17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 5 ARALIK 2004 / SAYI 976 Depremle özgürleştiler Depremi Hindistan ve Türkiye'de yaşamış kadınları, dirençleri bir araya getirdi. Yıkılan hayatlarını örgütlenerek yeniden kuran kadınlar, deprem bölgesinde buluştular... Iki ülke kadınları, yeni ve özgiir bir hayat kurmanın tnutiuluğunu birlikte paylaştılar. ; ;i Deprem in yan etkileri Iki ülkenin deprem kadınları arasında ilginç sohbetler de yaşandı. Kadınlar karşdıklı olarak deprem öykülerini anlatırken, Duzceli kadınlar, eşlerini aldatan erkeklerin sayısının arttığından yakındı. Depremden sonra Moldavya ve Romanya gibi ülkelerden çok sayıda kadın bölgeye akın etmiş. Kadınlar, bunun nedenini erkeklerin sorunlardan kaçma isteklerine bağlıyor. Düzce'de deprem sonrasında yaşanan bir başka ilginç olay da doğum oranlarının artması. Bu dıırum bilimsel bir araştırmayla da tespit edilmiş. Hindistan'da ise depremden sonra hırsızlık olayları arttığı için erkekler evden daha az çıkar olmuş. Böylece kadınlar, kocalanyla daha fazla zaman geçirmeye başlamış. 4 ^ larını söylüyor. Dayanışma fonu, bu ge leneksel etküıliği farklı bir boyuta taşı mış. Izmıt'teki Simge Kadın Kooperatif üyeleri, günlerde toplanan paranın dah; sonra peyderpey ellerinden çıktığını; da yanışma fonununsa, sürekli büyüdüğünı söylüyor. ALTERNATİF KADIN BANKASI Türkiye'deki sistemin bir benzeri Hin distan'da da var. Orada on ile yirmi ara smda kadın bir araya gelip bir tasarru grubu oluşturuyor ve grubun ortak kum barasına her ay bir dolar atıyor. Düzenl gelirleri olmayan, teminat gösteremeyen kimı okuma yazma bile bilmeyen bu ka dınlara bankaların kapıları kapalı. An cak tasarruf grupları sistemi, alternatı bir kadın bankası gibi işliyor ve isteyeı kadınlar, buradan aldıkları kredilerle bakkal, manav, marangoz, deve arabas imalatı gibi küçük işletmeler kuruyor. Tanmsal üretımin yüzde 75'ınin kadıı emeğiyle gerçekleştirildiği Hindistan'd kadınlar, tarla ve ev işleri arasmda sıkış mış durumda. Dini bayramlar dışında ev lerinin dört duvarı arasında yaşıyorlaı Sawan, tasarruf gruplannın kadınlarıı sosyalleşmesini sağladığını anlatıyoı Grup uyesi kadınlar, yerel sorunların çö zümünde de ortak hareket ediyormuş. Depremde yerle bir olan Jamuna ben'in koyundeki tasarruf grubu, koye sı getirilmesinde aktif rol oynamış. Tasarruf grupları kadınların yerel yö netimlere katıltmını da destekliyor. Ör neğin Jamunaben, köyündeki yerel mec lisin üyesi. Hindistan'da yerel yönetim lerde kadınlara yüzde otuz kota tanındı ğını, ancak bu hakkın kağıt uzerinde kal dığını anlatıyor. Pek çok kadının, yerc meclise seçildiğinden haberi bile olmu yormuş. Onların yertne kocaları oy kul lanıyormuş. • Ayça Demet Atay oksulluğun kasıp kavurduğu Hindistan'ın köylerinden geldiler. Depremi yaşamış, hayat ları başlarına yıkılmıştı. Ayağa kalktılar ve kendilenne yeni bir hayat kurdular. Ama onlar dirençli kadınlardı. Kendileriyle benzer deneyimlere sahip kadınlarla buluşmak için yola çıktılar. Hindistan'daki Swayam Shikshan Prayog (SSP) örgütü ile Kadının Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) arasuıda kurulan Disaster Watch (Afet Izleme) değişim programı çerçevesinde bir grup Hintli kadın, geçen günlerde KEDV'nin desteğiyle Izmit, Gölcük, Adapazarı ve Düzce'de kurulan kadın kooperatiflerini ziyaret etti. Farklı dünyalardan gelseler de bu kadınların ortak bir kaderi vardı. Depremi yaşamışlar ve sonrasında kendilerine yeni ve daha özgür bir hayat kurmuşlardı. Türk ve Hintli kadınlar deneyimlerini paylaştılar, şarkılar söylediler, birlikte dans ettiler Y Parmak hesabı Javi'nin de Jamunaben'nin de okuma yazmaları yok. Oysa onlar tasarruf grubu örgütlenmesinde lider kadınlar. Peki okuma yazma olmadan, onca hesap kitabı nasıl tutuyorlar? "Parmaklarıyla" diyor Smita, "Hesabı parmaklarıyla yapıyorlar." Sonra eliyle başını işaret ediyor. "Onların beyni bilgisayar gibı. Ama defterleri tutmak için, öğrencilerden yardım alıyorlar." Grup üyesi Hintli kadınlar (Javi iistte, Smita solda) deprem in bıraktığı hasarı hayata karışarak, üreterek yendiklerini söylüyorlar. ri FotoğraOar: Ayça Demet At davet organizasyonu yapıyor, okullara ve işyerlerine tabldot usulü yemek veriyor, kent merkezinde kadınların el işlerinin satıldığı bir dukkân işletiyor. Düzceli kadınlar ayrıca 150'şer uyeli iki de kadın konut kooperatifi kurmuş. Kooperatıfe üye olmanın şartları ise kadın olmak, depremi yaşamış olmak ve kiracı olmak. Ev sahibi olanları kooperatife kabul etmiyorlar. Kadın kooperatifleayrıca bünyelerinde oluşturdukları dayanışma fonları aracılığıyla üyelerine borç da veriyor. «y TASARRUF GRUBU Kooperatif çatısı altında oluşturulan dayanışma fonları, kadınların kendilerine güvenlerini artırmış. Sistem özetle şöyle işliyor: 1015 kadın bir araya gelerek, tasarruf grupları oluşturuyor. Manolya, orkide gibi çiçek adlan taşıyan bu gruplara üye kadınlar, her ay ortak kumbaraya, grubun belirlediği bir katılım payı veriyor. Tasarruf gruplannın bu paralan, kooperatif dayanışma fonunun ortak hesabında birikiyor ve ihtiyaç sahibi kooperatif üyeleri, taksitle geri ödemek üzere bu hesaptan borç alıyor. KEDV yöneticileri, kadınların altın ya da dolar günü gibi etkinliklerle, birbirlerine zaten maddi anlamda destek olduk "Depremden sonra hayatınızda olumlu anlamda ne değişti?" Cevap hep aynıydı: "Depremden önce evimizin duvarlan arasında yaşayan ev kadınlarıydık. Depremden sonra bu merkezlerle tanıştık. Artık üretiyoruz. Kendimize güvenimizgeldi." KADIN KOOPERATİFLERİ Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı, Marmara bölgesini vuran depremden sonra çadır kentlerde, kadın ve çocuk merkezleri kurdu. Vakıf, bu merkezleri DEPREMDEN SONRA... Deprem, Hindistan'da da, Türkiye'de de, bir anlamda kadınları toplumsal yaşamdan ayıran duvarları da yıkmış. SSP'den Smita Sawan, ziyaret ettikleri her kooperatifte kadınlara şu soruyu sordu: 2002'de kadınların kendi kurdukları kooperatıflere devrettı. Bugun îzmit, Gölcük, Adapazarı ve Düzce'de toplam altı kadın kooperatifi var. Kimı kalıcı konutlarda, kımi prefabrik yerleşımlerde hızmet veren bu kooperatiflerın tumünde birer çocuk yuvası bulunuyor. Kooperatifler aynca gelir getirici işler yapıyor. Örneğin, Izmit'teki Simge Kadın Kooperatifi, çevredeki okullardan gelen çocuklara öğle yemeği verirken, Düzce'deki Nilüfer Kooperatifi, düğün ve Deep: Mavi bir dünya Özlem Altunok Fotoğraflar: SERKAN YILDIZ D eep, Istiklal Caddesi'nin hemen başında Akbank Kültür ve Sanat Merkezi'nin açıldığı sokakta gizli saklı bir mekân. Bu korunmuş hali, kurulduğu 1993 'ten bu yana müdavimlerinin oluşmasına engel olmamış ama. Önce Beyoğlu'nda espresso satan ilk cafelerden biri olmuş. 1996'da mutfağı kurulunca hemen yanına, köşede ana mekân olarak bilinen restaurant açılmış. Eski Rum evlerinde sık rastlanan karo taş zemini, tahta panjurların açıldığı masmavi deniz ve gökyüzü panosu, mavibeyaz kareli masa örtüleri, başınızı çevirdiğiniz her köşede dikkatinizi çeken denizcilikle ilgili hoş ayrıntılarıyla mütevazı bir kaferestoran. Bu köşe mekân Deep müşterisinin de en çok tercih ettiği yer. Hemen yanındaki iki katlı ek salonlarda da yine sıcak ve samimi bir atmosfer var. Deep, akşam saatlerinde, masaların üzerindeki denizci fenerlerinin yakılmasıyla, tam anlamıyla bir deniz restaurantına dönüşüyor. Zaten mekânın kimliğini ortaya koyan Deep adı da işletmecisi Fırat Türün'ün deniz sevgisiyle ilgili. îçinde denizi çağrıştıran her tür obje, deniz resimleri, balık süslemeleri görmek mümkün. Her ne kadar aksesuvarların çoğu Tuzla Tershanesi'nden alınmış ise de, dekorasyona Brezilya'dan getirilmiş Pirhana'lar gibi müdavimlerinin de katkısı var. Restaurant'daki yemek çeşitlerine gelince... Bolu Sebenli, tecrübeli aşçı ekibi mönude, öne çıkan Akdeniz mutfağının yanı sıra, dünya mutfağından da örnekler sunuyor. Deep'in açıldığı yıl, Fransızların gezi rehberine girmesi de dünyaca tanınmasını sağlamış. Balığın yanı sıra tavuk ve et çeşitleri, salatalar, ıspanaklı, mantarlı ve susamlı vejetaryen köfteler, zeytinyağlı ve etli dolma en çok tercih edilenler. Hem daha önce Kuşadası'nda turistlere hitap eden bir mekan işletmeleri, hem de Cervantes Kültür Merkezi ve Fransız Konsolosluğu'na yakın olmaları, aynı zamanda da balık çeşitlerine yer verilmesi yabancıların Deep'i tercih nede ni. Sürekli müşterileri daha çok tiyatrocular, gazeteciler ve bankacılardan oluşuyor. EV ORTAMI GİBİ... Deep'in işletmecisi Fırat Tüzün, yakında restaurant'ın üst katına taşınmayı düşünüyor, "zaten hayatım burada geçiyor" diyor. "Evortamı gibi, sade bir yer. Dekorasyonda da bu yüzden abartıya kaçmadık. Deniz malzemeleriyle rahat, sıcak bir ortam yakalamaya çalıştık." Deep'te iş yemekleri, yaş günleri gibi özel durumlarda da gruplar ağırlanıyor. Mazisinde bir de düğün var. Yeniliklerden biri ise öğlen mönüsüne başlamış olmaları. Gündüz mönüsünde 40'a yakın kahve çeşidi eşliğinde Tiramusi, Cheesecake, "anne tarifi" Browni'nin yanı sıra, krep, vejetaryen köfte ve et çeşitleri de var. Deep, 11.0002.00 saatleri arasında açık. En yoğun olduğu saatler ise 19.0022.30 arası. Fiyatlar da makul... Zeytinyağlılar 4 milyon, vejetaryen köfteler 4.5 milyon, dolma ve spagettiler 5.5 milyon, salatalar ortalama 7 milyon, yemekler ise ortalama 913 milyon TL. Bu lezzetli yemeklere zengin bir de şarap mönüsü eşlik ediyor. • (Kurabiye Sok. No:2 Beyoğlu Tel.0 212 243 44 83) Deep, Beyoğlu'nun sakln sokaklanndan birlnde konuşlanmış bir kaferestoran. İçlnde denlzl çağrıştıran her şey var. Mekân, balık çeşitleri, dlngln müzlğl, dekoru ve deniz fenerlerlyle etrafa deniz kokusu yayıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle