Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
>> yayınlamaya devam etti. Çalkantılı, inişli çıkışlı, mücadelelerle sürüp giden bir yaşam süren Abdullah Cevdet Bey hep muhafazakâr ve dindar insanları kızdırmıştır. Bu nedenle kendisine “Adüvvullah Cevdet” (Allah Düşmanı) lakabı takılmıştır. O ise J. Meslier’nin “Aklı Selim / Le Bon Sens” isimli kitabına yazdığı kısa girişte kendini din anlamında eleştirenler şu şiiri ile cevap vermektedir: Biz kâbeye sermestî mehabbet gideriz; Bir saltanatı camia ve derbederiz; Bin rabıtai hak bizi halka bağlar; İncinmeyi, incitmeğe tercih ederiz. 9 Teşrinevvel 1931’de ölümünden sonra cesedinin yakılmasını vasiyet eden ve Cumhuriyet gazetesinde bu konuda haberi de yapılan Abdullah Cevdet Bey, 29 Kasım 1932 günü İstanbul’da ölmüştür. Cenaze namazının kılınıp kılınmaması tabutunun başında tartışılan Abdullah Cevdet Bey’in ailesi 3 Kanunevvel 1932 günkü Cumhuriyet gazetesine küçük bir ilan vererek “bizzat gelerek, bizi telgraflarla veya bizzat taziye ile derin derdimize iştirak eden zevata, cemiyet ve müs seselere ayrı ayrı teşekkür etmeğe imkân bulamıyoruz. Muhterem gazetenizin delâletini rica ederiz” şeklinde teşekkür etmişlerdir. Doktor Abdullah Cevdet Bey’in ölümünden sonra kitaplığı ve arşivi kızı Gül Karlıdağ tarafından korunmuş ve saklanmıştır. Halen İctihad Evi’nin en üst katında eşyaları, mobilyaları ile duran kütüphane âdeta bir müze gibidir. Bu ünlü şahsiyetin şık ve güzel ciltlerden oluşan nadide kitaplığı, yazışmaları, fotoğrafları bir dönemin fikir ve siyasi hayatına ışık tutacak niteliktedir. Bu kıymetli arşiv ve kütüphane bütünlüğü bozulmadan, her şeyile bir akademik kuruluşa kazandırılmalıdır. n Aklı Selim kitabı. İçtihad’ın sayılarından örnekler (üstte). Cağaloğlu’nda yer alan, 1932’den beri korunan Abdullah Cevdet’in kütüphanesi ve antika kitaplarının bugünkü durumu. KItap 1710 Ağustos 2017