15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SERGEN ÇİRKİN’DEN ‘GÜNEY SİBİRYA ARKEOLOJİSİ VE ŞAMANİZM’ Kökler ve ortak bilinçaltı Şamanizm benliğimizi, bizi, tam anlamıyla anlamanın tek çıkar yolu… ÖZGEN ACAR Y eryüzünün belki de en “kadim” dini geleneği… Kökleri, modern insan Sapiens’in ortaya çıktığı ilk anlara dek iniyor. Eski Taş Çağı’nın ruh tapımı üzerine kurulu animistik inançları, zaman içinde Şamanizm’e doğru evrilmiş… Hangimiz bir parça şaman değiliz ki? Bugün “yerin kulağı var” derken, yol kenarında ulu ağaca bezler bağlarken, türbelere adaklar verip el yüz sürerken, aslında hepimiz bir parça şamanız. Kent yaşamında unuttuğumuz, ancak köylerde hâlâ geçerliliğini koruyan daha pek çok inanç; ateşi su ile söndürmemek ya da akşam karanlığında belirli işleri yapmamak, hepsi binlerce yıllık ortak bir bilinçaltının yansımaları. Ardında bıraktığı bin yıllara karşın, yaşamlarımızın birer parçası olmayı ısrarla sürdüren söz konusu inançların köklerine inmek, Şamanizm’i arkeolojik bulgular eşliğinde okumak için son derece ilgi çekici bir kitap… Yazar arkeolog olmasının verdiği bakış açısıyla Şamanizm’i evrimsel bir çizgide incelemiş. Şamanizm’i genel kanının aksine yalnızca son birkaç yüzyılın etnografik verileri ile sınırlandırmıyor. Arkeolojik ve etnografik verileri kıyaslayarak, Sibirya halklarının tarihsel inanç yolculuğunu gözler önüne seriyor... Kitap resmi tarih ezberlerimizden biri olan “Türklerin anavatanı Orta Asya’dır” söylemini de kırıyor... Altay kökenli halkların hemen hepsi gibi Türklerin de gerçek doğum yerinin Orta Asya bozkırla rında değil; Güney Sibirya ormanlarında aranması gerektiğini vurguluyor! Üstelik, en erken devirlerden ortaçağ içlerine kadar uzanan Güney Sibirya kültürlerini de kronolojik bir biçimde ele alıyor. Arkeolojik bulgulara, kimi noktalarda tarihi Çin kaynakları da eşlik ediyor: “Soğuk yurtlarda yaşarlar... Suya ve ağaçlara kurban sunarlar, et yerler ve kımız içerler, kırmızı rengi kutlu sayar ve bir bayrak altında toplanırlar… Soylular başlarına siv ri başlıklar giyer, kadınlar omuzlarına, erkekler ellerine dövmeler yaparlar!” ALEVİBEKTAŞİ GELENEĞİNİN KÖKLERİ Altay dağlarından çıkarılmış 2 bin 500 yıllık bir prenses mumyası, Çin kaynaklarında söz edilen betimleme ile kıyaslanmış. İskit prensesi, omuz dövmeleri, kıyafeti ve süs eşyaları ile tarihsel kayıtları arkeolojik olarak doğruluyor. Kitap, bu tür pek çok arkeolojik bulguyu değerlendiriyor… Arka kapakta yer alan şu satırlara özellikle yer vermek istiyorum: “Sibirya’da zaman farklı işler; akıp giden yüzyılların orada pek de önemi yoktur. Bu büyük kara parçasında toprak gibi, su gibi, zaman da âdeta donmuştur. Ağır aksak işleyen bu tanrısal zamanı aydınlatacak ve onu yeniden okunur hale getirecek kilit sözcük ise Şamanizm’dir.” Gerçekten de öyle, “Şamanizm” benliğimizi, bizi, tam anlamıyla anlamanın herhalde tek çıkar yolu… Anadolu’yu var eden ruhu, AleviBektaşi geleneğinin bin yıllar öncesinden kaynaklanan köklerini kavrayabilmek için “kilit sözcük” Şamanizm’dir! Behçet Kemal Çağlar’ın vaktiyle Halkevi dergilerinde okuduğumuz, üzerinde derin derin düşünmemiz gereken dizelerini, yeri gelmişken paylaşmak isterim: Toroslar’dan inerken Tabiatı tam görmek ve gelmemek amana, Bir Tahtacı köyünde rastlamak bir Şaman’a, Silkinmek on dört asrın tozlarından bir anda, Toros’da, hizadan, gülebilmek Allah’a. n Güney Sibirya Arkeolojisi ve Şamanizm / Sergen Çirkin / YKY / 480 s. / Nisan 2019 İNGİLİZ EDEBİYATI’NA GİRİŞ Shakespeare’den Joyce’a ada edebiyatı İngiliz Edebiyatı 101, okuru bu alanı tanımaya davet ediyor... NURDURAN DUMAN K imi edebiyat ve akademik çevrelerce alımlandığının, sunulduğunun aksine İngiliz Edebiyatı oldukça eğlencelidir. Yazarıyla karakteriyle renkli bir palet de denebilir. Zaten tiyatrodan sinemaya, animasyona başka alanları da beslediği hikâyeleri, kahramanlarıyla bu açıkça görülebilir. Say Yayınları’nın “Herkes İçin Edebiyat” dizisinden çıkan İngiliz Edebiyatı 101 ya da öteki adıyla Beowulf ve William Shakespeare’den D.H. Lawrence ve Joseph Conrad’a İngiliz Edebiyatı Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey kitabı, adı üstünde bu edebiyatın renkliliklerine taze bir görüşle yaklaşmak veya yeni bir giriş yapmak isteyenler için. Kitap, 1500 yıla yakın bir zamandır biçimleneduran, dünya edebiyatına eserler, yazarlar, en dikkat çekicisi de birçok evrensel karakter vermiş İngiliz Edebiyatı’na derli toplu bir bakış atmakta. Yazarların yaşamlarından kesitleri, karakterlerini oluştururkenki iteklenme nedenlerini de konu eden Brian Boone, kitabı hazırlarken anlaşılması kolay bir inceleme olmasını da amaçlamış. Çalışmasını, Latince yazılmış olsa da “İlk İngiliz Kitabı” da denen, Bede’nin İngiliz Halkının Kilise Tarihi ile açıyor; eski İngilizce ile yazılmış ilk eser, epik Anglosakson hikâye Beowulf ile başlayıp yeni soluk Harry Potter’la noktalıyor. Pek noktalanma denemez elbette buna. Meraklısı olan ya da olacak olan için can alıcı özelliklerin de belirtildiği bir önizleme çünkü kitap. EDEBİYATIN ALTINDA AÇTIĞI Boone’un konuları ele alırken, bölümlerde tarihsel, edebi, dilbilimsel, siyasi vb. bağlamlarına göre hangisi o dönem daha önemliyse değişen bir vurgulamayı gözetmiş olması dikkat çekici: “Eski İngilizce, Elizabeth Çağı, Restorasyon ve Sonrası, Romantik Dönem, Victoria Çağı ve Sanayi Devrimi, Modernist Akım, Çağdaş İngiliz Edebiyatı”. Her başlık kendine özgü bağlamıyla, dönemin başlıca yazarlarıyla sunuluyor. Her yazar başlı başına bir fikir/siyaset, akım ya da edebi biçimi ifade ediyor çünkü neredeyse. O döneme ve sonrasına damgasını vuran, hatta şimdiye etkisi olan yazarlar onlar. Peki neden önemliler? Belki de tek tümce, işte bu önemleri anlatıyor kitap. Kimi zaman eserlerden alıntılarla, işaret ettiği tarihten anlarla, kimi zaman o döneme özgü öneme göre açtığı başlıklarla. Yazarın hemen hemen her konunun altında açtığı “edebiyat dersi” pencere bölümleri, kitabın en ilginç notların düşüldüğü yerleri olabilir. Bede’nin İngiliz Halkının Kilise Tarihi kitapları ile Batı’nın zaman tanımlayışını kesinleştirmiş olduğu, “milattan sonra” ifadesini popülerleştirip evrenselleştirdiği gibi ilginç bilginin sunulduğu bu yerler okurun ilgisini daha da diri tutuyor. Özellikle Romeo, Juliet, Frankenstein, Scrooge, Bay Darcy, Robinson Crusoe, Hamlet gibi yazarlarının da önüne geçmiş karakterleriyle günlük yaşamlarımıza türlü biçimde sızmış; Alice Harikalar Diyarında gibi hikâyeleri ile dünya edebiyatını zenginleştiren; Shakespeare gibi bir dehası ile söz ve düş dünyamızı genişleten Britanya edebiyatına ilişkin bu kitap için, okuru yeni bir sürece davet eden bir okumanın rehberi de denebilir. n İngiliz Edebiyatı 101 / Brian Boone / Çev: Özlem Özarpacı / Say Yayınları / 250 s. / 2019 16 23 Mayıs 2019
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle