Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet STEFANOS YERASİMOS Taner Timur / Tan Oral Sayfa4 JOEL KOVEL Özgur Erbaş a5 O ÇIPLAK, AMABİR NEDENİ VAR... Sayfa 7 J Özlem Altunok T ^otoğraf: Vedat Arık una Ötenel'in yoğun ve uzun bir müzikli yaşamı var. Piyanonun baştna iki buçuk yaşında oturmu§, evdeki kuzineyi davul niyetine çaldığında ise beş yaşındaymış. Sekiz yaşında babasının orkestrasında çalarken bulmuş kendini, ılkokul bitmeden de konservatuvarda... Ama anlaşılan o ki, ne olduysa cazla tanıştıktan sonra olmuş... Bir darılmış, bir banşmış, bir geri dönmüş, bir kaybolmuş, yine de "ruhum istiyor" dedıği cazı hiç bırakmamış. Bugün 58 yaşında, geçmişi, kırıklıkları, tutkusu, özlemlerini.kattığı yeni albümünde önce bir soruyla başbaşa bırakıyor dinleyicilerini: "How Much Do You Love Me?" (Beni ne kadar seviyorsunuz?) Bu 4. solo albüm, eski güzel günlere, cazın büyüsüne, ustalarına bir selam aslında. Ama siz yine de ilgilenir de sorusunu ya nıtlarsanız, cevabınızı dikkate alacağından eminim. Tuna Ötenel'le Denizbank Finansal Hizmetler Grubu'nun sponsorluğunda Aura Records'tan çıkan albümünü ve büyük aşkı cazı konuştuk. Albümüniizün adı "How Much Do You Love Me?". tnsan bu sorunun altında hem bir serzeniş, hem de geçmiş güzel günlerin naifliğini hissediyor. Niye ve kime bu soru? Albüm eski zamanlann ızıni taşıyor. O zamanlarda biz her gece müzik yapar, insanları caza çağırır, sevdirmek için çabalardık. Yalın bir tarzda, standart caz parçaları çalar, dans ederdik. Güzel günlerdi, ama uçtu gitti... Albüm hem benim jenerasyona bir gönderme, hem hocalarıma, "Bakın buraya kadar geldim, artık ben de çalabiliyorum" dediğim bir özen içeriyor. Bahsettığiniz o sitem haliyse, albümün adını koyduktan sonra somudaştı. Hani, ağzmda memesi, yeni yeni yürümeye başlamış küçük bir çocuğa annesi "Beni ne kadar çok seviyorsun" diye sorar ya... Çocuk da bir şey söyleyemez, ellerini açarak "bu kadar" der ya... îşte albüme admı veren parçarun melodisini bu düşüncelerle buldum. Size bu soruyu sorduran biraz da ne kadar sevildiğinizi bilmemenizden kaynaklanan bir kırıklık mı? Bu işi yapan herkes, gizli bir kırıklık yaşıyor. Türkiye'de caza çok da değer verildiğini söyleyemeyiz. Sözde modern müzik yapanlara ilgi, daha fazla. Yurtdışında ise bizi el üstünde tutuyorlar. Polonya ve Fransa'da alkışlandığım, anlaşıldığım kadar, burada anlaşılmadım. E, o zaman hakikaten sormak istedim: "Beni Ne Kadar Seviyorsunuz?" 50 yıldır müzikle uğraşıyorsunuz. Türkiye'de pek çok ilkin de sahibisiniz. Bunlardan biri de 78'de çıkardığınız ilk caz albütnü "Caz Semai". O günleri özlüyor musunuz? O zamanlar Erol Pekcan'la bir orkestra kurmuştuk, niye Türk cazı da olmasın diye düşündük. Parçalarm altma caz ritimleri yerleştirerek yaptık "Caz Semai"yi. "Ali'yi Gördüm Ali'yi" parçası dışındaki tüm kompozisyonlar bana aitti. Sonradan kulağımıza parçalan bozduğ umuz, yozlaştırdığımız çalındı. Ben de o defteri, o plakla kapattım. Ama o zamanlann radyo günlerinden sizinle beraber hafif Batı müziğini, cazı seven bir kuşak da var... Doğru, çok beğeniliyordu programlarımız. Hatta ilgi görünce de çok üzerine gidildi, yine tepkiler geldi. Söylenecek, yapı lacak çok da bir şey yoktu. Ben zaten caz yapmak ıstiyordum, o yüzden arkası gelmedi. Ama o zamanlar ıçin vazifemi yaptığımı düşünüyorum. Ük solo albümünüz "Sometimes" 1994'te, siz 47 yaşındayken çıktı. Geç kaldığınızı düşünüyor musunuz? Yok, hiç öyle düşünmedim. Daha çok, yaptığımız müziğe piyasanın ilgisi yoktu. O ydlarda Ankara'da Mimarlar Derneği'nde caz yapıyorduk. Grubun saksofoncusu Yahya Dai, aynı zamanda Belediye Kent Orkestrası'nda çalıyordu. Sonra Yahya birden, bahçıvan kadrosuna alınınca eşiyle birlikte belediyeden istıfa ettı. Aldıkları tazminatla da bana bir albüm yapmak ıstediler. "Sometimes" albümü işte böyle çıktı. Devamı 2. sayfada ARMAĞANLI BULMACA | DİJİTAL DÜNYA | SATRANÇ | BRİÇ | ANKET DEFTERİ | GÖNLÜMÜN KÖŞESİ | MEKÂN | SOFRA Benim MARİLYN MONROE'm... Tam 43 yıldır erkekler dünyası onun hummalı bakışlarıyla avunuyor. Kadınlar da ona hayran. Peki daha kaç kuşağın idolü olacak? Oyuncu Dolunay Soysert, öğrenci Ali Deniz Uslu ve "Ah Marilyn"in yazarı Turhan Feyizoğlu'na sorduk... Sayfa 9 Sevişiyorum, çünkü... Birinden biri isteksiz olsa da çiftler sevişmeli mi? Uzmanların bu soruya sayısız yanıtı var, önerileri de... En kötü nedenin bile hoş sürprizlere gebe olduğunu unutmamak gerekiyor... Sayfa 7 t