Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
>> ve bir sonuca varır. Güldürmekten çok düşündüren fıkralardır bunlar. Zaten bu özelliklerinden dolayı, bu fıkralar için bazıları “güldüşün” sözcüğünü kullanır. Nasreddin Hoca fıkralarında biz sadece Anadolu Türklerinin değil, tüm Türk dünyasının espri yeteneğini görürüz. Bu fıkralara, folklorun doğası gereği, her gün yenilerinin eklenmesi ve yayılma sahalarının genişlemesi onların, halkın duygu ve düşüncelerine uygunluğunu gösterir. Türk halkı, bu fıkralarla, söyleyeceklerini Nasreddin Hoca gibi bir sembol fıkra kahramanı kişi aracılığıyla dile getirir. “BİLİMSEL KURALLARA UYGUN HAREKET ETMEK GEREK” n Taş baskısı örneklerde yer alan resimler için neler söylenebilir? Bunları çizenler belli değil mi? n Taşbaskısı Nasreddin Hoca kitaplarındaki ve bu bağlamda diğer halk hikâye kitaplarındaki resimler, anlatılanları pekiştirmek amacıyla kitaplara eklenmiştir. Bu kitabımızdaki örnek resimlerde de görüldüğü gibi taşbaskısı Nasreddin Hoca kitaplarını süsleyen resimlerin çoğu, basit çocuk resimlerine benzer. Çok azı ressam elinden çıkmıştır. Resimlerin bir kısmının, kitapları yazan hattatlar ve oyma resim işleriyle uğraşan hakkâklar tarafından yapıldığı ileri sürülür. Bu kitapların bazılarında insan ve hayvan figürleri yoktur, onlar yerine, aynı alt yazılarla, ağaç, dal, yaprak ve çiçek figürleri konmuştur. Halk resimleri bağlamında bu resimleri inceleyen Malik Aksel’e göre, nazar korkusundan dolayı böyle bir tercih yapılmıştır. Kitapta, bu konuda da örnek resimler yer alır. n Nasreddin Hoca’nın ölümsüz fıkraları konusunda geniş bir kaynak kitap da hazırlamıştınız. Daha yapılacak neler var bu alanda? Örneğin tüm fıkraların derlenmesi? n Nasreddin Hoca konusunda bundan sonra yapılacak işlerden ilki, yurtiçindeki ve yurtdışındaki kütüphanelerde, özel koleksiyonlarda bulunan Nasreddin Hoca yazmalarının ki bunların sayısı benim tespitlerime göre yetmişi aşar mümkünse tümünün çevriyazılarının yayımlanmasıdır. Böylece, fıkraların anlatım ve içerik açısından geçirdikleri evreler tespit edilebilir ve belki tenkitli bir Nasreddin Hoca yazması metni ortaya konulabilir. Ben bu yazmalardan beş yüze yakın fıkra derleyip yayımladım. Bu sayı yeni tespitlerle arttırılabilir. Nasreddin Hoca adına bağlı olarak Orta Asya’daki Türk halkları arasında, Azerbaycan’da anlatılan fıkraların sayısı bizim yayımladıklarımızdan fazla. Örneğin, Özbekistan’da anlatılan Nasreddin HocaTimur fıkraları, Türkiye’de anlatılanların birkaç mislidir. Bunların tümünün bilimsel kurallara uygun bir şekilde derlenip yayımlanması ileride yapılacak çalışmalardan. n Resimli Taşbaskısı Nasreddin Hoca Kitapları / Hazırlayan: Mustafa Duman / İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları / 296 s. Nasreddin Hoca ve 1616 Fıkrası En geniş fıkra külliyatı, hem metin yayını hem de bilgi alanı derlemesi Mustafa Duman’ın “Nasreddin Hoca ve 1616 Fıkrası” adlı kitabında yer alıyor. MUHARREM KAYA fıkralarını içeren çalışma Duman’ın, önce Nasreddin Hoca ve 1555 Fıkrası adıyla, daha sonra yeni fıkralar ekle nerek Nasreddin Hoca ve 1616 Fıkrası M izah insana özgü bir eylemdir, zekâ ürünüdür. Bizim kültürümüzün ürettiği mizahî unsurlar, bir şemsiyenin altında toplananlar gibi Nasreddin Hoca tipinin etrafında birikmiştir. Sözlü kültürde üretilen bu mizahî unsurlar da Nasreddin Hoca’ya bağlanarak çok geniş bir fıkra külliyatı oluşturmuştur. Buradan Türk kültüründe sadece Nasreddin Hoca fıkra tipi var gibi bir sonuç çıkartılmasın ama her fıkra tipiyle ilgili Nasreddin Hoca’ya mal edilmiş bir fıkra örneği bulmamız da mümkün. Bir deli fıkrasını, bir Bektaşi fıkrasını, ismiyle basılan kitabı... Bir tıp doktoru olan Duman’ın Nas reddin Hoca fıkralarına olan bu ilgisi, koleksiyonerlikten, bilimsel yayına doğru evrilmiş gözüküyor. Duman’ın gerek Nasreddin Hoca kitaplarıyla ilgili açıklamalı bibliyografya kitabı gerek yeni çıkan Resimli Taşbaskısı Nasreddin Hoca Kitapları adlı çalışması, gerek tanıtımını yaptığımız bu kitap, alandaki büyük bir boşluğu dolduruyor. Resimli taşbaskısı kitaplarla ilgili Malik Aksel’in, Gül Derman’ın kitaplarından sonra Duman’ın bu çalışması da iğneyle kuyu kazmanın bir örneği; hem sanat tarihçilerini hem de halkbilimcileri ilgilendiriyor. pekâlâ Nasreddin Hoca fıkralarında bulmaktayız. En güçlü, en yaygın LİTERATÜR ELEŞTİRİSİ tip hangisiyse diğer anlatılanlar ona En geniş fıkra külliyatı hem metin uyarlanarak bir bütünlük oluşturmuş yayını hem de bilgi alanı derlemesi tur. Ayrıca bu tip yüzyıllar boyunca bu kitapta yer alıyor. Kitapta önce sözlü kültür içinde işlenmiştir. O yüz Nasreddin Hoca biyografisiyle ilgili den kısa, az, öz ve vurucudur Nasred bilgilere yer veriliyor. İlk bölümde din Hoca fıkraları. Nasreddin Hoca’yla ilgili her yazılan Nasreddin Hoca fıkralarıyla ilgili metne ulaşmaktan kaynaklanan bir yayınların, her seviyedeki okura göre derinlik, bibliyografik hafıza ve eleş düzenleniyor. Fakat en eski fıkra ki tirel zekâyla karşılaşıyoruz. Nasıl kör taplarından, yazmalardan, en yeni tü göze inat yapılan hataların tekrarlan retilmiş, sahada derlenmiş Nasreddin dığından tutun da yanlışı bile kendi Hoca fıkralarını Mustafa Duman’ın ne mal edip başkasını yok saymaya hazırladığı kitapta görüyoruz. Elbette çalışan kitap yazarlarının ipliğinin ki ondan önce yayınlanmış Veled İz pazara çıkarıldığını görüyoruz. Ayrıca budak, Pertev Naili Boratav gibi isim Fuat Köprülü, İbrahim Hakkı Konyalı, lerin kitaplarında da çok sayıda fıkra Pertev Naili Boratav gibi isimlerin yer alıyor ama bütün Nasreddin Hoca yazdıklarının da literatür eleştirisin den geçtiğini vurgula mak isterim. İkinci ana bölüm, Nas reddin Hoca fıkralarının yazılı kaynaklarına ve bu kitaplardaki bilgi lerin eleştirisine daya nıyor. Saltukname’den Güvahi’nin Pendname’si ne, Evliyâ Çelebi’nin Seyahatnâme’sinden, Na ima Tarihi’ne kadar pek çok eserde Nasreddin Hoca’yla ilgili bilgileri görmemiz mümkün. Daha sonraki başlıklar da, Nasreddin Hoca ko nusunda yapılan doğum yeri ve kimliği hakkın daki yanlışlar, ciddi bir eleştiri süzgecinden geçi rilerek düzeltilmeye ça lışılıyor. Özellikle bu bö Bir tıp doktoru olan Duman’ın Nasreddin Hoca fıkralarına lümde Mikail Bayram’ın ilgisi, koleksiyonerlikten, bilimsel yayına doğru evrilmiş. Nasreddin Hoca’yı Ahi Evren gibi göstermede yaptığı hatayı, yazarın gayet makul bir şekilde açıkladığını görüyoruz. Ayrıca Kültür Bakanlığı’nca yayımlanan Türk Edebiyatı Tarihi’ndeki, Nasreddin Hoca maddesi de eleştiriliyor. Nasreddin Hoca fıkralarıyla ilgili Türkiye’de ve Batı’da yapılan yayınlar ise alanına hâkim bir yazarın kaleminden çıkmış bir şekilde, eleştiri süzgecinden geçirilerek arzı endam ediyor. Nasreddin Hoca’yla Cuha arasındaki karşılaştırmayla ilgili bölümde, bunun sebeplerini ve ne kadar ayrı dünyaların birer kültür figürü olduğunu anlıyorsunuz. Nasreddin Hoca fıkralarının yayınıyla ilgili, müstehcenlik, yasaklanma konuları, ayrı bir bölümde işlenmiş. Bilimde ve sanatta ayıp olmaz. Bunları yazanlar, üretenler, ayıp diye düşünmemişler, bilimsel inceleme, yayın yapacak olan bizlerin de bunları ayıp diye yok saymamamız gerekir. Kaba, müstehcen unsurları, bu kitapta olduğu gibi bir harfin yerine bir nokta koyarak yayımlayabilirsiniz. Çok değer verdiğim iki biliminsanının, “bunlar halkbiliminin kara kutularıdır, yayımlayıp yaygınlaştırmamalıyız” diye düşünerek çalışmalarını yayımlamamalarına da üzülüyorum. Kitabın asıl ağırlığını oluşturan “Metinler” bölümü ise 233. sayfadan başlayıp 645. sayfaya kadar toplam 1616 fıkradan oluşuyor. Buradaki fıkralar, bu alanda çalışanların tek elden görebilecekleri genişlikte metne dayanıyor. Sürekli üretim yapılan bir alandaki, ürünlerin bir kaynakta toplandığı bir çalışmaya dayanarak artık, metin incelemesi yapma zamanı gelmiştir. Gülme kuramlarından, güldüren sanat türlerine, fıkralardaki mitolojik unsurlardan, erkek egemen anlayışın kadına bakışına kadar pek çok konu için yorum yapılabilecek metin bulunuyor bu kitapta. Tabii ki hâlâ sözlü kültürde, internet ortamında yeni üretilen Nasreddin Hoca fıkraları var ve bu kitapta yer almıyor olabilir. Bundan sonra da yine Nasreddin Hoca fıkraları da üretilmeye devam edecektir. Yeter ki bunun takibini yapacak Duman gibi kültür insanları bulunsun, ömürleri uzun olsun. n Nasreddin Hoca ve 1616 Fıkrası / Mustafa Duman / Everest Yayınları / 740 s. KITAP 132 Ağustos 2018