Katalog

8 MÜZİK 13 HAZlRAN 2004 / SAYI951 ONE LOVE FESTİVAL Kadınlar olmasa müzik yapmazdım Ipek Özbey ğun olarak yaşadığım bir dönem deeklenincebu albüme yansıyor... Aslında bir best of albümü çıkaracaktık. Ve içine sadece bir yeni şarkı koyacaktık, sonra ben kaptırdım, iki, üç şarkı derken yeni bir albüm çıktı. Şarkıların ne kadarı sen, ne kadarı gözlem ? Ben doğduğumdan beri anne, anneanne, teyzeortamındabüyüdüm. Yetişkinçocukilişkisi gibi değildi, ben evin önemli bir figürüydüm.Herşeybenimetrafımdadönüyordu. Fakat doğru bir iletişim kurmuyorlardı benimle. Kırılgan, ileride adam olacak ama aslında kişiliği olmayan biri gibi davranıyorlardı. O zaman ben de yeterince iletişime geçemiyordum. Çok seviyorsun ve seviliyorsun ama bir enstrüman gibi y aşıyorsun. Çocuklukta arkadaş çevremle de iletişim kuramayınca, tek başına kaldım. O zaman ya dünyaya, ya kendine ya da ikisine birden bakıyorsun. Edebiyata ve m üziğe olan aşkım da işin içine girince albümler de bunlardan beslenmeyebaşladı. Edebiy attan söz açılmışken kitap yazacaktın ama gerek kalmadı, şarkılar neredeyse kitap uzunluğuna yaklaşıyor galiba? Başka bir niyetim var şimdi. Daha uzun şarkılar yazmak istiyorum. Belki 40 dakikalık bir şarkı yazarım. Tutarmıbu? Tutmaz tabii, en fazla bin kişi alır, dinler. T eoman yeni albümü "En Güzel Hikâyem"le müzik marketlerde yerini aldı. Albümde en çok dikkat çeken şarkı Şebnem Ferah'ın eşlik ettiği, albümleaynıadıtaşıyan 11 dakikalık şarkı. Teoman, konserprogramına Hasankeyf'ten başlama kararı aldı. Konserler onıın için çok önemli, çünkü kendideyimiyleyalnızlığından, hatta bazen aşağılık kompleksinden bu sayede kurtuluyor. Teoman'la yeni albümünden, merak etmekten vazgeçemediği kadınlara uzun uzunsöyleştik... Yeni albümle başlamak istiyorum ve tabii ki 11 dakikalık şarkıyla. Geçen albümdeki Ruhi Bey şarkısını düşünürsek hep bir hikâye tadı var. Bu sefer epey de uzun, bu senin tarzın diyebilirmiyiz? Aslında benim bir şarkı yapma stilim yok. Birşekildeoluşuyor. Bazen altyapısını hazırlıyorum, üstüne istediğım gibi şarkı yazıyorum. Bazen de bir gece oturuyorum, sabaha kadar şiir yazıyorum, sonra onu şarkı yapıyorum. Bu 11 dakikalık şarkıyı yazarken kendini durduramadınmı? Normalde şarkılar 10 dakika gibi kısa bir sürede çıkıyor. Bu bıitün gece sürünce biraz uzun oldu. Flatta şöyle gelişti. Ben önce şarkıyı yazdım, önce ufaktan aranjmanını yaptık, Şebnem Ferah'ı çağırdım, şarkıyı söylettim, eve geldim, dinledim ve dedim ki Şebnem çok güzel söylemiş, ben buna biraz daha söz yazayım. Yani Şebnem'in rolünü büyüttüm. Diğerlerinden farklı biryere koyuyor musun bu albümü? Koyuyorum, çünkü ben ilk albümümü çıkarırken hiçbir şey bilmiyordum. Sadece müziksever bir müzisyendim. Müzikal olarak neyapabileceğim hakkmda bile bilgim yoktu, sadece kalbimdengeçenleriyapıyordum.Şimdi ilk albümebaktığımda hem beğenmiyorum hem de çok seviyorum. Bir sürü acemilikler buluyonun. Her albürnde bir şey öğreniyorum vebirsonrakindehatamı düzeltiyorum. Şarkılarım çok dııygusal ama içinde matematiği de var. Şarkı yaparken genelde zekâmı dızginlemeye çalışıyorum, çünkü zekâ fazla oranda işin içinegirince dııygusal tat yitiyor gibi. Zekâ işin içine girince sorgulama da peşinden geliyor değil mi? Aslında senin albümlerinde de yeterince bu var, nasıl geçer hazırlrkdönemi? Depresif bir dönem tabii. Kışdepresyonunun üzerine yo 'ZARAR ETMEYELİM'... Bu konuşma, albüm yaparken ticari kaygılar yaşamıyorsun olarak anlaşılabilirmi? Ben hep şöyle diyorum. "Arkadaşlar bir albüm yapacağız ve içimizden geldiği gibi olacak. Bu Türkiye'de tutmaz kaygısı taşımayalım." Bunu yaparken bir sürü para saçtığımız için arkasından daşunu diyorum: "Zararetmeyelim"... Hâlâ insanlarla ilişki kurmakta zorlanıyormusunuz? Evet. Mesela sevgilimin, annemin, arkadaşlarımın doğum günlerini hatırlamak, onlara çiçek göndermek istiyorum ama utanıyorum. Sevdiğim insanları mutlu etmek istiyorum ama tam tersini yaparken buluyorum kendimi. Bu dışarıdan umursamazlık gibi algılanıyor. Umursamaz tavırlarım var ama bazı şeyleri de al gılayamıyorum. Benim umursamadıklarımıbaş* kalarının umursadığını ya da tam tersinin söz ko nusu olduğunu görüyorum. Yani bu anlamda da ilişki kuramıyorum. Ama buna rağmen albümlerimin bu kadar satması konusunda da şaşkınım. Ben kötü bir oyuncu bile değilim diyorsun, ama film çekiyorsun, dalga mı geçiyorsun? Evet kötü bir oyuncu bile değilim ama hevesleniyorum, yapamıyorum. Bunu başkaları yapsa yani bir oyuncu, sesi kötü olduğu halde senin işini yapmaya kalkışsa, şarkı söylese? Rahatsız etmiyor bunlar beni. Bir hayat skalası var, doğuyor.ölüyorsun, aradakatliamlar, depremler oluyor. Bunlar olurken neden şarkı söylüyor bu insan diye düşünmek gelmiyor içimden açıkçası. Müzik yazarlan, senin farklı bir kitleye sahip olduğunu düşünüyor. Sen yabancı müzik dinleyenlerin Türkçe popla aralarındaki köprüymüşsün? Ben sevdiğim ve inandığım müziği yapıyorum. Müzikal anlamda yaptığım müzik Türk değil ama Türkçe. Eğer o kitlenin formasyonu benimkiyle benzerse bir köprü olabilirim. Yeni albümün konser programı Hasankeyf'ten başlıyor, neden Doğu'dan başlatmaya kararverdin? Ben sürekli Türkiye'yi dolaşıyorum. îstanbul'da doğdum, büyüdüm ve açıkçası Türkiye'yi sadece Istanbul'dan ibaret sanırdım. Bir albümı yapıyorsun, küçücük bir odada akustik gitarla çıkıyor şarkılar ama Diyarbakır'a konsere gidiyorsun hep bir ağızdan söyleniyor. Bu çok gurur verici. Çok sık hissettiğim yalnızlık duygusundan uzaklaşıyorum o anda. Ben onlarınım, onlar benim diyorsun... KİMSENİN MALI DEĞİLİM... Yani sanatçı halka mal olmuş kişi midir? Bir kere ben kimsenin malı değilim. Ya da istediğim ölçüde onların olabilirim. Ben gurulu biriyim ve dinleyicimin de öyle olmasını isterim. Birbirimizden çok fazla şey talep etmeyelim, sevelim birbirimizi ama bir albümümü aldı diye kimse bana sahip olduğunu düşünmesin isterim. Konserlerde DoğuBatı arasında dinleyici farklı mı? Artık değil. Bülent Ortaçgil, geçenlerde " Artık taşra kalmadı" dedi.Haklı galiba. Bülent Ortaçgil'le aynı sahnede yer almak senin için ne ifade ediyor ? Çok şey. O benim hayran olduğum müzisyeni insan olarak da çok seviyorum. Çok değerli bir müzisyen ve onun provalarını izlerken daha A» çok yolum olduğunu düşünüyorum. Kadınlarla ilgili bir tez hazırf~ *t lamıştın, neden kadınla >* A£ merak ediyor> rı sun? Dediğim gibi kadınların içinde büyüdüm ben, onların o duygularını açıkça ifade eden hallerini çok seviyorum ama anlamıyorum da onları. Bir kere kadınlara âşığım ve kadınlar olmasaydı, müzik yapmazdım, büyük ihtimalle de kadınlar sevsin diye baş ladım bu işe. Şimdi kadınlar olmasa, gitarımı atar, müzik yapmayı da bırakmm. Sponsorun bir bira firması ve sen sahnede bira içiyorsun... Çok da eleştirildin... Sponsorum bile rahatsız oldu aslında. Benim aslında alkolle sıkı bir ilişkim yok, herkes kadar içiyorum. Ayrıca birgenç kızbünyesinesahibim ve iki birayla sarhoş oluyorum. Konserlerde dikkatli olmam gerektiğini artık ben de düşünüyorum. Beni izleyen 10 yaşındaki çocuğu biraya özendirmekistemem.# Teoman yeni albümü "En Güzel HikâyenTin ilk konserini Hasankeyf'te verecek, çünkü kendini en az yalnız hissettiği yer, Doğu. Şarkılarımn yaratıcıları aslında kadınlar, çünkü kadınların dünyasında büyümüş. Aslında müziğe de kadınlar kendisini sevsin diye başlamış... Yeni albümünü henüz tatnamlayan Faithless etkinliğin Önemli gruplarından. Denize karşı Rock! Rock düşkünleri hazır olsun! Rocklstanbul 1920 21 Haziran tarihleri arasında Solar Beach, Kilyos'da sizi bekliyor! Rock'un tanınmış isimleri festivalde. Müslüm Gürses de. Rock festivalinde işi ne diye merak ediyorsanız, bu sorunun yanıtını ve festivale dair ayrıntıları kurucusu Cengizhan Yeldan'dan dinledik. Bir sene Oxford Brookes, ardından Stockholm'dedörtyılekonomiokudukt a n s o n r a r o c fc festivali yapmak aklınıza neredengeldi? Her dakika festivallere katılınca böyle olunuyor! Danimarka'da 150binkişinin katıldığı dünyanın en büyük bütçeli festivali Roksilde vardır. O festivale gittikçe , neden Türkiye'de de böyle bir organizasyon yapılmasın diye düşünürdüm. Bütün gruplann gittiği ve çok fazla para talep etmeden katılmak istediği prestijli festivaldir. 35 senediryapılıyor. Hatta bu festivali yapan Leif Skov'la tanışmak benim en büyük şansım oldu. Sonra onu Türkiye'yedegetirdim.Buradakipotansiyeli gördü ve çok şaşırdı hayretlere düştü Belli ki sıkı bir fcstival takipçisisiniz. Yurtdışında rock festivallerine gittiğisin istiyorum.Tutku eksikliği var memlekette! Bunu biz yapamayız, haddimize değil belki ama, bir nebze üstümüze düşeni yapmak istiyoruz. Festival anlayışı nedir? Bir şenlik orası! Yeni insanlarla tanışmak, kurulan dostuklar, yanında da güzel bir müzik dinlemek... Yoksa gider evinde mükemmel bir ses sisteminde CD'sini dinler, içkisini yudumlar. Pürüzsüz festival zaten olmaz! Festival birlikte bir şeyler yapabilmenin verdiği mutluluktur. Müzik yanında tuz biberdir! Bir misyonuolmalıdır. Biz aynı zamandabu organizasyonda çevreci girişimleri destekliyoruz. Üç gün boyunca Rockîstanbul'da insanlara ne vermeyi hedefliyorsunuz ? Insanlara, topluluğa ait olma hissini vermek, bu anlavısı vavmak istivoruz. Se nizde ne hissederdiniz ve neyi buraya taşımayı isterdiniz ? Çok büyük bir topluluklar beraber eğlenebiliyordu. Büyük bir hoşgörü vardı.Bu güzel bir duygu. Festivali hoşgörü üzerine kurmak istiyoruz. Orada bir bakıyorsun uz katılımcılar festival sonrası alanı kendisi temizliyor. Festivali sahiplenmişler. Insanlar tutkuyla bir şevi sev