Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MERHABA
arlık Rusyası’nın tim-
sali Aleksandr Puş-
Ç
kin (26 Mayıs 1799-
29 Ocak 1837) kapağımızda.
Rusya’dan Türkiye’ye gelen
ilk yazar olan Puşkin, 1829’da
Yazım-çizim uyumu; Behiç Ak
Rus-Türk Savaşı’nın ortasın-
da Rus Kafkas Ordusu’yla sı-
Çocuk yazımızda son yıllarda önemli gelişmeler oldu. Bundan birkaç yıl öncesine kadar içeriğiyle, nırı geçip Kars ve Erzurum’u
gezdi. Bir vebaya tanık oldu,
resimlenmesiyle birbirini tamamlayan kitapların kaynağı Avrupa, Amerika olurdu. Bizde ise birkaç yazarın
kırık bir minareye tırmandı. Bu
dışında, çocukça dil kullanımıyla, çizimi, resimleriyle düzeysiz kitaplar çoğunluktaydı. Çocukların ilgisini
seyahatteki izlenimlerini yıllar
çekmeyen o tür kitapları anne babalar onları eve, okuma kültürüyle donanan öğretmenler okula sokmuyordu.
sonra, 1836’da yayımladı. 19.
yüzyılın ortasında, Fransa’nın
Son yıllarda dünya yazınında bile yer bulacak nitelikte öyküler, romanlar yazılıyor. Çocuklar için yazan
Rusya elçisi Eugène-Melchior
genç yazarlar da giderek çoğalıyor. Behiç Ak, çizimleri, dilsel yalınlığıyla çocukların ilgisini çekecek
de Vogüé, Puşkin’i “Pierre le
otuzu aşkın romanlar, öyküler yazarak adını duyurdu. O nedenle yurtiçinde-yurtdışında grande des lettres” (edebiya-
tın Büyük Petro’su) diye övü-
önemli ödüller alıyor, kitapları üst üste baskı yapıyor...
yordu. Dostoyevski’nin “biz
Gogol’ün paltosundan çık-
YAZINSAL DÜZEY
tık” dediğini rivayet eden de
Behiç Ak, yalın anlatımıyla özdeşleşen
oydu. Ama Puşkin hakkında-
usta işi çizimleri, eğitici yanı ağır basan
ki sözü gerçek oldu. Hem de
kurgularıyla, “öyküsel roman” denebile-
Dostoyevski sayesinde! Sabri
cek bir yazın türü yaratarak çocuk okurla-
Gürses’in yazısı…
rı her yönden aydınlatıyor.
Üçüncü sayfamızda, “Ya-
Öyküler arasında kurduğu sağlam bağ-
zım-çizim uyumu; Behiç Ak”
lantılarla, yazdıklarını okuyan çocuklar, ola-
başlıklı yazısıyla Adnan Binya-
yın sonucunu öğrenmeden kitabı elinden bı-
zar yer alıyor.
rakamıyor. Çocuk için yazacağım diye ya-
M. Sadık Aslankara, “Sığın-
pay üslup yaratmaktan özellikle kaçınıyor.
macı, mülteci” başlıklı yazısın-
Romanı andıran kitapları Bebek Annem,
da bu gerçekliğin yapıtlardaki
Havada Aslı Kalan Top adlı anlatıları-
izini sürüyor.
nın, Robinson Crusoe, Güliver’in Gezileri,
Feridun Andaç, “Okumak yaz-
GÜLBİN ERİŞ
Hayvan Çiftliği gibi, yalnız çocukları değil, mak üzerine aforizmalar”ıyla bu-
yetişkinleri de etkileyen bir çekiciliği var. luşturmaya devam ediyor.
Mustafa Günay, Cahit As-
olagelenlere duyarsız kalmadığı” anlamı- çimi-olay örgüsü-anlatı üslup arasındaki
lan ile Pleitropi-Distopik Bir
ÇİZGİ USTASI
nı da içerir... bağlantıyla, onu insanın yaşam gerçek-
Roman: Ya Hitler Kazanmış
Karikatürleri, çizim ustalığıyla da tanı-
Ak, kitaplarının hemen tümünde, karika- lerini açımlayan 163 sayfalık romana dö-
Olsaydı?’yı konuşuyor.
nan Ak, yazdıklarını resimlerle görüntü-
türlerinde olduğu gibi güldürürken düşün- nüştürüyor.
Ömer Açık, Jo Witek ile aile
sel kılıyor. Kitaplarını okuyanlar satırlar-
düren dolaylı tanımlamalar yapıyor (s. 66): Bebek Annem’de, öğretmen sınıfa ye-
bağları, arkadaşlık ve sevgi üze-
dan çizimlere, çizimlerden satırlara atlı-
“Tavuklar yönetmeliklere uyuyor, ‘gıd- ni katılan Ziya’ya iki kişilik bir sıra göste-
rine gülümseten romanı Ailem-
yor. Anlatı ile görsellik birbiriyle kaynaşın-
gıd-gıdaaaak’ sesi çıkararak gıdaklayabi- rir. Boş sırada, hemen her derste, iyi bir
de Kahraman Yok’u konuşuyor.
ca da yazdıkları iki yönlü kavranıyor.
liyordu. Horozlar sanki yıllarca şan dersi öğrenci olduğunu dile getirdiği Şule otur-
Eylül İdemen Doğramacı, Miha
Bu iki yönlülüğe, “çift kavramalı okuma”
almış gibi, müzik prensiplerine sıkı sıkıya maktadır. Ziya, günlerce bekledikten son-
Kovac’ın dijital çağda okumanın
gibi yepyeni bir yazın terimi öneriyorum...
bağlıydılar. İster erken ötsünler ister geç, ra Şule’nin neden sırayı boş bıraktığı-
izini sürdüğü Okumak Nefes Al-
‘ü-ürrrüüü-üüü’ sesini ‘mi minör’ tonun- nı merak edip onu aramaya koyulur. Kı-
maktır’ını değerlendiriyor.
DÜŞÜNSELLİK
dan çıkarabilmeyi başarıyorlardı?” sa sürede de bulur. Şule, ondan başka Hikmet Süel, Raymond Tallis’in
Ak, roman boyutlu öykülerinde çocuğu
kimsesi olmayan annesine bakmaktadır. Sonsuz Uzayın Hâkimi: Kafamı-
düşündüren sorunlara da yer veriyor. Şu
zın İçinde Büyüleyici Bir Yolcu-
EĞİTİM ORTAMI Okula gidemeyiş nedeni budur.
cümleler Yaşasın Ç Harfi Kardeşliği! ad- luk’unu merceğe alıyor.
Behiç Ak, kısa ya da uzun öykülerinin Şule, bellek yitimine uğrayan annesi-
lı kitabından: Öyküm Deniz, Dino Buzzati’nin
çocuklarını öğretici ortamlarda yaşatıyor. ni hayata bağlamak için çeşitli kılıklara gi-
İtalyan edebiyatının bilimkurgu
“‘Ne zaman doğdun baba? Bize ta-
Gerektiğinde de çocukların arasına onla- rerek, oyunlar kurarak, şarkılar besteleye-
türündeki ilk örneklerinden Bü-
rih ver!’ sorusunu her zaman yanıtsız bı-
rın gerçeğini kavrayan yetişkinleri de katı- rek annesini sağaltmaya çalışır. Ziya ders
yük Portre Büyük Sır’rını inceliyor.
rakıyordu. Babasının hayatında rakamlar
yor. Bilgelik taslayıcı bir üslup kullanmak- saatlerinin dışında, Şule’nin en yakın yar-
Sait Babaoğlu, üretme ve
yok, konuyla ilgisi olmayan şaşırtıcı yanıt-
tan kaçınarak öğrencileri toplumsal sorun- dımcısı olur.
hizmetle geçen kırk yılın ar-
lar var:
ları bile çözmeye yöneltiyor. Emek yerde kalmıyor, iki arkadaşın da-
dından kaleme aldığı kita-
‘Kiraz çiçekleri soğuktan donduğu yıl,
Örneğin Bebek Annem’de bir satış mü- yanışmasıyla anne önce eşyaları tanıma-
bı Bir Yolculuk Hikâyesi-Bizim
bulutların çatılara çok yaklaştığı gün... Ya-
dürüne şunları söyletiyor: “Çağımızın en ya başlar, onlarla dışarıya çıkıp gezer, bir-
Köy’den Bakırköy’e’de, “Bir
ni, anneniz grip olmuştu ve ay, ceviz ağa-
önemli sorunu güvenlik ve özgürlük! Gü- likte gösteri izlerler. Sonunda anne, ev-
köy çocuğunun hayallerine
cına asılı kalmıştı.’” (s.43)
venlik yoksa özgürlük de yoktur.” de yalnız kalacak, yiyeceğini, içeceği-
ulaşmak için aştığı zorlukları,
“Buzdolabını kaç paraya aldınız” soru- Düşüncesini pekiştirmek için müdür, ni masasına taşıyacak iyiliğe kavuşunca,
mücadelesini, azmini paylaş-
suna, “Kümesteki tavuklarla ahırdaki ine-
özgürlüğün tanımını yapıyor: “Özgürlük, Şule’ye de okul yolu açılır.
mak istediğini” ifade ediyor.
ğe mal oldu.” insanın bulunduğu yerde kendini bağım- Sınıfın merakla beklediği Şule’nin sınıfa
Rahmi Ali, Reşat Enis’in
Bu cümleleri okurken Hamlet’in kazıcı-
sız hissetmesidir. Bunun için temel ilke girip sırasına oturması, gelip sıradaki yeri-
Despot’unu inceliyor.
ya sorduğu soruya aldığı yanıtı anımsadım: şudur: Başka insanların, kalabalıkların on- ne oturması arkadaşlarına bayram sevin-
Yücel Erdoğan, Erdoğan
Hamlet, “Ölen kim” diye sorunca, me- ları rahatsız etmemesi!” (s. 432-33) ci yaratır... Atmış’ın, Rahatı Kaçan Orman:
zar kazıcısı, lafı yapıştırıveriyor: “Sağlığın- Ormansızlaşma Hakkında Yazı
Behiç Ak, annenin bakımını üstlenen
ve Söyleşiler’ini değerlendiriyor.
da kadın olan biri!” DAYANIŞMA Şule’yle özverili Ziya’yı öykü bağlamın-
Emek Yurdakul, Hannah
Böyle bir yanıtı, çocukların kavrayama-
Eğitimin temeli ailede atılır. Okul, eğiti- da canlandırırken, çocukları yalnız çiçek
Gold’un Son Ayı adlı kitabını
yacağı içinizden geçmesin, “Çocuktan al min gerçekleştirildiği bir öğretim yuvası- bahçelerinde gezdirmiyor, onlara insanı-
merceğe alıyor.
haberi!” sözü, aramızdan birinin yakıştır- dır. Bebek Annem’in konusu üç beş say- mızın temel besini olan sarı saplı buğday
Mustafa Başaran’ın hazırladığı
masıdır. Bu deyim, çocuğun, “çevresinde faya sığıştırılacakken Behiç Ak, konu se- tarlalarına da sokuyor...
n
Bulmaca ile düşün trafiği sürüyor.
İyi okumalar...
l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Arif Kızılyalın
l Yayın Yönetmeni: Gamze Akdemir l Tasarım: Bahadır Aktaş l Grafik: Mehmet S. Aman l Sorumlu Müdür:
Özgür Soyer l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar
Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli- İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Reklam Genel
Müdürü: Esra Bozok l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail: reklam@cumhuriyet.com.tr l Baskı:
İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. AŞ, Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: 11A/41
KITAP Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir.