02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 EKÎM 2004 / SAYI 968 11 Kendi yurdunda sürgün Hilal Köse srad'in bir oldubitti de kurulması binlerce Fdistinliyi mülteci konumuna düşürdü. Kenan (Fdistin) ülkesinin çocuklan, yaşamak için katliamları arkalarında bırakarak komşu ulkelere sığındılar. Kamplarda yaşadılar. Ydlar sefalet, hastahk ve açlıkla geçti, vatan hasreti ise çığ oldu büyüdü. Yaşlanddar, geri dönemedder, ama çocuklarına teslim ettder Filistin'deki evlerinin anahtarlarını. Gerçek topraklarını unutmasınlar, dönüş umutlarını yitirmesinler diye... Sürgündeki Fdistınlilerin Dönüşü için Mücadele Komitesi sözcüleri, Gazeteci Wadi Abu Hani ve Usema el Tamimi'nin de yaşamları Suriye'deki mülteci kampında başlıyor. Çocuklukları binlerce Filistinli gibi sağlıksız, soğuğa dayanıksız çadırlarda, Israd savaş uçaklarının gölgesinde geçmiş. Eskiye dair hatırladıkları ise BM yardım kuyrukları, son kullanma tarihi geçmiş yiyecekler, hastalddar, cezaevleri... Yine de yaşama daha çok sardmış hayatı daha çok sevmişler. Suriye'de El Hedef gazetesinde çalışan Hani ve Tamimi, geçen günlerde Atılım Gazetesi ve Ezdenlerin Sosyalist Platformu'nun davetlisi olarak Türkiye'deydiler. Hani ve Tamimi de şu anda saydarı 5 milyonu bulan Filistinli mültecileri ve "utanç duvannı" konuştuk. Komiteniz nasıl çalışıyor? Hani: Asd hedefimiz, mültecilerin haklarını savunmak, yeni nesillere geri dönüş külturünü ve vatan özlemini yaymak. Israil yönetimini mültecderle dgili alınan uluslararası kararlafa uymaya zorlamak. Bunun için toplantdar, etkinldder düzenliyoruz. Israd ABD'nin desteği de uluslararası hukuk kurallanna keyfi bir şekdde uymuyor ve dtiyüzlü. Mültecderin geri dönüşünün bolgede yeni çatışmalara neden olacağını öne sürüyor... * Lbttflrsİ^eBeytülfâhÖîfdeikimerkez var. Fdistinli mtiltecderle ilgdi bdimsel araştırmalar yapdıyor. Şu anda Israd topraklarına ait olan ancak 1948'de göçe zorlanan Fdistinlerin kendi topraklanna geri dönmelerinin nüfus yoğunluğu açısından bir dengesizliğe neden olmayacağı, şartların bu insanların geri dönmeleri için elverişli olduğu ortaya çdcarddı. Sonuçta kdometrelerce uzaktan gelerek bu topraklara yerleştirden Yahudilerden önce o topraklarda yaşamak en çok bizim hakkımız. Siz topraklarınızı hiç görmediniz, yani... Hani: Asıl memleketim Taberiye. Gölün yanında. Balığı ünlüdür. Ailem çiftliğini, topraklannı bırakıp sadece çocuklarmı alarak ayrdmış oradan. Yürüyerek Lübnan'a Suriye'ye gitmişler. Ben Suriye'de kampta doğdum. BM yardım için saatlerce kuyrukta bekliyorduk, bir süt alabdmek için. Sağlık ve eğitim sıfırdı. Çadırlardan olan kamplarda nasıl yaşayabdirsin? Bir insanın dıtiyacı olan enerjinin üçte biri de ayak I Wadi Abu Hani ve Usema al Tamimy "Sürgündeki Filistinlilerin Dönüşü için Mücadele Komitesi" sözcüleri. Ikisinin de çocuklukları mülteci kampında geçmiş. Barışın yolunu anlatıyorlar. meleri yasak, Ürdün pasaportu taşıyorlar. Bunlar yaşananların sadece bir bölümü. Hani: Bir mülteci hiçbir zaman sosyal, fizdcsel ve psdcolojik olarak dengeli bir hayat yaşamaz. Herhangi bir havaalanında "Ben Fdistinliyim" dediğin zaman bir köşeye çekiliyor, saaderce bekletıliyorsun. Şüphe ve kuşku var. Yalnız Avrupa ülkelerinde değd, Arap ulkelerinin de durum aynı. Dünyada terör listelerinde bir numara Fdistinlder. insanların onurunu ancak vatanları kurtarabdir. Çözüm nasıl sağlanabilir? Hani: Israd'in 1967'de işgal ettiği topraklardan çekdmesini istiyoruz. Hiç kimse bizim Yahudderi denize atacağımız propagandası yapmasın. Biz tam demokratik, bütün insanların eşit haklan olan ve insan haklanna saygdı bir Filistin devleti çatısı altında yaşamak istiyoruz. Bu en insanca çözumdür. Kaldı ki dd halk binlerce yd yan yana yaşadı... Tatnami: Bölgedeki istikrasızlığın sebeplerinin en büyüğü Fdistin sorunu. Bu sorun çözülmeden bolgede asla istikrar olamaz. Israd 300 bin Arap'ın onuru, 2 mdyar Muslümanın duyguları de oynuyor. Bunlar da dünya arenasında siyasi ağırlığı olan ülkeler. HAYVANLAR Kedi ve köpeklerde raşitizm Aylin Tunç BARIŞA İNANMAK... deniyle Add adında bir kardeşimi de kaybetmişler. Bu yaşaddtların annem ve babam için yeni bir sürecin başlamasına neden olmuş. Hayatın durmayacağına yemin etmişler. Sonra 9 çocuklan olmuş. Çocuklann yarısı ölürse yarısı hayatta kalır demişler... Bütün Filistinli aileler tutuklanan ya da şehit düşen çocuklarına karşdık bir çocuk doğuruyor. Zamanla neslimizin tükenmemesi için.. Kamplarda neler yaşadınız? Hani: BM pirinç, un, şeker...veriyordu. Içlerinden kurt çıkıyordu. Ayıklayıp yiyorduk. Şimdı de son kullanma tarihi geçmiş yiyecekler verdiyor mültecilere. Nescafe reklammda bir makineyle kahve dağıtıyor bir kadın. Bu reklamı görunce irkildim. Geri çekddim. O makinelere benzeyene aletlerle daçlıyorlardı bizi. Bit oluyorduk susuz, tuvaletsiz kamplarda. Insan kaçakçdarı kamplardan insanları başka ulkelere götüreceklerini söyleyerek Sina Çölü'ne bırakıyorlardı. Vahşi hayvanların içinde ölüme terk ediyorlardı... ta duruyorduk. Soğuk rüzgârlar çadırları götürüyordu. Yarım liraya saatlerce çalışıyordum. Beni hayata direniş bağladı. Çalışmak için bana güç veriyordu. Şu andaki kampların durumu eskisi gibi. Tamimi: Benim ailem de Haganah çetelerinin bombardımanına dayanamayarak göç etmiş. Safa'nın bir köyündenim. Lübnan dağlarından geçerken öldürücü soğuk ve ftrtınalarda bir kardeşim, adı Vasfi donarak yaşamını yitirmiş. Kamptaki sağlıksız koşulları neWadi Abu Hani (üstte) ve Usema el Tamimi "Bizim direnişimiz göstermek istedikleri gibi tslamYahudi çatışması değil" diyorlar. Bir gün iki devletin bir arada barış içinde yaşayacağına inancınız var mı? Hani: Eğer çözümu sağlayamazsak bu çatışmaların gelecekte daha da büyüyüp bölgeden çdcacağından emin olabdirsiniz. Bizim direnişimiz göstermek isteddderi gibi IslamYahudi çatışması değd. Siyonistler topraklarımızdan çekdirse, programlanndan vazgeçerlerse dti devlet neden yan yana yaşamasın ki... Demografdt olarak şimdi olduğu gibi gelecekte de onlardan üstün olacağız. Filistin'e örülen utanç duvarı oradaki insanları nasıl etkiliyor? Hani: Orada olmadığımız için insanların psikolojderini tam olarak yansıtamayız, ama tellerin, duvarların, tanklarm karşısında korku ve endişe içerisinde yaşıyorlar. Duvarlann arkasmda sıkıştırdan insanlar bir gün bu duvan aşıp Israd'e büyük felaket getirecek, herkes bunu bdmeli. Özellikle Israd'deki demokratik güçleri kendi yönetimlerine seslenmeye çağırıyoruz. Canlı bomba, sivd halk ya da asker ayırımı yapmaz, hedef yapar. Isradli kidelere bunu anlatmaya çalışıyoruz. Tamami: Yaşananlar çok utanç verici. Ardatmaya utanıyorum ama siz sorduğunuz için söylüyorum. Israd ordusu, 5 hamde kadının 100 metre ötedeki hastaneye gitmelerine izin vermedi. Çocuklarını orada herkesin içinde doğurdular. O kadın, eşi nasd bir duygu içerisindedir sizce? Anlamanız mümkün mü? insanlar kontrol noktalarına takdmamak için dkel ulaşım araçlarına geri dönüyor. At arabası de eşeklerle yolculuk yapıyorlar... • B ! I ı MÜLTECİ OLMAK... Tamimi: Benim de en eski andanm yardım kuyrukları, Israd uçaklarının bombalan... Askeri kamplar gibi sabah kapılar açdıyor akşam kapanıyordu. Şimdi de mültecderin yuzde 90'ının çalışması yasak. En kötü ve en zor işleri köle gibi yapıyorlar. Üniversite mezunu insanlar özel çiftliklerde meyve topluyorlar. Özellikle Lübnan'da yaşayan mültecderin iş olanağı yok. Ürdün'deki 2 milyon mültecinin Fdistinliyim de 1 üyüme dönemindekı kedi ve köpek yavrularında vitaminmineral dengesizliklerine bağlı olarak meydana gelen kemik yapısı bozukluklan görülür. Bunlar beş haftahktan itibaren kendini gostermeye başlar. Kedderde sonbaharda doğanlar, genellikle dcinci ya da üçüncü batın yavrulardır. Anne kediler daha güçsüzdür ve bebekleri yeterince besleyemezler. Bu dönem yavrularda ölüm oranı da oldukça yüksektir Sütten erken kesden köpek ya da kedi yavruları bir de uygun şekdde beslenemezlerse hastalık belirtderi görülmeye başlar. Bacaklar eğrdir ve uzun kemiklerde kısalık gozlenir. Raşitizm daha çok D vitamini yetmezliğinden oluşurken yanlış beslenmeye bağlı bozukluklar kalsiyum ve fosforun eksikliği ya da dengesizliğinde oluşur. Güçsüz kalan kemikler kolayca kınlır ve eğrilirler. Eklem yerlerinde şişlikler oluşur. Bdekten, ayak dışa doğru kıvrdır ya da bdekleri de basar. Yürümek istemez, eklemler ve kemddere dokununca canı yanar, ağn reaksiyonu gösterir. Böyle hayvanların beslenmeleri dikkat gerektirir, orneğin yemeklerine lifli gıdalar eklenmesinde fayda vardır. Sinirsel belirtiler ortaya çdcabdir. Bunlar tıtreme, tdder, kasdmalar şeklinde gozlenir. Kemik deformasyonu oluşmuş köpeklerin amelıyatla düzeltdmesi mümkündür. Korunma için büyüme çağındaki yavrular kesinldde sakatat ve sade etle beslenmemelıdir. Özelldde akciğerle beslenen kedderde rastlanır. Erken tanıda kolayca tedavi edilebdirler, derlemiş olgularda tedavi güçleşir. • Tüketime bağışıklık kazanmış benlikler bağımlı insanlar gibi... Yeter artık tüketmeyelim! Aylin Kotil ükkândan satın aldığımız mallar gibi, her şeye sezonluk bakmaya başladık. Ilişkilerimize, dostluklarımıza ve hatta çocuklarımıza bu gözle bakar olduk. Çocuklarımızı bÜe severken "eğer" ve "ama"lar koyduk. Seni seviyorum "eğer" deddc. Koşullar, şartlar koyduk hayatımıza. Yakınlarımızın mutsuzluğundan sevinme payları çdcardık kendimize. ^îçimizde beslediğimiz bu olumsuz duyguların önce kendimize zarar verdiğini bir türlü kavrayamadüc. lnsanlara ve hayata krediler vermenin, kendi hayatımıza açdt çekler yazmak olduğunu kavrayamaddc. D sinir şey nereden buluyor bu enerjiyi!" diye hayıflandık. O kadar deri gittik ki insanlığın gereği en temel davranış olan selamı, tebessümü birbirimizden esirgedik. BAŞKA NELER TÜKETEBİLİRİM? Tüketim toplumu olmaya başladığımızdan beri, sadece tüketmekle kalmaddc. Bu çarka girdiğimiz ilk birkaç mutluyduk, tüketmenin zevkine varddt. Fakat bu uzun sürmedi, kısa bir süre sonra tatminsizliklerimiz başladı. Tüketime bağışıklık kazanmış benldder, tıpkı bağımlı insanların zaaflan gibi "başka neler tüketebdirim" sendromuna girdi. Bu sefer de duygularımızı tüketmeye başladık. Önce dişkilerimizde baş gösterdi bu durum, çünkü hep en yakınımızdakini harcama eğdimimiz ağır bastı. îlişkilerimizdeki toleransı kaybettik, birbirimize "eyvallah"ımızıesirgeddc. "Inceldiği yerden kopsun" dedik. Unuttuk bir zamanlar bizi birleştiren duygunun sevgi olduğunu. Sanki o sevgi hiç yaşanmamış gibi davranıp en ufak olumsuzluklarda birbirimizi harcadık. Hatta özelldde harcamak için olumsuzluklann yollarını gözleddt. En sevdiğimize düşman gibi bakıp iyi yönünü hiçe sayarak olumsuzlukları devleştirdik. Daha sonra dostlukJanmızı harcaddc. Dostluklar için verden emekleri unutup onları bir çırpıda sdebdddc. Ruhlarımız alışmıştı bir kere tatminsizliğe ve tüketime. Kim varsa etrafımızda hatır gözetmeden Bayıldık olumsuz duygularımıza yüz vermeye. Hatta abarttık, başkaları mutlu ve gülümser dolaşırken "ne harcaddt. Vefa ve hatır büyüklerimizin anlattığı andarda artdc. Tüketme duyumuzu içimizde besleddcçe sonunda kendimizi tükettik. Güzellikleri besleyip paylaşarak arttırmanın keyfini yakalayamaddc. Bu yüzden hedefler konmamalı daha fazla tüketim için, olanı sevip beklemeli. Var olanın o anki keyfine varmalı. Tükenip de sıfırlanmayı beklemeyelim. • aylınkotil. s@superonline. com Tüketim toplumu olmak, duygularımızı d a yönlendirdi. l
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle