15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KİTAPÇI Gizemli Tarih Oyunu Karain’de Taş Çağı / Demet Ekmekçioğlu / Resimleyen: Deniz Avcıer / Dinozor Çocuk / 2019 / 112 s. / 8+ yaş    Yıllarca yayıncılık sektörüne emek veren, çeşitli gazete ve dergilerde kitap incelemeleri yayımlanan yazarın bu ilk kitabı, yazarın kitaplar kadar bir başka tutkusu ve uzmanlık alanı olan arkeoloji üzerine kurulmuş. Kendisi alan uzmanı olduğu halde yazar yine de titizlik göstererek hikâye için Prof. Dr. Harun Taşkıran’dan da danışmanlık almış. Ufuk’un anne ve babası arkeologtur. Her yaz Ufuk’u büyükanne ve büyükbabasına bırakıp Karain Mağarası’ndaki kazıya giderler. Ama o yaz oğullarının yeterince büyüdüğünü düşünüp (Ufuk tam dokuz yaşındadır) onu da kazı evine getirirler. Ufuk tarih, arkeoloji, dinozorlarla ilgili kitaplar okumayı, taş koleksiyonu yapmayı çok seven bir çocuktur. Resim yapmak ise onun için bir tutkudur. Bu yüzden resimli günlük tutar. Gün içinde yaşadıklarını çizgilerle defterine aktarır. Ayrıca dinozor çizmeye bayılır. Ufuk’un bir başka keyif aldığı şey ise  bilgisayarlar ve bilgisayar oyunlarıdır. Ufuk, bu hikâyede sevdiği şeyleri bol bol deneyimleme şansı bulur. Milyonlarca yıldır Karain Mağarası’nın derinliklerinde yaşayan tüylü, iki ayaklı, dört kanatlı, tavuğa benzer bir dinozorla tanışması, Ufuk’a paleolitik dönemle ilgili pek çok şey öğretirken aynı zamanda da kaç zamandır tasarlamak istediği bilgisayar oyunu için de müthiş bir ilham kaynağı olur. Kitabın arkasındaki arkeolojik terimler sözlüğü ve Karain Mağarası hakkında bir yazı da yer alıyor. Arkeoloji, tarih, doğa hakkındaki bu heyecanlı macera okura yaşadığımız coğrafyanın tarihi zenginliği dei duyumsatmak adına da önem taşıyor. Mavi’nin Maskesi / Ricardo Ancántara / Resimleyen: Mercé López / Çeviren: Havva Mutlu / Final Kültür Yayınları / 2018 / 48 s. / 6+ yaş Hayal kırıklığına, öfkeye ve bu hisleri anlayıp üstesinden gelmeye dair bir metin olan Mavi’nin Maskesi, anne ve çocuğunun kısa süreli ayrılığından yola çıkarak bize güzel bir hikâye anlatıyor. Her şeyi azıcık olan Mavi, anneannesinin evinde annesinden ayrı geçirdiği bir hafta boyunca kızgın yüz maskesini neredeyse hiç yüzünden çıkarmıyor. Ne yaptıklarından keyif alıyor ne öteki çocuklarla arkadaş olabiliyor. Bu öfkenin annesini daha hızlı geri getirmeyeceğini fark ettiğindeyse yapacağını yapıyor. Bu tatlı hikâyeye eşlik eden güzel çizimleri ve özenli çeviriyi de gözden kaçırmamak gerek. Sarılalım / Eoin McLaughlin / Resimleyen: Polly Dunbar / Çeviren: Şafak Arat / Timaş Çocuk / 2019 / 60 s. / 6 ay + yaş Hikâye şöyle başlıyor: “Kirpi çok mutsuz hissediyordu. Bir kirpi ne kadar mutsuz olabilirse o kadar mutsuzdu.” Hikâye şöyle de başlıyor: “Kaplumbağa çok mutsuz hissediyordu. Bir kaplumbağa ne kadar mutsuz olabilirse o kadar mutsuzdu.” Bu iki mutsuz, öykü boyunca sarılacak birilerini arıyor. Oysa birinin dikenleri ötekininse sert bir kabuğu var. Çift kapaklı basılan Sarılalım’ın ortasına geldiğinizde bir kucaklaşmanın ne kadar mutlu edebildiğini, iki kişinin ne kadar mutlu olabildiğini (belki de üç, zira öykü içinizi öyle çok ısıtacak ki siz de bir kucaklaşmanın ortasında duyacaksınız kendinizi) anlayacaksınız. Kardeşler! / Rocio Bonills / Çeviren: Halil Türkden / Günışığı Kitaplığı / 2019 / 52 s. / 4+ yaş İki kardeş olduğunuzda birbirinize her ne kadar sinir olsanız, hatta bir şebek veya gergedan bile olsanız, orta yolu bir biçimde bulabilirsiniz. Zira iki kardeş olmak aslında o kadar da kötü bir şey değildir. Peki ya günün birinde üçüncü kardeş çıkagelirse? Abla kardeş ilişkisini neşeli çizimler ve eğlenceli bir dille anlatan Kardeşler hikâyesini her bir kahramanın gözünden ayrı ayrı anlatan çift kapaklı bir kitap. Yağmur Adam ve En Güzel Dans/ Özge Bahar Sunar / Resimleyen: Uğur Altun / Redhouse Kidz/ 2019 / 32 s. / + 4 yaş Tam havalar ısındı diyoruz, kendimizi parklara bahçelere atıyoruz, çimenlere yayılıyoruz ama birden gökyüzünü kapkara bulutlar kaplıyor ve yağmur başlıyor. Sahildeki yürüyüşümüz, parktaki oyunumuz, bahçedeki pikniğimiz yarım kalıyor. Keyfimiz kaçıyor ve söylene söylene eve dönüyoruz. Birbirimize dönüp “Yağmuru seven biri var mı?” diye soruyoruz. Bunu hepimiz çokça yaşamışızdır. İşte bu kitap, böylesi hayatın içinden bir durumu aslında yine hayatın içinden olan ama bizlerin çok da farkında olmadığı bir durumla çok güzel anlatıyor ve okurun kalbine dokunuveriyor. Evet, yağmur yağdığında bazen çoğumuz homurdanırız. Hele hele büyük şehirde yaşayanlar için yağmur, çile sebebi bile olabilir. Fakat yağmur bu serzenişimizi duyup da bir daha hiç yağmamaya karar verirse ne olur? Yanıtınızı duyar gibiyiz ama yazar o didaktik yanıt yerine küçük bir kızın dünyasına konuk ediyor bizi. Küçük kız bir daha yağmamaya karar veren Yağmur Adam’ı bir güzel ikna ediyor. Sonunda da okura soruyor; “Yağmuru sevmeyen var mı?” n 1923 Mayıs 2019
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle