02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLARA Bir kitap elifbası denemesi (X) Geçmişte, kitapların sonunda, metnin bittiğini gösteren, filmlerdeki “The End” yazısının benzeri bir işaret yer alırdı. Yazmalarda ise kopistin yazarın onayını alması gerekirdi, buna “sima kaydı” denilirdi. S ESSİZ OKUMA Bugün inanması güç görünebilir, noktalama işaretlerinin yaygın kullanıma geçişine dek, herkes yazılı metinleri yüksek sesle okurdu. İlk kez, bir metni sessiz biçimde, “içinden” okuyan kişinin Ermiş Ambroise olduğu söylenir. Bu alışkanlık o dönemeçten başlayarak yaşlı kıtanın okurları tarafından benimsenmiştir. SESSİZ YAZI Sokrates, söz’ü yazı’dan üstün tuttuğu için yalnızca konuşur, yazmazdı. Düşüncesini Platon’un kaleme aldığı diyaloglar aracılığıyla tanıyoruz. Bu diyaloglardan birinde, Phaidros’ta, Platon, Sokrates’in ağzından neden söz’ü yazı’ya yeğlediğine açıklık getirir: Yazı, kendisine bir soru sorulduğunda susmakta, cevap verememektedir. SÜMER İlk çiviyazısı örneği ni Mezopotamya’da yerleşik Sümer uy garlığı vermiştir. Yazı, 1802’de Groteferd tarafından keşfedildi, 1833’te Sir Rawlinson tarafından çözüldü. Bulunabilen en eski ör Sümer yazısı örneği. nekleri 53005500 yıl öncesine aittir. British Museum’daki birçok tablet üstünde hâlâ çalışmalar sürmekte. Sümer yazısı zamanla Akad’ları, Babilonya’lıları etkilemişti. İlk ansiklopedi ve sözlük çalışması Sümerliler tarafından gerçekleştirilmiştir. TEMME Geçmişte, kitapların sonunda, metnin bittiğini gösteren, filmlerdeki “The End” yazısının benzeri bir işaret yer alırdı. Yazmalarda ise kopistin yazarın onayını alması gerekirdi, buna “sima kaydı” denilirdi. Latinlerde terimin karşılığı, “Explicitus”dur. Bir kitabın ilk cümlesine ise “Incipit” adı verilir. TIRNAK İŞARETİ Batı dillerinde, yaratıcısı Guillaume’a atfen “guillemet” diye adlandırılan, bir sözcüğü ya da sözcük kümesini, öncekilerden ve sonrakilerden ayırmak için kullanılan, tek ya da çift tırnak işareti daha çok alıntıları göstermeye yarar. Sokrates Platon TİPOGRAFİ Ofset baskı tekniği geliştirilene kadar, dört yüzyıl boyunca kullanılan teknik. Önceleri, kasalarda duran kabartma harfler tek tek elle dizilerek basılacak metin, fotoğrafın arabı gibi ters, hazırlanır, üzerlerine mürekkep sürülen kalıp kâğıdın üstüne basılırdı. Dizgi makineleri icat edildikten sonra, kurşun kalıplara satırlar hâlinde dökülerek basılacak metinler hazırlanır, görsel malzemeler ayrıca klişeler halinde üretilirdi. Kurşun ciğerler için çok zararlı olduğu için yirminci yüzyılda matbaa sahiplerinin işçilerine düzenli olarak süt temin etmeleri zorunlu kılınmıştı. TİTİVİLLUS Baskı teknolojisi devreye girene dek, kitap dünyasının yazardan sonra en önemli kişisi “kopist” idi. Bir yazmayı çoğaltmak, asıl metnin doğru bir kopyasını çıkartmak çoğunlukla keşişlerin görevi olmuştur. Dikkat, sabır, titizlik gerektiren bu işi yapanların dalgınlıkları nedeniyle yaptıkları hataları, atladıkları hece ya da kelimeleri, arkalarında sırtında çantası dikilen bir meleğin, Titivillus’un tek tek saptadığına, her yanlışı çantasına atarak kıyamet günü görülecek hesabın listesini hazırladığına inanılırdı. Titivillus UYDURMA DİL AlbaniBuonarroti ikilisi, 1994’te yayımladıkları oylumlu “Kurmaca Diller Sözlüğü”nde, 3 bin yapıtta yer almış 1100 uydurma dil ve yazı örneğini bir araya getirdi. Aristofanes’ten başlayarak Dante ve Rabelais’den Joyce ve Queneau gibi çağdaş yazarlara uzanan listede, hemen hepsi bireysel yaratılardan oluşan modeller tanıtılır. ÜSTÜNE BAŞINA YAZMAK Petrarca’nın, so kakta aklına gelen mısraları üstüne yazabilmek için deri ceket giydiği riva yet edilir. VâNu da Nâzım Hikmet’in, aklına düşen bir şiiri beyaz gömleğinin koluna yazdığını ak tarmıştır. VOLUMEN Petrarca Bir sopanın etrafında parşömen ya da papirüs dolanarak oluşan kitap formu. Son radan, “cilt” (volume) kavramı buradan türe miştir. YAPAY DİL Yapay diller, Um berto Eco tarafından apayrı bir kategori olarak incelenmiştir. En bilinen ve yaygın laşmış yapay dil olan Esperanto, 1894’te Zamenhof tarafından geliştirilip önerilmiştir ve beş kıtada gerçek L. L. Zamenhof leşen yayınlar Viyana’daki Esperanto mü zesinde toplanmıştır. Yapay diller, uydurma diller gibi okunaksız ve kuralsız değildir, tam tersine evrensel tek bir dile kavuşma, Babil cezasını altetme hedefiyle kurulmuştur. ZİNCİRLİ KİTAP Kiliselerde, kutsal kitapların ve yakarı yazmalarının duvara zincirle bir halka üzerinden tutturulması geleneği on üçüncü yüzyılda başlamış, belediyeler temel kayıt defterlerini kamuya açarken aynı yöntemi benimsemiştir. Bilinen ünlü örneklerine British Library’de rastlanmaktadır. n KItap İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Murat Sabuncu lYayın Yönetmeni: Turhan Günay l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Abbas Yalçın l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam ve Pazarlama Danışmanı: Ayşe Cemal l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 325 Mayıs 2017 Turhan Günay için... P enceresiz bir odaya girip kapıyı, sonra gözlerimi kapatıp oturduğumda zamanın beni yavaş yavaş ele geçirdiğine, bu kendi kendime yarattığım yapay tutsaklığın özgürlükten çok bağımsızlıkla ilgili olduğuna inancım artıyor. Bizi içeride, dışarıda, yukarıda, aşağıda, pusulanın çeşitli yönlerinde kapatmaya çalışanların, aydınlığın ne olduğunu bilip bilmediği konusunda ciddi bir umudum var. Evden çıkarken veya ülkeyi yönetmeye giderken “elektrikleri, ışıkları kapatmaları” bir muammaya dönüşüyorsa mesela ateş böceklerinin, yakamozun önüne geçemeyeceklerini, kimi parıltıları önlemenin olanaksızlığını da bilmeleri gerekiyor aslında. Turhan Abi, kimi filmlerde bir kitabı, sandığı açtıklarında oyuncuların yüzüne sihirli bir ışık vurur ya, hayat bazı insanların gönlüne de bu aydınlığı saklamıştır. Sen gönlünü açtığın herkesin varlığına ışık saçan birisin. İstedikleri kadar kapalı tutsunlar; gönlünü ferah tuttukça hem kendini hem de bizi aydınlatmayı sürdüreceksin, sürdürüyorsun. Tek üzüntüm, çocukların, yani kitaplar seni özlüyor. Elimizden geldiğince teselli ediyor, çoğaltıyoruz onları. “Dönecek” değil, “Gelecek” diyoruz. Hasretle. küçük İskender [email protected] [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle