Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 ARALIK 2004 / SAYI 976 BAŞKA BIR D İÇİN... "Başka Bir Dünya îçin Manifesto: Karanlığın Ötesinden Gelen Sesler" Ariel Dorfman'ın yazdığı bir oyun. Dünyanın çeşitli ülkelerinden 51 insan hakları savunucusu kendi öykülerini anlatırken başka bir dünyanın nasıl mümkün olabileceğini de aktarıyorlar. Amerika'da Kevin Klein ve John Malkovich gibi ünlü oyuncuların seslendirdiği oyunun kahramanları arasında Şenal Saruhan ve Sezgin Tanrıkulu da var. Berat Günçıkan H indistan'dan, Birmanya'dan, Türkiye'den, Kuzey îrlanda'dan, Nijerya'dan, Kongo'dan, Vietnam'dan, Sırbistan'dan, Ürdün'den... Yani dünyanın bütün kıtalarından 51 insan hakları savunucusu önce aynı sahnede, sonra aynı kitapta buluştu. Kitap şimdi Agora Kitaplığı tarafından Türkçeye de çevrildi. Ismi: "Başka Bir Dünya Için Manifesto: Karanlığın Ötesinden Gelen Sesler". Buluşmanın ilk adımı insan hakları avukatı Kerry Kennedy Cuomo'nun oyun yazarı Ariel Dorfman'dan bir oyun yazmasını istemesiyle başlıyor. Oyunun metni belli. Cuomo'nun insan hakları savunucularıyla yaptığı röportajlarını derlediği "Ik•dâkjler,eGerçeği Söyle" kitabı temel alınacak. Dorfman teklifi kabul ediyor, oyun yazilıyor ve kantat (birçok solo ve koro bölümünden oluşan müzik eseri) olarak sahneleniyor. Oyunun ilk gösteriminde, sahnede hem insan hakları savunucuları vardı, hem de ünlü oyuncular. Her ünlu, bir insan hakları savunucusunun öyküsünü anlattı: Kevin Kline, John Malkovich, Rita Moreno, Alec Baldwin, Julia LouisDreyfuss, Giancarlo Esposito. Oyun hem Amerika'daki okullarda ve televizyonlarda gösterildi, hem de başka ülkelerde. Geçen eylül ayında Italya'da sahnelendi. ŞENAL SARUHAN Çocuk mahkumların yanı sıra slyasl mahkumları da bıkıp usanmadan savunan bir avukat. Sabahları şafak sökmeden kalkıyor, çiçekler toplayıp hapisteki çocuklara götürüyordu. liyordum. Bu durumla eğlenmekten başka yapılacak bir şey yoktu Insanlar genellikle arkalarından sıkılan tek bir kurşunla oldürulürler. Bizim insan hakları örgütünde, omuzlarımıza ayna yerleştirme fikri uzerine esprilcr yapardık, böylece bizi öldürmek için arkamızdan gizlice yaklaşanları görebilirdik. tlkkez Amerika'da sahnelenen "Karanlığın Ötesinden Gelen Sesler"de, oyuncular ve insan hakları savunucuları bir arada. 1. Hector Elizondo 2. Sigourney Weawer 3. Kevin Kline 4. John Malkovich 5.Alrre Woodard 6. Giancarlo Esposito 7. Julia Louis Dreyfuss 8. Rita Moreno, 9 Sezgin Tanrıkulu. ZENGİN ÇOCUKLAR OLACAKSINIZ Kitapta öyküsü anlatılan bir insan hakları savunucusu da Pakistanlı Esma Cihangir: "...her korktuğumda, Pakistan insan Hakları Komisyonu Yöneticisi'nin evine giderdim. Bütün arkadaşlarımızı oraya davet ederdim ve birlikte çok eğlenirdik Mizah duygusu ve çevremdeki insanlann sıcaklığı ayakta kalmamı sağlardı, en azından benim ayakta kalmamı. Eğer kimseyle görüşmeyip tek başıma evde otursaydım, çıldırabilirdim. Doğal olarak çocuklarım benim için kaygılanıyorlar. Onları bir köşeye oturtup açıklamalar yapmak, hatta bazen gülsünler diye espriler uydurmak zorunda kalırdım. "Pekâlâ, şimdi gidip kendime hayat sigortası yaptıracağım. Böylece ben öldüğümde, zengin çocuklar olacaksmız" derdim, mesela. Kitapta anlatılanlar arasında bir de Sudanlı var, ama ismini açıklamıyor: "Adımı söyleyemem Ben Sudanhyım. Annemle babam çocukken bize, ne kadar sıradan ve fakir olurlarsa olsunlar, ınsanlarımızı sevmemiz gerektiğini öğretti. Evimizin geleni gideni hiç eksik olmazdı. Ya tedavi olmak için gelmiş hasta biri ya da doğum yapmaya gelmiş bir kadın olurdu. Bütün Sudanlıları kendi ailem gibi görmeyi öğrendim Hükumetin insan hakları için çalıştığından şüphelendiği insanlar tutuklanıp hayalet evlerde işkence görüyorlar ya da eğer şanslılarsa hapse atılıyorlar. Eğer ismimi verirsem, işimı yapamam"... Helen Prejean da bir insan hakları savunucusu. Öyküsünü şöyle aktarıyor: "Bir insanın öldürülüşüne ilk defa tanık olduğum Patrick'ın infaz odasından çıktığımda, etnindim, içimden emindim. Böyle bir tanıklık sizi ya felce uğratıyor ya da kışkırtıyordu. Kışkırtılmak, yeniden hayata dönmenın, ölümü yenmenin ve kötulüğc karşı koymanın başlıca koşulu. Patrick ölmüştu, ama benim başka seçeneğim yoktu. Insanları o odaya sokacaktım. Bu nedenle 15 yıldır umutsuzluğun en uç noktasını temsil eden ölüm cezasına bir son verilmesi için çaba harcıyorum..." • BENBİRAVUKATIM... Kitaba ve oyuna konu olan 51 insan hakları savunucusu arasında iki Türkiyeli var, ikisi de avukat. Biri Şenal Saruhan, diğeri Sezgin Tanrıkulu. Dorfman, Saruhan'ı "Türkiye'deki çocuk mahkumların yanı sıra, siyasi mahkumları da bıkıp usanmaksızın savunmuş bir avukat" olarak tanımlıyor ve ekliyor: "Hapishane duvarları dışındaki hayatın bir gün nasıl olabileceğini hatırlasınlar diye, şafak sökmeden yatağından kalkar, çiçekler toplayıp küçük mahkumlara götürürmüş". Bugün Diyarbakır Barosu Başkanı olan Sezgin Tanrıkulu'nun öyküsü ise kendi ağzından şöyle dile getiriliyor: "Ben bir avukatım Burada, Türkiye'de, mahkemede işkenceyle suçladığım insanlarla göz göze geldiğim zaman, onlar gözlerimin içine baktığında ve ben gözlerimi kaçırmadığımda, onlardan daha cesur olduğumu hissederim. Doğal olarak evimin kapısından dışarı adım attığım her sabah takip edi SEZGİN TANRIKULU: "Türkiye'de mahkemede işkenceyle suçladığım İnsanlarla göz göze geldiğim zaman, onlar gözlerimin içine baktığında ve ben gözlerimi kaçırmadığımda onlardan daha cesur olduğumu hissederim..." ! '| >\ '\\\\\ ı t > İ