17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

f 16 EKlM 2005 / SAYT 1021 ONA TÜRKİYE'NİN COUSTEAU'SU DİYORLAR... Haluk Cecan tekrar denizlerde Ali Deniz Uslu T ürkiye'nin Cousteau'su olarak Türkiye'de olmasa da yurtdışında hakü bir şöhrete sahip olan Haluk Cecan hastalığı nedeniyle bir yıldır uzak kaldığı, kırk yıllık sevdası derin maviyle tekrar buluştu. Bu buluşmada Cecan'a Kaptan Cousteau'nun efsane kadrosundan Andre Laban ve Bernard Delamotte eşlik etti. Lykia World'un ev sahipliği yaptığı büyük buluşmada Emekli Koramiral Güney Deniz Saha Komutanı Ekme! Totrakan da Andre Laban ile Türkiye'de bir ilk gerçekleştirerek sualtında resim yaptı. Denizcileri koruduğuna inanılan Aziz Nicholas Adası açıklarında Ölüdeniz'e dalış yapan Cecan ve dostları da bu resim çalışmasını görüntülediler. Biz de dalış sonrası Haluk Cecan ve Cousteau ekibi ile konuştuk. Deniz tutkunuz nasıl başladı? Çocukluğum Moda'da, Kalamış'ta deniz kenarında geçti. Akvaryumuma deniz minareleri toplardım. Küçük bir çocuğun inanılmaz ilgisi ile sanldım bu işe. Bu güne geldi hâlâ da böyle. Dalış hocam bile olmadı. 1964 yılında hazırladığım 8 mm ilkel sistem ile Bodrum ve Marmaris'te ilk sıyah beyaz çalışmamı yaptığımda nasıl mutlu olmuştum, anlatamam. 80'li yıllarda da video kamera çıkınca onu kullanmak için sabırsızlandım. Onları sualtı kullanımı için uygun hale getirip uzun süreler sualtında çalışmaya başladım. 1987 yılında ilk Tıirk sualtı belgeseli "Seyir Günlüğü"nü yaptım. Bu çok beğenildi ve sonrası yüzlerce çalışma bunları izledi. Kaptan Cousteau'nun ekibi de onunlaydı. Denizin altına birlikte inildi ve ilk kez sualtında resim yapıldı... Haluk Cecan için dalmak, hayatla da öliimle de eğlenmek... Hayallerinden vazgeçmiyor. Mart ayında bir de belgesel çekmeye hazırlanıyor... Axess ahşvehşinize IOOYTL 10YTL chippara Deniz minareleri toplayarak denize bağlanan o çocuk, dünyada çok az kişinin kafessiz görüntüleyebildiği büyük beyaz köpek balığını da görüntüledi. Bu inanılmaz macerayı anlatır mısınız? Hayatta çok şanslı biri olmadım, ama denizde şansım açıktı. Bir tekneden beş olta atılsa en büyük balık muhakkak bana gelirdi. Büyük beyaz köpek balığı ile de çelik kafes olmadan Güney Afrika'da karşılaştım. Köpek balığı belgeseli çekiyorduk. 40 günlük çekimlerin 39 günü kafes ile dalış yaptık, bir gün serbest daldık ki bu karşılaşma gerçekleşti. Kıyıdan 7 mil uzakta beyaz köpek balığı ile karşılaştık ve 25 dakika onu çekmeyi başardım. Çok tehlikeliydi, ama inanılmaz heyecan verici bir buluşmaydı. Bunca uluslararası başarı ve ödüle rağmen belgeselleriniz TV kanallannın kapanma cezalarında yayımlanıyor. Bu sizi üzüyor mu? Bu cezalar sayesinde her gün bir kanaldayım. Izlenme oranlarının en yüksek olduğu saatlerde belgesellerim tüm kanalları geziyor. Bu durum beni hem sevindiriyor hem de çok üzüyor. Yurtdışında bana gösterüen ilgiyi düşününce belgesellerimin kapanan kanallarda yayımlanmasına daha da üzülüyorum. Bu kadar ödüllü filmim var, ne Kültür Bakanlığı ne de bir kanal, verin bu filmleri yayımlayalım, demiyor. Ben tüm bu işleri sponsor kullanmadan yapıyorum. Bu işe bir hayat, bir servet harcadım. Bunun karşılığını da manevi olarak kat kat geri aldım. Biraz ilgi de olsa çok mutlu olacağım. Yakalandığınız hastalık yüzünden denizden kopmak zorunda kaldınız. Ama bugün uzun bir aradan sonra bir dalış yaptınız. Kendinizi nasıl hissettiniz? Amerika'ya gittiğimde hiç tedavi imkânı olmadığını söylediler, ama bakın bugün sualtına sizinle indim.Kendimi çok iyi hissettim. Ben kendimi bildim bileli suyun içinde oldum. Sualtında ve.su üstünde inanılmaz tehlikeler yaşadüîCŞlfilHi de kanser geldi. Ama benim koruyucu meleklerim beni şu ana kadar korudu. Sırtımdaki tümörler çok acı vermese, kendimi daha iyi hissedeceğim. Eğer onlar biraz iyileşir ciğerimdeki de ilerlemezse bu bana biraz zaman kazandıracak. Bu zaman bahara kadar uzarsa Cousteau ekibi ile Tür» kiye denizleri belgeseli çekme hayalim var. Geçen mayısta sizin için bir vefa dalışı yapıldı. Bu sizi nasıl etkiledi? Bu hastalığa yakalanalı yaklaşık bir yıl oldu. Bana ilk etapta 78 ay zamanım olduğu söylenmişti. Bu yüzden bana destek olmak için birçok dalgıç arkadaş bana bir vefaveda dalışı yaptılar. O zamanlar çok kötü durumdaydım. Şu anki raporlarım daha kötü, ama iyiyim. Raporlar Amerika'ya gidip geliyor. Amerikalı profesörler benim ayakta olduğuma inanmıyor.Bu insanı çok korkutuyor. Kaburgalarımı saran tümör Demokles'in kılıcı gibi ciğer zanmın üstünde bekliyor. "Hayat bir gündür o da bugündür" diyorum hep kendıme. Sabah kalkıyorum, ağrım yoksa ogünu yaşamak benim için dnemh oJuyor. Bilırsiniz uçmak ve dalmak adrenaün salgılatır, çünkü ölüm riski vardır, o da heyecan yaratır. Ben her an ölebüirim, bu yüzden bir anlamda ölümümün tadını çıkanyorum. • Bir gemide iki deha olmaz... Andre LabanBernard Delamotte Kaptan Cousteau'nun ekibinden. O da Cecan'la birlikte daldı. îşte anlattıkları: Kaptan Cousteau ile araştırma yaparken sürekli birbirimize sorular sorardık. Soruları cevaplandıramazsak Calypso'ya atlayıp cevapları arardık. Sonuçta bizim işimiz bir gösteri idi. Cousteau piramidin tepesinde yer alıyordu. Kendini tanrılaştırmıştı, dalışlarımız ve "Calypso" ise birer platformdu. Cousteau kendi yaratıcılığı ve ihtirası ile Calypso'yu ve bizi efsaneleştirdi. Biz zamanımızda birçok yeni teknik kullandık ve o dönenim öncüleriydik. Şu an Cousteau çalışmalan maalesef devam etmiyor. Eşi parayı kendi adına kullanıyor, vakfı araştırmalara kapadı. "Calypso" gibi bir deniz efsanesini bakımsızlıktan çürümeye bıraktı. Biz onu almak için çok savaştık, ama karısı onu bize vermemekte kararlı. Haluk Cecan ise bu ülke için olduğu kadar bizim için de büyük bir şans. Biz ona Türkiye'nin Cousteau'su diyoruz. O gerçek bir yürek ve cesaret insanı. Haluk'un sağlığı ise bizim için çok önemli. Eğer baharda Türkiye'deki belgeseli çekebilirsek izlemeye değer bir macera yaşamış olacağız. Kaptan Cousteau ve Haluk Cecan aynı gemide olur muydu, diye sorarsanız, biz "İki dehayı aynı gemiye koymak olmaz" deriz. Ikisi de deniz bilimine büyük açılımlar getirmiş değerli insanlar. Bitmedi. Ikinci gelişinizde yaptiğımz * ' venşinizle beraber toplam 25 YTL Carrefour "Evdekı hes.ıb.ı uydr Ayrıca 250 YTL'ye kadar %2, 250 YTL ve üzeri harcamalarımzda %3 chippara kazanma şansınız da devam ediyor. Axess kazandırır, Axess'i olan kazanır. Kampanya, 1024 Ekim tarihleri arasında elektronik reyonlan hanç tek seferde yapılacak 100 YTL ve üzeri alışverişlerde geçerlidir İlk 100 YTL ve uzeri alışverişımzde en fazla 10 YTL, ikinci 100 YTL ve üzeri alışverişinızde en fazla 15 YTL kazanabilirsimz. Kampanyaya, aynı gün içensinde birden fazla yapılan 100 YTL'lik alışvenşler ve chippara kullanımı dahıl değildir. 444 25 25 www.axess.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle