17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

AĞUSTOS 2004 / SAYI959 m m Uykusuz geceler... Burak Yayla (27, Halkla İlişkiler) Genel olarak, günliik yoğun iş yaşantımdan kaynaklanan nedenlerden dolayı uyku problemim var. Gün içinde akşam evime gittiğimde rahat bir uykunun hayalini kurarken, akşam ııyumak için çok çaba sarf etmem gerekıyor. Zor uyumak gibi bir sorun çıkıyor ortaya. Akşam yatınca birçok şeyi düşünmek zorunda kalıyorum. Bilinçaltıma yerleşen birçok şey akşam yatınca ortaya çıkıyor ve beynimi meşgul ediyor. Uyku problemimi yenmek için ilaç kullanmayı bile düşündüm, metabolizmama zarar vermemek için tercih etmedim, ama çoğu akşam sakinleştirici çaylar içiyorum, hafif müzik dinliyorum, kendimi fazla yormadan spor yapmaya çalışıyorum. Uyuyabildiğim zamanlarda da uyku yeterli olmuyor sanki. Yani zinde bir gün başlangıcı olmuyor. Sıkıntılı ve kötü rüyalarla dolu bir akşam geçirmek, sabah uyandığımda güne kötü başlamama neden oluyor. Rahat bir uyku düzenim yok. Bu iş yaşantıma da yansıyor. Bir gün önce ihtiyacım olan uykuyu alamadığım için günlük işlerimi yaparken konsantre olamıyorum ve strese giriyorum. Sabahları erken kalkmak ve akşam iş çıkısı eve dönmek için yoğun trafiğe yakalanmak beni çok yoruyor ve sinirlendiriyor. Bu da büyük bir metropolde yaşamamızdan kaynaklanıyor. Sedat Akçam (25, Müşteri Temsilcisi) Bence uykusuzluk çok yaygınlaştığı için problem olarak bile görülmüyor. Çevremdeki bir çok insan uykusuzluktan vakınıyor, fakat kimse çözüm bulmak için uğraşmıyor. Uykusuzluk için doktora giden de hiç yok. Bana gelince, geceleri uyuyamadığım için bazı arkadaşlarımla telefonda konuşarak vakit geçirmeye çalışıyorum, ama ertesi gün fazlasıyla gergin oluyorum. Genellikle çalışma alanlarının Avrupa yakasında olması, Anadolu yakasında oturan insanlar için gerçekten büyük bir problem. Çünkü trafik ve ulaşım çok vaktimizi alıyor Bu vakit de uykudan çalınıyor, tabii ki. Benim uykusuzluk problemim de bundan dolayı başladı, bir zaman sonra bu durum kronikleşti. Zamanla uyumamaya o kadar çok alıştım ki, hafta sonları uyumak için bazen uyku ilacı bazen de alkol almayı tercih ediyorum. Çünkü vücudum günlük 4 saat uykuya alıştı, istesem de uyuyamıyorum artık. Bazen az uyumamdan dolayı çok yorulduğumu ve bazı şeyleri hatırlayamadığımı fark ediyorum. Ozlem Aslan (24, Medya Analisti) Uykusuzluk, her gece olmasa da haftanın birkaç giinü, özellikle hafta ortasından sonra kendini hissettirmeye başlıyor. Ardından yorgunluk gehyor. Istanbul gibi dev bir köyde yaşamak zor. Stres mi stres, trafik mi trafik. Bırakın sağlıklı bir uykuyu, sağlıklı bir gün geçirmek bile zor buralarda. Uykusuzluk bunun küçük bir parçası sadece. Kafam sürekli meşgul, gün içinde yaşadığım olaylar, maddi manevi her türlü problem sanki beni sadece yatağa yattığımda buluyor. Bunları düşünürken içim sıkılıyor ve uykusuz bir gece bana "merhaba" diyor. Bir yerde okumuştum, yatağa girerken tüm düşüncelerimızi bir gömlek gibi Üzerimizden çıkarıp atmamız gerekirmiş. Bence bu çok doğru, ama ne yazık ki ben bunu başaramıyorum. Benim için en önemli problemlerden biri de iyi uyuduğumu düşündüğüm zamanlarda dahi dinlenmiş ve dinç olarak uyanamamam. Uyandığımda normal hayata dönmem biraz zor oluyor. Ustümde hafif bir uyuşukluk hali kalıyor. Bazen antidepresanlar alıp uyumayı deniyorum, uyuyorum da, ama sürekli olmuyor. O yüzden ancak çok mecbur kalırsam kullanmayı tercih ediyorum. Her markette bulabileceğimiz telkin ve bitki çaylarından alıyorum, bir umut diye. Bazen işe yarıyor, ama onun da devamlılığı yok. "Biraz spor yapmak ve kendimi dinlemek için sakin bir yerlere çekilmem lazım" diye düşünüyorum. Bu şekilde huzurlu ve güzel bir uykuyla yeniden tanışabilirim. ^T^ ttj^^ i / i, mesleğigereği vardiyalı çalışıyor da olsa, onrın da kendilerine göre yapılacak uygulamala var. Mesela jetlag durumu, buradan Ameriı'ya gidiyorsunuz. Buradaki hayatınızı mı sürıreceksiniz, yoksa oradaki saate göre mi kendiziuydurmayaçalışacaksınız?Bubirbilim,git*iniz saate, kalacağınız süreye, işe göre farklı ıerilervar. Stres ve uykusuzluk desek... Evet, bir de stresin getirdiği uykusuzluk var. O ı çok ayrı bir problem. Stres, uykusuzluğun yanda birçok rahatsızhk getiriyor. Stresten don uykusuzluğu bu kadarbüyütmek doğru de. Modern toplumun insanlara yaptığı uykuzluktan daha başka zararlar da var. Eğer kişi kusuzluk çekmiyorsa, stresin getirdiği uykuzlukla başa çıkabilir. Bir de stres süreklilik gösmiyor, periyodik bir uykusuzluk varsa bunu idiye almak lazım. 15 gün ile 2 ay arasındaki kusuzluklara biz geçici uykusuzluklar diyoz. Bu tip uykusuzluklann altında psikoloji çok emli olabilir. Eğer bu durum uzun süreli ve ftada23 üç gün periyodik olarak çıkıyorsa onik bir problemdir. Ona farklı yaklaşıp bir kime başvurmak gerekir. •Psikolojik durumdan söz ettiniz, bu ne kadar lirleyici? Uykusuzluk ile psikolojik durum arasında zde 25 3 0 oranında bir ilişki var. 801 ane uyku stalığı var, onları reddedip görmezden gel;k, her şeyi psikolojiye ve strese bağlamak pek ğru değil. Bu rahatsızlıkların bir kısmı içsel seplerle oluyor. Mesela uykııda solunum durısı, şeker hastalığı kadar sık görülen bir rahatlık, hem uykusuzluk hem de aşırı uyku yapabi liyor. 40 yaşın üzerinde ölüm oranları yüzde 10 ile yüzde20 arasında. Uykusuzluğa çare olarak uyku ilaçları ve alkol alımı söz konusu; bu ne kadar doğru ? Hastalann bir çoğu uyku bozukluklan birimine başvurduklarında daha önce uykusuzluk için birçok ilaç aldıklarını ve ilaca rağmen uyuyamadıklannı söylüyor. Uykusuzluk şikâyeti olan hastalar, hekim tavsiyesiyle veya kendi isteğiyle herhangi bir hiptonik madde kullanımına başlıyor. Başlangıçta hasta kolaylıkla uykuya dalabildiği, derin bir uyku uyuyabildiği için ilaçtan çok memnun kalıyor. Maalesef ilacın f etkisiyle elde edilen mutluluk fazla sürmez. Hasta bir müddet sonra aynı şekilde uyuyabil mek için ilacın dozunu arttırmak zorunda kalıyor. Bu böyle süregeliyor ve hasta ilaca bağımlı oluyor. Uyku ilaçları çoğunlukla, birkaç haftayla birkaç ay gibi kısa bir sürede tolerans ve bağımlılık oluşturduklarından, kendileri uykusuzluğa sebep oluyorlar. Alkolde de durum aynı. Başlangıçta uyku ilaçları gibi uykuya dalmayı kolaylaştırsa da gece içinde sık sık uyanıklıklarla bölünmüş, yüzeysel bir uyku sağladığından, gecenin büyük bir bölümünü huzursuz geçirmeye ve sabah dinlenmemiş olarak ve zor uyanmaya neden oluyor. Sağlıklı bir uyku için neler önerirsiniz? Uyku saatleri ve sürelerimize, yiyecek ve ıçeceklerimize dikkat etmeyi, uykuya gündüzden hazırlanmayı öneririm. Bunu şöyle açıklayalım; çoğumuz günümüzü fazla fiziksel etkinlikte bulunmadan geçiriyoruz. Zihinsel faaliyete daha fazla yervererek çalışıyoruz.Zihinsel etkinliğin artışından doğan gerginlik uykuyu zorlaştırıyor. Buna karşılık belli günlerde gerçekleştirilen yürüyüş, koşma, tenis veya yüzme gibi fiziksel etkinlikler gevşemeye, dolayısıyla iyi bir uykuya ortam hazırlıyor. Ayrıca uyku ortamımızın fiziksel şartlarına da dikkat etmeliyiz. Bir de yatak odasını oturma odası gibi kullanmamak en iyisi. Uykunun hemen öncesindeki fiziksel aktivite, mesela uyku öncesi spor da uykuya dalmayı zorlaştırıyor. 20 yaşın iistündekilerin yüzde 19'u uykusuzluktan yakınıyor. Fransızlann yüzde ll'i hemen her gece uyku ilacı alıyor... \ŞKAYERYOKL ekar erkek canı çektiğinde çapkınhk yapabilirken, yalnız anne, özel yaşamını bir kenara itmiş, eve kapanmaya mahkumdur. Özel yaşamına zıt bir durum ve rol içindedir, mahremiyeti ikinci planda kalır. Çocuklar, iş, eski koca, ev işleri vs. arasında, özel ilişkiler yaşamak pek kolay değildir. Fransa'da bir buçuk milyonlar ve en az üç milyon çocuğu büyütüyorlar. Onların cinsel yaşamlarıyla pek az yayın ilgileniyor; paradoksal olarak yalnız annelerin, aşk arzularını karşılama girişimleri var ya da yeni birliktelikler kurmayı deniyorlar. Karşılaştıklarımızın yüzde otuzu boşanmış, yüzde biri dul. 25 ile 44 yaş arasındalar ve bir ya da daha çok çocuğu büyütmek durumundalar... Yaş dilimi olarak yeni birliktelikler için geç sayılacak ve sorunların çok olduğu bir dönemin içindeler. 29 yaşındaki Clotilde, bir mali danışman ve bir yaşında bebek annesi: B Toplumda belli bir yüzde oluşturuyorlar ve belki üç mllyon çocuk büyütüyorlar. Pek az söz edilebiliyor onlardan, Işle alleleri arasında sıkışmış durumda, aska pek yer ayıramıyorlar... Üçte blrlnln hayatında .S..IIEw. 1.1. "Kendimi 'ev, iş, bebek' çemberine kapattım. Tükenmiş hissediyorum, gündüz kızımı göremediğim için akşam eğlenceye istekli değüim. Ancak babasında yatılı kaldığı seyrek hafta sonlarından yararlanabiliyorum. Arkadaşlar aklımı çelmeyekalkışıyorlar, ama yalnız kadınlarhakkında önyargüara sahipler. Arkadaşlarla olduğumda birlikteliğimi bozduğum için utanç duyuyorum. Bazen yalnızkalmakorkusundanbunaltılı anlarım oluyor. Bir erkekle ara sıra sinemaya ya da sergiye gidiyoruz, ama o kadar... Yeni bir ilişki için kendimi çok kınlgan buluyorum..." Yalnız anneler suçluluk duygusu, zaman ya da özgürlük yoksunluğu gibi nedenlerle yeni birliktelikler kuramıyor." Çok karmaşık bazı gönül serüvenlerine girdim çıktım. Artık hiç üstüne varmıyorum, kafa dinç" diyor 32 yaşındaki Celine ve beş yıldır aşk yapmamış. 43 yaşındaki Armelle "Bana bir erkek yaklaştığını görünce saldırganlaşan oğlumu düşünüyorum. Onabirbakıcı tutacak olanaklarım da yok" diyor. Aile reisi olarak yeni bir konuma yerleşen yalnız anne, yeni rolüne zarar vermeden, yalnız kalmamanın da yollarını arıyor çoğu kez. "Sevgüim, sözlüm, adamım belli birtanımlama bulmak da zor eski kocamın arkadaşıydı" diyor 34 yaşındaki Nuriye "Boşanmamın üstünden iki yd geçmişti ve ilişkimiz gizliydi, çünkü oğlum başka başka sevgili adaylan görsün istemiyordum..." Yaptıkları ufak kaçamaklar sırasında, oğlu geceyi bir komşuda geçiriyordu. Ka• dın ve anne ikilemi nazik bir idare gerektiriyor nan çocuğu ,nede"sözümona" nişanlıyı ihmal etmemesi gerekiyordu. Psikiyatr ve aile terapisti Robert Neuburger "Yalnız bir annenin gizli bir âşığı mı olmalı yoksa eve alacağı bir adam mı?" sorusunu "Annenin ilişkinin biçimini seçmekte özgür olmasıdır önemli olan" diye yanıtlıyor, "Eğer bu erkeğe ebeveyn rolü yüklemek isterse çok karmaşık sonuçlar doğar. Bu, önce çocuklar üzerinde bir çalışmagerektirir..." Boşanmış kadınların yüzde kırkı 40 yaş dolaylarında ve kendileri gibi boşanmış bir erkekle evleniyorlar. Bu, çocukların varlığının, evlilik adaylarını ürküteceğini gösteriyor. " Yeni erkek, küçük çocukta, tam formülünü bulamasa da, hep içinde yatan, babasıyla annesini tekrar bir araya getirmek umudunu körükler" diyor uzmanlarsözbirliğiyle. "Çoğunlukla kendi çocuklarıyla dagelen bu yeni adam, çocuğun tek ebeveynlı konforunu altüst eder. Olağandır. Kimse şıp diye baba, oğul ya da kız kardeş olmaz." Yalnız annenin bağlan çözmeyi, yenilemeyi ve yeniden örmeyi gerektiren yeteneğine bağlı öğelerden oluşan bir aileler sıralaması özgün aile, tek ebevenynli aile ve yeniden kurulmuş aile doğar... Baba, kendi rolünüyüklenirse, yalnız anne heraşamayı daha kolay geçecektir. Bu özel kadınların özel yaşamları, yeni verilerle doludur, potansiyellerini her biri kendi bulgular ve irdeler: Annelik rollerine sadık kalmalı ve kadın olarak geleceklerine hâlâ inanabilrhelidirler. Bu arada çocukları da bir ayak bağı olarak görmemek ya da yalnızlığa siper olarak kullanmamakdurumundadırlar...# Psychologies'den çeviren:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle