Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CEM KOZLU’DAN KISA BIR ÖMRE SIĞDIRILAN UZUN BIR MÜCADELE HIKÂYESI
‘Bir Tıp Şehidi; Salâhattin Mehmet Erk’
Tu¨ rkiye’nin ilk radyoloji profesöru¨ Salâhattin Mehmet Erk’in yaşamı kısa bir ömre sığdırılan uzun bir mu¨ cadele hikayesidir.
Bu mu¨ cadelenin izleri eşi Sabahat Hanım’a yazdığı mektuplara ve kartpostallara da yansımaktadır.
Trakya, Balkanlar ve Filistin Cephesi’nden ve Birinci Du¨ nya Savaşı sonrasında eğitim amacıyla gittiği Viyana ve Almanya’nın
çeşitli kentlerinden gönderdiği mektuplar dönemin Anadolu ve Avrupa’sına tanıklık etmektedir. Gönderdiği kartpostallardan da
20. yu¨ zyıl başlarındaki Avrupa şehirlerinin göru¨ ntu¨ lerini izlemek olanaklı.
Remzi Kitabevi tarafından yayımlanan Bir Tıp Şehidi: Salahattin Mehmet Erk adlı kitap da Erk’in torunu Cem Kozlu’nun bu
mektup ve kartpostallardan derlediği belgesel bir çalışma.
çeviri ve telif kitapları, araştırma- Günümüzde sağlıkçılarımız her gün
ÖZLEM İYİER
ları olan biriydi. Çocuklarımız ve saldırıya uğruyor, doktor ve hemşireleri-
torunlarımız bilsin istedim. Bir de miz yurt dışına gidiyorsa üzerinde düşün-
‘RADYOLOJİNİN
Cumhuriyetimiz ne koşullarda, na- mek gerek, “neden?” diye.
EMEKLEME DÖNEMİNDE
sıl kuruldu. İpuçları var.
NÜKLEER IŞINLARA
‘NENEME AŞKI OLAĞANÜSTÜ’
MARUZ KALDI’
SAĞLIKTA NEREDEN n Bu kitap, içeriği zengin bir mektup,
n Şimdiye kadar kendi deneyim-
NEREYE! NEDEN DİYE kartpostal arşivine işaret ediyor.
lerinize ve mesleki alanınıza ilişkin
DÜŞÜNMELİYİZ! Kartpostal ve mektupların translite-
kitaplar yazdınız. Yeni kitabınız da-
n Dedenizin mektup ve kartpos- rasyonuyla birlikte dedeniz hakkında si-
ha önce yayımlanan kitaplarınızdan
tallarından daha çok eşine olan ze anlatılanlar haricinde yeni bir fikir
farklı, dedeniz Profesör Salâhattin
aşkına ve mesleki tutkusuna ta- sahibi oldunuz mu?
Mehmet Erk’in hayatını anlatıyor-
nıklık ediyoruz. Bilim için çaba- Kesinlikle. Savaşlar, Avrupa’da ihtisas,
sunuz. Bu kitabı yazmaya nasıl ka-
larını ve Cumhuriyet’in kurulu- Türkiye’de tıbbi çalışmaların ötesinde in-
rar verdiniz?
şunu takip eden ilk çeyrek asırda sani yönünü daha iyi anladım: sessiz, sakin,
Dedem ben beş yaşındayken öl-
tıp alanına katkılarını ve bu¨ tu¨ n ama duygulu ve tutkulu bir insan.
dü. Kendisi 56 yaşındaydı. Aile ve
bunların zorlu koşullar altında Özellikle de neneme olan aşkı olağanüs-
hekim dostlarının, bir radyolog ola-
yapıldığını okuyoruz. Bugu¨ n geli- tü. Bunu mektup ve kartlarında dillendir-
rak yıllar boyu maruz kaldığı nükle-
nen noktada sizce bu mekten de hiç çekinmiyor.
er ışınların genç yaşta ölümüne yol
fedakârlıklar karşılı- Bir de azimli ve dayanıklı.
açtığını düşündüklerini biliyorum.
ğını bulmuş mudur? Savaşın göbeğinde, Avrupa’da
Çünkü radyoloji bilimi daha emek-
Sorunuzu iki boyutta yokluk ve yalnızlık içinde, ama
leme çağındayken bu alana girmiş
yanıtlamak gerekir. Bi- tek bir kelime, şikâyet, kötüm-
öncülerdendi; ilkel cihazlardan, et-
rincisi, nereden nereye serlik yok. Hep ileriye bakıyor,
kileri ölçülemeyen dozlardan etki-
geldik? Cumhuriyet ilan ümitle. Kendisi için de ülkesi
lenmiş olmalıydı.
edildiğinde Türkiye’de için de planları, umutları var.
O günleri merak ettim. Bir asır
yaklaşık 200 hekim var. 1918’de doğan kızlarına Emel,
öncesi Türkiye’yi ve Avrupa’yı.
Üstelik, Anadolu halkı iki yıl sonra doğan oğullarına
Onun tam yüzyıl önce ihtisas yap-
sıtma, verem, cüzzam Ümit adını veriyorlar.
tığı Viyana’ya ben 2000 yılında ata-
vb. bulaşıcı hastalıklar- n Dedenizin nenenize
nınca oradaki hayatını, yazdıkların-
dan kırılıyor. bu¨ yu¨ k bir aşkla bağlı oldu-
dan hareketle canlandırmaya çalıştım.
Görebildiği tek torunu siz olmanız bu
Şimdi ise sağlık sitemi- ğunu göru¨ yoruz.
Mektup ve kartlarını Latin harflerine
sorumluluğu hissetmiş olmanıza sebep
mizle övünüyoruz. Hatta ya- Dedenizi nasıl hatırladı-
çevirttikçe ona olan hayranlığım ve o dö-
olabilir mi? Olabilir.
bancı ülkelerden birçok has- ğınızı okuduk. Peki neneni-
neme ilgim arttı.
Dedem arkasında çok belge bıraka-
Ailemden yeni belgeler geldi. Yavaş taya hizmet veriyoruz. Bu bardağın dolu zi nasıl hatırlıyorsunuz?
rak gitti: Birinci Dünya Savaşı sırasın-
kısmı. Bir de boş kısmı var: Hindistan ve Annem bize hep nenemin bana sırıl-
yavaş kitap ortaya çıktı.
da üç cepheden gönderilmiş mektup ve
Çin gibi bir ilaç sanayi kuramadık. Aşı sıklam aşık olduğunu söylerdi. Evlerimiz
kartpostallar. Toparlanmazsa zaman için-
FEDAKÂR BİR KAHRAMANDI!’ araştırma ve üretme kapasitemizi kendi birbirine çok yakındı. Sabah gelir, alır
de unutulacak ve yok olacaklardı. Oy-
n Her ne kadar kitabınızda, “Kim bilir, elimizle yok ettik. beni evine götürür, yemek yapar, bah-
sa ülkesine çok hizmet etmiş, kahraman,
Bu alanda Ar-Ge kapasitesi geliştire- çede benimle oynar, hikayeler anlatırdı.
bu araştırmaya, dedemi ve du¨nyasını daha fedakâr, önemli bir insandı.
iyi tanımaya beni iten, belki de bu boşluk- medik. İsrail gibi biomedikal alanda iler- Birçok geceyi onda geçirirdim. Elinin
Ülkemizin ilk röntgen profesörü, Rad-
ları doldurmak arzusu oldu” diye yazmış yoloji Derneği’nin kurucularından, leyemedik. Uzmanlaşmış üniversiteler sıcaklığını adeta hâlâ avucumun için-
olsanız da bu kitap bir bilim adamı olan Cumhuriyet’in iki yılda bir yapılan Milli kuramadık. Başarıyı sadece vasat seviye- de hissederim. Ne yazık ki o da çok genç
dedenize karşı bir sorumluluk da taşıyor. Türk Tıp Kongrelerinin hepsinde görevli, de niceliği artırmakta aradık. vefat etti. n
NATSUME SOSEKI’DEN KAREN VE STEVE ANDERSON’DAN
‘ARDINDAN’
‘JEFF BEZOS: AMAZON
Habibe Salğar’ın çevirdiği Ardından’ın (İthaki
HISSEDARLARINA MEKTUPLAR’
Yay.) kahramanı, varlıklı bir ailenin aylak evladı Da-
isuke, hem Meici dönemi sonundaki değişimler- Yeşim Öksüzoğlu’nun çevirdiği, Epsilon Yayınları’nca ya-
le hem de kişiliğiyle dertleri olan genç bir adam- yımlanan, dünyanın en büyük şirketlerinden Amazon’un
CEO’su Jeff Bezos’un yirmi yıldır hissedarlara yazdığı; ne-
dır. Günlerini kitap okuyarak ya da kafelerde geçi-
ren Daisuke’nin yaşamı, arkadaşı Hiraoka’nın eşi den, ne zaman, nasıl risk aldığını ve başarıya ulaşma yol-
larını anlattığı yıllık inceleme mektuplarının analizi olan ki-
Miçiyo’ya ilgisi tehlikeli bir aşka doğru evrilince al-
tüst olur. Bir yandan toplumsal normlara uygun tapta, Amazon’da büyümenin kapısını açan anahtarın ne
olduğu ortaya konuluyor. Kitapta 14 büyüme prensibi ko-
bir yaşam sürmeye zorlayan ailesine karşı direnir-
laylıkla kavranacak ve neredeyse her iş alanına veya kuru-
ken diğer yandan da Miçiyo ve Hiraoka’yla girdiği
luşa uyarlanabilecek bir dille analiz ediliyor.
umutsuz durumdan kurtulmaya çalışır.
n
n
16 7 Nisan 2022