Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Okumak yazmak üzerine
( )
aforizmalar VI
Var olduğum için yazıyorum! Bunu başka nasıl açıklayabilirim? Hayatın tözüne oradan
bakıyorum. Yazmak için sürekli bir nedeni vardır yazan kişinin. Gördüğü, hissettiği, gözlemleyip
düşündüğü her bir şey yazma nedenidir. Yazmak için çok büyük şeyler gerekmiyor. Ne yaşadığınızı
yazıyorsunuz ne de yazdığınızı yaşıyorsunuz! Bu ikilemi aşmak için yazdığımı bile söyleyebilirim.
81 / KENDİNE YAZMAK Bugün, Varlık Yayınları’nın diği defterine göz attım. İn-
Doğrudur, defterlere yazarken kendi- o basımı (Çeviren: Mete Er- ce el yazısıyla 318 sayfa-
me yazdığımı hissederim. Ama bazen de gin, 1968) kitaplığımda eli- da tümlemişti. Onca gün-
rüyalarım yanıltır beni! Rüya defterlerime min ulaşabildiği yerdedir. lük yazsa da çalışma defter-
yazdıklarım kimin için diye sorarım kendi- Zaman zaman göz atarım o lerine tarihsiz yazanlardan-
me, bilirim bunları kendime yazmadığımı… ilk etkileri hatırlamak için. Ki- dı! Okumalarından alıntılar,
tabın kokusu bile değişme- düştüğü notlar…
82 / YARATICI OKUMA miştir benim için! - İlhan Berk ise bana verdi-
Eğer okurken defter açıyorsam, ya- Konusunun etkileyiciliği ği İnferno’sunun bir baskısı-
ratıcı okumam başlıyor demektir. Ken- kadar, okuduğum bir kitapta nı adeta deftere çevirmişti. El
dini okutan bir yazarın / metnin duygu / beğendiğim satırların altını yazıları, çizimler; adeta dağı-
düşüncelerimi kanatlandırdığını, zihin- çizmeyi, ilgimi çeken cümle- nık bir kitap kurma ustasıydı!
sel yolculuğumu zenginleştirdiğini söy- leri bir deftere yazmayı bana Oysa bende defter bir
lemeliyim. Kendini okutan yazara defter öğreten kitaptır Martin Eden. başlama noktası, bir düzen
açmakta üşenmem, sayılarına da bak- Yazmanın nasıl bir şey oldu- / düzenek çağrısıdır. Silme-
mam bunların. Okuma / yazma konula- ğunu, yazan kişinin / yazarın den yazanlardanım. O ne-
rımın defterleri mutat okumalarımla sü- yolculuğunu gösterip öğre- denle defterler hep başu-
redurur hep. tendir de. cumdadır, masamdadır.
Yaratıcı okumayı seçtiğim konular Ardından hemen diğer ki-
91 / SAKLAMAK
kadar, yazarlarla yolculuğumda da ön- taplarına yönelmiştim: Demir Ökçe, Ma-
88 / YAZMAK DOKUNAKLI BİR
Deftere yazıyorsanız eğer, saklıyor,
celerim. Şimdilerde Susan Sontag oku- cera, Yol, Deniz Kurdu, Alkollü Anılar,
UĞRAŞTIR!
kendinizde tutuyorsunuzdur demek!
ması öyleydi benim için. Öyle ki, tek Uçurum İnsanları, Ademden Önce, Aç-
Yaptığı işi sevmek, merak ve tutku…
Bugüne kadar yazdığım defterleri say-
defter yetmedi. lar Ordusu… Jack London başka kitap-
Ötesi çalışmak derim. İşini iyi yapan bir
madım. Bir ara listesini yapmaya baş-
Sontag’ın imlediği “entelektüel uyum” lara, yazarlara gitmenin yolunu yordamı-
terziyi saatlerce seyredebilirim. Bir lez-
lamıştım, hatta içindekiler sıralamasını
okurken insanı dönüştürüyor, başka nı da göstermişti diyebilirim.
zet ustasına övgü düzmekten çekin-
yapayım demiştim; sonra vazgeçtim.
düş / düşünce kalıplarında da gezindi-
mem. Dokunduğu her bir şeyi güle dö-
Yazılan defterler, yazılmayan defter-
riyor. Ötede bir yerde bıraktığım André 86 / AÇIKLIK, GÖRÜNÜRLÜK
nüştüreni nasıl sevmezsiniz? İyi yazı da
ler… Kütüphanemin dolaplarında olan-
Gide’e dönmem de bundan sanırım. Okurken açıklığa yelken açarsınız,
sizden bunu ister. O nedenle yalnızca
lar, raflarında dizim dizim duranlar… İç-
Defterini hazırladım bile. yazarken de görünür olmaya. Bir düşü
yazmak değil, severek yapılan her bir iş
lerinde yazılmayı bekleyenler, yazımı
düşünceyi anlatırken, bir duyguyu yan-
/ uğraş bana dokunaklı gelir.
sürenler yığınca; ama atılmayı bekleye-
83 / DİLSEL AMAÇ sıtırken kaçınılmaz olandır. Okumanın
nine henüz rastlamadım!
Yazarken dili amaçlandırdığımı söyle- sizi taşıdığı yer açık alanlardır. Ki başka
89 / YAZAR OLMAK
yemem. Ama yazdığıma nokta koyup, düşüncelere oradan varabilirsiniz. Baş-
Bir ölçü getirip bir tanım yapacak de-
92 / OKURUNUZ KİM?
başa dönerek okumaya başladığımda, ka sözlerin anlamını devşirmeye döner-
ğilim. Bunun çalışmakla, gezip gör-
Yazarken bunu hiç mi hiç düşünmez-
yaptığım işçilikte dil başlı başına amaç siniz yüzünüzü. Okuma bir yanıyla et-
mekle ilintisi olduğunu söylemek iste-
siniz. Ama karşılaşınca şaşırır, merak
olarak önümde durur. Metin, “beni iyi- kin bir eylem, uğraştır; açık olmak zo-
rim. Jack London şunu diyordu: “Esa-
edersiniz! Sontag demiyor muydu:
leştir, çapaklardan arındır,” der adeta! rundasınızdır.
sen kendimi eğitmiş biriyim, kendimden
“Okur, mutlu bir rastlantıdır.”
başka akıl hocam olmadı.”
84 / EL YAZIM 87 / YAZMA DÜŞÜNCESİ
Ama onun da çıkış noktası okumay-
93 / ROMAN YAZARKEN...
El yazımla yazdıkça çoğaldığımı hisse- Var olduğum için yazıyorum! Bunu
dı: “…erken okumuş olmam yazma ar-
Delicesine notlar alan biriyimdir. Aynı
diyorum. Silmeden, karalamadan yazıyo- başka nasıl açıklayabilirim? Hayatın tö-
zusu duymama neden oldu ama yaşam
anda birçok konu üzerinedir çoğunluk-
rum. Yazarken kalemin ucunun kâğıda züne oradan bakıyorum. Yazmak için
şeklim yazmayı denememi engelledi. la. Ama aklımın bir köşesinde yazdığım /
dokunuş sesini hissetmek…Adeta ritm sürekli bir nedeni vardır yazan kişinin.
Bana herhangi bir edebi yardımda ya
yazmayı tasarladığım romanın düşünce-
tutarak yazıyorum. Yazımı güzelleştiren, Gördüğü, hissettiği, gözlemleyip dü-
da tavsiyede bulunan olmadı. Adeta ka- si vardır. Bazen bu notlarda bir cümlesi-
kaligrafik kılan da işte kendi içindeki bu şündüğü her bir şey yazma nedenidir.
ranlıkta çekiç sallayıp durarak gün ışığı-
ni, bir bölümünü, paragrafını da yazdığım
ahenk ve estetik görüntü. Hoşuma gidi- Yazmak için çok büyük şeyler gerekmi-
nın sızacağı delikler açtım.” (*) olur. Defterlerime dağılır bunlar. Her biri
yor öylesi duyguda yazmak. yor. Ne yaşadığınızı yazıyorsunuz ne de
alevlenip ortaya çıkmak istediğinde, otu-
Yazı düzen ve ahenk ister sizden. Zih- yazdığınızı yaşıyorsunuz! Bu ikilemi aş- 90 / YAZDIĞIM DEFTER
rup pazıl kurarcasına tümleyerek bir araya
ninizin akışkanlığını da yansıtandır üstelik. mak için yazdığımı bile söyleyebilirim. Kalemin yaratıcılığından söz eder du-
getirip yazmaya başlarım. Asıl iş işte o ya-
Biraz önce oturup “Gördüğümüz Yerde- rurum. Kalem Kitabı (*) biraz da bu ivme-
zarken kurulandadır. Roman yazmak, bi-
85 / “MARTIN EDEN’İN ETKİLERİ yiz” adlı bir deneme yazdım. Ortalığı sö- den kuruldu. Şimdilerde bir “Defter Kita-
raz da “geçmişin enkazı”na dönmektir!
n
Jack London’ın Martin Eden romanı- ze kesen bir fotoğraf karesiydi bana bu- bı” hazırlamaya yöneldiğimde, kendi def-
nı okuduğumda 13-14 yaşlarındaydım. nu yazdıran. Ne içindeydim, ne de dışın- terlerime döndüm ilkten. Ardından arşi-
(*) Jack London, Bana Göre Ha-
Beni yazıya ve okumaya bağlayan, bir da o gerçekliğin. Gözlediğim, hissettiğim vimdeki defterlerden ikisini aldım önüme: yatın Anlamı, Çeviren: Yiğit Yavuz,
yazarın izini sürmeyi öğreten kitaptır. bir şeydi; ve beni de huzursuz edendi. - Salâh Birsel’in “Dağarcık” adını ver- 2009, İmge Kitabevi, 224 s.
12 26 Mayıs 2022