16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 MART 2005 / SAYI 989 le etmem, yarışmayı kazansın diye bir Eurovision şarkısı değil, gerçekten hit olacak, beğenilecek, uzun bir süre yaşayacak bir şarkı yazmam gerekiyordu. Nitekim öyle oldu. Bunun benim rock'çı kimliğimle uyuşup uyuşmadığını düşünmedim. Ben müzisyenim... Çıkıp o şarkıyı sahnede ben söylemedün. Besteyi ben yapmıştım, yaşastn, diye ortaya da çıkmadım hiç, dikkat edersen. Siz de önemli şarkı yazarlarından birisiniz... Piyasanın şarkı yazarlığı durumuyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Popüler bir şarkı yazmanın bir formülü var, bu formülü bilen insanlar da başarılı oluyor. Ben kendimi "Acayip şarkı yazanm" iddiasıyla konumlandırmıyorum. Bana asıl haz veren, Gelibolu gibi bir filmin klasik ve Türk müzikleriyle birleştirilmiş kompozisyonunu , yapmak. Dinlediğinde şu bahsettiğimiz piyasa kaygılarından çok uzak bir yerde olduğunu göreceksin. Keşke bunları daha çok yapabilsem... Diğerlerini de eğlence olsun diye... Eli yüzü düzgün pop şarkıları da yapılabilir... "Öcü" değil ki pop... Tabii ki... Bana keyif veren, bahsettiğim şey... Düşün ki Eurovision'da kazanan şarkı için bile "Hey yaşasın, ben yaptım" demedim. Ama Gelibolu bana çok şey ifade ediyor... Sertab Erener'le ortak kurduğunuz "Sinem Müzik" için hazırladığınız albüm var mı? Albümden ziyade, daha kapsamlı bir pro)e düşünüyorum. Daha çok sahneye yönelik bir proje. Tabii bu projenin bir albümü de olacak Şu anda kafamda temelleri oluşmuş durumda. Ben bir plak şirketi kurup, arkasından da popüler olsun diye albümler yapmak istemiyorum. Eğer onu yapacak olsam herhangi bir şirketle kontrat imzalarım, 10 şarkı yapar, sonra onlara klip çekerim. MÜZİKAL ORTAKLIK... * BENİ KISITLAMAYIN! Nilüfer Zengin D emir Demirkan, "doğru emek", "kaliteli müzik" gibi dillere persenk olmuş ifadeler kullansa da kendine has bir yanı var... Hâlâ hevesli, heyecanlı, neşeli... Poprock tartışmaları ara sıra tekrarlanırken, o durup ilk kez bir film müziği yaptı. Demirkan'la işlerini konuştuk: Gelibolu belgeselinin miiziğini siz yaptınız... Bu siireç nasıl gelişti? Her şey çok hızlı oldu. Bu çapta bir filmin müziğine göre çok kısa zamanda bitti. Büyük bir istekle çalıştım. îlk film müziği deneyimimdi ve bu işi çok iyi yapmam gerekiyoı•du. Her şeyi bıraktım, sadece bu filme konsantre oldum. Film müziği deyince akla, görüntülere bakıp müziği yazmak geliyor. Öyle değil tabii. Bu filmde anlatılan her şey gerçek... Gerçek insanların günlüklerinden, gazete demeçlerinden çıkarılmış her şey. Çok etkilenmiş görünüyorsunuz... Kesinlikle. Internetten, bulduğum kaynaklardan, araştırmalar yaptım. Bu araştırmalar esnasında müziğin karakteri çıktı ortaya. Müzikal temelleri daha etnik, klasik enstrümanlar üzerine kurdum. Çünkü o döneme ait bir hikâyede, herhangi yeni bir enstrüman, insanı filmden ve duygudan uzaklaştırıyor. Savaş ta bir sürü milletten insan üç metre siperde savaşıyorlar, birbirlerine sigara, yemek atmaya başlıyorlar. Politika yüzünden birbirini öldürmek zorunda kalan 22 yaşında çocuklardan söz ediyoruz... Yaşananlann etkileşimi çok derin... Böyle bir işin parçası olmak bile insana yeterli doyumu veriyor. Bendirin, duduğun, neyin, klasik enstrümanların kullanıldığı, 40 kişilik orkestrayla kaydettiğimiz bölümler var. Hepsi birleştiğinde o bütün sa dunuz kendinizi. Rock, pop'tan daha mı değerli? Pop yapmak utanılacak bir şey mi? Şu anda Türkiye'de ve dünyada bütün rock grupları popüler müzik yapıyorlar aslında. Müzikal kalitesi popa göre biraz daha yüksek, ama sonuçta tanıtımı yapılan, beğeniye sunulan ve ne kadar çok satarsa o kadar iyi görünen işler yapılıyor. Rock, müzikal olarak daha çok emek harcanmış olduğunu ifade eder, yapan sadece ünlü olmaya yönelmiş Gelibolu fllmlnin müziklerlnde Demir Demirkan'ın imzası var. Bu ilk denemesi, ama arkası gelecek. Müzik piyasasının rock'a yönelmesini popun doygunluk noktasına gelmesine bağlıyor. Demirkan kendl şirketl Simya'dan çıkacak bir projenin hazırlığında... vaşın müziği çıkıyor ortaya. Savaş gibi sanki o enstrümanlar da birbirine karışıyor... Bundan sonra da film müziği yazmaya hevesli görünüyorsunuz... Böyle büyük vizyonu olan insanların yaptığı projelerde var olmak istiyorum. Bir dönem, aslında rock'çı olup, pop işler yapmakla eleştirildiniz. "Ne yapayım piyasa böyle, plakçılar buna zorluyor, aslında istediğim müziği yapamıyorum" diye savundeğildir. Ama "popçu" diye anılan insanların kulvarı apayrı. Eleştirenlerin karıştırdığı nokta bu. Ben zaten kendi adıma hiçbir zaman pop müzik yapmadım. Belki Pentagram hayranları gruptan ayrıldığımda, solo albüm yaptığımda bıraz kızdılar bana... Eleştirdiler. Türkiye'de rock müzikte bir yükseliş var son zamanlarda... Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu, bir rock'çı olarak? Rock'çı derseniz beni kısıtlamış olursunuz. Rock'la ilgilenen biri diyeyim o zaman... Evet, nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye'de piyasa bir doygunluk noktasına ulaştı. Insanlar, Türkiye'de de müzik yapdıyormuş deyip, pop'a saldırdılar. Bir magazin dönemi yaşandı. Ama suyu çıktı. Insanlar artık beğenileri konusunda çok dikkatli davranmaya başladılar. Dolayısıyla şimdi en popüler sandığınız pop yıldızları albüm çıkardığı zaman rağbet görmüyorlar... Ama, "Bu da dinlenir mi? Ne alakası var... îşte üniversite grubu..." denilen rock gruplannın güzel ve kaliteli müzik yaptığı anlaşıldı... Bence doğru olan da bu zaten. Dünyada da böyle işler... Pop önce çıkıyor, düşüyor, hip hop çıkıyor, sonra yine rock çıkıyor... 2004 Istanbul albümümde böyle bir şeyin müjdesini vermiştim.Benimle aynı dönemde Mor ve Ötesi, Duman da rağbet gördü. Mükemmel. O 10 şarkının nasıl şarkılar olduğu önemli ama... Müzik şirketi kurmuş biri olarak epey radikal bir ifşaatta bulundunuz... Yaptığımızın bir amacı olmalı. Plak şirketine kızıyorsun, "Sen beni popüler yapmaya çalışıyorsun" diyorsun, sonra da şirket kurup, "Nasıl satarım" diye düşünüyorsun. Sertab Erener'in albümleri bu şirketten çıkacak herhalde? Sertab benim için, yazdığım şarkıyı doğru dürüst performe edecek, benim eserimi dile getireceklerin en iyisi. En baştan beri de böy jleydi. Onun albümleri bu şirketten çıkmaya devam edecek... Peki siz ne dinliyorsunuz? Rock öyle bir duruma geldi ki, ne dinlesem arkadaki pazarlama fikrinı görüyorum. Matematiği gördüğün zaman, müzikten de soğuyorsun. Mozart, Beethoven döneminde, insanlar bu bestecilerin konserlerine gidiyormuş, kayıt sistemi yokmuş. Kayıt çıktığında Pink Floyd, Genesis gibi gruplar hem popüler hem de arkasında bir fikri olan müzikler yapmışlar. Bir müzisyen olarak müzik dinlemeye karar verince, mternette en yakası açılmadık sitelerden müzikler bulup, CD'ler ısmarlıyorum. Oralardan kendime besin kaynağı çıkanyorum. O zaman geçmişteki has adamlara, ölmüş olanlara mı dönmek gerekiyor? Hâlâ Pink Floyd'u inanılmaz buluyorum. îçinden "Bu da eski rock'çı, Radiohead varken hâlâ Pink Floyd dinliyor" diyebilirsin. Coldplay, Radiohead bence Pink Floyd'dan çok geride. Çünkü öyle bir derinlikleri yok. Hatta politik olarak derinliği olan insanlara özellikle prim verilmiyor, dolayısıyla underground kalıyorlar. Bence değerli olan da bu zaten. • PİYASA KAYGISINDAN UZAK... Ünlü şarkıcılar ya da besteciler Eurovision'a pek rağbet etmezler... Hele sizin gibi bir rock geçmişi olan, "piyasa"yla kavgası var gibi görünen müzisyenler hiç yanaşmazlar... Sizi ne ikna etmişti? Beni ikna eden şey, olayın benim çok yakınımda ve yanlış gelişiyor olmasıydı. Müdaha Son indirimler M Fatma Ovacık art ayının ilk günlerini yaşadığımız şu günler aslında bahar aylarının başlangıcı. Oysa değişen mevsimler mart ayını kara kış havasına büründürdü. Yani mart ayını da botlar ve kabanlar ile geçireceğiz gibi gözüküyor. Zaten kış alışverişine de yeni başlamıştık... Tekstıl firmaları kış satışlarını ancak indirim döneminde yakalayabildiler. Geçen zaman tüketicinin lehine gelişti. Yapılan ekstra indirimler çok uygun fiyatlı alışverişler yapılmasına imkân sağladı. Bugünlerde son ürünlerin kaldığı mağazalarda, son indirimler yapılıyor.Yapılan indirimler gözlerinizi yuvalarından çıkaracak gibi. Üstelik soğuk günlerde kullanabileceğiniz şık montlar, broş ve taşlar ile süslü trikolar, deri ve süet montlar (bahar aylarında çok ihtiyaç duyulabilir) ceketler, takımlar, gömlekler bulmanız mümkün. Polo Garage ikinci indirim ile yüzde 60'a varan iskonto yapmış durumda. Üstelik 4 ile 6 ay arasında taksit imkânı da var.Kabanlar 79, ceketler 58, gömlekler 29 YTL'den başlayan fiyatlar ile satışa devam ediyor. Baklava desenli trikoları tü kenmeden önümüzdeki sene kış aylarında giymek üzere alabılirsiniz. Nitekim seneye kış mevsimini değişik baklavalar eşliğinde geçireceğimizi daha önce vurgulamıştım... Diğer bayan giyim mağazalarına göz attığımızda seçeneklerimizin gittikçe çoğaldığını görebiliriz... Mango, Koton, Ipekyol gibi markalar yüzde 70'e varan indirimlerin yanında yeni sezon baharlık kıyafetlere de giriş yaptılar. Zeki triko iç çamaşırlarında, etiketin yansını ödeyebiliyorsunuz. Üstelik birçok kredi kartına 5 taksit imkânı da var. Marks & Spencer yüzde 40 indirim ile istikrarını koruyor. Buna karşılık Boyner mağazalarında yüzde 50 indirim ve her ayın son günü kelebekli ürünlerde indirim fırsatı var. (Kelebekli ürünler yüzde 50 indirimli oluyor). Ayakkabı meraklüarı için Flo'da 1 ayakkabı alana 1 ayakkabı bedava. Yani yüzde 50 indirim var diyebiliriz. Nine West yüzde 70 indirim ile ayakkabıcılar arasında en çok indirim yapan marka. Fakat fazla değişik ürün bulamayabilirsiniz. Beta ve Demirel de yüzde 50 indirime girmiş durumda. Bu indirim üzerine bir de 3 ile 6 taksit imkânı var. Beta farklı tarzlar arayanlar için biçilmiş kaftan. Hotiç yüzde 50'ye varan indirimin yanı sıra nakit ödemede yüzde 10 daha indirim imkânı tanıyor. Erkekler bu sezon güzel alışveriş imkânlarına sahipler... Polo Garage kadife pantolonlar, motorcu mondar, rahat kesimli jean'lerde yüzde 60'a varan indirimler yapmış. Damat&Tween'den ise etiketin yarısı ile alışveriş yapabilirsiniz. Sarar iddialı bir fiyat ile öne çıkıyor. Takım elbise 199 YTL. Diğer ürünlerde yüzde 50'ye varan indirimler var. Birçok kredi kartına 4 taksit yapdıyor. Çocuklar için de farklı seçenekler var. Kanz yüzde 70, Chicco yüzde 40, Panço yüzde \ 50 indirimde. Kış sezonunu bu indirimler ile yavaş yavaş kapatıyoruz. Son indirimlerden yararlanmak, önümüzdeki sene için alışveriş yapmak için son haftalannız. tyi alışverişler...# Cumhuriyet DERGÎ* Imtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına tlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: tbrahim Yıldız Editör: Berat Günçıkan Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncıhk AŞ Baskı: thlas Gazetecilik AŞ 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna /tstanbul Idare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu, 34334 tstanbul. (0212) 512 05 05 Cumhuriyet Reklam (0212) 512 41 19/512 48 30 512 47 78 *Cumhunyet Gazeteu'mn parasız pazar ekıdır Yerel sürelt yayın. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle