17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 AĞUSTOS 2004 / SAYI959 Meydan okur gibi yaşamak Hayrünnisa Boratav'ı anlatmak için bütün bir Cumhuriyet tarihine göz atmak gerekiyor. Konya'da ilk öğretmenliğe başladığında arkadaşları arasında Sabahattin Ali ve Macit Gökberk var. Sonra Pertev Naili Boratav'la evleniyor. Sürgünler, darbeler yaşıyor. Dik tutuyor başını, haksızlıklara boyun eğmiyor. Işık Kansu ayrünnisa Boratav'ın anne tarafı Rumelili. 93 Harbi patlak verdikten sonra, Dubniçe'den Türkiye'ye gelmişler... AnnesiMuhsineHanım.babasıMİdillieşrafındanMahmutNedimBey. Babası, Hayrünnisa Hanım henüz anne karnındayken çiçekten ölüyor. 1907'liolduğuna göre, ancak 3 yaşındayken annesinin evlendiği, birkaç yıl evli kaldıktan sonra boşandığı Salih Bey'i hatırlıyor, yalnızca. Anne, bir yandan öğretmenlik yapıyor, bir yandan da dikiş dikerek çocuklarını geçindirmeye çalışıyor. Yoksunluk belini bükünce 1945 'te o bildik, Dil Tarih olayları çıkı yor. Pertev Bey, Behice Boran ve Niyazi Berkes ile birlikte üniversiteden uzaklaştırılıyor. Konservatuvardaki ortam da bozuluyor. Kaynatılan kazan sonrası Hayrünnisa Hanım da, önce Kız Lisesi'ne, ardından Gazi Lisesi'ne atanıyor. Pertev Bey, hakkında açılan davadan beraat etmesinekarşınfakültedekikürsüsükaldırılınca, işsiz kalıyor. Stanford Üniversitesi ile iletişim kuruluyor, ancak Amerikan hükümeti vize vermediği için gidemiyor. 1952'de Paris'te emekli oluncaya kadar emek verdiği" Bilimsel Araştırmalar Ulusal Merkezi"nde çalışmalarına başlıyor. Hayrünnisa Hanım ise,Türkiye'dekalıp emekliliğinin tamamlanmasını bekliyor, eşinin yanına yaztatillerinde gidiyor.pasaport verilirse tabii... OTORİTER AMA... Oğlu Korkut Boratav, 12 Mart ve 12 Eylül ile karşılaştığında çok daha ağır günler yaşadıklarını söylüyor: "En azından 12 Mart ve 12 Eylül'de baskıya ve acıya uğrayan insanların çevre sindedostluklarsürüyordu.Birdayanışma hissediliyordu. üysa, annem ve babamın o günlerinde çok daha ağır bir atmosfervardı.Çevresindekiler, komşularıbile selam vermez olmuşlardı. Annem, o güç yılların üstesinden tek başına geldi, şan ve şerefle... Babama destek oldu, bizi okuttu." Diğer oğulları, ileride fizik profesörü olacak Murat'ı Fransa'da okutuyorlar. Hayrünnisa Hanım da, 1957 Haziran'ında emekli oluyor ve eşinin yanına, Paris'egidiyor. Fransızcaöğreniyor. Eşinin çalışmalarında en yakın yardımcısı artık. Pertev Bey'in Türkiye'ye gelemediği, daha doğrusu sokulmak istenmediği yıllarda, elinde ilkel bir teyp Anadolu köylerini dolaşıyor, eşinin folklor çalışmaları için malzeme topluyor. Bu çalışması 1960'tan başlayarak 70'lerin ortasına değin sürüyor. Daha sonra da, Pertev Bey ile Nanter Üniversitesi'nde "Pertev Boratav Arşivi"nm oluşturulması için 80'i aşkın yaşlarındaolmasınakarşınolağanüstübir çaba harcıyor. Her zaman dik tutuyor başını, haksızlıklara boyun eğmiyor. Sözgelimi, 12 Eylül'de oğlu Korkut Boratav üniversiteden uzaklaştırıldığında, dönemin darbelideri Kenan Evrene mektup yazıp, "Bizim aileyle uğraşmaya son verin artık. Önce eşimi attınız, ardından pırıl pırıl bir bilim insanı olan oğlumu üniversiteden uzaklaştırıyorsunuz" diyor. Korkut Boratav'a göre, annesi Hayrünnisa Boratav, "otoriter, ama aynı zamanda aydınlık" bir insandı: "Dışgörünüşe bakılırsa, babama hükmeder görünürdü ama, kendisini babamın hayatının pürüzsüz geçmesine vakfetmişti. 'Pertev çaJışacak' dendiği anda evde her şey dururdu. Babamın çalışma saatleri kutsalsaatlerdi onun için. Ama çalışma bitince, 'Pertev git çayı yap' ya da 'Kahvaltıyı kur' demek en doğal şeydi. Babam çalışsın, üretsin, saygın bir bilim adamı olarak yerini korusun, daha ilerlesin istedi hep. Bu tutum, bir anlamda babamın ve kendisinin Türkiye'de gördüğü muameleye karşı bir meydan okumaktı." Hayrünnisa Boratav, 64 yıl birlikte olduğıı eşini Ivry gömütlüğiinde bıraktığı 1998'den sonra Türkiye'ye döndü. 2004 ilkbahanna girerken öldü. Şimdi bozkır aynasıGölbaşı'ndayatıyor.# H kızını Bursa'da yetimler yurduna bırakıyor, kendisi Gemlik'e öğretmenliğe gidiyor, ama Hayrünnisa I lanım yurttan kaçıyor, annesinin yanına dönüyor. Bursa ve çevresi işgale uğrayınca, Muhsine Hanım çocuklarını alıp Ankara'ya geliyor. Aktarılanlara bakılırsa, orduya gaz maskesi ve giysi dikiyor. Hayrünnisa da, yaralı askerlerin mektuplarını yazarken tanışıyor Yüzbaşı Sabri Bey 'le. O tanışıklıktırzaten.savaşsonrası Hayrünnisa ilekızkardeşi Halide'nin Adana Muallim Mektebi'ne girmesine neden olan. Yüzbaşı Sabri Bey, ellerinden tutuyor, okıısunlar diye, yakın arkadaşı olan, okulun müdürü Mustafa LütH Bey'e teslim ediyor. Hayrünnisa Hanım, Cumhuriyet'in ilk öğretmen kuşağından. HkKonyaOğretmenOkulu'na atanıyor. Izlenimlerine göre, ogünlerinKonyası.cıvılcıvıl.kızher^ kekli pikniklere çıkılan, canlı bir kültür ortamın yaşandığı hoş bir il. Hayrünnisa öğretmen, Sabahattin Ali ve Macit Gökberk ile orada tanışıyor. Onlar da aynı okulda öğretmenler. Nâztm Hikmet'in şiirlerine düs,künlük deo dönemden kalma. Hatta, arkadaşı Vedia Hanım ile Nâzım Hikmet'e mektup yazıyorlar. Karşılığı da geliyor. 4 Ağustos 1931 tarihli, Nâzım Hikmet'in el yazısıyla yazdığı bir şiir bu: "Sıra Nef eri/O, ne önde, ne arkada/sırada/sıramızdaydı..." Konya, aynı zamanda uzun sürecek bir birlikteliğin, paylaşılmış bir ömrün de kavşak noktası. Pertev Naili Boratav, îs Hayrünnisa Boratav, oğlu Korkut Boratav ile... tanbul Edebiyat Fakültesi'nde öğretmen. TarihöğretmeniZeki VelidiTogan,ogünlerde ortaya atılan"Yeni Türk Tarihi Doktrini"neeleştirilerdebulunuyor, MilliEğitim Bakanı Reşit Galip de, "Zeki Velidi gibi bir hocanın talebesi olmaktan şahsen utanırdım" diyor. Pertev Naili Boratav ile üniversiteden arkadaşı Nihal Ad sız,telgrafçekiyorlarbakana: "Biz Zeki Velidi Hoca'nın talebesi olmaktan gıırur duyuyoruz." Pertev Bey, hemen bu telgrafın ardından Konya'ya edebiyat öğretmeni olarak sürülüyor ve Hayrünnisa Hanım ile orada tanışıyor, 1934 sonunda daevleniyorlar. îlk oğulları Korkut, Konya'da doğuyor. SÜRGÜNLER VE İŞSİZLİK... 1936'da Pertev Bey, Berlin'de Siımer dili konusunda bir burs kazanıyor, oğullarını babaannesi Sıdıka Hanım'a bırakıp Almanya'ya gidiyorlar. Nazi rejiminin en baskın yıllan... Pertev Bey, faşizmi ve Na zileri eleştiren çevrelerin içinde. Nazi hayranıMaarif MüfettişiReşat Şemsettin Sirer'in gözüne batıyor bu tavır, Hayrünnisa Hanım'ıçağırıp, "Pertev afdilesin" demeyegetiriyor. Karıkocabaskılaradireniyorlar. Pertev Bey, Türkiye'ye geri çağrılıyor. Dil kursuna başlayan Hayrünnisa Hanım, Almanya'da kalıyor. îleride, uzun yıllarboyu katlanacakları ayrılıklarınilkibu. Pertev Bey, önce SBF'de Kütüphane Müdürlüğü yapıyor, ardından Dil Tarih Coğrafya FaküJtesi'ne giriyor. Hayrünnisa Hanım da, Istanbul Edebiyat Fakültesi'nden öğretmenlik sertifikası alıp, Ankara'daki konservatuvarda Almanca öğretmenliğine başlıyor. O dönem Hayrünnisa Hanım, henı fikir yoldaşı olarak eşinidestekleyen, hem aileyi ayakta tutan, hem de klasiklerin Türkçeye çevrilmesine katkı da bulunan kişiliği Ue öne çıkıyor. Örneğin, Heinrich Haine'nin "Seyahat Tabloları"nıoçeviriyor. Hayrünnısa Boratav, Pertev Naili Boratav'la... Yine özel hayata burnumuzu soktuk M Aylin Kotil alum olayı geçtiğimiz hafta gazetelerin ilk sayfalarından, birçok köşe yazarlarının köşelerinden defalarca okuduk. Konuyla ilgisi olmayan herkes olandan daha çok yorum yaptı, yazdı ve konuştu. Milletçe böyle bir özelliğimiz var. Başkalarının özel hayatına burnumuzu sokmak! En özellerine bile yorumlar katmak. Onları tammasak bile haklarında fikir yürütmek. Bazı zamanlarda kendimizi alamayıp bir de eklemeler yapmak ve buna doğruymuş gibi inanmak. Olayın aldatma kısmı sadece karı ve kocayı ilgilendirirken topyekün yorum yaptık. Bir kişi de kalkıp "Bu ikisinin arasındaki bir olaydır, ben kim oluyorum da yorum yapıyorum?" demedi. Bayılıyoruz dedikoduya. Apartmanımızda yeni bir komşu taşınmaya görsün, yandı! Yedi sülalesini ortaya çıkarmadan rahat etmiyoruz. Ya da işyerimizde yeni işe başlayan bir arkadaşımız hakkında olağan üstü çabalar sarf edip bilgi toplamayaçalışıyoruz.Bir"açık"larınıyakaladığımızda ise garip bir şekilde rahatlıyoruz. Yakalayamazsak,yani "kusursuz"saonasiniroluyoruz. Geçen gün de bir dergi editörü aralarında yaş farkı olan sevgilileri kıyasıya eleştirmiş ve onlara çeşitlidamgalarvurmuş. Bazenbunlarıyapanlar yansıtıyorlar, diye düşünüyorum. Bizler başkaları hakkında eleştiri yaparken kendi kapımızın önündekileri temizlemeden tozu onların kapılannın önüneatıyoruz. Bu, aslında "ben ak değilsem, sen de ak olma" durumu. tşin daha da ilginç yanı bu dedikodular, eleştirileryapılırken.yüzlerdehafiftebessümlerbelirir hep. îçin için bir sevinmehali vardır. Bir arkadaşımızın, bir dostumuzun başına olumsuz bir durum gelse onun bu halinden pay çıkarır," ben ondan daha iyiyim " psikolojisine kapılır ve seviniriz için için. Ama yüz yüzegeldiğimizde de "en üzgünbenim"içokiyioynarız.Dünyalargüzeli bir kadın görsek ve tek kusuru kulakları olsa, bü Maalesef bir Arzu BalkanTamer Karadağlı yazısı da benden... Milletçe böyle bir özelliğimiz var, başkalarının özel hayatlarına burnumuzu sokmak! Olayın aldatma kısmı sadece kadın ve erkeği ilgilendirirken topyekün tün güzellikleri görmezden gelir "ne feci kulakları var" deriz. Bütün bunlara ister başkalarının zayıfkklanndan f aydalanma deyin, ister riyakarlık; ne derseniz deyin, ama bunları yaparken önce kendi hayatınıza bakın. Başkalarını eleştirmek, danıgalamak bu kadar kolay olmamalı. Bu eleştirileri yapan herkes kendi hayatında çok mu mükemmel ki kendinde bir başkasını eleştirme hakkını görüyor? Bizi ilgilendirmeyen konularda nasıl oluyordabukadar "mükemmel" yorumlaryapabiliyoruz? Kimsenin birbirine karşı toleransı kalmamış. Herkes sanki aportta bekliyor, birbirinin hatasını kolluyor. Hata yapıldığı anda da acımıyor, vuruyor. Ne oldu bizlere böyle? Neden bu kadar katılaştık.' Ne zaman unuttuk birbirimizi kıskanmadan sevmeyi? Sürekli asık suratlar görmekteıı, tatsız konuşmalar dinlemekten yorulmadık nıı1 Tiını bu ruh hallerinin aslında bize /arar vertliğinı, olumsuz diişüncelerin bizi yorduğunu.upkıkansergıbiruhuniuzukararttığını ne zaman tark edeceğiz? Çok mu zordur, başkalarının hatta dostlarımızınbaşarısından,mutluluğundan keyıf almak? Kötii duygulardan arınıp güzellikleri beslemek bu kadar zor mudur? •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle