22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

30 EKÎM 2005 / SAYI1023 RUH SAGLIGI POLİTİKTİR... Berat Günçıkan luslararası Zihinsel Engellilik ve Psikiyatride însan Hakları Kurulıışu'nun fMDRI) "Kapalı kapılar ardında: Türkiye'deki Psikiyatri Hastaneleri, Yetimhaneler ve Rehabilitasyon Mcrkezlerinde tnsan Haklan Ihlalleri" başlıklı raporu tcpkilere yol açtı. Rapora göre Türkiye'nin kabank bir suç listesi vardı. Üniversitelerden itirazlar yükseldi, raporun gerçekleri yansıtmadığı söylendi. Biz de geçen aylarda yapılan XII. Sosyal Psikiyatri Kongresi'ni"Yapamadıldarımız" konusuna ayıran Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı'na iştc bu yapılamayanları sorduk. Yanıtlan Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cem Kaptanoğlu'ndan aldık... EDİTÖR'DEN İ U sı konusunda henüz yapılmış bir çalış ma yok. Devletin bakmak ve korumakla yükümlü olduğu çocuklarla ıl gili yapamadıkları, bu çocukların beden ve ruh sağlıklarında derin yaralar açıyor. Genç bir nüfusa sahip olmakla övünüyoruz, ama Sağlık Bakanlığı kadrosunda çalışan toplam ergen ve çocuk psikiyatri sayısı sadece 23. Yal nızca bu rakam bile ruh sağlığı alanındaki eksikliklerin çarpıcı bir göstergesi. Sizce, nasıl bir ruh sağlığı yasası oluşturulmalı? Uluslararası insan haklan ilkelerine uyuınlu vc tıp etiği ilc ilgili uluslararası yönergeleri dikkate alan bir metin olması, ilgili taraflarca ve kamuoyunda yeterince tartışıldıktan sonra yasallaşması gerekiyor. En az yasa kadar önemli olan, bağımsız hasta/insan hakları izleme gruplarının önceden haber vermeden kurumları ziyaret edebilmelerini sağlayacak bir sistem... PSİKOLOJİK İŞKENCE UYGULANIYOR Sizce de Uluslararası Zihinsel Engellilik ve Psikiyatride tnsan Haklan Kuruluşu (MDRI)'ın "Kapalı kapılar ardında: Türkiye'deki Psikiyatri Hastaneleri, Yetimhaneler ve Rehabilitasyon Merkezlerinde İnsan Haklan îhlalleri" başlıklı raporda bir haksızlık yapılıyor mu? Raporda, Türkiye'deki ruh sağlığı hizmetleri ve sosyal hizmetler alanında pek çok "yapılamayanla" ilgili önemli tespitler var. Bunlar çeşitli kurumlara birkaç yıl sürmiiş ziyaret ve gözlemlere dayanıyor. Toplum, hükümet, ilgili bakanlıklar ve psikiyatrlar tarafından ciddiye alınması gereken bir rapor. Eleştirilecek yanları olsa da 64 sayfalık raporda doğru olan pek çok şey de var. Raporun hazırlanmasına Türkiye'den destek veren güvenılir kişi ve kuruluşların olduğunu da göz ardı etmemeliyiz. Psikiyatri camiası raporun daha çok elektrokonvülsif tedavi (EKT) uygulamalarıyla ilgili bölümüne tepki verdi. Benzer bir raporun 1997 ythnda Sağlık Bakanlığı'na bağlı Bakırköy ve Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanelerini gezen Avrupa Birliği îşkenceyi Önleme Heyeti (CPT) tarafından da hazırlandığını biliyoruz. Bu heyet de tespit ettiği, anestezisiz, yani yalın EKT uygulamasının "personel ve hastalar için aşağılayıcı" olduğunu belirtmişti. CPT'nin bu raporu üzerinc Sağlık Bakanlığı koşulların değiştirileceği sözünü vermişti. Anlaşıldığı kadarıyla bakanlık sözünü tutmadı. Ayrıca MDRI yetkililerinin raporlarında sözünü ettikleri yctimhanelerden birini 2005'de gezen TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun basına yansıyan değerlendirmesi de şöyleydi: " Yaşananlar Nazi toplama kamplarında görülebilecek sahnelerdir. Zihinsel özürlülere 'psikolojik işkence' uygulanmaktadır" (24 Ocak 2005 Milliyet ve Sabah). Ozetle, eksik ve yanlışları yanında nesnel tespitleriyle MDRI raporu daha uzun süre psikiyatrinin gündeminde kalmayı hak ediyor. # şkence, şiddet ve dayak, kurumsallaşabilir mi? Malatya Yetiştirme Yurdu'ndan yansıyan görüntüler de gösteriyor ki, bu sorunun yanıtı evet. Bu yanıtı pekiştiren, dayağın bir kurumda yaşanmasından çok hayatın her alanına sinmesi. Evde, okulda, siyasette, hastanede, kışlada, sokakta, işyerinde ve tabii yetiştirme yurtlannda, otoritenin kutsandığı, boşluğundan korkulduğu her yerde şiddet var. Kurumsallaşmış şiddetten kasıt da bu işte! Elbette bu şiddetin bir devlet kurumunda yaşanmasının farklı göstergeleri var. En belirgin gösterge ise şiddeti meşrulaştırması. Şiddet uygulayanların tutuklanması, cezalandırılması bu meşruluğu bulandırmıyor, çünkü biliyoruz ki, bu bir ilk değil. Malatya Yetiştirme Yurdu ile ilgili aylar önce hazırlanmış, ama hiçbir işlem yapılmamış rapor da bunu göstermiyor mu? Eğer o görüntüler olmasa, bu rapordan da haberimiz olmayacaktı... Yan sütunlarda okuyacağınız "Ruh Sağlığı Politiktir" röportajında Prof. Dr. Cem Kaptanoğlu bu yılın başında yetiştirme yurtlarını gezen TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun raporunu referans veriyor, "Yaşananlar Nazi toplama kamplarında görülebilecek sahnelerdir. Zihinsel özürlülere 'psikolojik işkence' uygulanmaktadır". Bu raporda söz konusu edilen yetimhaneler, geçen haftalarda yayımlanan Uluslararası Zihinsel Engellilik ve Psikiyatride însan Hakları Kuruluşu'nun (MDRI) raporunda da eleştirildi. Kaptanoğlu, röportajın yer darlığı nedeniyle yayımlanmayan bölümünde "Devletin bakmak ve korumakla yükümlü olduğu çocuklarla ilgili yapamadıkları, bu çocukların beden ve ruh sağlıklarında derin yaralar açıyor. Kurumlarda yaşayan 'şanslı' çocukların fiziksel ve cinsel bütünlüklerini koruyabilmelerinin çok zor olduğunu hepimiz biliyoruz" diyor. Kaptanoğlu'nun verdiği bilgiye göre Sağlık Bakanlığı kadrosunda çalışan toplam ergen ve çocuk psikiyatr sayısı sadece 23. Görünen o ki, devlet kurumlarında şiddet uygulaması bol, ama bu şiddeti onaracak uzman sayısı yok denilecek kadar az... Bir de soluklanıp kendi iki yüzlülüklerimize baksak! Sanıyor musunuz ki o kadınlar sadece işyerlerindeki, işleri dahilinde baktıklan çocukları dövüyorlar... Büyük ihtimal evlerinde, kendi çocuklarının bedenlerinde de açtıkları yara izleri var. Kendi çocukluğunuza bakın, kendi çocuklarınızın çocukluğunu anımsayın, uyarına gelirse karşınıza çıkan çocuklardan bir kaçının bedenini örten kumaşların altına bakın... Ne görüyorsunuz? lyi haftalar Berat Günçıkan Cumhuriyet DERGÎ* Türkiye'de psikiyatri alanında yapılamayanlar neler? Oncelikle Türkiye'nin bir ruh sağlığı politikası, ruh sağlığı yasası yok. Ruh sağlığına zaten yetersiz olan sağlık bütçesinin çok küçük bir kısmı ayrıhyor. Dünya genelinde 100.000 kişiye düşen psikiyatri uzmanı sayısı 4, Avrupa Birliği ülkelerinde 9 iken, Türkiye'de bu oran 1.3 (yaklaşık 85 bin kişiye 1 psikiyatr düşüyor). Türkiye'de 100 bin kişiye 12 psikiyatri yatağı düşerken, AB ülkelerinde, bu rakam 93. Ayrıca tüm bilimsel raporlar, dünyada ruhsal sorunların artışında; hızlı sosyoekonomik değişimin, şiddet, savaş, doğal afetler, kazalar, toplumsal düzensizlik ve yoksulluğun önemli rol oynadığını bildiriyor. Ülkemizde son 30 yılda, yukarda belirtilen risk etkenlerinin tümünün en ağır şekilde yaşandığı düşünülürse, ruh sağlığı alanında yapılamayanların ve ivedilikle yapılması gerekenlerin çok fazla olduğu söylenebilir. Türkiye'nin ruh Neler yapılmalı, peki? Sağlık alanında son yıllarda yaşanan özelleştirsağlığı karnesi me merkezli reform ve "dönüşüm" süreci "Hernasıl? Uluslararası kese eşit ve ücretsiz sağlık hizmeti" ilkesinden uzaklaşmamıza yol açıyor. Oysa ruh sağlığı hizmetrapor anestezisiz leri söz konusu olduğunda, "eşit" sağlık hizmeti elektroşok hedefi bile yetersiz kalıyor. Ruh sağlığı alanında yapılması gereken, özellikle kurumsal desteğe muhuygulamasına taç kronik hastalara ve çocuklara pozitif ayrımcıdikkat çekse deT lık yapılması. Bu hizmetlerin büyük kısmının vetepeden tırnağa bir rilmesinde önemli yeri olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin, Sağlık Bakanlığı'nın uygulamadeğişim gerekiyor. ya çalıştığı "sağlıkta dönüşüm" projesi ilc tasfiye ediliyor olması ise umut kırıcı. Prof. Dr. Cem Bu tasfiyenin gözardı ettiği fıziksel yetersizlikKaptanoğlu "Ruh ler neler? Personel eksikliği nedeniyle birçok psikiyatri klisağlığı politlkamız niği, yataklı servis açamıyor veya yataklı servisı bile yok" diyor ve olanlar yatak sayılarını azaltmak zorunda kalıyor. Her şeye rağmen hizmet vermeyi sürdüren yatakyapılması lı servislerin birçoğunun fiziki koşulları yetersiz. kstenenlerl Yeni kurulan psikiyatri servislerinde dikkate alınacak mimari özellikler, güvenlik standartları, gereközetllyor. li personel sayısı ve servis işleyişiyle ilgili herhangi bir standart proje, plan yok. Yataklı servislerdeki güvenlik sorunu, hastalar ve personel için önemli bir sorun. Türkiye'de pek çok meslektaşımız, ruhsal ve fiziksel bütünlükleri açısından son derece tehlikeli kliniklerde çalışıyor. Tükenmişlik sendromunun, intiharların, psikiyatrlarda ortalamanın üzerinde görülmesinde çalışma koşullarının da etkili olduğu biliniyor. Bu çerçeve daha sorun çözücii olan korucuyu ruh sağlığı alanında da adım atllmadığını mı gösteriyor? Bu konuda sistemli ve yaygın olarak yapılan hemen hemen hiçbir şey yok. Ruhsal bozukluk geliştirme açısından riskli olan gruplar ve kişilere yönelik koruyucu ve tedavi edici ruh sağlığı hizmetleri son derece yetersiz. Doğal afetler, kazalar, göç, savaş, şiddtt olayları gibi olağanüstü durumlarda ruh sag7ığı hizmetlerinin nasıl verileceği konusunda sağlık sistemimız hâlâ yeterince hazırlıklı değil. Politik, ideolojik, cinsiyet ve damgalanmayla ilgili kaygi ve baskdar, ruh sağlığı hizmetlerinin sunumu ve kullanımını hâlâ engelleyebiliyor. Cinsel yönelimleri farklı olan insanların, "hasta", "sapık" olarak damgalanmasında psikiyatrik dil sıkça kötiiye kullanılıyor, ancak psikiyatri de bu konuda kurum olarak net bir tavır geliştirebilmiş değil. Sözel iletişime dayalı tedavi yaklaşımlarının önemli olduğu ruh sağlığı hizmetleri alanında, Türkçe dışında dilleri kullanan yurttaşların ihtiyaçlarının karşılanma îmtiyaz Sahibi: Cumhufiyet Vakfı adına tlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: îbrahim Yıldız Editör: Berat Günçıkan Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncıhk AŞ Baski: îhlas Gazetecilik AŞ 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna/ tstanbul Idare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Oktel Sok. No: 2 34381 Şişli/îstanbul Cumhuriyet Reklam (0212) 251 98 7475 / (0212) 343 72 74 * Cumhuriyet Gazetesi'nin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. cumdergi@cumhuriyet, com.tr '• . .. • 4 ff F'IM V / JA www.cardfinans.com.tr İSTANBUL TOPKAPI YEŞİL (0212) 481 93 63 BAKIRKÖY YEŞİL (0212) 466 26 90 MASLAK YEŞİL BÜYÜKDERE CAD. (0212) 330 02 72 BEYLİKDÜZÜ YEŞİL M")GROS> (0212) 852 02 63 KOZYATAĞI YEŞİL E5 0216 574 55 58 PENDİK YEŞİL DÖRTYOL(0216) 379 18 92 PENDİK YEŞİL E5 (0216) 390 55 50 İZMİT YEŞİL OUTLET CENTER (0262) 335 36 82 GEBZE YEŞİL (0262) 642 12 10 BİGA YEŞİL (0286) 316 09 09 ESKİŞEHİR YEŞİL(0222) 231 16 86 ANKARA YEŞİL BİLKENT (0312) 266 12 55 ÇORLU YEŞİL FABRİKA (0282) 686 63 63 AYVALIK YEŞİL (0266) 312 78 48 KAYSERİ YEŞİL (0352) 222 60 25 VALUE STORE' LAR :BAYRAMPAŞA VS (212) 567 92 22 BURSA YEŞİL VS (0224) 224 02 04 ADANA YEŞİL VS (0322) 352 54 52 ŞANLIURFA YEŞİL VS (0414) 315 60 20 MERSİN YEŞİL VS (0324) 239 23 6667 KARADENİZ EREĞLİ YEŞİL VS (0372) 322 78 61 GAZİOSMANPAŞA YEŞİL VS (0212) 564 29 08 İSTANBUL NİŞANTAŞI FOOTNOTE TOPAĞACI (0212) 233 72 23 KADIKÖY FOOTNOTE BAHARİYE (0216) 348 44 26 Kampanyamız 15 Ekim 30 Kasım '05 tarihleri arasında geçerlidir. vvww!yesiîkündurâ!cöm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle