Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
evrensel edebiyatın bir yaratıcısı ilan etti. Ve bu imge
Çar I. Nikolay’ın onu başkente davet etmesiyle başlar.
1827-1838 arası bu dönemde Puşkin artık olgun bir kalıcı oldu.
İlginç bir şekilde, Dostoyevski karşıtı Bolşevik-Sov-
edebiyat insanı gibi hareket eder: Ailesinin ve Rusya’nın
tarihine ilgi gösterir, daha çok düzyazı yazar, evlenir, yet yönetimi de şairin 100. ölüm yıl dönümünde büyük
kutlamalar yapar ve ondan Sovyetlerin müjdecisi Puş-
borçlanır, dört çocuk sahibi olur, dergi çıkartır ve derken,
bu garip başkent mahkûmiyetine bir düelloyla son verir. kin imgesini yaratır, onu bütün Sovyet halklarının baş-
yazarı haline getirirken, Dostoyevski’nin attığı evren-
KADER ORTAKLIKLARIYLA sellik temelinin üstüne inşa etti bu imgeyi.
Bu imgeyi katı bir Sovyet karşıtı olan Sovyet Puşkin’i-
DOSTOYEVSKİ’NİN RULETİ,
PUŞKİN’İN DÜELLOSU! ne karşı duran Nabokov da sürdürdü: esin kaynağı saydığı
Puşkin’de kozmopolit, Avrupa kültürünün üyesi evren-
Rus edebiyatını yakından tanıyan okur, Dostoyevski’nin
ruletiyle düello arasındaki yakınlığı hissedecektir. Puşkin’le sel bir şair gördü. Puşkin bütün Rus edebiyatının derin
yeraltı kaynağı, evrensel mesajının simgesi haline geldi.
Dostoyevski’nin sürgünden dönüşleri arasındaki benzer-
likler ve kader ortaklıkları çok fazladır.
“Ah, o ayaklar, ayaklar! Neredesiniz şimdi?/ Nerede
Belki tam da bu yüzden, yani kaderlerindeki yakınlı-
ğı ve eserlerindeki çokseslilik ortaklığını gördüğü için açıyor bahar çiçekleriniz?/ Doğulu bir rahatlıkla ser-
pilmiş,/ Kuzeyde, kederli karlarda/ Bir iz bırakmadınız
Dostoyevski, 1880’de şairin 100. doğum yılını kutla-
mak üzere yapılan ilk heykelinin açılışında konuşma- geriye:/ Severdiniz yumuşak halıları/ Dokunuşuyla iç
gıcıklayan./ Çok mu oldu, sizin uğrunuza unuttum/ Şan
yı kabul etti ve onu ölümsüzlüğe götüren eserin ve kah-
ramanın Yevgeni Onegin’in kadın karakteri Tatyana ol- ve şöhrete olan açlığımı/ Atalarımın ülkesini, esareti-
mi?/ Gençlik yıllarının mutluluğu kayboldu,/ Çayırda-
duğunu söyledi.
Puşkin’in yazdığı her şey Tatyana ve onun halk- ki hafif izleriniz gibi.” (Yevgeni Onegin’den...)
tan bir Rus kadınını temsil eden özelliklerinde en yüce
simgesini bulmuştu ona göre. NEDEN KAÇIP GİTMEDİ RUSYA’DAN?
Ama hangi evrensel mesaj? Puşkin sadece halkların
Turgenyev de konuşmuştu açılışta, ama Puşkin’in
büyük bir yazar olduğunu söylemekle yetinmişti. özgürlüğünün şarkıcısı değildi, insani özgürlüğün, öz-
gür aşkın, şen şakrak havaların, insan teninin şairiydi.
Dostoyevski’yse ise Puşkin’i Avrupa edebiyatının en
büyüklerinden biri ilan etmekle kalmayıp onu insanlı- Günümüzde Rus kültürünün her yerinde yaşıyorsa,
sadece son dönem eserlerinde, Yüzbaşının Kızı’nda,
ğa evrensel kardeşliği getirmeye kararlı Rus edebiyatı-
nın öncüsü olarak anıtlaştırdı. Dubrovski’de adaletsizliğe karşı büyük isyanları anlat-
tığı için değil, lirik diliyle hayatın hemen her alanının
O sırada Tolstoy günlüğüne böyle bir heykelin, ya-
şadıkları çağda yoksul Rus halkı için bir anlam taşıma- şarkısını söylediği için yaşıyor.
Tolstoy gibi askerlik yapmadı, Dostoyevski gibi
dığını yazmış ve açılışa gitmeyi gerekli bulmamıştı.
kamp hapsi yaşamadı, ama kısa bir hayatın son on yı-
lını çarın yakın gözetiminde geçirdi. Neden kaçıp git-
DOSTOYEVSKİ’NİN İMGESELLEŞTİRDİĞİ
PUŞKİN: ‘EVRENSEL EDEBİYATIN medi Rusya’dan? Tam da olgunluk dönemindeki ölü-
mü çar açısından cinayet, ama onun açısından intihar
YARATICISI!’
Dostoyevski bir anda, Puşkin’i, onu Rus halkının, ya- sayılır. Rusya’nın, edebiyatının bu olay üzerinde yük-
Resim: ILYA REPIN
selmesi şiirsel bir paradokstur.
şamının anlatıcısı sayan Belinski’den de öteye geçerek,
n
DOĞAN HIZLAN’LA DENEMENIN DÖNENCESINDE
Reşat Enis ve ‘Despot’!
Yazınsal denemeyi taçlandıran bir bakı-
şın birikiminin sunulduğu kitap bir bakı-
Despot (Remzi Kitabevi) sadece bir macera romanı olarak değil,
ma edebiyatımızda deneme türünün za-
bir “davranış bilimleri” ciddiyeti, siyasetin “erdem kavramını”
manlarına da tanıklığı içeriyor. Ömrünü
yazıya adayan bir edebiyat insanının, Do-
kirletmesi açısından okunması gereken bir yapıt.
ğan Hızlan’ın yola çıkış öyküsüyle bulu-
linden dolayı İstiklal Madalyası almayı bile
RAHMİ ALİ
şan kavşakta, ona eşlik eden bir bakışın
başarmıştır. Bu kez, aynı yakınlarını Yunan’a
/ düşünüşün birikimini yazı-söyleşileriyle
yardım ettiler diye “gammazlamıştır”.
yi ki okumuşum” dediğim romanlardan
ortaya çıkarıyor Feridun Andaç. Ve oku-
Bununla da kalmamış; Cumhuriyet kurul-
biridir Reşat Enis’in Despot’u (Rem-
yucuları kendi zamanına dönük bir edebi
duktan sonra -şaşılacak şey- milletvekili de ol-
‘‘İ zi Kitabevi). Yıllar önce -1970’li yıl-
yolculuğa da davet ediyor.
muştur. Elindeki yetkilerle yeğeni Fikret’in
lar- okumuş olduğum bu romandan esinlenerek
Doğan Hızlan’la Denemenin Dönence-
her başarısına engel olmaya çalışmıştır.
burada -Gümülcine- yayımlanan haftalık Türk-
sinde / Feridun Andaç / Eksik Parça
Romanı okurken bu küçük böl-
çe bir gazetede takma adla “Des-
Yayınları / 248 s. / 2022.
gede, halka zarardan başka bir şey
potlar Tükenmez” başlıklı bir ya-
vermeyen kişilerin devlet makam-
zı yazmıştım. Romanın konusu ol-
ları tarafından el üstünde tutulma-
dukça ilginçti. Bana içinde yaşadı-
larına da bir anlam veremediğim
ğım olayları yeniden hatırlatmıştı.
TARAS GRIGOROVIÇ ŞEVÇENKO’DAN ‘RESSAM’
gibi; devletin, azınlığın gelişmesi-
Toplumuna ihanet eden kişilerin,
Ressam, modern Ukrayna dili ve edebiya-
ne engel teşkil eden gerici zihniyeti
güvendiğimiz makamlarca baş tacı
tının mimarı, Ukrayna’nın “milli şair”i Taras
desteklemesini ise apayrı bir “des-
edilmeleri “kötülüğe alkış tutmak”
S¸ev çenko’nun otobiyografik romanı Res-
pot zihniyeti” olarak görmüşümdür.
değil de neydi? Çoğunlukla öyle
sam, Yevgen Kirilyuk’un önsözü, yazar ve
Bir yerden sonra ise roman yüre-
oluyordu. Reşat Enis’in Despot’u
dönem kronolojisi ve görselleriyle sunulu-
ğime su serpmeye başlamıştır. Am-
da kötülüğün temsilcisidir. Acıma-
yor. S¸ iirleri, resimleri ve düzyazısıyla Uk-
cası Despot Davut Ağa tarafından
sızdır, emellerine ulaşmak için her
rayna edebiyatı ve tarihine, Ukrayna hal-
her zaman mağdur edilen Fikret
türlü oyunu oynayan biridir. Fakir-
kının kolektif belleğine damgasını vu-
-tüm engellere karşın- en sonun-
lik içinde çırpınan kardeşlerine yar-
ran S¸ev çenko, Ressam’da sanat ve re-
da İstanbul Emniyet müdürü olur.
dım edecek konumda olmasına kar-
simle ilgili düşüncelerini incelikle örülmüş
Gözü doymak bilmeyen Despot,
şın onların mallarına göz dikmiş,
bir kurmaca anlatıyla ifade ediyor. Bi-
etmediğini bırakmamıştır. şimdi de bir eroin kaçakçılığını yönetmektedir.
reysel deneyimlerini sanatının merkezi-
İtalya’ya bir uçakla eroin kaçırırken yakalanır,
Yunan gelmiş, evinde Yunan subaylarını
ne oturturken devrin natüralist akımı ve
hapishaneyi boylar. Fikret de Eskişehir’e vali
ağırlamış, kendine düşman bildiği -başta yeğe-
manzara ressamlığına alternatif bir sanat
ni Fikret olmak üzere- yakınlarını “Kemalci” olur. Böylece roman mutlu sonla biter.
yaklaşımıyla yeni bir gerçekçilik tarifi ya-
Despot sadece bir macera romanı olarak de-
diye ele vermiştir Despot.
pan Ressam, S¸ev çenko’nun düzyazıdaki hünerini sergiliyor.
Bir komşu gelinini Yunan subaylarının kötü ğil, bir “davranış bilimleri” ciddiyeti ve siya-
Ressam / Taras Grigoroviç Şevçenko / Çeviren: Varol Tümer /
emellerine alet etmek isterken bacağından ya- setin “erdem kavramını” kirletmesi açısından
İletişim Yayınları / 176 s. / 2022.
ralanmış, Kurtuluş Savaşı sonrası bu malul ha- okunması gereken bir yapıt.
n
10 26 Mayıs 2022