05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

AYŞEGÜL YÜKSEL’DEN GENCO ERKAL’IN DOSTLAR TİYATROSU SERÜVENİ’ Dostlar’ın hikâyesi... Akademisyen ve eleştirmen Ayşegül Yüksel’in kaleme aldığı Güneşin Sofrasında Genco Erkal’ın Dostlar Tiyatrosu Serüveni adlı inceleme Kırmızı Kedi etiketiyle basıldı. Yüksel, Erkal’ın altmış yıllık profesyonel geçmişinin bir dökümünü sunuyor. EMRAH KOLUKISA G enco Erkal’ın altmış (aslında öncesi de var ama profesyonel olarak altmış yıl), Dostlar Tiyatrosu’nun ise elli yıllık bir geçmişi var tiyatro tarihimizde. Üç yüz sayfalık çok şık bir kitapla bu tarihçeyi sizden okumak ayrıca büyük bir keyif. Öncelikle şunu sorayım. Genco Erkal ve Dostlar Tiyatrosu ülkemizin tiyatro tarihinde neyi temsil ediyor? Her şeyden önce, ülkemizin sponsorsuz ve bağımsız en uzun ömürlü özel tiyatrolarından biri olarak öne çıkıyor. Ayrıca, politik tiyatro yapma ilkesine altmış yıldır sırt çevirmemiş bir topluluk olarak önem taşıyor. Bir önemli özelliği de, yerli/yabancı metinlerden yapılan uyarlamalar ve özgün oyunlarla tiyatromuzu altmış yıldır zenginleştiriyor olması. Örnekleyeyim: Turhan Selçuk’tan Abdülcanbaz, Aziz Nesin’den Azizname, Yaşar Kemal’den Ağrı Dağı Efsanesi, Brecht’ten Analık Davası uyarlamaları. Ayrıca, unutmayalım, Genco Erkal’ın kaleminden çıkan, tek kişilik ve iki kişilik gösterilerin metinleri de uyarlama özelliği taşıyor. Dahası, topluluk sanatçılarının yazdığı özgün belgesel oyunlar var: Macit Koper’den Sabotaj Oyunu, Yavuzer Çetinkaya’dan Gün Dönerken gibi. Dostlar, tüm bu söylediklerime ek olarak, nitelikten hiçbir zaman ödün vermemiş, çoğunlukla yüksek düzeyde oyunculuk sunan, dekor, giysi, ışık tasarımları, koreografi ve dans çalışmaları, müzik düzenlemeleri ve şarkı sunumları her zaman özenle gerçekleştirilmiş bir topluluk olarak ülkemizin tiyatro tarihinde sağlıklı bir kurumlaşmayı temsil ediyor. BAVUL DOLUSU BELGE İLETTİ n Kitapla ilgili belge ve fotoğraflar için nasıl bir araştırma yaptınız? Bizde arşiv her zaman sıkıntılı bir konudur çünkü. Tiyatro seyircisi olduğum günden bu yana kendi arşivimi oluşturma alışkanlığım var. Oyun broşürleri, beğendiğim eleştiri yazıları, tiyatro dergileri gibi malzeme yıllar içinde yer yer yitip gitse bile, çoğunlukla elimdedir. (İtiraf edeyim, altmış yıllık tiyatro izleyiciliğinden sonra, artık aradığımı bulamadığım bir belge kalabalığı ile yüz leşmek durumundayım). Ne ki Dostlar’ın kuruldu ğu dönemde yurt dışındaydım. Genco Erkal bana ilk üç tiyatro dönemini içeren bir bavul dolusu belge iletti. Bu belgelerle boğuşurken, pek çok yararlı yazı ve haber yanında, basının yanlış bilgilendirmeleriyle de karşılaştım. DOSTLAR’IN İLK 20 YILINI DA YAZMIŞTIM Gazeteler sanki birbirleriyle ‘telefon oyunu’ oynarcasına, gerçekliğini gitgide yitiren bir haberler silsilesi oluşturmuştu. Neyse ki kuşkucu bir yaradılışım var. Genco’yla konuşma şansını da kullanarak uydurma haberlere yenik düşmekten kurtuldum. Daha sonraki dönemleri incelerken ise daha donanımlıydım. Dostlar’ın ilk yirmi yıllık öyküsünü de ben yazmıştım. O yazının hiçbir bölümü kitaba girmedi, çünkü elli yıla bakıştaki odak noktaları farklıydı. Oyun metinleri, basın bültenleri, vb. elimdeydi. Dostlar için yazdığım otuzu aşkın gazete/dergi yazısı yanında meslektaşlarımın kitapları ve yazıları vardı elimde. Zeynep Oral’dan, Zehra İpşiroğlu’ndan, Seçkin Selvi’den, Dikmen Gürün’den, Üstün Akmen’den çok yararlandım. Ayrıca belleğimin epeyce güçlü olması da kitabın oluşmasında kolaylık sağladı. BAKANLIK DESTEĞİ USLU TİYATROCULARA n Politik tiyatroyu Genco Erkal kadar istikrarlı ve inatlı bir biçimde uygulayan, bu tavrından taviz vermeyen pek kimse kalmadı galiba. Politik tiyatro zor mu geliyor acaba sanatçılarımıza? Yoksa eski moda mı görüyorlar, ne dersiniz? 12 Eylül dikta rejimi toplumun üstünden silindir gibi geçtiğinden bu yana politik tiyatro yapanlar gitgide azaldı. Bunun bir ne deni, oyunların yasaklanma ya da engellenme tehlikesidir. Kimi oyunlar büyük kentlerde sahnelenebilse bile, turneyle küçük kentlere gidildiğinde şu ya da bu gerekçeyle engellenebilmektedir. Günümüzde de geçerli olan bu tür zararlara girmeyi göze alamayan özel toplulukların politik tiyatro yapması düşünülemez. (Şehir Tiyatroları ve Devlet Tiyatroları gibi, ödenekleri devletten sağlanan topluluklar için politik tiyatro zaten söz konusu değildir). Bir de Kültür Bakanlığı’ndan özel tiyatrolarca her yıl alınabilen oyun projelerine parasal destek durumu var. Bu destekten yararlanmak için usta tiyatrocu olmak yetmiyor. ‘Uslu tiyatrocu’ olmanız da gerekli. Ferhan Şensoy’un Ortaoyuncular topluluğu, Ankara Sanat Tiyatrosu, Oyun Atölyesi, Dostlar Tiyatrosu, vb. uzunca süredir bu destekten yararlandırılmıyor. SİVAS 93, HER ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ Politik tiyatronun modasının geçmiş olması olasılığına gelince, unutmayalım, 1980’li yıllarda doğmuş olan kuşak politik gelişmelerden habersiz olarak büyütüldü. Anne ve babalar çocuklarını politikadan uzak tutmaya çalıştılar. Bu arada 1970’li yıllarda, önüne gelenin politik tiyatro yaptığı düşüncesiyle sergilediği ‘slogancı’ yaklaşım, insanları bu tür tiyatrodan uzaklaştırmıştı. Dahası, Turgut Özal’ın ‘liberallik’ kokan politikalarının gölgesinde, bir yandan birdenbire oluşan özel televizyonların ‘vur patlasın, çal oynasın’ yaklaşımıyla, öte yandan tüketim çılgınlığının toplumu sarmasıyla, paradan para kazanmanın engellenemez çekiciliğinin savunulmasıyla, gençler çok farklı yerlere gittiler. Orta yaşlıların bir bölümü ise politikadan yılmışlardı. Ancak, Genco Erkal’ın 2000’li yıllarda ‘olay yaratan’ Sivas ’93 oyunu seyirciyi öylesine sarstı ki, durum değişti. 30’u aşkın sanat erinin ölümüne neden olan Madımak Oteli yangınını hepimiz (o yıllarda çocuk olan günümüzün genç insanları da) radyodan ve bir oranda da televizyondan dehşet içinde izlemişti. Sivas ’93’ün yıllar sonra bu korkunç olayı sahnede canlandırması, duyarlı insanlar için politik tiyatronun işlevi bağlamında yol gösterici oldu. Genco Erkal’in oyunlarına ve politik tiyatroya artık gençlerin de yoğun ilgisi var. n Sizce Genco Erkal’ın bunca yıl içinde eksik yaptığı bir şey, ‘Ah bir de şunu oynasaydı keşke’ dediğiniz bir oyun var mı? Bir Shakespeare oyununda oynamasını isterdim. Çünkü Gülriz Sururi Engin Cezzar Tiyatrosu yapımı Othello’da eşsiz bir Iago karakteri yaratmıştı. Yıllar önce bir fırsat çıksaydı, Hamlet karakterine de yeni bir enerji getirebilirdi. Kral Lear’de Soytarı’yı herhalde müthiş oynardı. Ama en çok Venedik Taciri’nin ünlü Shylock karakterini yorumlarken izlemek isterdim Genco’yu. Bugün de oynayabilir. Doğal ki bütün bunlar birer düş… Dostlar’a büyük bir Shakespeare yapımı için destek yağdıracak sponsorlar nerede... n Güneşin Sofrasında Genco Erkal’ın Dostlar Tiyatrosu Serüveni / Ayşegül Yüksel / Kırmızı Kedi Yayınevi / 336 s. 10 6 Şubat 2020
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle