Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Fotoğraf: AHMET FERAH 14 KASIM 2004 / SAYI 973 i*jp *»> *f *t» M f '""****•(«••»»«• tl *fltfl ^ı«mn a ***(Şllyllr"^™^^WTOİç!#***VT**ltfc fe <• ''*' ,. V ' •^l*' 2^3 •~»*s Defilenin adı "La Russia". Umit Unal'ın tasarımlarıyla 12371700 arası Rus çar ve çariçelerinin yaşam stillerini izleyeceğiz. Yaptıklarını avangard olarak tammlayan, modayı sanat ve tasarımla bir tutan Ünal'a göre Türkiye'de 80'den sonra doğan erkekler ile 30 yaş üzeri kadınlar iyi giyiniyor... esnasmda ilk bulduklarımızı tranş (temizlemek) ederdik Tranş ettiğimiz şeyler bizim için çok önemliydi. Arkeolojide aldığım 'Yontem Bilim' dersi bana araştırmacı bir kimlik kazandırdı. Dünyada bir Türk modasından söz etmek mümkün mü? Hayır. Aslında kurmaya çalıştığımız da bu. Yurtdışında, Istanbullu tasarımcıların dinamik ve şaşırtıcı bir yapıları olduğu söyleniyor. ÎTKlB'in (Istanbul Tekstil ve Konfeksiyon Ihracatçı Birlikleri) benim ve başka tasarımcıların çıkışmda çok önemli desteği var. Bir Türk modacı akımı var; Huseyin Çağlayan, Dice Kayek, Atıl Kutoğlu... Türk modasından değil, ama Istanbullu moda tasarımcılanndan söz etmek mümkün. Fakat ben başarılı olan dört kişinin serüvenini izliyorum. ERKEK GİYİMİ GELİŞİYOR Kim bu dört kişi? Bahar Korçan, Arzu Kaprol, Hakan Yıldırım ve ben. Bu dörtlünün yaptığı çahşmaların özellikle avangard Türk modası için çok dinamik olduğunu görüyorum. Her birimiz olumlu tepkiler alıyoruz. Yaklaşık 4 yıldır ITKÎB ve Abbate'nin desteğiyle 29 ulkede 40 butikte satış yapıyorum. Taşkışla'da gerçekleştireceğim defileye, Kuveyt, Beyrut, Belçika ve Tokyo'dan bir çok müşterim gelecek. Yaklaşık üç yıldır da her altı ayda bir Belçika, Fransa, Hollanda, Kuveyt, Suudi Arabistan'daki müşterilerimi buraya çağırıp sipariş alıyorum. Erkekleri giydirmeyi düşünmüyor musunuz? Tabii ki giydireceğim. Dünyada erkek giyiminde çok büyük bir gelişme var. Mesela Abbate'nin Bonne Chic markasını çok inanarak ortaya koyduk. Bu markada sadece gömlek değil, erkeği tepeden tırnağa giydirmenin smavını verdim. Çok başarılı oldu. Avangard bir moda tasarımcısı olarak dünyaya seslenmenin zor sürecini yaşadım. Bunun sistemini oturtmaya çalışıyorum. Avangard bir moda tasarımcısmm gerçek başarısı, dünya çapında servis vermekte yatıyor. Bunu oturttuğumda da erkek koleksiyonu hazırlayıp dünyaya sunmak istiyorum. Sokaktaki kadın ve erkeklerin giyimini nasıl buluyorsunuz? Tokyo'daki sokak modasının ciddi keyifli olduğunu gördüm. Özellikle de kadınların kıyafederini. Dünyaya baktığımda sokak giyim stili kötü bir dönem yaşıyor. 50'liler, 60'lar ve 80'ler diyoruz. Şimdi çok stilsiz olduğumuzu görüyorum. ttalyari erkeklerini süslü buluyorum. Fransa'da erkeklerin Fransız kadınlardan daha iyi giyindiğini görüyorum. Türkiye'de özellikle 80 doğumlu erkekler çok iyi giyiniyor. Yeni jenerasyon genç bayanlanmızın değil, 30 ve üstü kadınlann doğru giyindiğini düşünüyorum. Moda takip edilmeli mi, daha doğrusu moda takip edilebilecek bir şey mi? Modanın "moda" anlamından uzaktı duruyorum Avangard tasanmcıların ko leksiyonları birbirine benzemez. tnsanır kendi moda keyfi ve stili olmalı. Moda da koloniler oluşmaya başladı. Moday takip eden ve uyan bir grup var. Soruyı Umit Ünal olarak cevaplarsam, hıçbır za man moda takipçisi olmadığımı, mod; tasarımcısı olmama rağmen çoğunlul için tasarım yapmadığımı söyleyebilirim GEÇMİŞETARİHLENDİK Modada hâlâ 60'lar ve 50'Ier giindetn de. Bunu nasıl açıklıyorsunuz? Dünyanın mekanikleşmiş ya da taşlaş mış bir kutleye dönüşmeye başladığım inanıyorum, kültürel anlamda da böyle Bir Mozart daha çıkmadı. Donelerin za yıflığmdan ve ürkütücü olmasından do layı sanınm geçmişe tarihlendik.Gele cekle ilgıli yapılan çok değerlı çalışmalaı var tabii. Istanbul'da yaşayan bizim gib avangard tasarımcıların da içinde oldu ğu yenilikçi çalışmalar var. Ama bunu an lamak için ne vakit ayınyor, ne de kültü rel anlamda kendimizi besliyoruz Bı yüzden geçmişin daha kolay anlatılabile ceği, hafızada sembolü, çağrışımları olar bir moda anlayışı ortaya çıkıyor. Son dönemlerde gençler taklitlert çok rağbet etmeye başladılar... Modayı iki türlü takip eden insanlaı var; biri orjinaliyle biri de sahtesiyle ilgi leniyor. Moda kendini çabuk tüketiyor Bir tasarımın sahtesinin alıcı bulması ta bana yayılması anlamına geliyor. Dünyj hızlı bir tukenişi yaşıyor. Zuhal Olcay, Serra Yılmaz gibi sanat çıları da giydiriyorsunuz... Ben modayı, tamamıyla sanat ve tasa rım olarak görüyorum. Beni sanatçı gib gören, tasanmcı olduğumun farkındî olan bireylerle çalışmak hoşuma gidiyor Ünlülere değil, sanatçılara tasarım yapmak istiyorum. • • *r '*tt V*J. ,AT »• »Ufc*^ ANAHIR Nena Çalidis mit Ünal'ın Düsseldorf, Paris, Atina rnoda haftalarındaki Catwalk (kadınların cezbedici yürüyüşü) sunumunda yer alan "La Russia" koleksiyonu, Istanbul'da25 Kasım'da ITÜ Taşkışla binasında yinelenecek. Ünal "La Russia" defilesinde bir dönemi; Lmparatorluğu, gücü ve bireysel kimlikleri aralıyor. Koleksiyonda, 1237 1700 yılları arasındaki tüm Rus çar ve çariçelerine ait yaşam çizgilerini yorumluyor. 'La Russia' defıleniz Istanbullulara U ne söyleyecek? Modaya moda anlamında yaklaşmamakla birlikte, modayı yeniden tanımlamak ve konumlandırmak gerektiğine inanıyorum. Türkiye'de yapılan defılelerin dünya standartlarında olması gerektiğine inandığımız için böyle bir defile organizasyonuna girdik. Abbate'nin desteğiyle hazırlanacak olan defile bir davet değil, bir Rus akşamı olacak. Projenin bir belgeseli de hazırlanıyor. Her koleksiyonu bir tez, bir araştırma olarak görüyorum. Bu çalışmayı hazırlarken Fransız kaynaklarından yararlandım. Ivan IV, Ivan V, A Pierre Le Grand, Catherine I Catherine II, Elisabeth Ivan VI, Nicolas I Alexandre II dönemlerini, yani Rus lmparatorluğu'nun her dönemini birbirleriyle bağlantıh ele aldım. Dönemleri, kuplarla, renklerle, dokularla anlattım. Yaklaşık 120 parçalık koleksiyonun 60 parçasını outfitt (elbise) olarak îstanbul'da sergileyeceğim. Arkeoloji eğitimi alan bir modacısınız, ikisini nasıl hartnanlıyorsunuz? Arkeoloji okurken kazı araştırmalan Paris'teki "La Russia" defîlesinden.. Fotoğraflar: Eda Arıkan MODA Yenilenen eskiler Fatma Ovacık skiler bir ayakkabı aldıklarında en azından altı delinene kadar giyerlermiş. Oysa artık farklı ihtiyaçların peşindeyiz. Şimdi moda var. Kimse sağlam da olsa demode ayakkabı giymek istemiyor. Her şey hızla değişiyor, tükeniyor, yenileniyor. Modayı takip etmek bu yüzden önemli. Bu yüzden önümüzdeki sezon ayakkabılan için birkaç tüyo verelim. Yıllarca sıkılarak giydiğimiz sivri burunların, yaz sezonundan başlayarak azaldığını gördük. Sivri burun ayakkabılar artık klasik ayakkabı statüsüne erişti. Yine de uzun süre vitrinlerde yer alacak. önce uzayan, sonra havaya kalkan burunlar yuvarlaklara dönüştü. Klasik babet ayakkabının yeni versiyonları göze hoş gözüküyor olmalı.Yuvarlanan bu E runlar ile birlikte topuklar kahnlaştı hatta yavaş yavaş yumurta diye tabir ettiğimiz topuklar a dönüştü. Bu moda uzun süre daha gündemde kalacak gibi gözüküyor. Diğer bir model "Fraulein" modeli. Bu modeli "Heidi"den biliyoruz. Kalın ama hafifçe incelen topuk, yuvarlak burun, burundan bileğe uzanan bir ara bileklik ve bilekten sıkıca kavrayan kopça... Genelde gri, lacivert, veya siyah olarak hatırladığımız bu modellerde klasik ayakkabılara özgu minik delikler ile yapılmış desenler de bulunur. Bugünlerde gördüklerimiz ise daha çok iki renkli. Mesela, pembelacivert, veya siyahbeyaz... Renk çok hızla değişmeyen bir öğe olduğıı için modele konsantre olursanız renk sizi fazla rahatsız etmez. "Cici kız" modelleri de uzun süre gündemde kalacak gibi gözüküyor. Audrey Hepburn tarzıyla birlikte geri gelen kaprilere, kloş eteklere uyum sağlayacak başka bir model düşünemiyorum. Babet ayakkabılar da geri gelen klasik anlayışın bir parçası. Bu yüzden elinizi uzattığınızda uzun uzun düşünmeyin. Babetler hem ayak sağlığı için daha faydalı hem de şık... Altı kalın, bilekten bağlamalı motor botlarınız eskimemiş olabilir, ama artık dolabın en arka gözune kaldırabilirsiniz. Önümüzdeki yıllar altı ince zarif bodarı işaret ediyor. Kar, yağmur geçirmeyen, sıcak tutan ve şık gözüken bu botları aldığınıza pişman olmayacaksmız. Aktif spor markalarından, klasik ayakkabı mağazalarına kadar her yerde karşınıza çıkacak olan bu botlarda da babet havası sezilmekte. Moda, gittikçe daha çocuksu, daha sade ve kadınsı bayanlar yaratmaya doğru ilerliyor. • { Cumhuriyet DERGÎ* / / tmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına tlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: îbrahim Yıldız Editör: Berat Günçıkan Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Baskı: Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık San. ve Tic. A.Ş. Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/tstanbul Idare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu, 34334 tstanbul. (0212) 512 05 05 , Cumhuriyet Reklam 1 (0212)512 41 19/512 48 ı 30 512 47 78 *C«wWye/ Önümüzdeki yıllar altı ince zarif botları işaret ediyor. j Gazetest'mn parasızpazar 1 ektdır Yerel süreli yayın