Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 TEMMUZ 2005 / SAY1 1008 7/7/2005TEN SONRA LONDRA L letvekili George Galloway, Independent yazarı Robert Fisk ve ondra'da 7 Temmuz Perşembe sabahına her zamanZafer Y. Guardian Yazarı Gary Younge, 100 bin Iraklının ölümüne yol ki trafik gürültüsü yerine siren sesleriyle uyandık. Yörük açan ABDIngiltere işgalinin, Ebu Garib Hapishanesi'nde ve Önce "bir enerji kesintisi' diye aktarılan olayın orgaFelluce kentinde yaşananların da barbarlık olduğunu söylernize bir bombalı saldırılar serisi olduğu çok geçmeken, aslında herkesin çok iyi bildiği halde inkâr etmeyi tercih den anlaşıldı. Kent merkezindeki işyerlerinde hayat durmuş, inettiği gerçekleri dile getiriyorlar. Ama bu muhalif sesler bu aşasanlar yakınlarından haber almanın ve eve nasıl döneceklerimada oldukça cılız kalmaya mahkum. Bunun yerine, ABD'den nin kaygısına kapılmıştı. Öğleye doğru telefon hadarı kilitlengetirilen uzmanlar TV ekranlarında tslamın reforme edilerek di, kent merkezi boşaldı ve Londra'ya şok hali egemen oldu. cihat ideolojisinden arındırılmasının şart olduğunu vaaz ediyorPerşembe gecesi dünyantn en önemli sanat ve eğlence merkezlar. tslami terörle mücadelenin yönteminin Soğuk Savaş'ta Dolerinden West End, bir hayalet kent görünümündeydi. ğu Bloku'na karşı mücadele gibi ideolojik olması gerektiği ve "Ilginç bir zamanda yaşa inşallah"! Çinliler düşmanlarına ABD Ortadoğu'ya demokrasiyi getirdikçe lslami terörün zayıfböyle beddua ederlermiş. Bir Çinli Londra halkına beddua etlayacağını iddia ediyorlar. miş olsa gerek, gerçekten ilginç bir zamanda yaşıyoruz. Daha Çok iyi bilindiği halde şiddetle inkâr edilen BağdatLondra birkaç gün önce, Hyde Park'ta yapılan Live8 konseriyle Londbağlantısını, bir gazeteci dostumdan bir öykü olarak dinledim. ra başka bir havaya girmişti. Bombaların patladığı gün, bir gün ABD'de 1980'li yıllarda kürtaj karşıtı bir fanatik, çeşidi adresönce 2012 Olimpiyatları'na Londra'nın ev sahipliği yapacağı lere bombalı zarflar gönderiyor ve birçok can kaybına yol açıkaran üzerine yapılan kutlamalar günlük gazetelerin baş sayyor. ABD gizli servisinin aylarca kimliğini saptayamadığı bomfalarındaydı. Bu "Londramani", bombalarla birlikte müthiş bacı bir gün kendi ölümüne neden olan bir hata işliyor. Gönbir şoka dönüştü ve ardından birkaç günlük bir kolektif depderdiğibombalı zarfa "gönderen" adresi de yazıyor, gönresyon kente hâkim oldu. derilen adreste kimsenin oturmadığı anlaşıldığında zarf Londra'nın tarihinde bu saldırının taşıdığı yer düşünül "gönderen" adresine iade ediliyor. Bombacı, dalgınlıkla düğünde, yaşanan şok ve depresyonun boyutları anlaşıBlair, Londra'da olsa gerek, zarfı açıyor, bomba patlıyor ve ölüyor. ABD lır hale gelebilir. 1980'li ve 9O'lı yıllarda Londra'da çok kamuoyu bir oylama yaparak bu fanatik bombacıyı "yıbomba patlamış, üstelik bu bombalar daha fazla gözle gö patlayan lın enayisi" seçiyor. Dostum, hikâyeye şunları eklemeyi de rülür hasar bırakmtştı. Ama bu hasara rağmen, IRA'nın bombaları ihmal etmedi: "Ne yazık ki Tony Blair'in bombalarının politik duruşıınun farklılığı gereği, bombaların patlayaüzerindeki 10 Downing Street satırı silinip gönderen adcağı önceden polise haber veriliyor ve bölge boşaltılıyorbarbarların resi olarak sadece Londra/Ingiltere satırı kalmış. Bu dudu. Bu nedenle IRA'nın bombalı saldırılarında can kayuygarlığa saldırısı rumda 'yılın enayisi' olmak da Londra halkına düşüyor." bı yok denecck kadar azdı. Bugün ise, bambaşka bir durumla karşı karşiyayız. Küçük boyutlu bombalar, bir günolarak tanımladı. İÇ DÜŞMAN İMAJI... de 50'yi aşkın kişinin ölümü ve yüzlerce kişinin yaralanmasına yol açtı. Bu nedenle olsa gerek, Londralılar bu ola Beklenen oldu ve Bombalı saldırılar, "Londramani" havasının yanında yı, IRA bombalarından çok 2. Dünya Savaşı'ndaki Alman birçok politik gelişmeyle de aynı döneme tekabül etti. Biırkçı tepkiler uçaklarının bombardımanıyla karşılaştırdılar. Bu savaşta rincisi, Iskoçya'da gerçekleşen G8'in büyük beklentiler başladı. Kimlik Londra yıllarca bombalanmış binlerce insan ölmüş, ama içinde başlamasına rağmen tam bir fiyaskoyla sonuçlanteslim olmamıştı. îşte 7/7 intihar bombalarına karşı bir dığı gerçeği bomba şoku altında kaynayıp gitti. Edinkartı yasasına Londralılık ruhu bu tarihsel referans üzerinden yeniden burgh'daki protestocular büyük bir demoralizasyon yamuhalefet eksildi. şadılar. Ikinci gelişme, hükümetin uygulamaya koymaya inşa edilmeye çalışdıyor. 2. Dünya Savaşı sırasında Londra metro istasyonlarının sığınak olarak kullanıldığı biliçalıştığı kimlik kartı yasasına parlamento içinden ve dıArtık İngiltere de nirse de metro işletmesinin bombardımandan kaçan halşından yükselen muhalefet de 7 Temmuz'dan payına düeskisi gibi ka kaçak yolcu muamelesi yaparak bilet satmaya çalıştışeni aldı. Toplumun bu uygulamaya verdiği onayda büğı unutulması tercih edüen bir anıdır. 7 Temmuz günü kuyük bir artış olduğu saptandı. Saldırıların yarattığı bir olmayacak mı? rulan acil enformasyon hattını yakınlarının akibetini öğbaşka gelişme ise bu bekleniyordu Müslüman cemaate renmek için arayanların bu görüşmenin dakikasına 50 yönelik ırkçı saldırılarda yaşanan yükselme. Özellikle Doğu peni ödemek zorunda oluşu (normal bir telefondan konuşmaLondra'da camilerin kırılmış camları ve saldırıya uğramış Müsnın dakikası 10 peni), 2. Dünya savaşı günlerine yapılan bir başlümanların ifadeleri, TV ekranlanna yansımaya başladı bile. Bu ka hatırlatma olmalı: O zaman olduğu gibi bugün de, insan hasaldırıların bölgesel etnik çatışmalara dönüşmemesi için sürekyatı da dahil her şeyin mali bir karşılığının şart olduğu kapitali uyarılarda bulunuluyor ama devletin tepesinden yapıştırılan lizmin tam merkezinde yaşıyoruz.. "barbarlık/uygarlık" etiketi ve "Ingiliz hayat tarzı"na saldırı İSLAMIN REFORMU VE... Savaş içinde olmanın kolektif bilinçdışında kabulü, Tony Blair'in söylemiyle tam bir tezat arzediyor. Başbakan, Kraliçe ve muhafazakâr muhalefet, Londra'da patlayan bombalarla Irak'ta yürütülen savaş arasındaki bağlantıyı kateforik olarak inkâr etmekte kararlı görünüyor. Onlara göre bu saldırı, "Barbarlar" tarafından "Uygarlık"a karşı gerçekleştirilmiş ve "tngiltere'nin hayat tarzı"nı hedef almış. Barbarlık? Respect mil söyleminin, büyüyen gerginliği yatıştırıcı değil kışkırtıcı bir rol oynadığı aşikâr. Öte yandan bombalamaların intihar saldırısı olduğunun ve Ingiliz vatandaşı Müslümanlar tarafından gerçekleştirildiğinin açıklık kazanması, "iç düşman" imajıyla birlikte gerginliğin artması tehlikesini taşıyor. 11 Eylül'den sonra ABD ve dünya için söylendiği gibi, 7 Temmuz'dan sonra Londra ve tngiltere de artık eskisi gibi olmayacak mı? Bunu, Başbakan'ın nutuklarından çok zaman gösterecek.» ? Sekiz adam dünyayı değiştirebilir mi? Arife Köse Yıldız Önen S eattle'da, 1999'da, Dünya Ticaret Örgütü'nün toplantısına karşı yapılan gösteriden beri, dünyanın efendilerini her gittikleri yejde takip eden kapitalizm ve savaş karşıtları bu kez G8 zirvesini protestb etmek için Edinburg'taydılar. Bu alternatif zirvede dört eylem, 64 toplantı yapıldı, çeşitli konserler ve kültürel etkinlikler düzenlendi. Zirve, Oxfam gibi yardım kuruluşları, Friends of Earth (Dünyanın Dostları) gibi yüzlerce örgütün yer aldığı, Make Poverty History (Yoksulluğu Tarihe Göm) isimli çok geniş bir koalisyon tarafından örgütlendi. Biz de oradaydık. G8 Alternatifi treniyle Edinburgh'a ulaşarak kampa yerleştik. 6 saat süren yolculuk boyunca trende üç toplantı yapıldı. Sırasıyla Guardian gazetesi yazarı ve antikapitalist aktivist George Monbiot, Irak'tan gelen Sami Ramadani ve Güney Afrikalı aktivist Dannis Brutus konuştu. Her üç konuşmacının da ortak vurgusu G8 ülkelerinin dünyadaki yoksulluğun asıl nedeni olduklarıydı. Monbiot Bob Geldof un öncülük ettiği Live 8 konserlerine değinerek "Biz Edinburgh'a G8 liderlerine yalvarmak, yardım dilenmek için değil, sosyal adalet için, yeni bir toplum yaratmak için gidiyoruz" dedi. Sırası gelmişken bu tartışmaya değinmekte fayda var: G8 zirvesine karşı düzenlenen kampanya içinde, kampanyanın ana vurgusunutı ne olması gerektiği konusunda bir tartışma yaşandı. Make Poverty History (Kapita G8'in alternatif zirvesine katılan binlerce savaş ve küreselleşme karşıtı iki farklı görüşteydi. Kimi önceliği yoksulluğa verip, G8 liderlerini ikna etmenin yeteceğini düşünüyordu. Kimi de Irak'ın işgalinin maliyetinin yoksulluğu arttırdığını vurguluyordu. Gösterilerde öne çıkan ise savaş karşıtlığı oldu... lizmi Tarihe Göm) koalisyonu içinde yer alan kurumlar, dünyadaki yoksulluğun azaltılmasının yolunun G8 liderlerini biraz daha insaflı olmaları konusunda ikna etmekten geçtiğini, bunun için kampanyanın sadece dünyadaki yoksulluk üzerine odaklanması gerektiğini, Irak'taki savaşın bu konuyla hiçbir ilgisi olmadığını düşünüyorlardı. Savaş başlamadan çok önce îngiltere'de savaşa karşı büyük gösteriler örgütlemeyi başarmış olan Stop The War Coalition (Savaşı Durdurun Koalisyonu) ise G8 ülkelerinin savunmaya ayırdıkları bütçeler, Irak işgalinin maliyeti ve dünyadaki yoksulluk arasındaki bağdan yola çıkarak kampanyanın ana vurgusunun savaş ve yoksulluk olması gerektiğini söylüyordu. Ancak bu kabul edilmediği için Stop The War Coalition (Savaşı Durdurun Koalisyonu), Make Poverty History (Yoksulluğu Tarihe Göm) koalisyonunun içine alınmamıştı. Fakat Edinburgh'da yapılan tüm etkinliklerde savaş ister istemez ana temalardan birisi oldu, çünkü kidelerin kafasında bu bağ çoktan kurulmuştu. Herkesin elinde, üzerinde "Bir numaralı terörist Bush", "Savaşma, yoksullukla mücadele et", "Suriye ve Iran'a dokunma", "Irak'ı bombalama, borçları azalt" yazan dövizler vardı. G8 liderlerinin toplandığı yere yapılacak olan 'Bush'un Terörüne Hayır' isimli yürüyüşü önce yasaklayan polis, sonra izin vermek zorunda kalmıştı. Ama yürüyüşün yapılacağı sabah radyodan iptal edildiği haberini duyduk. Sonradan öğrendik ki polis bu anonsu gösteriyi örgütleyenlerle konuşmadan yapmış ve binlerce insan bu anons nedeniyle eyleme gelmekten vazgeçmiş. Yolda tam üç kez durdurulduk, birincisinde otobüsümüz arandı, ikincisinde anarşisder Gleneagles'a giden yolu kapatmış olduğu için başka bir yoldan gitmemiz istendi, üçüncüsunde ise tek tek hepimiz otobüsten indirildik ve üstümüz arandı. Türkiye'den giden bizlerin alışık olduğu bu manzara tngikere'den ve diğer Avrupa ülkelerinden gelen aktivistlere garip geliyordu. Ingiltere'deki aktivisder bu durumu anlatan " We all live in a terrorist regimeHepimiz terörist bir rejimde yaşıyoruz" diye çok hoş birslogan bulmuşlardı. Yürüyüşe 15 bin kişi katıldı. Tepemizde sürekli uçan Apaçi savaş helikopterleri eşliğinde, dühyanın dört bir yanından gelen savaş karşıtları ile birlikte, onlarca değişik dilde atdan sloganlarla bir kez daha nefesimizi enselerinde hissetmelerini sağladık. Susan George'un alternatif zirvenin kapanış toplantısında yaptığı konuşma Edinburgh'da geçen dört günün ne anlama geldiğini çok iyi özetliyordu: "Geldiğimiz noktada artık hareketimiz tarihin yeni bir öznesi ve kapitalizmi dönüştürecek bir aktör haline gelmiştir". Edinburgh'un bize hissettirdiği de işte buydu. • "BUSH'UN TERÖRÜNE HAYIR" Biz, 64 toplantıdan sadece "Emperyalizme ve savaşa direnmek", "Irak: Bush Yeniliyormu?", "Başka Bir Avrupa Mümkün"e katılabildik. "Başka Bir Avrupa Mümkün" toplantısında, Portekiz, ingiltere, Almanya, Fransa, Italya, Iskoçya'daki yeni sol partilerden gelmiş olan onlarca konuşmacı kendi ülkelerindeki mücadele deneyimini ve nasıl alternatif bir sol oluşturduklarını anlattılar. Hepsi tarafından yapılan ortak vurgu ise, kapitalizmin krizde olduğu, Avrupa'da iktidarda olan klasik sosyal demokrat partilerin (îngiltere'de Işçi Partisi, Almanya'da Alman Sosyal Demokrat Partisi vs.) bu krize yanıt veremedikleri gibi bizzat neoliberal politikaların uygulayıcısı haline geldikleri, bu nedenle yeni bir sol alternatif yaratmak gerektiğiydi. Bir diğer önemli vurgu, bu yeni sol alternatiflerin hepsinin dünyadaki savaş ve küreselleşme karşıtı içinden çıktığı ve öyle kalmaları gerektiği oldu. Temmuzda 50 YTL ındirim ve chippara Maksimutn indirim tutan 50 YTL'dir.