26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 PAZARIN PENCERESİNDEN 16 EKIM 2005 / SAYr 1021 Ayrılmanın zevki... Selçuk Erez yşe Kulin'in "Bir Cenaze Töreni" başlıklı öyküsünde bir Melo Hanım vardır; bu kadının, zengin ve yakışıklı oğlunu boşamaya yeltenmiş "ukala, sersem memur çocuğu" gelinine yaptığı ve yapacağı eziyetlerin sının yoktur. Gelinini boşanmaya kalktığı için en ağır şekilde cezalandırmaya, torununun velayetini geline verdirtmemek için evdc çalışanları bahşişe boğup gelini aleyhine şahit göstermeye, "onun hafif bir kadın olduğunu söyletmeye" çalışır. Bu öyküde anlatılanlar, Ayşe Kulin'in başka bir öyküsündekilerle bütünlenir: "Duruşma' başlıklı öyküde de elinden çocuğu alınmış bir kadının dramı anlatıhr. Her iki öyküyü okuduğumuzda böyle karabasanları belki de yaşadığından iyi anlatmış olan Kulin'in kahramanı geline acır, Melo'dan ve kötülüklerine yardım eden boşanma avukatından da nefret ederiz. Oysa bu işin başka yönü de vardır: Asıl dram, Kayınvalide Melo Hanım'ın "ayrılma ' isteğini yorumlamasında, buna kalkışanı cezalandırmaya kalkmasındadır. Bir beraberlik, taraflardan birinin "asil" ya da "adi", "zırva ve saçma" ya da "aklayatkın", belki de başka bir nedenle sona erdirilmek istenmesine direnilmenıcli, başka bir yol tutulmalıdır... Bu çağa gelinceye kadar bir kadınla bir erkeğin bir arada yaşamalarına pek fazla karışılmış, eş seçiminden başlanarak her şeyin birbirini seven çiftten çok toplumun uygun gördüğü şekilde gerçekleşmesi şart koşulmuştur. Şimdi artık birçok yerde bir kızın ve erkeğin birbirlerini seçmelerine pek karışılmasa bile bu tercih sona erdiğinde Üniversite kente karışınca Elif Su ir kentin çehresini, kimliğini, kültürünü bir üniversite nasıl ve ne kadar yönlendirebilir? Üniversiteli bütün Anadolu kentlcrinde /amanla gençleşme, hareketlenme görülür. Üniversite kente, kent üniversiteye karışıverir. Bu seyir metropollerde de izlenebJir, zorlukla da olsa. Istanbul'un bol üniversiteli, dolayısıyla bol kültürlü, bol aktiviteli yaşamına bir katkı da Bilgi Üniversitesi'nden. Üniversite atölye çalışmalarıyla, öğrencilik çağını geçirmiş, zamanına ve hayatına yeni bir akış kazandırmak isteyenlere harita sunuyor. Mayıs 2000'den bugüne Kültür Sanat ve Dünya Dilleri alanlarında 500'ü aşkın atölyede 8000 katılımcıya ulaşıldı. Güz döneminde isc, Dans, Çağdaş Dans ve Performans Sanatı, Görscl Sanatlar, Yazı, Müzik, Plastik Sanatlar, Yaşama Sanatı, Tiyatro, Medya ve Dünya Dilleri başlıkları altında 75 yeni atölye sunuluyor. Atölyeler, çeşitli sanat dallarında kendini ifade edebilme fırsatı arayan katılımcıları uzman eğitmenlerle buluşturmayı amaçlıyor ve programlar bu çerçevede hazırlanıyor. "Öğrenmenin ve yaratmanın yaşı yok" misyonu ile yola çıkan Bilgi Eğitim'i için Bilgi Eğitim Genel Koordinatörü Çiğdem Arşıray şu bilgileri veriyor: "Birlikte düşünmek, tartışmak, konuşmak, öğrenmek, yazmak, görüntülemek, dans etmek ve yaşadığını hissetmek isteyen herkese özgür, yeniliğe ve gelişime açık bir ortam sunuluyor. Atölyeler, katılımcılara meslek sağlamaktan ziyade, kişisel gelişime yönelik olarak yürütülüyor. Katılımcıların yüzde 9O'ı iş ve meslek sahibi yetişkinler. Bilgi Eğitim kaulımcılannın yüzde 80'i ise lisans veya yüksek lisans nıezunu. Atölyeleri takip edenler arasında kadınların oranı yüzde 65. B Bilgi Üniversitesi atölyelerinde ister tiyatro metni yazmayı öğrenebilirsiniz, ister dans etmeyi ya da kukla yapmayı... Atölyeler kendilerine yeni kapılar, heyecanlar aralamak isteyenleri bekliyor... A Kukla atölyesL Bilgi Eğitim'de programların saati ve süresi katılımcıların iş hayatı göz önünde bulundurularak hazırlanıyor. Atölyeler, güz, kış ve balıar olmak üzere 3 aylık dönemler halinde sunuluyor. Yaz döneminde ise hızlandınlmış yaz atölyeleri devam ediyor. Ücretler atölyelerin içeriğine ve süresine göre farklılık gösteriyor. Taksitle ödeme imkânı sunuluyor." Bu yıl, Bilgi Eğitim'de birçok yeni atölye yer alıyor. Güz döneminde ilk defa açılan Tiyatro Bölümü'nde; Behiç Ak'tan Tiyatro Metni ve Film Analizi ile Volkan Severcan'dan Oyunculuk Atölyesi bulunuyor. Candan Seda Balaban ve Başak Günaçan'ın vereceği Kukla / Maske Atölyesi de bu yılın yeniliklerinden. Çağdaş Dans ve Performans Sanatı başlığı altında açılan atölyelerin yanı sıra, Jazz'dan HipHop'a, Çağdaş Dansçılar için Bale ve Modern Dans Tekniği yeni açılan dans atölyeleri arasında. Bu yıl genişletilen Müzik bölümünde de; Jazz'ın Farkına ve Tadına Varmak, Atölye Home Stüdyo ve çocuklara yönelik Müzik Bahçesi gibi yeni atölyeler yer alıyor. Kamera Önü Oyunculuğu ve Etkili Konuşma ve Sunum Teknikleri ise Tiyatro bölümündeki diğer atölyeler. Tijen tnaltong'dan Doğa'nın Armağanları'yla Birlikte ve Luba Moisseva'dan Bioenerji atölyelerinin yanı sıra; Kuş Gözlemciliği ile Toplum ve Hukuk atölyeleri Yaşama Sanatı başlığının yenilikleri arasında yer alıyor. Hiilya Tunçağ tarahndan verilen Radyo Programcılığı ise medya atölyeleri başlığı altında sunuluyor. Her yıl özellikle, Dans, Yazı vc Yaşama Sanatı başlığı altında sunulan atölyeler dikkat çekiyor. Pınar Kür, Yıldırım Türker ve Celil Oker'in yazarlık atölyeleri yeni dönemde de sürüyor. 15 Ekim'de açılacak olan Kitaplar ve Editörlük Atölyesi de şimdiden yoğun ilgi ile karşılandı. Bunların yanı sıra yabancı eğitmenler tarahndan verilen dünya dilleri atölyeleri de ilgi çekiyor. Bilgi Eğitim'de alışılmış Ingilizce sınıflarının dışında, konuşma sınıfları, turizm sektörü için tspanyolca, Latın Dıli ve Kültürü, Ibranice sınıfları, Yunanca ve Arapça atölyeleri de bulunuyor. Bilgi Eğitim, Türkiye'de yaşayan yabancılar için de alternatifler sunuyor. Başlangıç ve ileri seviyede Türkçe atölyeleri, ülkemizdeki yabancılara Türkçe yazma ve konuşma becerisi kazandırmayı amaçlıyor. # , ayaklanmalar, insanların yaşamlarını istemedikleriyle bir arada sürdürülmeye zorlanmaları sürmektedir. Oysa, insanların yaşamlarını biriyle birleştirmeleri, temel haklarından biridir ve ayrılmaları da bundan pek rarklı değildir. Her ayrılma hüzün ve mutsuzluk getirmez. Gelini ayrılmak isteyen kayınvalidelerin zekisi Meloş Hanımdan farklı olarakoğlunun artık kendini istemeyen gelinle yaşamasını dilcmez; beraberlikleri zorlanılarak siirdüğünde o oğlanın yaşamının bundan sonrasının kötü geçeceğini, aynlmasının aslında bir süre sonra oğlanın psikolojik sıkıntılarının son bulmasına yol açacağını kavrar. Bütün bunlar, yapışık ikizleri ayırma konusunda ünlenmiş ABD'li sinir cerrahı Dr. Benjamin Carlson'un on yıldır kafakafaya yapışık yaşamış iki kızı ayırmak için yapılacak ameliyatta hazır bulunmak için Yeni Delhi'ye gideceği haberini okuduğumda geldi aklıma. Yapışık ikizleribu sefer "toplum, örf ve âdetlerinin " değil de mesela "kader"in çizdiği yola rağmen, alın yazılarma rağmen ayırmakla ünlenmiş bu doktora kızmak, Meloş Hanım'ın, oğlundan ayrılmak isteyen gelinin avukatına kızması kadar yersizdir. Bir kadınla bir erkeğin evlenmeleri de ayrılmaları da bu şekilde algılanmalıdır. Topluma düşen, onları ne bir araya gelişlerinde ne de ayrılışlarında ezip büzmeğe kalkışmak değil, sadece bu olgulardan etkilenebilecek çocukların psikolojik ve maddi çıkarlarının kollanmastnın ve ayruan tarafların malvarlıklarını adil bir şekilde paylaşmalarının sağlanmasıdır. Gel de Çek Cumhuriyeti ile Slovakya'nın "kadife ayrılışlan"nı anımsama: Bir aradayken beraberce söyledikleri ulusal ezgiyi bile efendice ve hakça bölüşmüşlerdi ayrıldıklarında: Şimdi birisi bu ezginin ilk bölümünü, diğeri de ikinci, bölümünü söylüyor bayramlarda ve milli maçlarda. • [email protected] Hayatı aralayan Esra Açıkgöz bir dernek... I skender Savaşır, Elif Germiyanlıgil, Oya Fidanoğlu, Şirin Yalçın, Zeynep Koçak... Kimi psikolog, kimi "cemiyethayatının" tanınmış isimlerinden, kimi akademisyen... Bu isimleri bir araya getiren ise, mevcut eğitim sisteminin aksine, eğitimi hayatın belirli bir dönemi ile sınırlandırmayan insanları bir araya getirmeyi amaçlayan bir dernek: Aralık Gönüllü Eğitim ve Kültürel Araştırmalar Derneği. Dernek, geçen yıl faaliyete geçmiş. Edebiyat, müzik, felsefe, psikoloji, tarih, fotoğraf, resim, spor, psikiyatri gibi başlıklar altında seminer ve etkinlikler düzenleyen dernekten bugüne kadar 300 kişi eğitim almış. Işte yeni dönemi başlayan Aralık'la ilgili kuruculannın anlattıkları... Pek çok alternatif eğitim kurumu varken Aralık'ı kurma fikri nasıl gelişti? Elif Germiyanlıgil: Psikoloji için Maltepe'ye, felsefe için başka bir yere, Iskender Bey'in dersleri için Beyoğlu'na, sanat dersleri için Nişantaşı'na gidiyordum. Ilgilendiğim her konuyla ilgili eğitim alabileceğim bir yer yoktu. Bu bir tek benim için değil, pek çok insan için ihtiyaçtı. Iskender Savaşır: 19 yıldır alternatif eğitim veren kurumlarda ders veriyorum, ancak Elif ile başka bir şemsiye ördük. Ben solculuktan geliyorum, dar siyasi ceplere sıkışmışlıktan sıkdmıştım. Hem eğitime saygı duyan insanları, hem daha farklı çevreden insanları bir araya getirecek, hem de özürlülerle ortak çalışmak gibi farklı projeler yapacak bir yer anyordum. Bir yıl içinde neler yaptınız? Oya Fidanoğlu: Pek çok alanla ilgili eğitim programlan, seminerlerin yanı sıra, ih Ekim ayı programı... Kadın ve Sağlık llkel Dınlerden Müslümanlığa Insanlar Nelere InandıCemıl Güzey Annesı ve Bebek (03 Yaş)Pınar Kılıçer IlköğretımLıse Döneminde Çocukların Ders Çalışma AlışkanlıklarıNeslim Doksat Modern Sanatı AnlamakCemıl Güzey İnsan llişkilerı YonetimıMahir Unal Yaşam KoçluğuMahır Ünal Sinema ve PsıkanalızBülent Somay Fotoğraflsa Çelık Çocuklar İçin BilgısayarBrenda Penso Çocuklar için BaleKarin Kuruoğlu Örnek OkurlukYaratıcı YazarlıkFaruk Duman Edebiyat Bülent Somay Edebıyat Destanlardan Romanlaralştar Gozaydınlskender SavaşırBülent Somay Kutsal Metinlerin Okunmasıiskender Savaşır Batı Medeniyetinih Müzikal Tarihilştar Gözaydın, Iskender Savaşır ve Konuk Konuşmacılar Kulturel Psikanalızlskender Savaşır, Bülent Somay Arkeolo|i mal edilmiş gruplarla bağ kurmaya çalıştık. Hem yatay hem dikey çalışmalar yaptık. Katılımcıların sosyoekonomik durumu, yaş ortalaması nedir? 0 . Fidanoğlu: Üniversite öğrencisinden 65 yaşındakilere kadar geniş bir katılımcı yelpazemiz var. Bu yıl bir de çocuklara yönelik programlar yapacağız, bale, resim... 1. Savaşır: Gelenleri kabaca üç gruba ayırabiliriz. Birinci grup, 40 yaş sonrasındaki, belli bir mesleki tatmin alınış ve hayattaki anlamıyla ilgili yanıt aramaya başlamış insanlardan oluşuyor. ikinci grupta, sanatçılar yani yaratma çabasında olan ve paylaşacak ortam arayanlar, üçüncü grupta ise, üniversitedeistediğini bulamayan üniversite öğrencileri var. O. Fidanoğlu: Ortak noktaları ise, merak. Kadın katılımcıların sayısı fazla. Üstelik de, kadın ve kadın anne sayısı birbirine çok yakın. Bunda aile içi iletişim, annebebek iletişimiyle ilgili çalışmaların olması da etkili. Derneğin ihtiyaçları nasıl sağlanıyor? O. Fidanoğlu: O konunun uzmanları Elif ve Şirin (gülüyor). E. Germiyanlıgil: Bağışlarla yürüyor faaliyetlerimiz. Paket programların ücretleri, 200 milyon lira. Öğrcncilere yüzde 50 indirim yapıyoruz. Günlük kattlımlar için bir limit yok, kim ne verirse, 10 ya da 20 milyon. Bazen bu parayı ödeyemeyenler, bazen de 50 milyon verenler oluyor. Ayrıca programlarla ilgilenen, ancak bunlara katılmak lüks olacak kişileri de burslu alıyoruz. Nedir Aralık'ın amacı? 1. Savaşır: Hayatın olağan akışı içinde buluşamayacak insanlar, görüş paylaşıyorlar bura sayesinde. Yani açık konuşmak gerekirse, Elif ve benim ne alakam olabilir. E. Germiyanlıgil: Evet, burası farklı düşünceleri tanımanıza yardım ediyor. Bir aralık yaratıyor, ilişkiler arasında da. Eğitim programlanndaki kriteriniz ne? t. Savaşır: Aslında bu konuda, oldııkça serbest piyasacı bir anlayışa sahibim. Bırakınız yapsınlar, diyorum. Ne de olsa zaman içinde, müşteri bulur ya da bulmaz. Yapmaya izin vermediğimiz program sadece parapsikoloji oldu. Bir de NLP. Çünkü inanmıyoruz öyle şeylere. •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle