Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KItap Renkler... Sesler... Harfler... AYTÜL AKALl ÇİĞDEM GÜNDEŞ lMAVİSEL YENER lMUSTAFA DELİOĞLU KItap KİTAPÇI Hazırlayanlar: AYTÜL Akal, ÇİĞDEM Gündeş, MAVİSEL Yener Kuyudaki Taş: Kuantum / Erkan Afacan / Resimleyen: Aslı Alpar / Epos Yayınları / 2018 / 64 s. / 13+ “Minerva’nın Genç Baykuşu” dizisinin dördüncü kitabında, Erkan Afacan kuantum konusunu herkes için anlaşılır kılıyor. Atom altı âlemde yer alan kuantumun gizemli perdesini kaldırmak için fiziksel gerçeklik, fizik ve maddenin hareketi anlatılıyor. Klasik fizik, atomlardan gezegenlere kadar genişleyen bir aralıkta gördüğümüz, algıladığımız “büyük” nesnelerin hareketlerini inceler. Algılanan “âlemin” altındaki çok küçük parçaların incelenmesine sıra geldiğinde “klasik fizik” yetersiz kalır. İşte bu yetersizlik nedeniyle kuantum (nicem) âleminden yararlanmak gerekir. Kuantum âlemi atom altı dünyadır: Fizik bu dünyada protonların, nötronların, elektronların ve kuarkların nasıl hareket ettiğini, hızlarını ve konumlarını inceler. Kitabın eğlenceli çizimleri, kuantum fiziğine yelken açmak isteyen gençleri yüreklendiriyor. Anne ile Kucaklaşmak / Ruby Brown / Resimleyen: Tina Macnaughton / Çeviren: N. Beyza Elgin / 1001 Çiçek / 2018 / 24 s. / 3+ Yavru Baykuş, annesini çok seviyor ve onunla birçok farklı nedenle kucaklaşıyor. Sabahları günaydın kucaklaşmaları var. “Hoşça kal” derken veya korkulu bir rüya gördüğünde, özür dilerken ya da mutlu olduğunda ve daha birçok neden… Peki ama Yavru Baykuş durup dururken Anne Başkuş’la kucaklaşmak istiyorsa nasıl bir bahane yaratmalı? İyi geceler kucaklaşması da olmaz çünkü uykusu yok. Hasta değil, daha hızlı iyileşmek için kucaklaşmaya gerek yok. Peki ama nasıl bir neden bulmalı? Siz bulabilir misiniz? Büyükbaba’nın Müthiş Firarı / David Walliams / Resimleyen: Tony Ross / Çeviren: İpek Şoran / Can Çocuk / 2018 / 454 s. / 10+ Çocuklara göre sayfa sayısı fazla görünse de resimleri ve yer yer irili ufaklı tasarlanmış puntosuyla eğlenceli bir okuma vaat eden kitap, mizah dolu anlatımıyla da kolay okunuyor. Jack adında bir çocukla, gençliğinde Kraliyet Hava Kuvvetleri’nde savaş pilotu olan büyükbabasının öyküsü bu. Büyükbaba artık çok yaşlanmıştır. Kafası karışmakta ve çoğu kez savaş pilotu olduğu günlerde yaşadığını sanır. Bu karışıklık, kimi zaman dokunaklı kimi zaman eğlenceli olaylara neden olur. Jack’ın anne babası, büyükbaba yüzünden zor durumda kalınca onu huzurevine yatırmaya karar verirler. Kasabanın yeni yapılan huzurevi Alacakarınlık Kuleleri, Jack’e hiç güven vermez. Tony Ross’un, romanın girişindeki eğlenceli portre çizimlerinden de anlaşılacağı gibi ne müdire Bayan Swine ne de Gül ve Papatya adlı hemşireler pek de sevimlidir. Belki de bu huzurevinin işleyişinde, karanlık bazı amaçlar vardır. Jack, büyükbabasını bu korkunç yerden kurtarmaya çalışırken huzurevinin sırrını da çözmeye çalışır. Çiçekli Orman’ın TekboynuzlarıSihre İnan / Catherine Coe / Resimleyen: Renée Kurilla / Çeviren: Berrak İdiman / hep kitap / 2018 / 96 s. / 8+ Dört kitaptan oluşan bu dizi zaten fantastik. Farklı ülkelerde yaşayan üç kuzinin aileleri, her yaz tatilinde bir araya gelir. Saklı Tepe’ye ulaştıklarında yetişkinler çadır kurmakla uğraşırken Lei, Cora ve Isabelle çevrede dolaşmaya çıkar. Tepenin kenarında bir mağara görünce merakla içeriye girerler. Yerde üç küçük toynak izi vardır. Midilli izine benzetirler ama kayalıklarda midillinin ne işi olabilirdi ki? Ayağını yerdeki ize yerleştiren Cora gözlerini kapatıp ‘Sihir diye bir şey var mıdır?’ diye geçirir içinden. Öbür kızlar da ayaklarını diğer izlere yerleştirmiştir. Mağaranın içi parlak bir ışıkla dolar, kızların bedeni karıncalanmaya başlar. Işık hafiflediğinde, kendilerini çiçeklerle dolu güzel bir ormanda bulurlar, hem de çılgın bir değişimle: Tekboynuza dönüşmüşlerdir. Ancak Çiçekli Orman halkı o güne kadar hiç tekboynuz görmemiştir. Üç kuzin, tekboynuzluların varlığına inandırıp onlarla dost olmaya çalışır. Bir de kampa geri dönüp mangala zamanında yetişmeleri gerekir. Bunu nasıl başaracaklar acaba? Rüyanda Çözersin / Toprak Işık / Resimleyen: Doğan Gençsoy / Doğan Egmont / 2018 / 184 s. / 9+ Meriç’in hayal kurma becerisi çok yüksek. Fakat okulla, özellikle de matematikle başı dertte. Soruları anlamıyor, konuları takip edemiyor. Aslında onun gönlünde yatan, bir hayalden diğerine koşmak. Offf! Ama bunu yapamıyor ki çünkü matematik rüyalarını da ele geçirmiş. Peki, Meriç matematikle arasını nasıl düzeltecek? Yoksa rüyalarında mı?! Üretken kalem Toprak Işık, Rüyanda Çözersin! ile okura büyük bir heyecan ve keyifli bir matematik macerası sunuyor. Alfons, Bu Yaptığın Hiç Doğru Değil / Daisy Hirst / Çeviren: Esin Pervane / Nesin YayıneviÇocuk Cenneti Kitaplığı / 2018 / 42 s. / 4+ Natali’nin kardeşi Alfons ile ortak pek çok noktası var. Örneğin, ikisi de ranzadan aşağı oyuncak fırlatmayı, koltukta oturup öykü dinlemeyi, bir şeyler üretmeyi çok seviyor. Ama Alfons, bazen Natali’nin yaptığı şeyleri karalıyor ya da onları yiyor. Natali bundan hiç hoşlanmıyor. Alfons’a yaptıklarının hiç de doğru olmadığını söylediğinde bakalım Alfons kendini Natali’ye nasıl affettiriyor. Eğlenceli resimleri, iki kardeşin cinsiyetlerinin belirtilmemesi yaratıcı düşünceyi tetikliyor. Okulöncesi yaş grubunun seveceği bir kitap. Bobbo, Ne Yapıyorsun? / Roberto Piumini / Resimleyen: Anna Curti / Çeviren: Bahar Ulukan / Can Çocuk / 2018 / 42 s. / 6+ Bobbo, diğer ayılar gibi ormanda yaşayan sevimli bir ayıcık. Onu diğerlerinden kıvırcık tüyleri… Ailesi ve arkadaşları onun bu kıvır kıvır yumuşacık tüylerini çok sevse de Bobbo hâlinden pek memnun değil. Tüyle rinin tıpkı annesi ya da babası gibi dümdüz olmasını istiyor. Ormanda rastladığı herkesten yardım istiyor. Önerilerini de hemen yerine getiriyor ama hiç biri işe yaramıyor. Aksine başını derde sokuyor. İkinci öyküde, Bobbo ve arkadaşı Bela, ormanda gezinirken tuhaf bir ses duyar. Sanki birisi ağlıyor gibi gelir. Kuytu bir köşede, bitkin, çok zayıf ve yapayalnız bir ayı görürler. Sizce kimdir bu ayı? Niye bu denli zayıf ve yorgun acaba? Son öykü bir paylaşım ve arkadaşlık öyküsü; Bella ve Bobbo, oyuncak bebekleri Çocukçuk’la oynamayı çok sever. Oynamadıkları zaman onu iyice saklarlar. Bir gün oyuncaklarını bulamayınca çok telaşlanır ve aramaya koyulurlar. Herkese sorarlar ama Çocukçuk’u bulamazlar. Sonunda rastladıkları izleri sürerek Çocukçuk’u kimin aldığını öğrenirler. Kim acaba bu oyuncu? Niye almış bebeği? Bella ve Bobbo şimdi ne yapacak? Yediuyur Nerede Uyur? Susanna Isern / Resimleyen: Marco Soma / Çeviren: Ümit Mutlu / Uçanbalık / 2018 / 32 s. / 5+ Pek çok hay vanın yaşadığı Yeşil Orman, sakin, huzurlu bir yerdir. Tav şan bir sabah uyanınca evindeki havuç bahçesinde mışıl mışıl uyuyan fındık faresi Yediuyur ile karşılaşır. Ondan habersiz evine girip uyumak da ne demektir böyle? Yediuyur, geceleri bir türlü uyuyamadığını bu neden le kendine başka bir yatak aradığını söyler. Şaşırır tavşan. Ertesi gün şaşırma sırası yaşlı kaplumbağadadır. Yediuyur ona da aynı şeyi söyler. Bir sonraki gün aynı manzara ile karşılaşan ormanın kocaman ayısıdır. Bu böyle sürer gider. Bir gün tüm hayvanlar toplanıp Yediuyur’la konuşur, “Bu böyle olmaz, bizden habersiz evimize girmen hiç doğru değil, bir çare bulmalısın” derler. Ye diuyur hiç ses çıkartmaz. Ertesi gün tavşan Yediuyur’un ortalıkta görünmediğini görün ce meraklanır. Arkadaşlarına sorar, onlar da hiç görmemiştir fındık faresini. Telaşlanır ve onu aramaya başlarlar. Sizce bulabilecekler mi küçük arkadaşlarını? Yediuyur acaba sonunda rahatça uyuyabileceği bir yatağa kavuşabilecek mi? Neden kendi yatağında uyuyamıyordu acaba? Sıcacık bir dostluk öyküsü “Yediuyur Nerede Uyur?”. Resimleri, renkleri ve tasarımı da tıpkı öykü gibi sıca cık ve yumuşacık. >> 14 22 Kasım 2018 KItap