17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hoş Bulduk Sinema! Mem u Zin, Kurşun Ata Ata Biter, Bir Avuç Gökyüzü, Böcek... Ümit Elçi'nin yönettiği politik ve marjinal filmlerden bazıları. 9 yıl aradan sonra popüler bir filmle sinemaya dönüyor: "Hoş Geldin Hayat". Film Ahmet Mekin'in de 15 yıl sonra yeniden kamera karşısına geçmesine aracılık etti. Özlem Altunok okuz yıl aradan sonra Ümit Elçi yeni bir sinema filmiyle izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Altın Portakal'a yetiştirmeye çalıştığı yeni filmi 'Hoş Geldin Hayat', bir anlamda sinemadan 'hoş bulduk' yanıtını almak istediği bir film. Çünkü geçen zamanda sinemaya bakışı da değişmiş. Popüler bir film 'Hoş Geldin Hayat'. Filmin kadrosunda en başta, sinemadan uzunca bir süre uzak Ahmet Mekin var. DiğeroyuncularYeldaReynaud.Kerem Alışık, Ceyda Düvenci, Ferhat Gündoğdu, Arzu Yanardağ... Ümit Elçi, ideallerinin peşinden koşan doğulu bir ailenin yeni arayışlarının hikâyesini ilk kez başka bir senaryoyla, llker Barış'ın senaryosuyla anlatıyor. 9 yıllık aynhğın nedeni neydi ? Küsmek diyemeyiz, ama son filmim Böcek'ten sonra seyirciyle buluşamadığıma üzülmüştüm. Hem yaptığım türdeki filmlerin seyircisi, hem de genel anlamda seyirci yoktu. E o zaman da bu tür filmleri yapmanın anlamı kalmamıştt. Neyaptınız o süreçte? Çok da uzaklara gitmedim. Nebil Özgentürk'le 6 yıl boyunca 'Bir Yudum însan'ıyaptık.Bir iki belgesel çektim, bir dizi denememoldu... "Zembilfroş", "Başlangıcın Sonrası" gibi uygulamaya geçiremediğiniz birçok pro D •*»**• jeniz de var. Bunların da etkisi var mı uzak kalmanızda? Doğru. Ara vermemdegerçekleşmeyen projelerin de etkisi oldu. 12 Eylül süreci sonrasını ele alan 'Başlangıcm Sonrası'na üç senemi harcadım, 'Zembilfroş'ta da yapımcıyla anlaşamadık. Filmlerinizin ilgi görmemesinde, muhalif ve kendi alanlarında ilk olmalannın da etkisi var mı? Evet, biraz marjinal filmlerdi. Seyircinin bu tür filmlere ilgisiz olmasına bağlıyorum başarısızlığını. Anlattıklarınızın görülmemesinden kaynaklanan bir hayal kırıklığı mıydı yaşadığınız? Evet, benim küskünlüğüm sinemaya değil, bu anlamda bir küskünlük yaşıyorum. O filmleri bugiin çekiyor olsaydınız. Bugün başka türlü olabilirdi. Çıinkü artık seyirci de değişti, yeni, genç bir izleyici kitlesi var. Ay rıca insanlar daha çok sinemaya gidiyor, sinema salonları oldukça fazlalaştı. 9 yıl sonra neden bu filmle başlangıç yapıyorsunuz? Artık bir şeyler yapmam gerekiyordu. Hayata geçiremediğim projelerden sonra önüme gelen iyi bir projeye evet demek istedim. Öykü de enteresan geldi, istediğim seyirciye, filme, bu öykü aracılığıyla daha kolay ulaşabileceğimi düşündüm. Onca politik filmden sonra niye popüler bir film? Bıraz ticari kaygı, biraz değişmem gerektiği gerçeği... însanların beni seyretme savaşını önceki filmlerimle kaybettim, belki başka bir ülkede olsaydım farklı olabilirdi, belki de insanlar haklılar. Bilemi Ümit Elçi 'Değişmem gerekiyordu, kendi mle barıştım ve şimdi devam ediyorum' diyor. Fotoğraflar: Uğur Demir yorum. Şuandabunlarıdüşünmüyorum, kendimi filmin yoğunluğuna bıraktım. Niye bu filmle dondün, geri dönmesen daha iyi olurdu diyenler de olacaktır. Bunları da göğüslemek mecburiyetindeyim. HER ŞEYE RAĞMEN SİNEMA Söyledi kleriniz bir yönetmenin egosu düşünüldüğündehaznu zor şeyler... Biliyorum, ama zaman içinde aştım. Şimdi kendimle barışığım, uyumluyum, sakinim. Önceden daha katıydım. Öyle olmam icap ediyordu, olmasaydım aynı çizgidebu kadar zaman götüremezdim. Sinemanın bugününü nasıl buluyorsunuz ?Popüler film yapanların yanı sıra, Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan gibi kendi sinemasını oluşturabilenler de var... Ikisini de çok takdır ediyorum, onlar her şeyerağmen sinema yapıyorlar. Ama ben o yaşı geçtim, gücüm kalmadı, onun içinonlarahayranhkduyuyorum. Proje nasıl başladı ? Senaryo bana önce öykü olarak geldi, ilk versiyonu Doğu'dan gelen fakir, köylü bir aileydi. Üker'le beraber hikayenin özünü koruyup karakterler üzerinde oynadık. Doğu'nun elit tabakasını yansıtmaya çalıştığımız bir metne dönüştürerekgüncelleştirdik. Hikâyenedir? Film kabaca Doğu'da belli bir eylemi yaşayan insanların 8 sene sonra tamamen değişik eylemler içinde olmalarını anlatıyor. Bir zamanlar ideallerinin peşinden koşanların süreç içinde ekonomik, sosyal nedenlerle başka yerlerekaymalannın öyküsü. Görünürdeisetutku.gerilimveka tı ilişküeri ele alıyor. Filmin bir başka özelliği de başrolde Ferhat Gündoğdu'nun olması. Ferhat daha once Gani Şavata'nın 'Dava' ve 'Doz', Nazif Tunç'un 'Yaralı' filmlerinde rol almıştı. Yine de seyircinin onu nasıl algılayacağı, ondan istediğimi alıp alamayacağım benim için de soru işareti. Hep beraber göreceğiz. Filmdeki karakteriyle az gülen, az konuşan, ağlamayan, doğulu, ağır adam imajından reflekslerini çalıştıran, gülen, ağlayan.kendini sorgulayan değişik bir karakter yapısını ortaya koymaya çalıştık. Ferhat'ın başaracağına ve kabul göreceğine inanıyorum. Bir de yeni bi r oyuncu yaratmay a çalışıyorum. Neden? Eskimişyüzleryüzünden mi? Yeni bir yüzü şekle sokmak beni cezbetti. Bir de öykü ona ait, doJayısıyla daha iyi oynayabileceğini de düşündüm. Yeniden Ahmet Mekin ./' V 'Yumuşakbirdönüşyaptım' diyor Ahmet Mekin, 15 yıl ara verdiği sinemaya. Ortada küskünlük, kırgınlık yok, o Yeşilçam'a, Metin Erksan'a, Atıf Yılmaz'a, Lütfi Akad'a müteşekkir. Bir de seçtiği, oynadığı karakterlerin hâlâ hatırlanmasına... îlk akla gelen'Selvi Boylum, Al Yazmalım' tabiı, sonra 'Kavanozdaki Adam', 'Bugünün Saraylısı'vediğerleri... 12 yaşında ve 'Hoş Geldin Hayat'la yeniden sinemada. 15yılboyuncabirçokteklifgelmiş. Amaosadecekitapokuyup.sporyapmış. Bir de şimdi nefretettiğive bir daha asla dönmemek üzere bıraktığı politikayla 8994 arası SHP belediye meclis üyesi olarak ilgilenmiş. 1988'de Erdek Ocaklar'a kaçmış. Oyunculuk adına o günlerden bugüne süzerek getirdiklerivar: " 1975 76'ya kadar jön oynadım Jönlüğün yanı sıra başladığım tarihten bu yana karakter oyunculuğu dayaptım. Karakter oyunculuğu, güçlü oyunculuk ister. 'Bir Adam Yaratmak'ta, 'Kavanozdaki Adam'da 'Denizin Kanı'nda ısrarla bu tür rolleri istedim. Bir karakteri canlandırmak, altı çizili bir rolü oyna mak istedim ama gelin görün ki; bu durum Yeşilçam kurallarıyla iç içe devam etti. 76'dan sonra tamamıyladöndüm, jön oynamayacağım dedim, onun en önemli örneği de 'Selvi Boylum, Al Yazmalım'dır." "Sevgi emek ister" sözü bu filmde Ahmet Mekin'leözdeşleşti. Buonun daistediğiydi. Çünkü ona göre karakter oyunculuğu fizik, yaş, tatmin ve oyuncu olarak tükenmemek demek. 'Hoş Geldin Hayat'ın setinde "Sinemayı özlemedim. Belki bilinçaltımda sürüklenmişimdir buraya doğru" diyor. Eski bir oyuncu olan eşi Şükran Mekin'in (Sabuncu) ısrarını da unutmamalı... Üstelik sırada başka projelerdevar. " 15 yıl ortada olmayan bir oyuncu nasıl unutulmaz?" sorusunayanıtı" Demek kisadece sinemada değil toplumun gözünde de iyi bir yer edinmişim ki seyirci benden kopmamış. Yoksabupiyasada 15 senede50 adam eskir, iki senegözükmeyince kaybolursunuz. İyi oyunculuk filmden çok sonra da akılda kalmaktır. Artık sinemada ve tiyatroda gerçek rolleri oynayacak oyunculara ihtiyaç var. Şimdi kalıcı, sağlam karakterler yaratmak daha da önemli. Seyirci filmden çıktıktan sonra akılda kalacak karakterler arıyor." Hep böyle yumuşak, sessiz, kenarda, işini yapan biri miydi Ahmet Mekin? Yanıtlıyor: " Diğerleri doğru ama pek sessiz ve yumuşak olduğum söylenemez. Işimi iyi yapabilmekiçinetrafımı dazorlardım. Sinemayıbırakmamda bunun da etkisi vardır. Sinirlenmeye ve kırmaya başlayınca... Bir geri dönüş yaptım, ama nereye kadar gider bilmiyorum." BAŞKENT GÜNLERİ Kürsüden sahneye bir öykü T T . . . HekimOglU I "\ o s t a c ^ a n ^ ' r k a r t m e z z o sopraIX no, Inci Başanr ve Norman J Paige'dengeliyor.îtalya'dan, Modena kentinden selam yolluyor. Güzel bir şaşırtmaca. Son günlerde înci'yi çok anımsadım. Dünyanın her köşesinden selam yollar bana. Ben de onu güzel sahnelerde görmenin sevincini kutlarım. Istanbul Hukuk Fakültesi Ord. Prof. Sıddık Sami Onar'ın asistanlığını bırakıp operada çalışması da andarımı okşar, benim de katkım var. Şaşıranlar da oldu. Alman basınında ilginç yazılar yayımlandı ama Inci'nin şarkısı bitmiyor. Son günlerde gelen kartta güzel bir olayı müjdeliyor. Şan öğrencileri, mezzo sopranolar ve vokal grubuyla birlikte geliyor Almanya'ya. Sesli renkli bir yolculuk. Keşke bende gidebilseydim. Böyle olaylar paylaşmaya özlem duyuyorum her zaman. înci'yi 1950'lerde tanıdım. Ben Çiftehavuzlar'da oturuyordum o zaman. înci de Şaşkınbakkal'da. Kuvvet'in kardeşi. Dostluğumuz güzel olaylarla tırmanıyor sonunda akraba oluyoruz. Eski okurlarım anımsarbu olayı. Akrabalık ilişküeri sürmedi. Ama güzel dostluğumuz güzel tırmandı. Şu anda güzel olaylan çağrıştırıyor. Unutamadığım olaylar arasında lstanbul Hukuk Fakültesi öğrencilerinden bir çağrı var. "Sizi, üniversite kürsüsündeki başarılannızı kutluyoruz ama sizi opera sahnesinde alkışlamayı dili yoruz. Hukuk öğrencisi Înci, bu notu hocası Ord. Prof. Sıddık Sami Onar'a gösteriyor. O da gülümsüyor," Hakları var" diyor. "Senin opera dalındaki başarıların seni kürsünde yüceltecek ama operada dünyaya sesleneceksin. Güzel şarkılarınla güçlü birliktelik sağlayacaksın." Sıddık Sami Onar'ın bu sözleri beni hâlâ duygulandırır. înci seçimini yaptı. Hukuk Fakültesi öğrenciliğini sona erdirince sonrasını birlikte yaşadık. Türkiye'den Almanya'ya gitti. înci Başanr, Köln Operası'nda çalıştt bir süre. Sonra durmadan kapılar açıldı. Güzel sesini dinleyenler çoğaldı dünyanın heryerinde. Bizde onurla alkış ladık, mutlandık, onurlandık. Köln Operası'nda güzel çalışmaları var. sonra dünyaya açıldı. Arada bir postadan bir kart gelir. Adını duymadığım opera ve resimlerle birkaç satır, bir selam alırım Inci'den. Elbet onurlanırım. Köln'de çalıştığı zaman Carmen Operası'nda da rol aldı. Çok başarıh sahneleri güzel esprilerle yansıdı Al man basınına. Uzun süredir izleyenler de bir Türk operacısının öyküsünü dinliyor bu şarkılarla. Köln Operası'ndaki rollerinden sonra başka operaları seslendirdi înci Başanr (Paige). Artık uluslararası parlayan bir yıldız oldu. Başka bir olay da var. Uluslararası yapılan bir yarışmada şan dersi verenler arasında en başarılı opera öğretmeni seçildi. Yeni bir olay değil bu. t n d güzel tırmanıyor, nereye ait olduğunu iyi biliyor. Yolunda güvenilır adımlarla ilerliyor. Yaşamıyla güzel portreler çiziyor. Sıddık Sami Onar'ın davranışını gülümseyerek düşünürüm her zaman. înci Başarır'ı hukuk dalında desteklemekle yetinmiyor operada parlayan bir yıldızı kucaklıyor. Benim yaşamımda güzel bir öykü înci Başanr (Paige.) Onu hayranlıkla, umutla izledim. Kesin kararınıiçten destekledim. Desteğimin ödüllerini de gör düm yıllar boyunca. Işte şimdi de dünya sahnelerine yeni mezzo sopranolar sunuyor. Öğrencileri parlak başardarlasınav vererek opera dünyasına da yeni yıldızlar kazandınyor. Üzgünüm înci Başarır'ı dinlemek olanağını da bulamayanlar var ülkemizde. Kimi kuşaklar da kutlamakla yetindi. Başka fırsatlar oluşabilirdi. Ozellikle Alman Türk ilişkilerine katkıda bulunmak için. Ortak olaylar ya şanabilirdi. Bunlaryapdmadı. Benim açımdan da înci açısından da ilginç çizgiler içeriyor bu olay. înci Başanr, savaşını güzel sürdürdü. Ödünsüzbir yaşamın belgesini sundu hayranlarına. Sonra yeni başardarla geçti müzik dalına. Şimdi çok üzgünüm yeteri kadar dinlemekten, dinletmekten geri kaldık. Ama o geride değil yanımızda, önümüzde oldu bu da başka bir onur belgesibence. Siz de böyle düşünmüyormusunuz?#
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle