27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNKIDTAEPKİLER Yazmak Anımsamaktır / Remzi İnanç / Ürün Yayınları / 172 s. Remzi İnanç, Yazmak Anımsamaktır ile anılarından bir seçki sunuyor. Kişisel tarihinin yanı sıra toplumsal belleğe de atıf yapan İnanç, tanık olduğu yıllara ayna tutuyor kitabıyla. İnanç, Cumhuriyet dönemi Türkiyesi’nin geçmişinden bugününe uzanırken edebiyattan tiyatroya, dinden felsefeye ve kültürden politikaya varıncaya kadar pek çok alana değiniyor. Üç Hikâye / İlban Ertem / İletişim Yayınları / 140 s. “Bodrum’dan Pera’ya, oradan metropole, medya cangılına... Rüzgârın dinlediği bir aşk hikâyesinden ‘bitti o sevdalar’ dedirten kirliliklere… Pâre pâre duman. Cıgaralı sesler, sermayeler, çirkinler, erkeklik pozları, nabız gibi atan kadınlar ve dolanıp duran arzular.” İlban Ertem, üç farklı hikâye anlattığı çizgi romanı Üç Hikâye’de, tekinsiz bir İstanbul portresi oluşturuyor. Kafa / Elçin / Çeviren: Azad Ağaoğlu / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 288 s. Modern Azerbaycan edebiyatı temsilcilerinden Elçin, Kafa’da, Güney Kafkasya’da geçen tarihsel olayları ele alıyor. 1800’lerin Rusyası’nın da dâhil olduğu geniş bir coğrafyayı mekân seçen yazar, ahlakî sorunlar ekseninde temellendiriyor kitabını. İyilik ve kötülük, cefa ve merhamet gibi ikilemlerin yanı sıra bireydevlet ilişkisi, insanların birbiriyle bağı, davranış ve sözün değeri gibi konular üzerine düşünüyor. Dramlar ve anlaşmazlıklar üzerinden felsefî bir metin geliştiriyor yazar. Dîvân / Melâyê Cizîrî / Çeviren: İlhami Sidar / Ayrıntı Yayınları / 448 s. “Kim o kâtip, hatlarını dizen, bir’den çok’a bölünen/ kim yüzünü mevzun kılan, o sırrı çözecek olan/ çıksın döktüğü nağmeleri ud ve rudun bilen varsa/ müşkülü çoktur, aşk ne kolay görünür oysa”. Kürt edebiyatının önemli adlarından Melâyê Cizîrî’nin Dîvân’ı, Kürtçe aslı ve Türkçe çevirisiyle birlikte çift dilli olarak yayımlandı. Kitapta yer alan şiirler, ilahî aşkla mecazî aşkı işlerken mistik tutkuyu gözler önüne seriyor. Müzik Yazıları / Theodor W. Adorno / Çeviren: Şeyda Öztürk / Yapı Kredi Yayınları / 288 s. T. W. Adorno’nun yazılarından bir seçki sunan Müzik Yazıları, ilk kez Türkçede. Eleştirel teorinin önemli adlarından Adorno, modern müzik sosyolojisine bir perde aralıyor kitabıyla. Kapitalist ideolojinin kültüre etkisini irdeleyen yazar, kitabında; Johann Sebastian Bach, Wagner, Schubert, Beethoven, Schönberg gibi besteciler üzerinden müziğin kültür endüstrisindeki yerini mercek altına alıyor. Adorno’nun negatif diyalektiğinin bir örneği olan çalışma bu bağlamda, felsefeyle müziğin ilişkisi üzerine düşünmeye çağırıyor. John Delahunt / Andrew Hughes / Çeviren: Emre Can Sarısayın / Can Yayınları / 368 s. Andrew Hughes, John Delahunt’u, tarihî bir araştırma yaparken tesadüfen gördüğü belgelerden yola çıkarak kaleme almış. 1841’in Dublini’ne uzanan roman, bir cinayetin hikâyesini anlatıyor. Annesinin yanından kandırılarak götürülen bir çocuğun ölü bulunmasıyla başlıyor polisiye roman. Dublin Kalesi’ndeki istihbaratçıların ücretli muhbiri olan katil John Delahunt, idam edileceği günü beklerken öyküsünü yazmaya karar veriyor. Yoksulluk, eşitsizlik ve siyasî istikrarsızlık üçgeninde bir anlatı kuran Hughes, serinkanlı bir katil profili çıkarıyor. Paramazlar / Yetvart Çopuryan / Çeviren: Aris Nalcı / Kor Kitap / 184 s. Yetvart Çopuryan’ın derlediği Paramazlar, Ermeni sosyalist liderlerden Paramaz ile on dokuz arkadaşının idam sürecine ayna tutuyor. ‘Beyazıt’ta 20 Darağacı’ alt başlığını taşıyan çalışma, Türkiye’deki sosyalist kültüre ve sol hareketinin tarihsel kökenine iniyor. Çopuryan, anılar ışığında tarihin izini sürerken idam edilenlerin ve tanıkların yazılarını da gün yüzüne çıkarıyor. Flanöz: Şehirde Yürüyen Kadınlar / Lauren Elkin / Çeviren: Doğacan Dilcun Doğan / Nebula Yayınları / 372 s. Paris’in cam ve çelik kaplı pasajlarında doğan ve “amaçsızca dolaşan kişi” anlamında kullanılmaya başlanan “flanör” kelimesi, Lauren Elkin’in kitabıyla erilden dişile çevrilerek “flanöz” oluyor. Yazar, sözlüklerin çoğunda bulunmayan bu hayalî kelimenin temsil ettiklerinden yola çıkarak yazdığı kitabında bizi Paris, New York, Tokyo, Venedik ve Londra’nın sokaklarında George Sand, Virginia Woolf, Jean Rhys, Agnès Varda, Sophie Calle, Martha Gellhorn ve Joan Didion gibi flanözlerin ayak izlerini takip ederek yürümeye davet ediyor. Osmanlılar ve Afrika Talanı / Mostafa Minawi / Çeviren: Ayşen Gür / Koç Üniversitesi Yayınları / 232 s. Osmanlılar ve Afrika Talanı, Osmanlı İmparatorluğu’nun emperyalizm çağındaki yayılmacılık gayretlerini ele alan ilk çalışma. Mostafa Minavi, on dokuzuncu yüzyılın sömürgecilik parametreleri incelediği kitabında, II. Abdülhamit iktidarının ikinci yarısında İstanbul, Berlin, doğu Sahra, Çad ve Hicaz arasında geziniyor. Rekabetçi emperyalizmin Osmanlı topraklarında nasıl tezahür ettiğini irdeleyen Minavi, bunun kıtalararası sonuçlarını analiz ediyor. Marx Sınırlarda / Kevin B. Anderson / Çeviren: Deniz Gedizlioğlu / Yordam Kitap / 432 s. Kevin B. Anderson, Marx Sınırlarda adlı kitabıyla Karl Marx’ın çalışmalarına dair bir okuma sunuyor. Anderson; toplum eleştirisi insanın sosyal ve tarihsel gelişimindeki çeşitliliklere duyarlı, sınıfın yanında ulus, ırk ve etnisiteyi de değerlendiren bir teorisyen olarak nitelediği Marx’a, metinlerinden yola çıkarak ışık tutuyor. ‘Etnisite, Ulus, Ulusçuluk ve Batı Dışı Toplumlar’ alt başlığıyla yayımlanan kitap, bir anlamda Marx’ın 18481883 arasında şekillenen görüşlerini mercek altına alıyor. Ayarsız Kadınlar Cemiyeti / Dursaliye Şahan / Sola Unitas Yayınları / 168 s. Aşk kural tanır mı? Köşelere sığdırmaya çalıştığımız ilişki biçimlerinin düştüğü trajikomik hâllerine bakınca sanki hayır. Peki, onca dayatılan kural niye dersiniz? Gerçek aşktan, aslımızdan uzaklaştıkça köreliyoruz. Her türlü dibe vuruyoruz. Uyumsuz, kötücül, verimsiz varlıklara dönüşüyoruz. Tam istedikleri gibi. Duygularımızı ve sevdiklerimizi korumazsak yoksunlaşıyoruz. Yaşam sevgisinin olmadığı yerde aşk olmuyor. Hayatımızda aşka ne kadar yer açıyoruz? Şu dünyada aklınıza gelebilecek tüm kötülüklerin panzehri sevgi. Bahar, Zahide, Neriman, Ebru, Şaheste, Zilşan ve diğerleri... Bu kitapta aşkın değişik yüzlerine ayna tutan naif kadınlar var. Yaz Gecesi Rüyası / Carrie Elks / Çeviren: Merve Özcan / hep kitap / 296 s. Yaz Gecesi Rüyası, yıllar önce yazdığı bir oyunda ödül aldıktan sonra yazınsal bunalıma giren Cesca Shakespeare’e gelen bir teklifle okura açılıyor. Como Gölü’nün kenarındaki bir villada yazarak para kazanma teklifini kabul eden Cesca, Hollywood ünlüsü Sam Carlton ile karşılaşacağından habersizdir. Bu beklenmedik tesadüf ise eski defterlerin yeniden açılmasına neden olacaktır. Carrie Elks, romanında, geçmişten gelen sıkıntılı bağlantılara odaklanarak bir yüzleşmeye çağırıyor okuru. Alıngan Aşk / Joanna Trollope / Çeviren: Osman Bulut / Mona Kitap / 384 s. Jane Austen romanlarının günümüze uyarlandığı Austen Projesi kapsamında Aşk ve Gurur, Emma, Northanger Manastırı’ndan sonra Alıngan Aşk da okur karşısında. Özgün eserin temel izlekleri üzerinden ilerleyen Joanna Trollope, kitabında güncel öğelere de yer veriyor: Dashwood kardeşlerin dedikoducu komşularıyla mücadelesinin yerini internet ‘trol’leri, aşk mektuplarının yerini ise romantik epostalar alıyor. Kitap, Austen’ın güçlü kadın kahramanlarına bugünden bir bakış getiriyor. Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım / Elena Ferrante / Çeviren: Eren Yücesan Cendey / Everest Yayınları / 408 s. “Sen benim olağanüstü akıllı arkadaşımsın, hepimizden çok daha başarılı olmalısın, bütün kızlardan ve erkeklerden.” Elena Ferrante’nin kaleme aldığı Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım, İtalya’da bir kenar mahallede geçiyor. Aynı mahallede büyüyen Lenù ve Lila adlı iki genç kızın, erkek egemen kültürde, aileleriyle ve yoksullukla baş etme çabasına sahne oluyor roman. Çekişmeler, kıskançlıklar, sırlar ve dostluk bağlamında gelişen bir varoluş macerasını satırlarına taşıyor. Farkındalık Stratejileri / Deniz Emre Çolakoğlu / Siyah Kuğu Yayınları / 136 s. Üniversiteye hazırlanan bir genç Deniz Çolakoğlu. Yaşıtları, bambaşka şeyler yaparken o kalkıp böyle bir kitaba imza atıyor. Düşünen, sorgulayan birisi o, yeni bir kuşağın önerisi olma gibi derdi de yok. Bildiklerini, okuduklarını, yaşadıklarını paylaşmak istiyor. Bilmediği şeylerin üzerine gidiyor, anlamaya çalışıyor. Kendisi için bir dönüm noktası bu yazdıkları. Gelecekte yazacağı başka yazıların habercisi. n 16 16 Ağustos 2018 KITAP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle