16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BIG BROTHER' İŞBAŞINDA İktidar izliyor, biz oynuyoruz G özetleme Kamerası Oyuncuları. Ne bir tiyatro grubu, ne de profesyonel oyuncular. Kameraları protesto etmek amacıyla bir araya gelmişler. "Madem iktidar bizi izliyor, biz de onlara oynarız" sloganıyla yola çıkmışlar. Gruba katılanlarla kameralar ve eylemleri üzerine konuştuk. Gözetleme Kamerası Oyuncuları oluşumu nasıl bir araya geldi? Biz www.izleniyoruz.net web sayfası üzerinden bir araya gelen ve eylemlerini ortak kararlar alarak gerçekleştiren bir grubuz. NATO Zirvesi'nde yalıtılmış bölgede kullanılan sistemlerin kısa sürede îstanbul genelıne uygulanacağı duyulunca, karşı sesler çıkmaya başlamıştı, sonra da etrafımızda yükselen direklerin üzerindeki aletlerle yüz yüze geldik. Bir web sayfası yaparak, olayı duyurmaya başladık. Amacımız; bizi sürekli izleyen, kaydeden gözetleme kameralarına dikkat çekmek ve insanların aklında soru işaretleri oluşturmak. Şiddetsiz, doğrudan, anlık, kısa süreli; fakat uzun soluklu eylem yöntemini benimsedik. Bunun için de her etkinlikte bir kameranın etrafında çeşitli vesilelerle "izlettireceğiz" kendimizi. Neden bu adı seçtiniz? Biz, neyi nasıl yapacağımızı hesaplarken New York'ta Surveillance Camera Players grubunun tam da bizim düşündüğümüz gibi bir eylem yöntemi benimsediğini fark ettik. Onların tarzı da kameralara dikkat çekmek için doğrudan eylem ve şiddetsiz bir yöntem... Kameraların varlığı sizi neden rahatsız ediyor? Sürekli herkesin kendini, "o"na göre, tek tip davranmaya zorladığı bir ortamda, "o"nun kim olduğunu bilmeden izleniyor olmak... îletişimin öznesi olamadan, hayatın nesnesi olarak görülüyoruz. Bir işyeri mantığıyla, devlet Vıer tarafın kendi egemenliğinde olduğunu, bizim de onun emrinde olduğumuzu düşünüyor ve sürekli bizi gözetliyor. Bu uygulama okullarda da var. Sonuçta okulda bile izlenilen birey, sokakta izlenmeyi daha kabul edilebilir görüyor. tnsanların 24 saat hayatlarını izlemek, sadece izlemekle de kalmamak müdahale edebilme güciine sahip olmak... Bunun arkasındaki düşünce sizce ne? Kontrol mekanizmaları, korku yaratılarak elde edilir. Gözetlendiği bilinci içselleştirilmiş bireylerden oluşan bir toplum, çok kolay pasifize edilebilir. Şimdilik otokontrol yetiyor, ama 1984 romanında Onvell'in tasvir ettiği karanlık senaryoya yaklaşıldığı bir zamanda yaşıyoruz. Kameraların önünde oynamayı düşündüğüniiz oyun ne? Anlık gelişen, sokak oyunlan ile o an için 2 kişi de olsak, kameralara dikkat çekiyoruz. Web sitemizde uygulamanın yararsızlıkları hakkmdaki bilgileri paylaşıyoruz. Bu karşı duruşa, destek olan tepkiler geldi. Hatta sokaklarındaki kameraların yerini tarif edip, "gelin beraber eylem yapalım", diyen epostalar aldık. Zaten bizim için de önemli olan, "Niye bu kameralar var, esas amaç nedir" gibi soruların cevaplarını hep beraber konuşarak bulmak. Bundan sonrası için neler yapmayı planlıyorsunuz? Kameralar bizi izliyor, biz de bizi izleyenleri, kameraları dürbünle izleyerek, kısa tiyatro oyunlannı sahneye koyarak, duyuru metinlerini internette yayarak, kameralara müzik ziyafeti vererek ve bazen de empati yapıp kameraları anlamaya çalışarak eylemlerimize devam edeceğiz. Nereye giderseniz gidin bir kameraya yakalanabilirsiniz. Kolunuzdaki saati, hatta gazetenîzi bile okuyabiiirler. MOBESE sistemi devreye gireli bir buçuk ay oldu, ama karşı eylemler de başladı. Kamerayla izlenmeyi kişisel hakların ihlali olarak gören bir grup dürbünlerini kameralara doğrulttu. Emniyet, teknolojiyi yakaladık diye gururlanadursun, akademisyenler de bu uygulama nedeniyle birey bilincinin yerini kukla ve robotların alacağını vurguluyor. 1 1 & Esra Açıkgöz Kukla ya da robot insanlar ğur Dolgun, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi. "Küresel Panoptikon" kitabının yazarı da olan Dolgun kameralar ve gözetleme üzerine şunlan söylüyor: Gözedeme kameralan ile sistem herkesi görürken, kendisini görünmez kılıyor. Foucault bu sistemi "panoptikon metaforu" ile açıklıyor. Burada söz konusu olan görülmeden görmenin gücü. Sürekli gözetim altında olan insanlar, bir süre sonra bu gözetim olgusunu içselleştirerek, gözetleyen kişi olmasa da sanki gözetim altındaymış gibi hareket etmeye başhyorlar. Bu da, 'disipliner toplumu' gündeme getiriyor. Hedef, kişisel yaşamın tüm işlevlerini gözetim altmda tutma ve insanlığı reşit olmayan bireylere dönüştürme. Aslında gözetim pratikleri içinde, kamera sadece küçük bir nüans. Asıl olan, insanlann gündelik yaşam içinde her an gözetime maruz kalmaları. Bu, telefonlaıın dinlenmesi, şehirlerin kameralarla çevrelenmesi, epostalann okunması, internet sitelerinin sürekli denetim altmda olması, akıllı kardar yoluyla marketten veya banka atm'lerinden yapılan ticari işlemlerin izlenmesi gibi çok sayıda uygulamayı da içeriyor. En tehlikelisi de, 11 Eylül saldırıları ile ciddi bir güven sarsılması yaşayan ve toplumsal paranoya ortamı içinde, yarınından endişe duyan bireylerde, gözetlenmenin kendine has güven duygusu ve heyecan yaratması. Bu, en çok iktidarlann işine yarıyor. Mesela, 11 Eylül U sonrasında ABD, 30 yıl önce başlattığı ve 7 bin 500 mahallede uygulanan "mahalleni izle" prograrruna yeniden hız verdi. îngiltere'de ise, 4 milyonu aşkın kamera bulunuyor. Yani her 15 kişiye yaklaşık bir kamera düşüyor. Londra'ya gelen bir yabancmm, günde ortalama 300 kez kameraya alındığı tahmin edilirken; Britanya'daki gözetim etkinlikleri, su, elektrik, telefon ve gaz hizmederinden sonra beşinci kamu hizmeti haline gelmiş. En son örneklerden biri de, Istanbul'un kameralarla donatılması. Artık "Big Brodıer", îstanbul'da da yoğun bir mesai içinde. Bunun etkileri, uzun dönemde kötü olacak. Kendilerini giderek daha yoğun şekilde denetimleri dışmdaki güçler tarafından kıstırılmış hisseden paranoyak bireyler ortaya çıkacak. Bu bireyler, bir süre sonra özgürlüklerinin ardından akıl ve ruh sağlıklannı da yitirme noktasına gelecek. Kendine güveni ve gelecek umudu kalmayan bu insanlar, 'birey' olma bilincinden giderek uzaklaşarak, ipleri devletin ya da egemen güçlerin elinde bulunan kuklalara ya da robotlara dönüşecek. Bu sağlıksız ve tektipleşmiş toplumda; sevmesini, gülmesini, güven duymasını, umutlu olmasmı bilmeyen nesiller ortaya çıkacak. En basit örnek, şu an her 10 Amerikalıdan 6'sının psikolojik sorunlarla yüz yüze olması ve psikologlar ile psikiyatrısderin diğer tıp doktorlarından daha yoğun bir tempoda hizmet vermesi. Geleceğin toplumunu siz düşünün... MOBESE kameralarıyla film... merikanTürk ortak yapımı "The Net 2" filminin Kapalıçarşı'daki takip sahneleri MOBESE kameralarıyla çekilmiş, haberleri gazetelerde yer alsa da, îstanbul Emniyet Müdürlüğü Bilgi Işlem Şube Müdürü tlhan Kara, bunun mümkün olamayacağmı söylüyor. Ona göre, sadece mekânı kullanmış yönetmen. Çünkü görüntülerin başkalarına verilmesi, ancak mahkeme kararı ile olabüiyor. A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle