17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 Türkçe rock oluyormuş... Gripin, Direct, Bora Uslusoy... Rock müziği şimdilerde onlar temsil ediyorlar. Üçü de barlarda söyleyerek tanındılar, üçünün de geçtiğimiz günlerde albümü yayımlandı. Aslında dinlenen sadece rock değil, içinde alaturka da var, arabesk, pop ve elektronik de. Bunun nedeni ise kimlik arayışı... Deniz Durukan D irect, Gripin veBora Uslusoy rock müziğin yeni sesleri. Üçü de, çeşitli barlarda söyleyerek tanınmışlar, belli bir dinleyici kitlesi oluşturmuşlar. Geçtiğimiz günlerde üçünün de ilk albümleri yayımlandı. Çeşitli tarzlarda, ayrı kulvarlarda şarkılarını söyleyen bu isimlerden Direct, üç kişilik bir grup. Ekibin solisti ve beyni Bilge Kösebalan, bas gitarist Alex Tintaru ve baterist Özgür Peştimalc'den oluşuyor. Grunge tarzında, Türkçe sözlii şarkılar yapan grubıın ilk albümü 'Rııs Kozmonotları'ndaki bestelerhayli hareketli, eğlenceli. Gripin ise Birol Namoğlu(solist), Evren Gülçığ (bas gitar), Murat Başdoğan (gitar), Ilker Baliç (davul), Arda înceoğlu (klavye)'dan oluşuyor. Dört yıldır barlarda söyleyen ve hatırı sayılır bir dinleyici kitlesine sahip Gripin, ilk albümüyle büyük ilgi çekti. Grup, elitist bir tavrın yanında, son derece duygusal, içe kapanık, zaman zaman da sert şarkı sözlerine sahip. 'HikâyelerAnlatıldı' adlı ilk albümlerindeki şarkı sözleri, belki de son yıllarda yazılmış en incelikli lirikler. Bora Uslusoy'un ilk solo çalışması 'Umutsuz Aşk' ise, uzun bir sürecin sonucu. Duygusal, romantik şarkılardan oluşan bu albümün müzikal alt yapısı oldukça başarılı. Nasıl başladı müzik hikâyesi? Direct (Bilge): 1996 yılında,lise2. sınıftabaşladım. Kendiçapımda besteler yapıyordum. Grup elemanlarıyla biraraya geldikten sonra demolar çıkardık, şirketlere sunduk, çoğundan geri çevrildik. Uzun süre barlarda, sokaklarda çaldık. 2001 'de Roxy Müzik Günleri'nde birinci olduk, Ada Müzik'ten gelen teklifi belki hata, belki değil geri çevirdik. Sonuçta bu günlere geldik ve On Air'den albümü çıkardık. Bora Uslusoy: On beş yıldır mü zikle uğraşıyor, gitar çalıyorum. Berke Özgümüş ile uzun zamandır birlikte çalışıyoruz. Şarkıları beraber düzenledik. Gripin (Birol): Dört yıllıkbir grubuz. Ancak Evren'le daha önce amatörce çalıştık. Pazar günlerimizi keyifli geçirmek, biraz da eğlenmek için Gripin'i kurduk. 2002'dediğergrupelemanlarınınkatıldı ve profesyonel olarak çalışmaya başladık. ELEMANLAR YAKIŞIKLI Ml? Albiim çıkmadan önce daha çok bar müziği yapıyordunuz. Bundan dolayı da hatırı sayılı bir dinleyici kitlesi oluşturdunuz. Albiim aşamasında herhangi bir zorlukyaşadınızmı? Gripin (Evren): Albüm çıkarmak ilk hedefimiz değildi. Bizim için beste yapmak daha önemliydi. Aslına bakarsanız, herşeykendiliğinden gelişti, ciddi sorunlar yaşamadık. Bora Uslusoy: Elbette yapımcılarbu işi para için yapıyorlar, ancak tavırlan çok tuhaf. Elimdeki çalışmayı sunduğum Direct Bilge, Alex ve Özgür'den oluşuyor (üstte). Gripin Grubu... (altta) Fotoğraflar: Kaan Sağanak da, bazıları ilk olarak "elemanlaryakışıklı mı? " diye sordu. O arz eden, biz de talep eden durumdayız.Yurtdışında firmaya demoyu gönderiyorsun, onlar dinliyor, olumlu ya da olumsuz bir cevap veriyorlar. Burada ise büyük firmalarla çalışmak için kapıdan kovuyorlarsa bacadan girmek, kapıda yatmak gerek. Çoğu insan böyle yapıyor. Ben büyük firmalardan vazgeçtim. Sonra Serdar Öztop'la tanıştım, albümü onun firmasından çıkardık. Son dönemlerde rock müzikte de bir takım ticari çalışmalar yapılıyor... Gripin (Evren): Aslındahep yapılıyordu, sadece son yıllarda gözle görülür bir artışoldu Dinleyici sayısı da arttı. Birçok festival yapılıyor. Bunların da etkisi oldu. Direct: Türkçe rock müzik eskiden reddediliyordu. Dııman, Athena gibi gruplar insanların ağzına sakız olacak şarkılar yapınca, baktılar ki Türkçe rock da oluyormuş. Gerçi bunun devamıpekgelmedi, bir dönem suskunluk yaşandı. Firmalardaellerindekilerle yetindi. Yeni rock grupları, yeni isimler çıkmadı. Çıkanlar da zaten bağımsız firmalardan yayınladıalbümlerini.Demekkiyurtdışındaki gibi oluyor, bağımsız firmalar gittıkçeartacak. Şimdiki rock müziği ya da kendinizi nasıl değeriendiriyorsunuz? Gripin (Birol): Farklı kulvarlar var. Örneğin bu röportajda, üç ayrı kulvardan isimler bir arada. Eskisinden farklı olan bu işte. Ama güzel bir şey. Direct: Seksen kuşağı başlattı bu farklı denemeleri.tarzları... Gripin (Birol): Mutlaka, ama şimdi daha da ayrılmışız gibi geliyor bana. Onun için insanlar seçim yapabiliyor. Bu dönemin böyle bir güzelliği var. KİMLİK ARAMAK... Rock'ın içersine her tarz girdi aslında. Alaturka, arabesk, pop, elektronik... Direct: Bu yıl Roxy 'de birinci olan Dejavu'yuseyrettim. Müziklerindesazvardı. Genç nesil daha önce sazı reddediyordu. Arttk eskisi gibi hakir görme tavrı yok. Gençler yeniliğe aç ve artık kendi kimliklerini arıyorlar. Bora Uslusoy: Bizim yaş grubunda Türk olmak, Anadolulu olmak, ait olmak gibi kavramları çok itici insanlar temsil ediyordu. Dolayısıyla bu tarzla, kültürle barışık değildik. Led Zeppelin, Jimi Hendrix dinleyerekbüyüdüm. Bu, bütün dünyada uygulanan kültür ihracatının sonucu. Lisedeyken Aşık Veysel dinlemek hiç cool bir şey değildi açıkçası. Bizden önceki kuşak bu kültüre sahip çıkıp, bu kültürü kitlelere sevdirecek bir formatta sunamamışlar, ama dünyanın öbür ucundan insanlar buralara ellerini uzatmışlar. Ben îngiHzce eğitim veren bir kolejde okudum, Türkçe müzikle hiç işim olmazdı. Otuz yaşından sonra bunu fark ettim. Kabullenmem şarkılarıniçineyerleştirmem zaman aldı. Albümlere baktığımda, yeni nesildı bir sıkışmışlık, umutsuzluk, bunun ya nında da boş vermişlik var. Özellikle dı Gripin, sizin müziğinizde daha fazla his sediliyorbu. Gripin (Evren): Özellikle kaybetmiş lik, boş vermişlik duygusunu vermeye ça lışmadık. Parçaların gelişimi öyle oldu Hayatta indiğiniz, çıktığınız çeşitli dö nemler vardır. Bizim parçaların çıkış nok taları da hep o iniş zamanlarına denk gel di. Mutluolduğumuz zaman birşeyyapa madık. Genelduruşumuzbu değil. Nedir genel duruşunuz? Gripin (Birol): Genel duruşumuz va mı, onu da bilmiyorum. Ancak çok mut suz insanlar değiliz. Mutlaka öyledir de, burada bilinçaltı nın dışa yansıması söz konusu. Gripin (Birol): Biz hep ilişkilere yöne lik şeyler yazdık. Politikaya, ekonomiy yönelik şeyler iiretmedik. Bu zaten hissediliyor... Gripin (Evren): Umutsuzluk belki d ondan kaynaklanıyor. Artık bir şeylere ai olmak istiyoruz, ama nerede duracağımı bilmiyoruz. Bir kaybolmuşluk var., tan bir geçiş dönemindeyiz. Direct: Biz o kadar umutsuz değiliz as lında. Hatta 85 86 doğumlu gençler çol daha umutlular. Aslında bir umursamaz lik var. Dünyanın en mutsuz ülkeleri ara sındayız. Aslında mutlu olmak, bunu kır mak lazım. Yaptığımız müzikte ıımut var Genç gruplar birbirine destek oluyo mu? Direct: Sonuçta öyle değilmişiz gib hissetmeye çalışıyoruz ama basbayağı Or tadoğu ülkesiyiz. Dolmuşa binince, soka ğa çıkınca bunu hatırlıyorsun, öyle bi lüksümüz yok yani. Bir Pearl Jeam, bi Nirvana çatışması olmaz burada. Zateı kaç kişiyiz ki? Çatışmaya hiç gerek yok kaynaşmaya,sevişmeyeihtiyacımızvar.< Sesteki ışığı keşfetme yolcusuyum Esra Başıbüyük ökselBaktagirhayatın "sınıflandırma" kalıplarına sığmamış, önyargısız , ileriye doğru davranabilen, müziğiyle yaptığı keşiflerle dünyada da tanınılan bir kanun virtüözümüz. Haliç Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvarm da öğretim görevlisi olan sanatçı var olduğu farklı bir çok proje ile dinleyicisi için de yeni kapılar açabilen bir "öğretmen!" Sessiz ama büyük başanları olan bir tnüzisyensin. Geri duruş senin tercihin mi, yoksa yaptığın müziğin bir getirisi midir? Şöyle söyleyebilirim:Sanat hayatımda hedeflerimi belirledim. Kalıcı şeyler üretmek, bunun için de sabırla kozamı örmek zorundayım. Dolayısıyla üretkenliğimi olumsuz yönde etkileyecek her şey beni korkutuyor. Her gün medyatik anlamda göz önünde bulunup birtakım şeyleri tüketmek yerine, insanların gönül hanesine yerleşmeyi arzuladım. Bu nedenlesessiz ama derinden ilerliyorum. Ortak G Oöksel Baktaglr Hallç Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvarı Öğretim görevlisi kanun virtüözü. "Tutucu zlhnlyetten uzak, yeniiiğe açık bir müzik adamıyım" diyen Baktagir'e aşkı, barışı, sevgiyi, hüznü paylaştığım duygu ailem her geçen gün daha da genişliyor. Yanlış biliyorsam lütfen düzelt. Babanın koruyucu kanatları altında çok küçükyaşta, hayatına girmişsin. Bu bir metazori miydi, yoksa bir yetenek olarak keşfedildin ve yolun belirlenmişmi oldu? Kendimi çok şanslı görüyorum, çünkü sevgili babam Muzaffer Baktagir müziğin içinde olmuş. Kendimi bildim bileli evimizde çeşitli enstrümanların sedaları yankılandı. Böyle güzel atmosferbizi de derinden etkiledi, fakat müziğeyönelmemizde hiçbir baskı görmedik.Tamamen ilgi ve yeteneğimiz keşfedilip o alana kanalize olduk. Ablamla birlikte haftanın iki günü mandolin kursuna giderdik. Sonrasında dört yıl bağlama çaldım. Bu süre içerisinde ut, keman ve perküsyonu da denedim. Babamın kanuna geçmek konusunda tatlı bir empozesi olduğunu söyleyebilirim. Geçiş dönemi olarak değerlendireceğim yıllardan sonra kanunu seçtim ve o hayatımda kalıcı aşkım oldu! Seni Klasik Türk Müziği projelerinin yanında daha deneysel işlerde de dinliyoruz. Bu katılımdaki itici güç nedir? Şunu samimiyetle söyleyebilirim ki çok renkli bir iç dünyam var. Tutucu zihniyetlerden uzak, yeniliğe açık ve keşfetmeyi isteyen bir müzik adamıyım. Bu ve oradaki renklerle buluşmak, kaynaşmak, farklı tınılarla dans etmek hayatımı zenginleştiriyor... Bu deneysel projelerde yer aldığın için ait olduğun topluluklardan tepki aldın mı ? Birçok çevreden o kadar çok tepki gördüm ki inanmazsın! Ancak bu çevreler daha çok önyargıyla yaklaştıkları ve tek bir çizgide de ğerlendirdikleri için olumlu yönünü göremiyorlar. Yaşadığımız hayatta aslında her şey hızla ilerliyor. Her geçen gün farklı müzik akımları ortaya çıkıyor. Bugün elektronik müziği kendine yakın bulan genç insanlar böyle bir müzik türü içerisinde doğu enstrümanlarını daha benimseyip sevebiliyorlar. Peki, müzik anlayışın nedir diye sorsam? Kendimi "sesteki ışığı keşfetme yolcusu" olarak tanımlıyorum. Hayatımda müziğe böyle bir anlam yükledim. Müzik yolculuğum uz uzun ve değişken bir zaman dilimini kapsıyor. Biz bu süreci yaşarken ilk önce kulağımıza hoş gelen, vücudumuzu harekete geçiren seslerden hoşlanıyoruz. Zaman geçtikçe müziğin karşılığını iç dünyamızda hissetmek istiyoruz. Kanunun sendeki karşılığı nedir? Kanun benim aynam diyebilirim. Seneye duygularımın aynasıyla birlikteliğimin 25. yılı dolacak. Arada geçen yıllar içerisinde o bana çok şeyler öğretti, bende ona en samimi aşkımı döktüm ve karşılığını alıyorum. Büyük bölümü turnelerde geçen yan göçebe bir hayatın var! Bu yaşam zor mu, aile hayatınla nasıl bir denge oluşturuyorsun ? Ashnda budengeyi saygıdeğereşim oluşturuyor, kendisine minnettarım. Eşim de bir akademisyen. Aynı frekansta olduğumuz için beni anlıyor, toplum içinde ürettiğim eserlerle ilgili sorumluluklarımı biliyor ve paylaşıyor. Çocuklanm da çok duyarlı ve yaptığım işe say Peki, geliştirdiğin bir "sol el tekniği" vaı Bu da çok ilginç... Solaksın değil mi? Durumum biraz kanşık! Sol ağırhklı bir ya şamım var. Yazı, yemek sol el, top sol ayak am; makası sağ elle tutuyorum. Darbukayı sol, ke man, ut ve bağlamayı sağ elle çalıyorum. Ka nun malum iki elle çalınıyor, ancak yapısı ge reği sol tarafta piyanonun siyah ve beyaz tuşla rı gibi diyez, bemolleri ve Türk müziği ma kamlanndaki çeyrek sesleri vermeye yarayan "mandal" dediğimiz tertibat bulunuyor. Bi rincisi onları sol elle değiştirdiğimiz için özel h'kle sol elimizi çok geliştirmemiz gerekiyoı Solaklık bu anlamda bir avantaj. Ayrıca geliş tirdiğim mızrap teknikleri müziğin ruhunda ki vurguyu elde eden teknikler. Özellikle inic seyirlerde sol el ağırhklı mızrap tekniğim saye sinde daha vurgulu, yumuşak tınılı bir icra or taya çıkıyor. Yüzlerce bestesi olan bir bestekârsm. Bı sihirli süreç nasıl gelişir? Güzel, kalıcı, nitelikli bir bestenin oluştu rulması için arınmak lazım. Stresten uzakla şınca ruhun derinliklerindeki saf tınılarortay; çıkıyor. Benim için anlatılması çok özel, ha: dolu, bir o kadar da benden bir şeyler götüreı anlardır, beste anları. Bir kadının bebeğin dünyaya getirirken duyduğu hazzı onun kada bilemeyiz, ancak kadın bu mutluluğu yaşar ken vücudundan da bir şeyler eksilir, ama o ta rifsiz mutluluğu yaşamak için her şeye değer.. Paha biçilemez bir deryanın üzerinde yüzdü ğümü hissediyorum, beste yaparken. Çoğun lukla kalbimden cımbızla notaları koparır gi bi derin hüznü de yaşıyorum. Duygusal ağır lıklı bestelerimde kalbim hep acımıştır ve he defasında açık yaraya dokunuyormuşçasım derinden etkilenmeme rağmen otuann ortayı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle