Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 KASIM 2004 / SAYI 973 Bilgisayar, <mın ve epilepsi... Bilgisayar oyunlarının yüzde 80'i şiddet içeriyor. 18 yaşın altındaki çocukların oynaması yasak, fakat kimse dinlemiyor. Yurtdışından satışı yapılan oyun CD'lerinin üzerinde "Dikkat epilepsi uyarısı!" var, ama ithalatçı firmalar bu kurala da uymuyor. Ayla Önder kavrasın, öğrensin" diye bilgisayar karşısına oturtuyorlar. Peki bunun sakıncası nedir? Henüz soyut algılamanın tam olarak gelişmediği çağ için direkt olarak çocuğunu oyun sahnelerini gerçeklikle bağdaştırabileceğini vurguluyor Öztürk ve bu konuda yaşanmış bir olayı anımsatıyor: "Türkiye'de böyle bir olay yaşandı. 5 yaşındaki bir çocuk 2 yaşındaki kardeşini bıçakladı. Bir çocuk şiddet yüklü bir dış uyaranla aşırı bir şekilde karşı karşıya kalırsa böyle bir olay yaşanabilir." Öztürk son beş yıldır bilgisayar oyunlarında patlama yaşandığına da dikkat çekiyor. Türkiye'de üretim çok yaygın değil, çünkü çok pahalı. "Genellikle ithal oyunlar var ve onlar da şiddet ağırlıklı" diyor. Tabii ki bu oyunların şiddet içermeyenleri de var. Bu tarz oyunların (yine günde bir saati aşmamak kaydıyla) çocuklara zekâ gelişimi açısından olumlu etkisi olabileceğini belirtiyor ve bu yararları da sıralıyor, ama "ancak" deyip ekliyor: " Anne babayı bu konuda bilinçlendirmek lazım. Keşke çocuklarla birlikte oturup bilgisayarda oyun oynasalar. Birlikte balığa çıkmak ya da parka gitmek gibi oturup onlarla oyun da oynasalar PC'de. O zaman oradaki bazı sahneler hakkında yorum yapıp zararlarını da o anda, orada anlatabilirler." DÜNYADAKİ TARTIŞMALAR Dünya medyasında bilgisayar ve şiddet üzerine uzun ve yoğun tartışmalar yapılıyor. Elbette sadece oyun değil sorun, çocuklar, chat odalarında tehlikelerle karşılaşıyorlar, dürtüleri ve güdüleri sömürü malzemesi haline gelebiliyor. Time dergisi yazarı Joshua Quittner'ın bu konuda bir makalesi var. Kendisi bir yetişkin olarak bu oyunları oynamaktan hoşlandığını, ancak çocuklan için endişe taşıdığını söylüyor. Ancak şu soruyu sormadan da edemiyor: "Bazı oyunlar çocuklara başkalarının acı çekmesinden ve ölmesinden zevk almayı mı öğretiyor?" Arkansas Eyalet Üniversitesi'nde fahri üyelik yapan David Grossman'ın bu konudaki yorumu ise şöyle: "Şüphesiz video ya da bilgisayar oyunlarını oynayan herkes katil olamaz. Ama bu sigara içen herkesin kanser olmamasına benzer. Sigara içen insanlar kanser olmasa bile yine de sağlıkları bozulur. Dolayısıyla video ve bilgisayar oyunlarının 18 yaşın altındakilere satılması yasaklanmalı." • G ünümüzün çocuklan, teknolojinin sunduğu eğlence ve oyun dünyasının içinde büyüyor. Internetteki sanal oyunlar sayesinde, sokaktaki birçok aktivitenin cazibesi ortadan kalktı. Bir önceki kuşak "televizyon çocuklan" olarak anılıyordu. Onlar sadece "seyirci" rolündeydi. "Bilgisayar çocuklan" olarak anılan günümüz kuşağı ise artık "oyuncu" kimlikleriyle varlar. Şu açık ki, bilgisayar günlük yaşamımıza da nüfuz etti. Bu "sihirli kutu"yu tam olarak algıladığımız söylenemez. Aileler, özellikle çocukların kullanımına ilişkin bilinmesi gereken pek çok olgudan habersizler. Bir yandan da çocukların bilgisayarla ve internetle ilişkisini kontrol etme sorunu var ki, bu henüz Türkiye'de işlenmiyor. Çünkü annebabalann çoğu bilgisayarı, çocuklarının sorumluluğundan kaçmak için kullanıyor ve çocuk bahçesine gönderir gibi atıyorlar onları, evdeki bilgisayarın önüne. Evde bilgisayar yoksa sorun değil, ikinci adres internet kafeler! EPİLEPSİYE NEDEN OLABİLİR Uzmanlara göre, bizler teknolojiyi yaşamımıza doğru biçimde katamıyoruz. Bunu bizden öğrenecek çocuklar da tehlikelerinden habersizler. Tamamen ölme ve öldürmeye endeksli PC oyunlanyla, içlerindeki şiddeti besliyorlar. Sanal eğlencelerinde roketatar, molotof, el bombası, ışın silahı ve alev makinesi gibi onlarca sanal silah kullanıyorlar. Sorun sadece oyunlardaki bu şiddet öğesinin yarattiğı ruhsal tahribat değil, fiziksel zarar lar da söz konusu. Aileler de bu zararlar konusunda araştırma zahmetinde bulunmuyorlar. Oysa, CDRom Data Genel Müdürü Ilkay Öztürk "Bilgisayarla ve internetle tanışan çocuklara mutlaka kontrol mekanizması uygulanmalı" diyor ve önemli bir uyarıda bulunuyor: "Bir saatten fazla bu oyunları oynayan çocuk epilepsi nöbeti geçirebilir!" Yurtdışındaki oyun paketlerinde "Dikkat.epilepsi nöbeti geçirebilirsiniz" diyebir uyan cümlesinin bulunduğunu, ama ithalatçıların bu kurala uymadıklarını söylüyor. Peki epilepsi nasıl oluşuyor? öztürk şöyle yanıtlıyor: "Şiddet oyunları özellikle üç boyutlu dünyalarda geçiyor. 360 derece dönebiliyorsunuz. Ekrandakibu üç boyutlu görüntüler zaten vücutta ciddi kimyasal bozulmalara da yol açiyor. Eğer ölçü kaçırılırsa epilepsi nöbeti geçirebilir çocuk. Çocukların bilgisayarda giinde bir saatten fazla oyun oynamalarına izin vermemek gerekiyor... Bunun belirtileri de var zaten; mide bulantısı, baş dönmesi... Bu noktada çocuğun oyunu engellenmezse ileride direkt epilepsi nöbeti geçirmesi mümkün." Çocuk ve ergen psikiyatrı Doç. Dr Bengi Semerci de Öztürk'ün düşüncelerini destekliyor. Semerci şu bilgileri veriyor: "Çocuğun şiddetle sık ve her yerde karşılaşması, durdurulamaması, denetlenmemesi şiddeti normal kabul etmesine ve uygulamasına neden olur. Oyunlar da bunun bir parçasıdır. Bilgisayar ekranına uzun süreli bakmak (TV de aynıdır) titreşimler ve ışık nedeniyle bazı epilepsi türlerinin aktif olmasına ya da nöbet geçirilmesine neden olur. Yani bilgisayar bir epilepsi nedeni değil, epilepsiyi agreve eden ya da yatkınlığın olduğu durumlarda tetikleyici mekanizma olabilir. Ama bunun oyunlarla bir ilgisi yok, tamamen ışık ve yorgunlukla ilişkili." îlkay Öztürk aileleri de çocuğun şiddeti içinde meşrulaştırmaması açısından yanm saatten fazla bilgisayar oyunu oynamalarına izin vermemeleri konusunda uyanyor. Bir çocuğun bir günde bilgisayar karşısında geçirmesi gereken süreyi ise bir saatle sınırlıyor. Peki, o altını çizdiği dozaj kaçarsa ne olur? KARDEŞİNİ BIÇAKIAYAN ÇOCUK "Ölçüsünü kaçırırsa ve çocuk sürekli o karakterlerle iç içe yaşarsa tehlikeli. Doğal olarak şiddete bir eğilim başlıyor. Çünkü oyun oynama sırasında beyin inanılmaz bir uyaranla karşı karşıya kalıyor. Dolayısıyla her yerden gelen tehlike karşısında anında bir savunma göstermesi gerekiyor. Oyunun başansı da buna bağlı. Dolayısıyla dışarıda da basit bir olay karşısında bile savunma reaksiyonuna geçer otomatik olarak." Bazı aileler var ki, 7 veya 8 yaşlarındaki çocuklarını "erken yaşta teknolojiyi OSMAN BAHADIR bahadirosman@hotmail.com 80 ytl önce fırtınalar oluyor. Güneşteki lekelerle, Amerika'da birçok ormanlann kesilmesiyle harp zamanmda Avrupa'da keza birçok ormanlann tahrip edilmesinin bu fevkalade lekelerle alakadar olduğu söyleniyor. Maahaza (bununla birlikte) bunlann hepsi faraziyat ve tahminlerden ibarettir. Üim, üç ay sonra ne olacağını bugünden bize gösteremiyor. Boğaziçi'nde sular iki aydan beri çok alçalmış ve 6070 seneden beri bu derece inmemiş ve 65 santim ortalama seviyeden aşağı bir halde kalmıştır. Bu da tazyiki nesiminin (rüzgâr basrncının) bu iki ay zarfında normal miktarından 78 milimetre yukarıda bulunmasından ileri gelmiştir. Bu sene bahar nasıl geçecek, havalar nasıl olacaktır? Bahar zaten yağışü olur. Bu da mezruat (ekinler) için gayet iyidir. Fakat Istanbul herhalde susuz kalacaktır. Çünkü baharda yağmur ne kadar çok yağarsa yağsın toprağa fazla nüfuz etmez, gelir geçer, daha doğrusu akar gider. Senevi (yıllık) miktar vasati (ortalama) 60 santimden aşağı düşecektir. Bu miktar ise kafi gelmez. Kuyularda sular şimdiden kesildi. Bundan sonra yağmur yağsa da kuyulara gitmez. Yalnız Terkos müteessir olmaz. Çünkü mebzul (bol) suyu vardır. Fakat Halkalı, Kırkççşme ve Kadıköyü'ndeki Elmalı susuz kalacaktır. Havalann nasıl gideceğine gelince, evvelce de söyledim. Bu işte ilim sakittir (sessizdir). Meteorolojik şartları mükemmel olan yerlerde ancak asgari 24, azami 48 saatlik hava durumu değişiklikleri alınabilir. Bunlar da yüzde doksan doğrudur. Avrupa'da bazı yerlerde altı saatte bir hava durumu raporları veriliyor ve bu bittabi katiyete (kesinliğe) daha yakın oluyor. Avrupa'dan alınacak diirbün ne oldu? Avrupa'dan dürbün aldık. Teferruatıyla beraber bize 23 bin liraya mal oluyor. 15 gün evvel yola çıkanlmıştır. Bu dürbün için bir bina projesi hazırladık. 34 odalı ve 10 metro yüksekliğinde, bir de kulesi olmak şartıyla 35 bin liraya yapılabilecektir. Para verilmezse Rasathane Müdürü ile mülakat uharrirlerimizden biri dün Rasathane Müdürü Hoca Fatin Efendi'ye mülaki olmuş ve ahvali havaiye (hava durumu) hakkında bir mülakat etmiştir. Mülakat Emin (rektör) Bey'in Rasatkane'ye rekabet etmekte olduğu hakkında bir nutukla başlamış vc müteakiben Fatin Efendi dünya hava durumundaki gayri tabilikler (anormallikler) hakkında şu beyanatta bulunmuştur; Avrupa ve Amerika'da şimdi müthiş M BekirAğa Bölüğü tahliye ediliyor ski Harbiye Nezareti olan şimdiki Darülfünun binasmın yanında bulunan ve elyevm (şimdi) tevkifhanei askeri (askeri tutukevi) olan meşhur Bekir Ağa Bölüğü tahliye edilmek üzeredir. Tevkifhanei askeri, Tophane'de merkez kumandanlığının arkasındaki dairelere nakledilecektir. Bu daireler henüz tamir edilmektedir. E \9Ocak\925 dürbünden maateessüf (ne yazık ki) istifade temin edüemeyecek. Rasathanelerin üç çeşit dürbünü vardır. Birisi, kutru (çapı) 20 santime, diğeri 50 ve üçüncüsü de 110 santime kadardır. Biz ancak 20 santimliğini aldık. Bu dürbün ile fiziki astronomi tetkikatı yapılır, kevakibin (yıldızlarm) fotoğrafları alınır ve ışık ölçme tetkikatında bulunulur. Bu dürbüne malik olmakla Türk Rasathanesi de beynelmüel teşkilata girecektir. Çünkü mesela Avrupa'dan bize "şu yıldıza yalunız" derler. Biz de tetkikatımızı yaparak telsiz telgrafımızla cevap vereceğiz. Yalnız dürbünümüz küçük mikyastadır (ölçektedir). Bulgaristan 15 sene evvel bu dürbüne malik olmuştur. Rasathane'de ayrıca bir de telsiz telgraf ahizesi tesisatı yapılmaktadır. Bu suretle Avrupa'nın hava durumunu da derhal alabileceğiz. Aynı zamanda hava durumu hakkındaki tebliğlerimiz daha doğru olacaktır.'Çünkü 24 saatlik hava durumunu öğreneceğiz. 20Martl925