02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 HAYVANLAR 14 KASIM 2004 / SAYI 973 Evcillerde kuşing hastalığı Aylin Tunç vcil hayvanların önemli metabolik hastalıklarından biri kuşingdir. Hipofiz bezinebağlı olarak, hipotalamik hastalıklar ve hipofiz tümörü sonucu gelişebilir. Ya da adrenal bezde primer adrenakortikal (adrenal bezden kaynaklanan hastalık) tümörler sonucu oluşur. Hastalık genellikle kronik seyirlidir. Belirtiler ilerleyen yaşa bağlı olarak gelişmiş normal sonuçlar gibi değerlendirilir. Ve bu nedenle gecikmiş olgular olarak karşımıza çıkar. Aslında hastalığın erken donem belirtilerinin iyi bilinmesi ve hasta sahiplerinin bu konuda bilgilendirilmesi gerekir. Özellikle duyarlı ırklarda hayvan sahipleri mutlaka uyarılmalı ve kontrollerde hatırlatılmalıdır. Kopeklerde orta yaşlı ve yaşlı olanlarda rastlanır. Özellikle Poodle (kaniş), Dachshund, Shnauzer ve Boxer ırkları hastalığa yatkındır. Kedilerde nadiren, 216 yaşlı olanlarda ve dişilerde görülür. Hastalık sinsi başlar. Sık idrara çıkar ve çok su içerler. Aynı zamanda iştah da çok açılmıştır. Ka E Bııenos Aires, 2004 rında genişleme ve sarkma dikkat çekicidir. Özellikle karın bölgesi derisi incelmiştir. Karın bölgesi deri altı damarları belirgindir. Deride yer yer renk değişikliklerıne rastlanır. Tüy dökülmesi vardır ve genelde sımetrik seyirlidir. Örneğin; karın bölgesinin her iki yanında gözlenir. Aynı zamanda kaslarda zayıflama görülür. Kısa ve sık sık soluk alıp verme gözlenir. Daha önce çıkabildiği, sıçrayabildiği yerlere zıplayamaz. Koltuk ve kanepelere çıkmakta zorlanır. Merdiven çıkamaz. Bu belirtiler yaşlı hayvanlarda gözlenen osteoartritlerle karışır. Dikkat edilmesi gereken, söz konusu kuşing beliritilerinin, diğer belirtilerle birlikte bulunmasıdır. Dişilerde çiftleşme siklusunda düzensizlikler oluşur. Erkeklerde üreme organlarında değişiklikler meydana gelir. Fazla su içen, idrara çıkan ve karında genişleme oluşan köpeklerin mutlaka kuşing yönünden araştırılması gerekir. Bir dizi laboratuvar testleri, kan ve idrar muayeneleri sonucu, klinik belirtilerde göz önünde bulundurularak teşhis konur. Buradaki en önemli nokta, yaşlanmaya başlayan minik dostlarımıza daha bir alıcı gözle bakmak ve her değişikliği de yaşa bağlamamaktır. • New York, Küba ve Buenos Aires K uzeyin kalbi New York, Küba'nın ruhu Havana ve güneyin rengi Buenos Aires .. Bir kıtanın üç farklı kenti, yani üç Amerika, ressam ve fotoğrafçı Ali Arif Ersen'in objektifinden bir sergiye dönüştü. Bu üç kentteki izlenimlerini, daha önce "Fotografi New York", "Fotografı Havana" ve "Fotografı Buenos Aires" kitaplarında toplayan sanatçı, üç kitaptan seçtiği fotoğrafları, 25 Kasım'a kadar Milli Reasürans Galerisi'nde sergiliyor. küçüldükçe çirkinleşen dünyanın umudu olmaktan çıkmış. Onlarca yıldır aynı yaşlı ve tuhafça iyimser notaları tütün ve rom kokusu eşliğinde nostaljiklere satar olmuş. 'Ölsem ne çıkar' insanlannın kenti. En güneydeki, çoğu işgalcilere ait bir tarihin kirinden bir türlü sıyrılamayan, dumanh hüzün ve şehvet namelerinin çekilen acıları bastırmaya yetmediği, alınamamış öçler kenti. Bugünlerinde, gelecekleri için işaretler taşımayan, geçmiş ve kursakta kalmış arzuları çekiştiren, artık eski bir 'Un' America'nın üç başka kenti. Bu kentlerden geleceğe, belki de Ali'nin ve onun gibi imgenin büyüsünü bilenlerin vizörlerine sıkıştırdıkları, geçmişin karanlıklarından çıkan günahkâr nesnelerinin o iç sızlatan ölgün ışığı kalacak." Sanat eğitimini Istanbul DGSA Resim Bölümü'nde yapan Ali Arif Ersen, uzun bir süre resim yaptıktan sonra, ilgi duyduğu fotografı da sanat alanına kattı. Kentlere duyduğu ilginin izleri 199698 yılları arasında açtığı "Oteller Kenti" konulu resim sergilerinde de görülüyor. Bu sergilerden sonuncusunda tuvallerinin yanına fotoğraflarını da ekledi. Bundan sonra fotoğraf ve kentler yaşamında giderek daha fazla yer almaya başladı. (0 212 23019 76)% Aynı kıtada üç kent. Üç Amerika; New York, Küba, Buenos Aires Izlenlmlerl Ali Arif Ersen'in objektifinden bir sergiye dönüştü. Üç kitaptan seçilen fotoğraflar Mllll Reasürans Galerisi'nde. Serhan Ada, sergi kataloğunda Ali Arif Ersen'in üç kentini şöyle anlatıyor: "En kuzeydeki seksen küsur yıl öncenin, rutubetli, dikey, yaraucı keskinliğinden çok uzakta. Hele dünyaya fütursuzca böbürlendiği kuleleri vurulduktan sonra. Şimdi ummayan, içe kapalı karanlık karıncalar kenti. Ortadaki, Ne de güzel kıskanırız!.. Aylin Kotil H er şeyikıskanırız biz, bayılınz kıskanmaya, anlaşdması güç, enteresan bir keyif alırız. Bir akrabamızın işleri iyi gidip para kazanmaya başlasa, seviniyormuş gibi gözüküp içimizden küfür eder "bak neydi ne oldu" deriz. Ya da bir tanıdığımız, hemşehrimiz siyasette yükselse, onu alkışlamaktansa "aynı yerde doğduk, bak o ne duruma geldi, ben gelemedim" der, bir omuz veımeyiz. Kadmsak kadını.erkeksek erkeği kıskanınz. Hemcinsimizi zayıflamışsa, giydiği yakışıyorsa, mutluysa, işinde başarılıysa kıskanırız. Arkadaşımızsa daha beter kıskanırız. Ama kan kusarız kızılcık şerbeti içtîk derf?, asla belli etmeyiz. Kıskanmanın elfccan noktası budur. etsek de düzeltsek, vah vah" der diğer yandan zafer işaretleri yaparız. llişkilerinin iyi gittiğini duyduğumuzda ise yıkılırız. Iş yerinde başanlı olamıyorsak bir türlü, başkalarını karalayıp kendimizi bir anda tepede göreceğimizi sanınz. "Herkes sıfır, ben birim" deriz içimizden. Komşu ilimizi kıskanınz. Hatta ilçeler arası garip bir savaş bile vardır. Sevemeyiz bir türlü birbirimizi. Sevmek iğrenç bir duyguymuş gibi. Asansöre bindiğimizde süzeriz "günaydın" demeden komşumuzu. Bir gülen yüz göstermek ağrımıza gider nedense. Apartmana güzel kadm geldi mi al başına bela Her şeyl kıskanınz blz. Kadmsak kadını, erkeksek erkeği kıskanınz. Arkadaşımızı daha beter kıskanırız. Ama asla belll etmeyiz. Kıskanmanın en can noktası budur. HERKES SIFIR, BEN BİRİM... Öğretmensek diğer öğretmen arkadaşın başansını, yazarsak öbur yazar arkadaşımızm satış rekorlarını, doktorsak diğer doktora gelen hasta sayısını, topyekün meslektaşımızı bila istisna kıskanırız. Dostlanmızın iyi giden evliliklerini, ilişkilerini kıskanırız. Kötü gittiğinde "ne yı, kocanın eve gidiş gelişleri kâbus olur. Aman kapılarda karşılaşırlar maazallah, ilişki başlayıverir oracıkta. Oysa bilmediğimiz ne çok şey vardır. Işi iyi giden akrabadan bize asla zarar gelmeyeceğini bilmeyiz. Politikacı hemşehrimizin baba ocağının yollarını yaptıracağını önceden algılayamayız. Kadın, erkek arkadaşlarımızın guzelliğinin, başansının bize güç verebileceğinı, vermese bile bunu paylaşmanın bir tadı olduğunu anlayamayız. Hastalandığımızda yalnız kaldığımız evde komşumuzun getireceği bir sıcak çorbanın değerini bilemeyiz. Aynı ülke içersinde yöre kavgası telaşına düşeceğimiz yerde, birlik olmanın sağlayacağı faydaları goz ardı ederiz. Tüm bunlara rağmen birbirimizi gördüğümüzde dost gibi sarılır, hatta yalakalık yapar, sırtlarını hafif dönduklerinde de kusarız kınımizi. Ama, tüm bunlara rağmen, garip bir şekilde toplum olarak ayaktayızdır yıne de. Birbirimizi sevemeden, kucaklayamadan, doğan çocuklarımıza sevgi vermeye çalışırız tüm riyakârlığımızla... • aylinkotıl. s@superonlıne. com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle