19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLARA Bir kitap elifbası denemesi (IX) Elyazması kitaplarda sayfa numarası kullanılmaz, yerine “reclamentes” adını taşıyan bir uygulamaya başvurulurdu: Bir sayfanın sonundaki kelime bir sonraki sayfanın başında tekrarlanarak takip sağlanırdı. Sayfa numaralı ilk kitap, 1469’da Venedik’te basıldı: Tacitius’un tarih kitabıydı. N AHUATL Aztek kitap kültürüne mührünü vuran Orta Amerika dili ve yazısı. Harfler, işaret sistemi ve kavramsal imgeler üçlüsüyle ilerleyen bir istif mantığına dayanır, soldan sağa okunur. Aztekler tarih, hukuk, kadastro alanında kitaplar üretmiştir. Ünlü örnek Vergara Codex’i, hukuk ve mülkiyet ekseni üstüne kurulmuştur. Sözü edilen şahısların portreresimleriyle başlar “satırlar”, mülkiyet belirtkeleri ölçüleriyle verilir. Nahuatl, eklemleme mantığıyla, ön ve arka ekler alarak büyüyen kelimelere dayanır. Aristofanes NOKTALAMA Tarihte, ilk noktalama işaretlerini Bizanslı Aristofanes kullanmıştır. MÖ 2. yüzyılda yaşayan bu gramerci nokta, virgül ve iki noktanın karşılığı bir işaret sistemi geliştirmişti. OFSET Bu baskı tekniği 1904’te, Amerikalı Rubel tarafından geliştirilmiştir. Hızla tipografik baskı düzeninin yerini alan ofset tekniği, üç silindirli bir mekanizma üstüne kuruludur. Renkli resim basılmasının önünü açmasıyla matbaa tarihinde devrim niteliği alır. Nahuatl alfabesi. OKUNAKSIZ YAZILAR İndus yazısı, geniş çapta Maya yazısı, MÖ 17501450 arası Girit’te kullanılmış bir yazı, Etrüsklerin MÖ 700’de İtalya’da geliştirdiği yazı, Paskalya Adası’nda bulunan “rongorongo” dilinin işaret sistemi hâlâ deşifre edilememiştir. PALEOGRAFYA Yunanca “palaios” (eski) ve “graphe” (yazı) kelimelerinin bitiştirilmesiyle oluşturulmuş, eski yazılarının sökülmesi ve yorumlanmasıyla uğraşan bilim dalı. PALİMPSESTOS Eski Yunan’da, işlevini yerini getirdiği düşünülen yazı silinir, kâğıt üstünden kazınır, temizlenen yüzeye yeniden yazılırdı. Parşömen, çoğu zaman, üstündeki yazıdan daha değerliydi. PAPİRÜS Mısır kamışına Yunanlılar papuros derlerdi. Nil kıyısından derlenen kamışlar in Papirüs örneği. Vergara Codex’inden örnek. ce ince kıyılır, özenle dövülerek yassılaştırılır, yazı yazılmaya elverişli hâle getirilmek üzere işlenirdi. PARATEXTE Dilimizde henüz karşılığı oturmamış, yazı kuramcısı Genette’in önerdiği bu kavram, bir kitabın içeriğini oluşturan ana metni kuşatan yan unsurları işaretliyor: Kitabın ve yazarın adı, ön kapak bilgileri, arka kapak yazısı, künye açıklamaları, önsöz, dizin, erratum notu, kitabın üstünde yer alan kuşak, ISBN numarası ve benzeri aksesuvar belirtkeleri kitap dünyasının vazgeçilmez unsurlarıdır. RECTO VE VERSO Bugün de kullanıldığını gördüğümüz, kâğıdın önünü ve sırtını temsil eden Latince iki kavram. SAYFA NUMARASI Elyazması kitaplarda sayfa numarası kullanılmaz, yerine “reclamentes” adını taşıyan bir uygulamaya başvurulurdu: Bir sayfanın sonundaki kelime bir sonraki sayfanın başında tekrarlanarak takip sağlanırdı. Sayfa numaralı ilk kitap, 1469’da Venedik’te basıldı: Tacitius’un tarih kitabıydı. n Tacitius’un tarih kitabı. KItap İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Murat Sabuncu lYayın Yönetmeni: Turhan Günay l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Abbas Yalçın l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam ve Pazarlama Danışmanı: Ayşe Cemal l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 311 Mayıs 2017 Turhan Günay için... S evgili Turhan, Sen ve arkadaşların Silivri’ye kapatıldığınız andan bu yana, nedense durup durup Platon’un Devlet’indeki mağara meseli çağrışıyor kafamda. 7 Nisan’daki köşesinde Özlem Yüzak da bu mağara alegorisini yazıdı. Biliyorsun, bir mağarada insanlar zincire vurulmuş kıpırdayamıyor. Arkalarındaki ışığı göremedikleri gibi ışıkla sırtları arasındaki nesnelerin de ancak karşılarındaki mağara duvarına vuran gölgelerini görüyorlar. Gölgeleri gerçek nesneler sanıyorlar. Bir zaman sonra zincirlerinden çözülüp ışığa döndürülüyorl ve gerçeği görüyorlar. Zincirlenmişlerden biri, zinciri çözülerek mağara dışına çıkınca gerçek dünyayı görüyor ama güneşe bakınca gözü kamaşıyor. Önce şeylerin gölgelerini algılıyor, sonra suda yansımalarını ancak ondan sonra şeyleri ve yıldızların ışığını görebiliyor ve nihayet güneşe bakabiliyor. Bu kişi, devletin varolabilmesi için tekrar mağaraya sokuluyor. Dışarda gördüklerini içerdekilere anlatınca kimse ona inanmıyor ve onunla alay ediyorlar. Sonra onu öldürüyorlar. Bu mesel niçin usumdan çıkmıyor? Güneşin aydınlattığı dünyayı gerçeği ve iyiyi, doğruyu gören, bunu zincirlenmiş bizlere anlattığı için cezalandırılıyor. Aydınlanmanın gör dediğini, göstermek istemeyen bir güç var, görmek istemeyenler var. Yöneten yönetilen hepimiz zincire vurulmuşuz. Sen ve arkadaşların mağaradan çıkıp aydınlığı, gerçeği gördünüz, güneşe de bakabildiniz. Ama biz mağaranın karanlığında kalanlar, size inanmadığımız gibi sürüden ayrıldığınız için size bozulduk. Sevgili Turhan, İzmir’de doğum gününü gönülbağıyla seni de aramıza alarak kutladık. Güneşe baka baka kutlayacağımız nice aydınlık yıllara! Yüksel Pazarkaya [email protected] [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle