anda doktorlar ve diğer askerler ölen arkadaşlarının çevresinde toplanarak dua etmeye başladılar. Ben kısa bir tereddüt anından sonra, fotoğraf makinemi bıraktığım yerden alarak onlara yaklaştım ve üç kare çektim. Murad Sezer 2005 yılında Pulitzer Ödülü aldığı fotoğrafının öyküsünü böyle anlatıyor. Öyküyü, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde açılan “Irak Fotoğrafları” sergisinde, ödüllü fotoğrafın altında okuyoruz. Associated Press’te foto muhabiri olarak çalışan Sezer, Irak fotoğraflarını ilk B Murad Sezer’in fotoğrafı... EDİTÖR’DEN ğır, kederli bir hafta geçirdik... Atıf Yılmaz ve Erdal Öz’le vedalaştık, Fatma Hikmet İşmen’le aramıza ölüm girdi. İşmen 196675 yılları arasında TİP Kocaeli Senatörü’ydü. Öldüğünde 88 yaşındaydı ve 88 yıla sığmayan pek bir şey yoktu... Örneğin kayakta başarılıydı.1936 Berlin Olimpiyatları’na katılması engellendi, çünkü “Bir Türk kızı ailesinin dışında, yalnız başına yurtdışına gidemez”di. Üniversitede ziraat mühendisliğini seçti. İngiltere ve Kanada’da virüsler üzerine çalıştı, üç buluşuyla dünya literatürüne geçti. Türkiye’ye döndüğünde araştırmalarını sürdüremedi, Zirai Mücadele Enstitüsü’nün donanımsız laboratuvarlarına hapsoldu. TİP’in gizli üyesiydi. 65 seçimlerinde aday olması istenince “Çıkmayacak bir yerden olsun” şartıyla kabul etti, Bolu’nun köylerini dolaşıp köylülerle onların, yani toprağın dilinden konuştu, komünizmin, komünistlerin ne olduğunu anlattı. Seçilemedi, bir yıl sonra bu kez Cumhuriyet Senatosu seçimlerine katıldı. Seçildiğini duyunca ağladı, çünkü o senatoyu değil, virüslerini istiyordu. Senatodaki ilk konuşmasının konusu Sünnilerin hamile bir Alevi kadını öldürmesiydi. Hem o hem sonraki konuşmaları bölündükçe o politika yapmayı daha da sevdi, çünkü yalanları ortaya çıkarıyordu. TİP’li milletvekilleriyle Anadolu’yu gezdi, saldırıya uğradı... Güven Partili Turhan Feyzioğlu’nun “kaltak” lafını gündem çarpıtılmasın diye duymazdan geldi. 12 Mart’a karşı çıktı. Demirel’e “Sokaklar yürümekle aşınmaz, banka soygunları bize vız gelir diyordunuz, şimdi neden sıkıyönetim istiyorsunuz” diye sordu. Behice Boran cezaevine giderken evinin anahtarını ona teslim etti. Barış Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı, Sosyalist Birlik Partisi’nin yönetim kurulundaydı, sonra Birleşik Sosyalist Parti’de, en sonunda da ÖDP’de politika yaptı. Bütün mal varlığını Tarih Vakfı’na bağışladı. Yaşadıklarının hiçbirinden pişman değildi, “Eğer sosyalist hayatın içine girmeseydim” diyordu “O zaman pişman olurdum işte”... İyi haftalar... Berat Günçıkan bguncikan@yahoo.com A Cumhuriyet DERGİ* İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Editör: Berat Günçıkan Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Yazı İşleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Baskı: İhlas Gazetecilik AŞ 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna/ İstanbul (0212) 454 30 00 İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Cumhuriyet Reklam (0212) 251 98 7475 / 343 72 74 *Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. cumdergi@cumhuriyet. com.tr CUMHURİYET 03 CMYK