25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER Kış Ortasında / Isabel Allende / Çeviren: İnci Kut / Can Yayınları / 352 s. Ölüm aşılması gereken bir eşiktir. Tıpkı doğum gibi... Gizleyecek ya da rol yapacak hiçbir şeyi olmadan kabul edilmeyi istiyordu; karşısındakini ruhunun derinliklerine kadar tanımak ve onu aynı şekilde kabul etmek istiyordu. Pazar sabahını yatakta birlikte gazeteleri okuyarak geçireceği, sinemada elini tutacağı, aptalca şeylere birlikte güleceği ve farklı fikirler üzerine tartışabileceği birini istiyordu. Kaçamak maceralara duyduğu hevesi geride bırakmıştı. New York’ta şiddetli bir kar fırtınasının ortasında, görünüşte önemsiz bir araba kazası sonucunda yaşamları değişen üç insan; Guatemala, Şili ve Brezilya’da trajedilerle yoğrulmuş geçmişler, göç etmek, hayatta kalmak ve kendini yuvada hissetmek... Isabel Allende bu romanında, kış ortasında içlerindeki yenilmez yazı keşfedenlerin beklenmedik ve dokunaklı aşkını anlatıyor. Sadece Bir Cümle İçin Yazılmış Öyküler / Deniz Zeka / Velespit Yayınları / 120 s. Deniz Zeka, on dört öyküden oluşan kitabında memleketine ve insanına ince kültürel nüanslarıyla dokunuyor. Öykülerinde kişileriyle birlikte kendi zamanını yaşayan tüm varlığın iç sesini, bu seslerdeki tınıların ahengini olduğu gibi duyuruyor. Hikâyenin özündeki anlamı ortaya koyan durumları sinematografik anlatımla dokuyor. Öykü sanatının inceliklerini, söz hazinelerinin kapısını açıyor. Anahtarı; kucaklayan, bütünleştiren dili. Sadece Bir Cümle İçin Yazılmış Öyküler’de söz olmak isteyen varlıkları konuştururken doğanın, kültürün derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor okurunu. Kırık Değirmen Sokağı / Emine Çal / Kanguru Yayınları / 256 s. Daha önce Güz Kasabası, Ragıp Bey ve Melekleri ve Mor Gecelerin Suskun Dili adlı üç kitabı yayımlanan, gaze teci yazar Emine Çal’ın yeni romanı Kırık Değirmen Sokağı, önemli bir kurumda üst düzey yönetici olan Esma’nın çocukluğunun ve ilk gençlik yıllarının geçtiği, iki farklı hayat arasında gidip geldiği Kırık Değirmen Sokağı’ndaki evlerini ziyaretiyle başlıyor. Gelenekle modernitenin çarpıştığı, her birinin içlerinde yaşattığı hayal ve umutlarıyla yeni yaşamlarına tutunmaya çalıştığı Esma ve ailesi; sevgisiz geçen çocukluğu, eşit olma talebi ve isyanıyla gençliği harcadığı yüksek statü arayışı içinde geçen yıllarını, duygu dünyasındaki yalnızlığını ve içinde kırk kapının ardına sakladığı geçmişiyle yüzleşmenin öyküsü anlatılıyor. Michael Scott, Antik Dünyalar: Doğu ve Batı’nın Muhteşem Tarihi / İnkılâp Kitabevi / 384 sayfa, İstanbul, 2020. Michael Scott; Antik Dünyalar: Doğu ve Batı’nın Muhteşem Tarihi isimli kitabında bugün içinde bulunduğumuz konumla da ilişkilendirilebilen antik geçmişimizin kültürel bilincini ortaya çıkarmayı hedefliyor. Tek bir ‘antik dünya’dan ziyade birçok ve çeşitli antik dünyaların nasıl işledikleri, geliştikleri, birbirleriyle etkileşimlerini ve bugünün şekillenmesine katkılarını anlatan Scott, çalışmasının odak noktasına M.Ö. 6. yüzyıl ile M.S. 5. yüzyılın arasındaki insan topluluklarını ve yaşamlarını alıyor. Bütün Mümkünlerin Kıyısında / Meltem Yılmaz / Destek Yayınları / 128 s. İlk romanı Soraya ile Berlin Film Festivali Kitaplığı’na seçilen, Soraya’nın yanı sıra İris adlı romanıyla da Polonya ve Bulgaristan’da da pek çok okura ulaşan Meltem Yılmaz, Bütün Mümkünlerin Kıyısında’da, mümkünsüzlüklerle çevrili hayatların ayakta kalma mücadelesini, kısa öykülerle iç içe geçmiş röportajlar aracılığıyla okurlarla buluşturuyor. Turgut Uyar’ın Tütünler Islak kitabının girişindeki anlamlı sözden esinle yaşama geçen kitaptaki yaşam öykülerinin hepsi gerçek. Toplam 13 öykü röportajdan oluşan kitapta, içinizdeki öteki ile yüzleşecek, birbirinden ilginç ve sarsıcı deneyimlerin hayata tutunma çabalarına eşlik edeceksiniz. Ponpon Minik Tavşanın Büyük Macerası / Nazlı İktu / Uçan Fil Yayınları / 40 s. Ponpon bir oyuncak mı? Yoksa oyuncak taklidi yapan bir tavşan mı? Cevabı, gökkuşağı gibi renkli ve heyecan dolu bu macerada gizli. Nazlı İktu’nun kaleme aldığı bu hikâyeyi okuduktan sonra oyuncaklarınıza, ailenize, çevrenize ve arkadaşlarınıza farklı gözle bakacaksınız. Pasaport’tan Kordon’a / Derleyen: Murat Şahin / Biz Kitap / 144 s. Gönül Çatalcalı, Ahmet Büke, Hülya Soyşekerci, Murat Şahin, Avram Ventura’nın da aralarında olduğu yirmi yazarın öykülerinden oluşan Pasaport’tan Kordon’a’yı okurken kendinizi dar bir sokağın tam ortasında bulacaksınız. Sonra Kordon’da bir bankta oturmuş geçen gemilere bakarken yasaklı düşler denizinde belki de kaybolacaksınız. Alsancak’ta hep aynı karede olmak isteyeceğiniz dostlarınızla bulaşacaksınız, birkaç kadeh içerken bol bol Zeki Müren dinleyecek bazen keder, bazen mutluluğa geçiş yapacaksınız. Pencereden bakarken daldığınız bir an yükselen ses sizi kendinize getirecek, eskileeeeer alırımmmmmm… Belki de anılarla kenetli yeni bir başlangıç yapmanın tam zamanıdır. Giysiler, Kültürler ve Kadınlar / Faruk Akbaş / Say Yayınları / 232 s. Geleneksel ve yerel giysiler, öyküler gibidir. Hayatın veya zamanın bir dilimini kendine özgü bir dille, kısa, öz biçimde aktarır ve şimdiki zamanı, geçmişten geleceğe genişleten bilgiler verir. Giysiler, Kültürler ve Kadınlar, otuz yıldır Anadolu’nun taşını toprağını, acısını tatlısını, insanını, kuşunu, böceğini, masalını, efsanesini fotoğrafın içine sığdırmaya adayan Faruk Akbaş ile emeklerini bütünleştirdikleri Ahu Erdoğan Akbaş’ın çekimleriyle, Anadolu’da halen yaşayan geleneksel ve yöresel kadın giysilerini belgeliyor. Antik Çağdan Geleceğe Para Paranın Yazılmamış Tarihi / Dursun Ali Yaz / Timaş Yayınları / 352 s. Çoğumuzun zihninde soyut ve kaydi bir anlam dünyasına işaret eden paranın tarihi seyir içindeki etkilerini bütünlüklü bir bakış açısıyla gösteren Dursun Ali Yaz, paranın yazılmamış tarihini kaleme alıyor. 11 bin yıldır kullandığımız para türlerini inceleyen yazar, paranın ruhu, özü ve şeklini temel alarak; Trampa Para, Mal Para, Tartı Para, Madeni Para, Kâğıt Para ve Sanal Para olmak üzere altı kategoriye ayırıyor. Yaz, paranın yalnızca tarihini değil servet ve devlet kavramlarıyla ilişkisini sosyolojik, kültürel ve yönetsel açıdan da irdelediği çalışmasında; paranın iktidar ilişkilerine, mitlere, toplumsal hayatın örgütlenme biçimlerine uzanan etkilerine tanıklık sunuyor. Kanatlanmış Kadınlar Osmanlı ve Avrupalı Kadın Yazarların Dostluğu / Senem Timuroğlu / İletişim Yayınları / 248 s. Geç Osmanlı döneminin kadın yazarları Avrupa’daki, Batı’daki kadınların durumunu nasıl görüyorlardı? İstanbul’a gezgin olarak gelen Fransız kadın yazarlar, başta harem olmak üzere, Osmanlı kadınlarının hayatını nasıl görüyorlar, ne gibi sonuçlar çıkartıyorlardı? Senem Timuroğlu, geç Osmanlı döneminde oluşmuş ilişki ve iletişim ağı içinde, Avrupa feminizmi ile “aydınlanmış dindar” kadın hakları söylemi arasındaki etkileşimin bir portresini çiziyor. Fatma Aliye, Selma Rıza, Hayriye BenAyad, Şeref, Hatice Zinnur, Nuriye hanımlar ve George Sand, Marc Hélys, Marcelle Tinayre, Grace Ellison “madamlar”... Kitap okurları “öncü” sıfatını hak eden tüm bu kadınları fikirleri, kişilikleri ve aralarındaki arkadaşlığın hikâyesiyle de tanıştırıyor. Benim Durumumdaki Erkekler / Per Petterson / Çeviren: Banu Gürsaler Syvertsen / Metis Yayınları / 256 s. Karısı çocuklarını da alıp onu terk ettikten sonra Arvid Jansen, tutunacak çok az şeyinin olduğunu fark eder, kim olduğunu pek de bilmediğini anlar. Gençlik günlerinin peşinde şehirde dolaşır, sarhoş olur, barlarda ısrarla peşine düştüğü kadınlarla yatağa girdiğindeyse ne yapacağını bilemez. İlk ayrıldığında neşeli bir zafer duygusu taşıyan karısı da ondan çok farklı durumda değil gibidir. Sadece üç kızlarından en büyüğü ebeveyninin kim olduğunu görüyor, ama ne onlara yardım edebiliyor ne de onlardan yardım alabiliyordur… Benim Durumumdaki Erkekler, Norveçli yazar Per Petterson’dan parçalanan bir hayatın acımasız ama şefkat dolu portresi… 18 6 Şubat 2020
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle