17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 KİTAP 4NÎSAN2004/SAYI941 Galina Serebryakova'nın beş cilt, 2500 sayfadan oluşan "Ateşi Çalmak" romanının son cildi de Evrensel Yayınları tarafından yayımlandı. Marx ve Engels'in biyografileri üzerine kurulu roman, 19. yüzyılı da anlatıyor.... Ateşi Çalmak Hayri Erdoğan • arl Marx ve döneminin belgesel romanı, Galina Serebryakova'nın yazdığı Ateşi Çal. mak'mbeşinci cildi yayımlandı. Böylece biyografiıÖn stfUrtannı aşan, 2500 sayfalık ronsapt«m«raJ*mınş oldu. Ateşi Çalmak'ta, MaÖt^Eftgds'in hayatının yanı sıra 19. yüzyıla dair hemen her şeyi bulmak mümkün: Çağın tiim toplumsal hareketleri, büyük buluşlara imza atan parlak beyinler, büyük şairler, edebiyatçılar ve müzisyenler, politik şahsiyetler, dönemin yaşam biçimi, gelenek görenekleri, ülkeler ve kentler... Eserin son cildini yayına hazırlarken, yazarın anılarını içeren bir kitaba ulaştık. Orada 'Ana Tema' başlığını taşıyan bölümde böylesine çaplı bir kitabın nasıl hazırlandığına dair tüm bilgiler mevcuttu. Bu bügilerden harekede Galina Serebryakova ile düşsel bir söyleşi gerçekleştirdik: 'Ateşi Çalmak' fikri nasıl oluştu? Gençliğimde Marx ve Engels'in yapıtları bende saygıyla karışık bir ürkeklik yaratıyordu. 1920'lerinbaşında,onaltıyaşında bir kız olarak 'Kapital'i okumaya kalkışmış ama gayretli anlama isteğime rağmen daha ilk sayfalarda uyuyakalmıştım. O zamanlar, bir gün Marx ve Engels hakkında bir roman yazmaya cesaret edebileceğimi aklımdan bilegeçiremezdim. Bir süre sonra, Morozov'la tanıştım. Yaşamının yirmi yılını Şlisselburg kalesinde tek başına geçiren bu cesur bilim adamı, Marx'ı görmüş bir insan! Bu benim Bir roman: K! düş gücümü kamçılıyordu. Morozov'u soru yağmuruna tutuyordum.l931'de 'tzvestiya'nın özel muhabiri olarak bulunduğumManchester'de.birkenarmahalle tavernasında Engels'i ve Marx'ın kızı Elcanor'u tanıyan bir işçiyle karşılaştım ve ona anımsadığı her şeyi anlattırdım. Bütün bunlar hevesimi artırdı ama heves lendiğim şeyin güçlüklerini tam anlamıyla öngörememiştim. Nelerdi o güçlükler? Bu dev beyinleri yazabilmem için gereken felsefe, ekonomi, tarih, politika, estetik alanmda ulaşmam gereken bilgi düzeyine varamayacağımı düşünüyor, doğal bir korku hissediyordum. Üstelik o güne kadar Marx ve Engels hakkında roman türünde bir yapıt yazılmamıştı. Acaba ya pabilir miyim kaygısı içinde kıvranırken Maksim Gorki'nin kapısını çaldım. Gorki şaşkınhkla yüzüme baktı, "Böyle bir yükün altından kalkmak sanıldığından zordur. Ama önemli ve gereklidir. Bir noktayı aklınızdan çıkarmayın: Marx ve Engels öyle yazılmalıdır ki, anıt mermerleri ardından tüm görkemiyle canlı insanlarçıksın," dedi. Başka kimlerden yardım aldınız? MarksizmLeninizm Enstitüsü ve çok zenginbirhazineolanPartiMerkezArşivi'nin görevlileri de yardımcı oldular. Görevlilerden bazıları yaşamlarını Marx ve Engels'in biyografisini incelenmeye adamışlardı ve tüm aynntıları biliyorlardı. Ayrıntılı tasvirlerinizden, kahraman larınızın yaşadığı, toplumsal olaylara sahne olan ülkeler ve kentlerde uzun gözlemler yaptığınız izlenimi doğuyor... 1932yılındayenidenLondra'yagittim ve Marx hakkında fikir verebilecek her türlü ayrıntının peşine düştüm. Onun sürgün yıllarında yaşadığı ve hâlâ korunan tüm evleri inceledim. British Museum'un okuma salonunu defalarca ziyaret ettim. Marxsıksık,sabahındokuzundan akşamın yedisine kadar, 'Kapital' ve diğer yapıtlar üzerinde çalışmıştı burada. Daimi ziyaretçilerin sabit yerleri olduğunu öğrendim. Marx'ın yeri, başvuru kitaplarının bulunduğu girişin sağ tarafındaydı. Masanın numarası 'C, No: 7.' idi. Highgate Mezarlığı'nda, karısını toprağa verdiği ve on beş ay sonra kendisinin gömüldüğümezarınbaşında saatlergeçirdım. Romanda tüm kıta Avrupası var... Araştırmalarımı tngiltere ile sınırlandırmadım. Yaşamının ilk26 yılını anlatan 'Karl Marx'ınGençliği'olarak adlandırdığım ilk kitap üzerinde çalışırken Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, Italya ve tsviçre'yi ziyaret ettim. Trier'de Marx'ın çocukluk ve gençlik yıllarıyla karşılaştım. Doğduğu iki katlı gri evi buldum. Genç Karl'ın okuduğu ham domates rengindeki gotiklisebinası, çok az değişikliğe uğramıştı. Gri Mosel nehri byısında küçük Karl'ın yüzdüğü zamanlardaolduğugibi, haşhaşlar ve süpürgeotları çiçek Karl Marx ve eşi Jenny Marx (altta), Ateşi Çalmak romanının ana kahramanları... açıyordu. Değişmeyen doğa, tarihsel roman yaratıcısının şefkatli bir yardımcısıdır. Gözlemler ile belgeleri birleştirmek için nasılbiryöntemizlediniz? İlk çalışma yılları, arşiv belgelerinin, mektuplannveanılarınokunmasıylageçti. O yılların yaşam biçimini, en ince ayrıntılarıyla inceledim; yazdığım kişilerin iç dünyasına girmeye çalıştım. 'Kartotek sim' gitgide genişledi. Bir kısmı doğrudan Marx'a,ailesineveçevresineaitti. Ayrıca düşsel kahramanlarım ıçın de kardar hazırladım ve onların düşsel olduğunu adeta unutarak yazgılarıyla giderek daha fazla ilgilendim. Terzi kalfası Johann Stock, karısı Genevieve, Rus kızı Liza Mosolova. Onlar üzerine çalışırken sanatsal düş gücünden sınırsız olarak yararlandım. Araştırmalarınız sırasında sizi şaşırtan, olağanüstü heyecanlandıran olaylar ve tesadüflerle karşılaştığınız oldumu? Marx'ın Hollandalı dayısıtüccarPhilips'in yajamış olduğu kiıçük Zaltbommel kasabasında araştırma yapıyordum. Maddi desteğini yeğeninden eksik etmeyen dayısı zi yaretlerinden de her zaman mutluruV duymııştu. Kanal yakınlarındaki güze manzaralı evde Marx'ın orada kaldığın; dair bir levha aradım. Evet, bir levha var dı, fakat Philips'in kurucusu Antony Phı lips'in bir zamanlar orada yaşadığın anımsatıyordu. Philipsler bugün de Kar Marx'la olan yakın akrabalıklarını gizle mek için her yolabaşvuruyorlar. Diğer şaşırtıcı bir olay da Marx'ın 11 Tez'ine ilişkin. Jenny Marx'ın giderleri v< temizlikçiye verilen çamaşırları yazdığ sararmış not defterinde Marx'ın el yazı sıyla Feuerbach hakkında yazılmış dahı yane 11. Tez'ini gördüğümde kalbimir nasıl çarptığını unutamam... Jenny'yedeçokyerveriyorsunuz... Evet, çünkü insanlık tarihi galerisinde ki en heyecan verici ve muhteşem kadın lardanbiridir. Jenny güzelliğiniveçekici liğini, derin zekâsı, iradesi ve gerçekten d( kocaftıanyüreğiylebirleştirmişti. > Romanda, bir insanı bizzat görmekss zin tanınmayacak özellikleri hakkınds bile ayrıntılara yer veriyorsunuz. Ses k i yıt cihazının bulunmadığı bir zamaç canlandırırken nasıl oluyor da Marx'ft ses tonunu, kahkahasının çınlamasıA tasviredebiliyorsunuz? ' Marx ve Engels'in konuşmalarındak: tonlamayı, onların tarzlarını bulmak heı şeyden güç oldu. Birden onların gülüşüniı duydum, ses tonlarını yakaladım. Tüi) bunları bana onların hayret verici yazı| maları sağladı. Marx ve Engels'irç yazışiânja kalıtını esaslı olarak incelemeden onlâı hakkında sanatsal bir yapıt oluşturmak mumkün değil diyedüşünüyorum. Eseri okurken gözümüzün önündc tüm renkleriyle bir 19. yüzyıl canlanıyor.. Romanlarımın gerçek ve düşsel kahramanlarının günlük yaşayışlarını canlandırmak için çağın teknikbuluşlarını,taşı macıhk, moda gibi konulardaki bilgileri borsa yasalarını, tiyatro ve konser prog ramlarını, fabrika müfettişlerinin rapor lannı,mahkemeveyükseksosyetehaber lerini öğrenmek gerekti. Bunlar geçmişe ilişkin yazılacak her roman için yapılacak hazırlık çalışmasının olağan ayrıntılarıy • dı. Eserinizde Marx ve Engels'in düşünsel üretimleriyle doğrudan ilintili oltnayan konulara da giriyorsunuz. Marx'ın gençlik yıllarındaki taşkınlıkları gibi... Bu konuda herhangi bir tepki aldınız mı? ilk ciltte, özgün belgelerden yararlanarak üniversite 1. sınıf öğrencisi Marx'ın düellolara katıldığı ve bir sürü öğrenciyle birlikte küçük burjuvalarıve korkakçevre sakinlerini protesto etmek amacıyla sokak fenerlerini kırdığı için hücre cezasına çarptırıldığını anlattığımda, bazı redaktörler karşı çıktılar ve kahramanımı küçük düşüreceği için bu bölümü romandan çıkarmamı önerdiler. Bu durum, Gorki'nin müdahalesi ile giderildi... Onlar, bize insun gücün ün sıntrlannt ve ne/er yapabileceklerini göstermiş olan, dünya çapında insanlardı; fakat eğer biz onları yavan bir şekilde süslenmiş cansız ikonlara dönüştürseydik, en başta onların kendileribuna karşı çıkar veöfkelenirlerdi.# VIL ONCE Gazi Paşa'nm Dumlupınar nutku Gazi Paşa'nın Dumlupınar'da irad ettiği nutkun mühim parçaları; 1 Harp, iki ordunun çarpışması değil dir. Milletlerin bütün mevcudiyetleri ile, ilim ve fen sahasındaki seviyeleriyle, ahlaklanyla, harslarıyla, hülasa bütün kudret ve faziletleriyle çarpıştığı birimtihansahasıdır. '; 2 Türk milletinin burada ihraz ettiği (kazandığı) zafer kadar kati neticeli ve bütün tarihe yeni cereyan vermekte kati tesirli bir meydan muharebesi hatırlamıyoruz. 3 Bir milletin ruhu zaptolunmadıkça, bir milletin azim ve iradesi kırılmadıkça, o millete hâkimolmanınimkânıyoktur. 4 Saraylarının içinde Türk'ten gayri unsurlaraistinadederek(dayanarak),düşmanlarlaittifak ederek Türklüğün aleyhine yürüyen çürümüş gölge adamlarının Türk vatanından tardı (kovulması), düşmanın denizlere dökülmesinden daha rehakâr (kurtarıcı) bir harekettir. 5 Türk vatanının, Türk milletinin duçar olduğu zararları ancak bir tarzda telafi edebiliriz; o da artık Türkiye'deTürkiye'den başkabirşeydü' şünmemek. ' ' 6 Bundan sonra milletimizin hedefi, milletimizin mefkuresi, bütün cihanda medeni bir heyeti ictimaiye (sosyal topluluk) olmaktır. 7 Medeniyet yolunda muvaffakiyet teceddüdevabestedir (yeniliklerebağlıdır). îctimai hayatta, iktisadi hayatta,ilimve fen sahasındamuvaffak olmak için yegâne tekâmül ve teali (yükselme) yolu budur. 8 Milletimiz, burada kutladığımız büyük zaferden dahamühim bir zafer peşindedir. Ozaferin idraki, milletimizin iktisad sahasındaki muvaffakiyetleriyle mümkün olacaktır. biliyetinden mahrum olan kavimler, hürriyet ve istiklallerinden tecrıt olunmağa mahkumdurlar. Beşeriyet tarihi baştan başa bu dediğimi teyit etmektedir. Medeniyet yolunda yürümek ve muvaffak olmak hayat şartıdır. Bu yol üzerinde tevakkuf edenler (duranlar) veyahut bu yol üzerinde ileriye değil, geriye bakmak cehl ve gafletinde bulunanlar, umumi medeniyetin huruşan (coşan) seli altında boğulmaya mahkumdurlar. Efendiler, medeniyet yolunda muvaffakiyet teceddüde vabestedir. îctimai hayatta, iktisadi hayatta, ilim ve fen sahasında muvaffak olmak için yegâne tekamül ve teali yolu budur. Hayat ve maişete hâkim olan h ükümlerin zaman ile tağyiri(değişmesi), tekâmül veteceddüdü zaruridir. Medeniyetin ihtiraları (buluşları) cihanı tahavvülden tahavvüle duçar ettiği bir devrede, asırlık köhne zihniyetlerle, maziperestlikle muhafazai mevcudiyet mümkün değildir. Medeniyetten bahsederken, şunu da katiyede beyan etmeliyim ki, medeniyetin esası terakki ve kuvvetin temeli aile hayatındadır. Bu hayatta fenalık, muhakkak ictimai, iktisadi, siyasi aczi mucib olur. Aileyi teşkil eden kadın ve erkek unsurların tabü hukuklarına malik olmaları, aile vazifelerini idareye muktedir bulunmaları lazundır..." lEylüll924 Gazi Paşa'nın muallimlere hitabı "... Hanımlar, beyler! Güzide heyetiniz içinde bulunmaktan mütehassıl (ileri gelen) sürurum (sevincim) bipayandır (sonsuzdur). Türkiye Muallimler Birliği'nin Ankara'da akdettiği ilk kongresini çok büyük memnuniyetle karşıladım. Memleketimizin sizlergibi kıymedi hanım ve beylerinin burada toplanması cumhuriyetimiz için çok feyizli neticelerin tecellisine vesile olacaktır. Hanımlar, beyler! Türkiye Muallimler Birliği'nin bütün memleketteyayılmasına.Konya'yıolduğu gibi Van'ı ve Hakkârı'yi de teşkilatı dahiline almasına ve her köyde azaya malik bulunmasına derin bir alaka ile intizar edeceğim (bekleyeceğim). Muallimler, yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr muallim ve murebbileri, sizler yetiştireceksiniz. Yeni nesil sizın eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti sizin maharetiniz ve fedakârhğınızın derecesiyle mütenasip bulunacaktır. Cumhuriyet fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli (karakterli) muhafızlar ister. Yeni nesli bu evs.af (nitelikler) ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir. Mümtaz vazif enizin ifasınaâlihimmetlerlekendiniziadayacağınıza aslaşüpheetmem. Arkadaşlar.ben, milli maarifimizve milli terbiyemiz hakkında mııhtelifzamanlarda muhtelif vesilelerle söyledim. Fakat bu noktai nazarlarımı birkaç kelimede teksif ederek tekrar etmeği faydasız görmüyorum. îEylüll924 Bundan sonraki hedefimiz ".. .Efendiler, o hedef burasıdır. Gaye olan mu vaffakiyetler burada ihraz olunan (kazanılan) za fer idi. Milletimiz bundan sonraki mesaisinde de muvaffak olabilmek için milli hedefini bütün açıklık ve katiyede tekmil vatandaşların nazarında vicdanında bütün parlaklığıyla tesbit ve tayin etmiş bulunuyor. îsterseniz bizim burada hedef dediğim şeyi siz milletin mefkuresi tesmiye ediniz (olarak adlandırınız). Fakat bu unvanı verirken dikkat ediniz ki, hayali bir manaya kendimizi kaptırmayahm. Efendiler, milletimizin hedefi, milletimizin mefkuresi, bütün cihanda medeni birheyeti ictimaiye olmaktır. Bilirsiniz ki, dünyada her kavmin mevcudiyeti, kıymeti, hak, hürriyet veistiklali, malik olduğu ve yapacağı medeni eserlerle mütenasiptir. Medeni eser vücuda getirmek ka Muallimler, erkek ve kız çocuklarımızın aynı suretlebütün tahsil derecelerindeki talim ve terbiyelerinin ameli olması mühimdir. Memleket evladı, her tahsil derecesinde, iktisadi hayatta müessir ve muvaffak olacak surette techiz olunmalıdır. Milli ahlakımız medeni esaslarla ve hür fikirlerle tenmiye (arttırılmalı) ve takviye olunmalıdır, bu çok mühimdir. Bilhassa nazarı dikkatinizi celbederim; tehdid esasına müstenid ahlak bir fazilet olmadıktan başka itimada da şayan değildir. Efendiler, bu noktai nazarlarımda sizin tamamen benimle beraber olduğunuza şüphe etmiyorum. Umumi maarifveterbiye programımızda bu esaslar bulunmaktadır. Fakat biliyorsunuz ki noktai nazarların, programların kati ve vazzah (çok açık) olması çok mühim olmakla beraber, feyiz veeserverebümesi onların muktedir, müdrik ve fedakâr muallimlerimiz tarafından mekteplerimizde çok büyük dikkat ve ehemmiyetletatbikinevabestedir(bağlıdır).lştesizden, bilhassa sizden rica edeceğim husus budur. Sizin muvaffakiyetiniz cumhuriyetin muvaffakiyeti olacaktır. Arkadaşlar, yeni Türkiye'nin birkaç seneye sığdırdığı askeri, siyasi, idari inkılablar çok büyük, çok mühimdir. Bu inkılablar, sizin muhterem muallimler, sizin ictimai ve fikri inkılabdaki muvaffakiyetlerinizle teyit olunacaktır. Hiçbır zaman hatırlarınızdan çıkmasın ki, cumhuriyer sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister" (şiddetli alkışlar). Gazi Paşa hazretlerinin nutkundan sonra kongre azasından Nakiye Hanım ayağa kalkarak; "Ben istikbali yaratan Gazi paşamızın gösterdiğı yolda ölünceye kadar azim ve iman ile çalışacağımıza söz vererek arkadaşlarıma tercüman oluyorum" demiştir. Alkışlarla karşılanan bu ifadelerden sonra ziyafet samimi musahabelerle (konuşmalarla) bir müddet daha devam etmiş, ziyafet esnasında bir orkestrp tarafından terennüm icra edilmiştir. 26Ağustosl924
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle