02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 TOPLUM 23MAYIS2OO4/SAYI94 PAZARIN PENCERESİNDEN Monet'nin resimleri Selçuk Erez ıUar önce Prof. Aykut Kazancıgil ile önemli ressamlarımızdan Ali Çelebi'yi, Cerrahpaşa yakınlanndaki evınde ziyaret etmiştik. Eşi, bilnıem kaç basamak merdiven inip çarşıdan almış olduğu çiçekleri masasının ortasında duran vazoya yerleştireli epcyi zaman geçtiği halde ressamın bunlara bakadurduğundan, ama henüz bir resim yapmaya giris,memiş olduğundan söyleniyordu. Ali Çelebi yaşlılığında birçok çiçek resmi çizmişti; ondan televizyondan yansıtılan buz üstünde yapılan estetik patiııaj yanşmalarını izleyip çizdiği bir resim almıştım. Eskidcn kır, sokak gibi göriintiileri ıesmeden bu ressamımızın yaşlılığında bol bol çiçek çizmeye başlaması, ycrinden kalkıp çarşıya pazara gitmesinin güçleşmesinden miydi? Fransa'nın önemli politikacılarından Clemanceau'nun anlatmış olduklarından öğrendim bu sorumun cevabını: Fransız ressamı Claude Monet, 1883'te 43 yaşındayken Paris'in yüz mil kuzeybatısında Givcrny köyüne yerleşmişti. Unlü ressam bu köyde bir ev ve otu, ağacı bol bir bahçe satın almış, bahçenin ortasında, Eptc Çayı'ndan su alan yapay bir gölcük oluşturmuştu. Bize bir yol haritası lazım OECD'de üst düzey yönetici olan MEHMET ÖĞÜTÇÜ Türkiye için belirlenen 2023 vizyonuna dair pek de umutlu değil. Çünkü yeterince sahip çıkılmadığını düşünüyor. Öğütçü "Uzunca bir süredir hangi istikamette gideceğimizi gösteren bir yol haritası yok" diye yakınıyor. Özlem Yüzak Y S iz olsanız Türkiye için nasıl bir gelecek haritası çizerdiniz? Örneğin 2023 yılında nasıl bir Türkiye'de yaşamak isterdiniz? Kiiresel düzenin içinde nasıl konumlandırırdınız yaşadığınız ülkeyivediğerlerini?Eğitimingeleceğinden biyoteknolojiye, Çin'in jeopolitik sistemde açacağı gediklerden paranın geleceğine, yaşlanan nüfusun etkisine, AB genişlemesinin yaratacağı fırsat ve sorunlara, nanoteknolojinin sanayiye etkisine kadar şöyle zihinsel bir yolculuk yapmaya ve hızla değişen dünyada Türkiye'nin sanal koordinatlarını yeniden belirlemeye çalışın. Hiç de kolay değil, değil mi?însanlarınaysonunuzorgetirdikleri,iş dünyasının 34 ay sonrasına ilişkin sağlıklı öngörüdebulunamadıklarıbirtoplumunbireyleriyiz. Yapılan araştırmalar gençlerimizin geleceğe ilişkin umutlarının yitik olduğunuortayakoyuyor. Böylebirtoplumda 1020 yıl sonrasına dair düşünceler geliştiımek, vizyon anlayışını yerleştirmeye çalışmak hiç de kolay bir iş değil. Ama biri var ki yıllardır bıkıpusanmadanTürkiye'yebu vizyon anlayışını yerleştirmeye çalışıyor. Mehmet Öğütçü OECD'de (lktisadi İşbirliği ve Kalkınnıa Teşkilatı) üst düzey bir yönetici. Merkezi Paris'tebulunan teşkilatın, Uluslararası Yatırım Küresel Forunıu ve Üye Olmayan Ülkelerle Ilişkiler Böliimü Başkanı. Öğütçü geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye için 202 3 vizyonunun tartışıldığı Forum Istanbul toplantılarıiçinTürkiye'deydi.îlginçbirkişilik.Görevi gereği dünyadaki siyasi ve iktisadi gelişmeleri çok yakından takip eden, geleceğe ilişkin senaryoları önemseyen ve birikimlerini her fırsatta Türkiye'ye yararlı olmak için aktarmayaçalışanbirinsan. Öğütçü ile yaptığımız söyleşide hem Türkiye'nin bugününü ve geleceğini irdeledik hem de 2023 küresel senaryoları üzerinde bir ufukturuattık. Kısa bir süre içinde gölün etrafına ekilen mavi agapantııslar, yıldız şekilli dahlialar, ırisler, klematisler, zinyalar boy vermiş ve bahçe, Monet'nin yirmi dört saatini içinde geçirdiği bir ortama dönüşüvermişti. Monet'nin bu bahçede geçen yaşlılığı süresince daha çok çiçek ve ot resimleri yapmıştır. Eskidcn kaıedralleri, köprüleri, daha birçok görüntüyü, uzaktan bakarak resmetmiş olan Monet'nin bir yaştan sonra giderck çiçek resmetmesi acaba nedendir? Clemenceau bakın neler anlatıyor: Monet'nin arkadaşı olan bu politikacı, ressamın gözünün artık eskisi kadar görmediğini, gözünde katarakt oluştuğunu anlaımıştır. C) yıllarda katarakt ameliyatı oldııkça riskli bir işlemdir ve bu nedenle Monet, ancak 192}'te bu ameliyatın yapılmasına razı olur. Ancak bu ameliyattan sonra da bahçesindeki Japon köprüsünün yer aldığı gülleri bol rcsimler üretmeyi sürdürmüştür. Ressamın 1926'da öldüğünde de bahçesinde üretip resimleyeceği Japon leylaklannı beklemekte olduğu söylenir. Demek ki ressamlar bazı istisnalar dışında yaşlandıklannda, görme yetenckleri azalınca ve devinim olasılıkları kısıtlanınca, artık kalkıp uzaklara gidemeyince, gözlerini yakınlarındaki nesnclere dikiyor, bunların resimlerini çiziyorlar. Günümüzde, katarakt ameliyatlarının risklerinin azaldığını düşünürsek ve çağdaşlarımızın artık spora, sağlıklı beslenmeye daha önem verdiklerini de göz önünde bulundurursak, 21. yy. ressamlarının çoğunun yaşlandıklannda eskisi gibi ufukları ve uzaldarı da resmedebileceklerini düşüncbiliriz. Gcçenlerde "Tatlı, acı, hoş birer esintıdir anılar" kitabını zevkle "okuduğum Dr. Cezmi Kınoğlu'nun tablolarının kataloğuna baktım: Yakından başarıyla çizip boyadığı çiçek resimleri var ama son yıllarda ürettiği tarla, deniz, dağ, ağaç resimleri de az değil.# Vizyon sözcüğünden ne anlıyoruz ? Türkiye, Vizyon 2023 toplantılarını birkaç yrldan beri y apıyor. Ortaya somut bir şey çıktı mı bugüne kadar? Vizyon, strateji, misyon, plan birbiriyle alakab ama sık sık kanştırılan kavramlar. Misyonun zamanla sınırlanması söz konusu değil. Vizyon ise belli bir zaman dilımi içinde (Türkiye 2023 vizyonu) gibi belli hedeflerin gerçekleştirilmesini öngörür Belki misyon şehirlerarası otoyola, vizyon ise şehir içindeki trafik yoluna benzetilebilir. Çok uzaklarda görünüyorsa da stratejik "Türkiye vizyonu" için hedef olarakCumhuriyetimizin yüzüncü kuruluş yıldönümüne denk düşen 2023 'ün seçilmesi kitlelere istikamet göstermek, motivasyon sağlamak bakımmdan önemli. Tanmdan eğitime, yabancı yatlrımlardan bilgi ekonomisine, dış politikadansusorununa,sürdürülebilirkalkınmaya, güvenlik mimarisinden kent planlamasına, AB üyeliğinden alternatif enerji kaynaklarına, kültürel yenilenmeye kadar uzanan geniş bir menzilde değişen dünyanın ve değişmeyen Türkiye'nin fotoğrafını, geleceğe dönükeğilimleriveönerileripaylaşmaya çalışılmalıdır. Ancak unutmayalımki, sahiplenilmeyen bir vizyon, gündemi kısa bir süre işgal ettikten sonra tozlu raflarda yerini alır. Peki sahipleniliyor mu? Başbakan Erdoğan'ın Forum Istanbul'da yaptığı konuşmadan vizyon fikrine sahip çıktığını anlıyoruz. Bu şüphesiz çok önemli. Ancak nasıl bir yol haritasının çizileceği konusıında şüpheler de yok değil. Bütünü görmek gerekiyor. Örneğin imam hatip liseleri konusu. Türkiye'de eğitiminbütünününtartışılması, çağa uygıın nesillerin nasıl yetiştirileceğinin kararlaştırılması gerekirken bakıyorsunuz, imam hatipleri kaldıralımkaldırmayalım gibi biçimsel konularla uğraşılıyor. Tablo yok varsayılıyor. Halbuki bütçede eğıtimin payı yüzde 2 bıle değil. Yapısalreformlarageldiğimizdedeyine aynı şey. Borç ödeme tanıam ama bu işin tarımı var, sanayisi var. Bıınun otesınde düşünülebiliyormur1 Uzunca bir süredir hangi is tikamette gideceğimizi gösteren bir yol hari tası yok. Ortada dolaşan bazı yol hantal.ırı var ama bunlar "Made in 1 urkey " damgasını taşımıyor. Çoğu Brüksel vc Washington menşeli. Pusulasız, bir oyana bir bu yana sav ruluphemenerjimizihemdevaktimizitüketiyoruz. Sadece dış politikada değil, ekonomidedegündemi ışgal eden üçbeş konıı dışında çoğumuz içinde bulunduğumuz teknenin seyirharıtasıııdan bihaberiz. Diinya hızla değişirken Türkiye bu değişime olması gereken hızda ayak uyduramamanın sancılarını yaşıyor. Sizce nedir Türkiye'nin temelsorunu? Türkiye, yönetilmesi zor bir iilke. I lem ekonomidehem dı% politikada hcnı detoplu mun dokıısunda cıddi meydan okumalar var. Ama bunlardan daha da önemli 4 temel sorunu varTürkiye'nin. Bunlar, "Çözümüretme, öngörü ve ııygulama kapasitesinm yeterince gelişmemişolması", "Sahip olduğu kaynakları akıllıca yönetememesi", "Toplumun her kesiminde değerler sısteminin aşınınasmdan kaynaklanan güven eksikliği" ve "Bu üç sorunu da besleyen eğitimde kalitesizlik ve amaçsızlık". ÎŞTESENARYO... Nasıl bir alternatif geleceksenaryosu? "2020 Visions" başlıkh çalışmalarında iki gelecek bilimci, Richard C.arlson ve Bruce Goldman, teknoIojinin,değişiklikveekonomikçatışmanınsürükleyici gücü olduğunu vurgulayarak televizyon/bilgisayar/ telefon birleşmesi yoluyla "teknotopya" toplumu doğacağını; biyoteknolojinin etki bakımından enformasyon teknolojisi ile rekabet edeceğini; ulus devletlerin megadevletleredönüşeceğini;2rinciyüzyılın "Avrupa Yüzyıh" olarak tarihe geçe ceğinı; bdn Kanada eyaletlerinin ABD'ye k tılacağını; J apon mucizesinin sürdürülem yeceğini; Çin'in yükseliş trendinin dev. edeceğini; dünya eneıji talebinin yüzde ; oranında artacağını ve ııyuştıırucu kıılhır mıııın tedriceıiMiçolmaktançıkartılacağı öngörüyorlardı. Senaryolardan biri. Sonıı ta, günümüzde büyük şirket yöneticileri • devletyönetimininzirvesindekibeyinlerg leceğe dönük önemli kararları almadan ön senaryo planlama tekniğine artan ölçıiı başvııruyorlar. Siz Çin ile uzun yıllardan beri yakından gilenen, hatta Çin hakkında TÜSİAD'a r por bile hazırlayan bir uzmansınrz. Bugi bu iilke sürdürdüğü planlı kalkınma atağı i herkesin korkulu rüyası. Sizce Çin tehdiıli fırsata dönüştürmek mümkün mü ? Çin ılgınç bir iilke. Yaptığımgörüşmek de, bizim 1980'lerdeki ekonomik reformla mızdan çok şey öğrendiklerini her fırsatta c legetiriyorlar. Inanılmaz bir vizyon anlayışl rı var. 2050 yılı vizyonunu 1980 yılında haz Iarken"2000'deGSMH'yi4'ekatlayacağı demışlerdi, 1997'debunugerçekleştirdilı Tabii Çin tehdidinin fırsata dönüşmc mümkün. Bundan yıllar önce iki ülkearası da "Akıllı adamlar grubu" oluşturulması önermiştik. Çinliler derhal hevesle kabııl ı ti. Tıirkive'den iseses soluk çıkmadı. Buyı den başta da dediğim gibi Türl ye'de bakış açısın değişmesigere Aylin Kotil Ona sevmeyi öğret... A rkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, 'Sen eğitimcisin neler öğretmem gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anlatmayabaşladım: Annelik uzun zaman alan ve günün yirmi dört saati devam eden adı 'insan yetiştirmek' olan bir iş. Bir kere bilmelisin ki zaman alacak. Neye zaman harcarsan onun karşılığmı ahrsın. Işine zaman ayırırsan işinden, eşine zaman ayırırsan eşinden, çocuğuna zaman ayırırsan da ondan karşılığmı alırsın. Yapabiliyorsan gözyaşlarmıtutmamasını öğret, acı çekmeden olgunlaşılmayacağını... Kıskanmamayı öğret ona, arkadaşının başarısından mutlu olmayı, birlikte sevinçleri paylaşmayı, içinden 'neden ben değil deo?' demeden... Kazanmaktanmutlulukduyup içinesindirmeyi, ama aynı zamanda kaybetmeyi öğrenmesini... Çünkü bir adım sonrasında görünüşte galip olanları gösterecek hayat ona. Her şeyin bir sonu olduğunu öğret. Sahip olduğu bütün değerlerin bir gün keyif vermeyebileceğini.Kazanılanveharcanan paranın bir sonu olduğunu, gidilen yerlerin zamanla bıkltınlık verebileceğini, her şeyi tüketebileceğini, tüketemeyeceği tekşeyin BtLGt olduğunu öğret. Kitaplardan keyif almasını, ders çalışmak istemiyorsa zorlanmamasını, ama okumayı sevmesini öğret ona. Elbet er ya da geç alacaksın biliyorum, ama mümkün olduğunca geç al ona bilgisayarı. Onakendisiylekalacağısakinzamanlar ver, sıkılmayı öğret ona, sıkılıp da kendini yönlendirmeyi bulmasını. Doğaya götür onu, hayvanlardan korkmaması gerektiğini öğret. Arıların bizi sokmasından çok nasıl balyaptığını anlat. Doğanın kendi içindeki gizemini bulmasına yardımcı ol, yağmurdan sonraki toprak kokusundan keyif almasını sağla. Soğuk kış gecesindeateşyakmayı öğret, belki büyüdüğünde bir gece sevgilisine ateş yakar ve belki binlerce yıldızın altında birbirlerine sarılırlar, bunu öğrenmemiş diğer sevgililerin aksine... Şartlar çok zor olsa da yalan söylememesi gerektiğini öğret ona. Kazandığı elli milyonun piyangodan çıkan beş yüz milyardan çok daha keyifli old u ğunu öğret. Alınterine saygıyı öğret ona. Aşk acısı çekmenin hiç âşık olmamaktan daha güzel bir duygu olduğunu öğret. Kendi doğruları üzerinden kimsenin onu yargılamasuıa izin vermemesi gerektiğini öğret, başkalarını da kendi doğruları üzerinden yargılamamayı... Bunun başkalarını dinlememek olduğunu değil, söylenenleri kendi eleğinden geçirmesi gerektiğini öğret. Kendi "Elbet er ya da geç alacaksın biliyorum, ama mümkün olduğunca geç al ona bilgisayarı. Ona kendisiyle kalacağı sakin zamanlar ver, sıkılmayı öğret ona, sıkılıp da kendini yönlendirmeyi bulmasını." fikirlerineinanmanıngüzelliklerini anlat. Hayatı sorgulamayı öğret ona... Bilginin en büyük güç olduğunu öğr Yapabilirsebunu en büyük fiyatasatmasi amakalbiniveruhunukendinesaklamasıj rektiğini öğret. Haklı olduğu konuda sonuna kadar dir mesini öğret vehaklıykendikdurnıasını. Günün birinde yaptıkları değil yaprr dıklarıiçınpişmanlıkduyabileceğiniöğre Basit vaşamasıgerektiğini öğret ona, ç içmekten keyif almayı... 'Istemiyorum'/hayır'demeyi öğret on Istediğindeise'istiyorum' demeyi, Sevdiğinde ise 'seni seviyorum' diyeh meyi öğret ona. Bir kot pantolon ve tişörtle üniversitt bitirmeyiöğret ona. Temizkokmasını... Sorgusuz sevmeyi... El y azısı ile nodar yazmayı... Lafı dolandırmamayı öğret... Sevdiklerininhiçbir zaman çanıadake lik olmadığını, dostluğa yatırım yapması | rektiğini, kıymetini bilmeyenlerde ise uzf laşmasını öğret. Müziği sevmesini... Sporla barışık yaşamasını... lşlerin hiçbir zaman bitmediğini sö; ona, en yoğun zamanında bile kendine va. ayırması gerektiğini öğret... Ama en çok da kendini sevmesini öğre Kendini sevmezse kimsenin onu sevmeyeı ğini... Kendine çiçek almazsa kimseden çiç beklememesi gerektiğini... Kendine öze yemekler yapıp sotralarkurmazsa kimser onun için yemek hazırlamayacağını... Hayatia her şeyden çok kendisinın öneı li olduğunu öğret ona... Konuşmamız bittığınde arkadaşım daln gitnıişti. Sanırım bu basit soruyu sormams tercih etmişti. Çünkü insan yetiştirmer diinyaya getirmekten çok daha ağır bir y olduğunu tekrarhissetmişti.# aylinkotıl, s&supemnlıne. a
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle