Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MAYIS 2017 ERDEM ÖZEL’DEN “MOR BİR BOŞLUK” Kır mühürlerini! Erdem Özel’in ilk romanı “Mor Bir Boşluk”, bir varoluş sorgulaması ve yıllara yayılmış gizemli bir arayışın güncesi. Ruhani ve dünyevi zamanlararası bir iç polisiye, bir yol hikâyesi. hande mİr Tamamı renkli, 208 sayfa Uğur Biryol’un gözünden bin bir rengiyle Kaçkarlar “Vadiler boyunca yaylaları aşar gezgin. Yüksek rakımların soylu insan barınaklarını. Bir derenin sağlam dikişleriyle dağ yamaçlarına tutunur yaylalar. Coğrafya kitaplarında sis adıyla anılan uğultuya ‘duman’ diye seslenir yayla çocukları. Kadınlar maharetli, yiğitler cefakârdır. Kışlık azığı yedeklemek için tırmanılan bu yüksek tepelerde insana soluk aldıran serin rüzgârlara, tulum sesi karışır. Dereler kollara, yaylalar vadilere, köylüler bu vadiye ilerleyen rotalara ayrılır. Bir yaylaya âşık olmak kolaydır lakin tepenin ardında gezgini, diğerinden farklı ve daha büyüleyici fotoğra yla bir başkası beklemektedir. Pokut, Samistal, Amlakit, Hazindağ, Kavrun... Ayrı vadilerin aynı hikâyeleri... Aynı türkülerin farklı lehçeleri...” www.iletisim.com.tr iletisim@iletisim.com.tr vimeo.com/iletisim facebook.com/iletisimbirikim twi er.com/iletisimyayin instagram.com/iletisimyayin Y aşamını “ticaret” ve kaçış, hayata dokunuş, gönüllü teslimiyet, var olduğunu hissettiği dünya olarak nitelediği “sanat”la eşzamanlı sürdüren, kırklı yaşlardaki Emre Noyan’ı merkeze alan yazar Erdem Özel, arayış içindeki bu ruhu gönüllü bir kefaret yolculuğuna çıkarıyor. Bu yolda Emre’nin geçmişi ve bugününü bileştiren yazar, kahramanını kronolojik izlekte anımsama ve sorgulama ataklarına sevk ediyor okuru. Genelde hüzünlü bir adam Emre. Yaş aldıkça az buçuk olgunlaşsa da iflah olmaz tutkulu bir romantik. Âşık olmayı seviyor, asıl özlediği ise mazinin ilk heyecanları. İnanç, iman, kendisiyle barışma, keşfetme, hüzün, ayrılıklar gibi hayatın kavşaklarında tökezlemiş. Huzur ve tutkuyu eş zamanlı ararken başvurduğu ve buna bin pişman olduğu, inancı dogmalara hapseden dinler, ruhani liderler ve gruplar da deva olamamış arayışlarına. Roman boyu arayacağı, uluslararası masonik yapılı sözde ruhani bir tarikatın bankacı ayaklarından birinde çalışan kayıp Asya’yı bulup annesine kavuşturmayı kefareti olarak görüyor. Çok uzun yıllar Avrupa’da iyi örgütlenmiş, az kişinin bildiği karanlık işlere bulaşmış, “aşram” adlı gizil komünler kanalıyla mürit toplayıp dünya çapındaki amaçlarına hizmet edecek kadrolar oluşturmuş, sorgulamaya hele ki ayrılmaya kalkanı tehdit ve şantaj yoluyla elinde tutan kirli bir organizasyonun perde arkasındaki kahramanımız. Romanı polisiye türüne sıklıkla yaklaştıran imge de bu topluluk. Metnin bütününe kara bir gölge gibi yayılı. Bankacı Asya’yı ve kendisini arayışında Berlin, Milano, İstanbul ve Paris’te iz süren Emre’yi kozmosun azizliği pek çok karşılaşma, tanışma bekliyor okuru. Eski ve yeni karakterlerle dolu söz konusu karşılaşmaları tuhaf tesadüfler olarak yorumlayan Emre, bunu zaman zaman gizil güçlere atfediyor. Tuhaf tesadüfler saymakta ısrar ettiği bu karşılaşmalardan yer yer ürkse de insani merak duygusuna karşı koyamıyor ve kendini akışa bırakıyor. Direnme duygusu ise daha çok metnin Erdem Özel kahramanın duygusal onarmalarına odaklandığı içsel sorgulama, sancılı anımsama, mühürleri kırma anlarında devreye giriyor. Kendisiyle sıkı bir mücadele veriyor Emre. Bilinçdışı kazısında yüze çıkanlarla başa çıkmaya çalışırken geçiyor asıl rahlei tedristen. Finali elbette yazmayacağız ama şu kadarını söyleyelim; yeni bir doğum başlar, ruhta hasat zamanıdır. Roman der ki; evrenin rezonansı ve hele ki titreşimler mühimdir. İnsanı kendine vardırır. Dogmalara teslim olmanın sonu yoktur. Mühürleri kırma vaktidir! Öyleyse kır mühürlerini! ROMANIN MÜZİĞİ Bu arada Mor Bir Yolculuk’un müziklerine değinmeden olmaz. Zira her bölümde kahramanın ruhsal ritmine yakışır bir müzik dinletiyor okura Özel. Dinletiyor diyorum, zira canlı dinliyor gibi oluyorsunuz. Birkaç örnek verirsek: Wes Montgomery “Bumpin’ on Sunset” ve “Round Midnight”, Elvis Costello “She”, Nina Simone “Don’t Let Me Be Misunderstood, Chet Baker “My Funny Valentine”, Cats “Memory”... Ayrıca romanın müziklerini “bt.ly/ morbirbosluk” adresinden dinlemek veya kitaptaki karekod kullanılarak müzik listesine erişmek de mümkün. n Mor Bir Boşluk / Erdem Özel / Truva Yayınları / 254 s. 22 11 Mayıs 2017 KItap