17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

17 EKIM 2004 / SAYI 969 MEHMET GÜLERYÜZ Bu lanetli bir erk... Özlem Altunok I S tadyumda, sokakta, evde, er meydanında, sorguda ya da erkekler hamamında... Tüm zamanların hâkimiymiş gibi yaşam suren erkekler çeşitli halleriyle bir sergi de buluştu. Resmeden, kendisinden de şikâyetçi olan bir erkek, Mehmet Güleryüz. 1960'lardanbuguneuzanan "Erkekler" adlı sergisinde "erkek egemen" bakışı sorguluyor. Ona göre erkeklerin ellerindeki gücü kaybetmek istememeleri çok doğal. Ama aynı zamanda ezberi güçlü, rolüne alışmış, kayıp erkeklere "yeter" diyor. Bir onerisi var: Egemen olan erkek aynı zamanda tutsaktır ve bundan kurtulabilmek için güce dayanmayan sivil bir duruş gerekir. Mehmet Güleryüz'le erkeklik hallerini konuştuk. Kadınlar üzerine de bir sergi yapmıştınız. Şimdi de erkekler. Kadınerkek ilişkileri sizi ilgilendiriyor... Sonuçta insan odaklı resimler yapiyorum. Bu sergi için de erkekleri duşünerek yola çıkmadım, çıkan bu oldu. "Ne haldeyiz ve daha fazla ne olabiliriz?" sorulan vardı gerisinde. Erkekten bu haliyle şikâyetçiyim. Kendimle ilgili de öyle... •Neydi kendinizden şikâyetleriniz? Sadece erkeğe ait değıl tabiı, ama genel olarak ezbere yaşıyoruz. Erkek de ait olduğu cinsin hallerini benimsiyor ve o halleri sürdürüyor. Bunun dışına çıkmak ıçm erkeğin kendine bakabilmesi lazım. Ortada ciddi bir yalan ve taraflı değerlendirme var. Erkek kendine yaramasa bıle alanını koruyor ve başkasının üzerinde söz sahibi oluyor. Siz kendinizden neleri ayıkladınız? Ayıkladım mı bilemiyorum, ama gayretim bu yönde. Birincisi, sanatın eğittiği bir nokta bu, çünkü sanatta tek başınasınız, yapıtınızı imzaladığınız an, onun sorumlususunuz. Bu sorumluluğun hayatın bütün noktalarında olduğunu unutmamak gerekiyor. Ikincisi, birlikte yol aldığınız insanlarla ilişkilerinizı duşününce ortaya çıkan şikâyetler... Yani kadınlar... Ben kadınlardan çok yardım gordum. Karşı cins aynadır, yansıtır. Kadın kabul edebilir, ama görür, siz de onu gormek zorundasınız. Ondan yansıyanı gormuyor, ciddiye almıyorsanız buyuk kayıplarınız olur. Sonuçta muhasebe yaptığınız zaman her şey kayıtlarda çıkıyor. Atladığınız,gize normal gelen, hudut ihlalleri ni görüyorsunuz. Sevgi, iki tarafrn alanlarını birbirine açmasıdır. Onemli olan da o alanların nasıl kullanıldığıdır. Ben bana bahçesini açan birinin çiçeklerini ezerek geçiyorsam bu hatadır. Kendi hayatımda bunları gördüm, üzerine düşündüm. Bunu onların alınganlıkları, hatalan gibi görmedim. Erkeklerin bu noktada kadınlaşmaları gerektiğini düşünüyorum. Bu ülkedeki erkeklere, kadın dikkatine sahip olsunlar diyorum. Bu kez reslmler "erkekllğl" sorguluyor. Erkeğin gücü, rollerl, bakışı, ezberleri... Mehmet Güleryüz'e göre bu erk "lartetll". "Erkekler Kadın dikkatine saril olmalı!" dlyor... BEDEN GÜZELDİR... Bahsettiğiniz bu durumlar resminize nasıl girdi? Daima bir durum resmi yapıyorum. Bu durum resminde erkek ve kadını bir arada, gözden kaçan, suçüstü anlarda yakalamaya çalışıyorum. Kilitlenmiş haldeler. Erkeğin yaptığı, atik davranıp karşısındakini kılitlemek. Bütun yaşamlar boyle bir taktiğin, oyunun kurbaru olamaz. Bu bilgi ya da beceri alanı değil. Buradan doğan erk, lanetlenmesi gereken bir erk. Bu resimler 60'lardan bugüne uzanan bir seri. Resim aracdığıyla tek tek dönemlere baktığımızda nasıl bir erkek profili çıkıyor? 6O'lı yıllarda politiğin içindeki cinsellik üzerine, yani insanın örtülü yanını gösteren resimler yaptım. Figüratif resim eğitiminin verildiği Müslüman bir ülkeyiz. O yıllarda da figür resmi yapmak için doğal olarak çıplak model kullanılıyordu. Türk resmine iyi bakıldığında bu çıplakların aslında giyinik olduğu görülür. Ora daki çıplak, bir vazodan farksızdır. Oysa figurle ılişki, ınsanla ilişkidir. Çıplağı giyinik görmenin, daha doğrusu giydirmenin altında ne yatıyor? O bakışın altında sadece tek amaçlı bakış var: Bedenin sahibi olmak. Çünkü o bedeni giydirme ihtiyacı duyan kişinin kabul edemediği bir çıplakük var ortada. Yani bedenle değil, bedeni kirleten bakışla mucadele edılmeli. Çıplaklığı anlamak gerekir. Çunku beden güzeldir. Önce bedenden gideriz insana, vücudun ardında, devamında ruh vardır. Peki, 70'ler... O zamanlar da cinsellik sorunu olarak ele alıyordum, Toplumun kapalılığmdan kaynaklanan deformasyonu göstermeye çalışıyordum. O gunden bugüne müthiş bir cinsel devrım yaşandı ama tanımlamalarda çok büyuk farklar yok. Kapalılığın altında yatan ne? Kaç yor, ama konuşulanlar gerçekle ilgili değil. Çünkü hâlâ bu gerçeğin oluşabilmesinin şartlan hazır değil. Bugün kabul görecek bir erkek imajı var. Güya erkek değişiyor, yumuşuyor. Ama hala şiddetin, gücün hakim olduğu bir adalet var. Gerçek adaletse yok. Ezberden vazgeçen, kendini yeniden forme etmeye çalışan, belli güçlere dayanmaksızın kararlan veren, sivil bir erkek duruşu yok. ERKEĞİN ZIRHLARI Sivil erkekten kastınız ne? Kendi değerlerini oluşturan erkek. Bir gücün yanında durmaz, kararlarını kendisi verir. Sivil toplum da budur. Sıfatlann, gruplann arkasında olmak yerine önce tek başına duruş gerekli. Sivilleşememenin nedeni, erkeğin siirekli gücünü bilemesi değil mi? Kimse gucünu bırakmak istemez tabü, ama erkekler bu gücü neyın bilediğinin farkında değil. Erkeklerin basit bir şeyi yaşamak için ona "verilmiş haklarından" vazgeçmesi lazım. •İnsan olma durumu, gerçek adalet... diyorsunuz. Bu tanımlamalar neyi karşılıyor? Erksiz bir hayat mümkün mü? Değil, ama erkin kaba ve adil olmayan haline karşılık yeni bir şey yaratabiliriz. Bu düşüncenin erki ya da doğrunun, güzelin hâkimiyeti olabilir. Zekâ bir erktir, mak, saklamak, yüzleşememek... ım j Poıtre 2 Hepsı de var. Kapalüık mecburiyetten geliyor, çünkü bunu aşacak birey duruşu yok. Dolayısıyla hep saklanarak başka kılıflar altında akmasına müsaade ediliyor. Bu da insanı kendi gerçeğiyle yüzleşmekten uzakta tutuyor. Bu biraz da erkek imgesiyle kolay kolay oynanmadığı için değil tni? Bugünlerde erkekler hakkında bu kadar çok konuşulmasının bir nedeni olmalı. Aslmda erkek üzerine çok konuşulu bilgi bir hükümdür. Bütün bunlann biı adalete dayalı olması gerekiyor. Öneml olan gucü kontrol edebilecek insanı sağ lamak. Hepimizfizikigucun altında, baş ka guçler de taşıyoruz. Mesela 6 yaşında ki bir çocuğun, 3 yaşındakine hükmu ge çer. Bu durumu kontrol etmek onemli. • Erkeğin o güçlü görüntüsünün altın daki zayıflığı nasıl tarif ediyorsunuz? En başta namus meselesı var. Duşun senize, bir erkek aılesindekı bütun ka dınlardan sorumlu tutuluyor. Bu cidd bir ağırlık. Birçoğu da namus için öldü ruyor ya da olüyor. Genç erkekler de cin sel baskı altında, kendilerinı kanıtlamal istiyorlar. En önemlisi erkek çok yalnız Kadınlar dışa vurabiliyor, mahrem şeyle ri kendi aralarında konuşabiliyorlar. Er kekler kendi mahremiyetlerinden bah setmez, kendi dramlarını hep başkaları na çarptırarak anlatırlar. îhtiyacı olan şef kati, anlayışı, paylaşımı ancak şeklen dı şa vurur. Zırhını kuşanır. Mesela tukur mek uzaklaştırıcı, tehdit edici bir güc gösterisıdir. Elini pantolonun cebine sok mak, sigara içmek, kavga etmek, dahi ilerısi de silah kullanmak.. Erkeği tüm bu halleriyle alkışladığı nız yer neresi peki? Bunlara rağmen ayakta durma hali. Er kek hayatını butün bu taşıdıklarıyla sür dürmek durumunda. (Sergi 30 Ekım\ kadar Galert Xht'te. 0 212 291 77 84)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle